MEB İller Arası Öğretmen Dağılımındaki Adaletsizliği Niçin Çöz(e)müyor?

Yeni Şafak Gazetesi'nden Ahmet Ünlü'nün yazısı:

Eğitim-Bir-Sen 2019 yılında Millî Eğitim Bakanı Sayın Ziya SELÇUK’a öğretmenlerin yaşadığı sorunları içeren “Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Süreci, Tespitler ve Bir Model Önerisi” başlıklı bir rapor sunmuştu. Bu raporda yer alan ve MEB’in yıllardır bir türlü çözemediği önemli sorunları başlıklar halinde açıklamıştık. Ancak, gelinen noktada bu sorunlarda maalesef hiçbir iyileşme olmadığını görüyoruz. Biraz konuyu açalım.

Öğretmen dağılımındaki aşırı dengesizlik niçin devam ediyor?

Sendikanın raporunda şu ifadelere yer verilmiştir; “Norm kadro verilerine göre en az 100 bin öğretmen ihtiyacının olduğu Millî Eğitim Sistemi’nde aynı anda 50 bine yakın norm fazlası öğretmen ve 80 binden fazla ücretli öğretmen görev yapmaktadır.”

Benzer eleştirileri 2016 yılında biraz yüzeysel olarak görüyoruz. Ancak, 2017 yılı Sayıştay Raporu’nda norm fazlası öğretmenlere çok açık ve net bir şekilde yer verildiğini görüyoruz. Sayıştay Raporu’ndan çarpıcı bir örnek vermek gerekirse; Ankara’nın Çankaya ilçesinin norm kadrosu 6.822 iken öğretmen mevcudu 8.105’tir. İlçe genelinde öğretmen ihtiyacı 325, öğretmen fazlası ise 1.608’dir. Sayıştay Raporu’nda ayrıca şu ifadelere yer verilmiştir; “Bakanlığın ‘Resmi Eğitim Kurumlarında Görev Yapan Öğretmenlerin Mevcut İhtiyaç ve Norm Durumu’na ilişkin verileri incelendiğinde, il ve ilçeler bazında öğretmen ihtiyacı ile öğretmen fazlası sayılarının birçok bölgede yüksek olduğu görülmektedir. Büyükşehir belediyesi bulunan illerdeki ihtiyaç ve fazlaya ilişkin veriler aşağıdaki tabloda gösterilmiş olup, söz konusu illerde öğretmen ihtiyacı 107.109 iken, aynı zamanda 29.626 adet öğretmen fazlası bulunmaktadır. Türkiye genelinde ise 153.640 adet öğretmene ihtiyaç varken, aynı zamanda 41.654 öğretmen norm fazlası durumundadır.

İhtiyaç duyulan sayının yüksekliği karşısında aynı zamanda ihtiyaç fazlası olması, kısmen öğretmenlere alanları dışında istekleri olmadan ders görevi verilememesinden kaynaklanıyor ise de bu dengesizliğin en önemli nedeninin sağlıklı bir planlama yapılmaması ve özellikle bazı merkezlerde çeşitli saiklerle ihtiyacın çok üzerinde öğretmen görevlendirilmesi olduğu açıktır. Örneğin Ankara’da norm kadro 53.036 iken mevcut öğretmen sayısı 53.606’dır. Bir başka deyişle mevcut öğretmen sayısı ihtiyaç duyulan sayının üzerindedir. Ancak buna rağmen 5.169 öğretmen ihtiyacı bulunmaktadır.”

Yine 2017 yılı Sayıştay Raporu’nda; “Öğretmen kaynağı ihtiyaç odaklı olarak dengeli şekilde değerlendirilmemekte; çok sayıda öğretmen atıl kalırken, birçok bölgede öğretmen ihtiyacı karşılanamamaktadır, dolayısıyla kaynak israfına sebebiyet verilmektedir. Bu durum, bütçeye de ilave maliyetler getirmektedir. Atıl durumda çok sayıda öğretmenin varlığına rağmen, ücretli ya da sözleşmeli öğretmen istihdamı yoluna gidilmektedir. Deneyimli kadrolu öğretmenlerle daha nitelikli bir eğitim verme fırsatı değerlendirilmemekte, kıt olan kaynakların yersiz kullanılması, eğitimin sorunları ile daha etkili mücadele etme ve kaliteyi üst seviyelere çıkarma potansiyelini de olumsuz etkilemektedir. Yetişmiş öğretmen kadrolarının ihtiyaç bulunmayan yerlerde görevlendirilmesi, öğretmen açığının bulunduğu yerlerde ya eğitim hizmetinin uygun nitelikte sunulamamasını ya da ücretli veya sözleşmeli öğretmen görevlendirmek suretiyle ilave bir maliyete katlanılmasını kaçınılmaz kılmaktadır. Hem insan kaynakları hem de mali kaynaklar amacına uygun, verimli ve etkin şekilde değerlendirilememektedir” ifadesine yer verildiğini görüyoruz.

2018 yılı Sayıştay Raporu’nda ise, Öğretmen Görevlendirmelerinde Bölgesel Dengenin Sağlanmaması Nedeniyle Mevcut Kadroların Etkin Kullanılamaması ile ilgili olarak; Öğretmen görevlendirmelerinde bölgesel dengesizliklerin giderilerek mevcut kadroların etkin kullanılması amacıyla yapılan çalışmalardan henüz yeterli sonuç alınamadığı belirtilmiştir. Yani aynı hamam aynı tas.

Ne hikmetse kangren hale gelmiş bu soruna bir türlü çözüm bulunamıyor ya da popülist politikalardan vazgeçip öğrenci-öğretmen dengesi merkeze alınamadığı için çözüm bulunmak istenmiyor. Acı reçete içeren bu soruna çare bulmak için bedel ödenmesi ve birilerinin kötü adam olması gerekiyor.

 

Yazının tamamı için tıklayınız.

 

Yeni Şafak

  • 2 8
  • 22 Haziran 2020 09:32 8.549
  • Aktif Haberler
  • Fabrikatör
    29 Haziran 2020 11:55
    1 0
    Şimdi etwinning adaletsizliği de geldi...
    Etwinning yıllardır ülkemizde var. Oldu bittiye getirilen atamave yerdeğiştirme puanları bir kaptıkaçtı projesi olmamalıdır. Yıllardır devam eden etwinningden bihaber öğretmenler var. Hatta hala duymayanlar.
    Şimdi çıkıp da benim 50 kalite etiketim var 750 puan eder. 150 de komşumdan aldım. 900 puan. Sen şöyle bir yana dur 20yıllık öğretmenim diymezsiniz.
    Gelelim diğer meseleye. Eve mualakta olan o kadar soru var ki. Henüz ne uds ne de yeğitek ne olduğunu anlayamadı. Sanki kimse ne yaptığının farkında değil. 15 puan verilir.. kime..niye..ne zaman..yüzbinlerce öğretmene haber verdiniz mi..kayıt ettiniz mi..yayımlandığı gün yürürlüğe giren yönetmelik var..ama sistemde kayıt olan öğretmen az..
    Öğretmen 10 proje yapmış. Bu yıl 5 taneye etiket veriyor. Bu öğretmenler 10 projeyi ne ara yapıyor. Deseniz ki 2 ayda 1 proje. Ha bu konuda öğretmen velileri tebrik ediyorum. 2 den çok proje ile uğraşan öğretmenlere çocuklarını vermiyeceklermiş. O da işin başka yönü tabi. Neden acaba? Bilinmiyor.
    Etwinning sistemi için çeşitli kurallar konmamıştır henüz. Avrupa'da kurulan bu sistem giderek farklı ülkeleri de kapsamakta. Bu güzel gelişme. Kurallar var kabul edelim. Bir süre sonra yeni kurallar gelecek. Uds o kuralları ne zaman uygulayacak. Puanlar neye göre olacak belli değil.
    Bazı projelerde uds ekibi proje kapanışlarına katılıyor. Alın size çifte standart. Şikayetler başladı bile.
    Bazı etwinnerlar illa ben yönetici olacağım 5 puan cepte diyor. İşte alın twinnerlar arasında sıkıntı başlamış bile.
    Daha neler göreceksiniz..
    Başlangıç noktasındayız.
  • mahmutocak42
    24 Haziran 2020 11:06
    3 1
    Kardeşim öğretmenle bir olup hareket etmeli falan demiş bir meslektaşımız.Güzel kardeşim senin meslek kanununda sendika kanununda sana verilmiş bir grev protesto hakkı yokki.Bundan 2 yıl önce falanca sendikanın yetkilisi okulumuza geldi ve yetkili sendikayı eleştiriyor.Hocam dedim çok haklısınız ama siz yetkili olduğunuz zaman bu yasalar mı değişecek.Benim bildiğim kadarıyla bu yasalarla siz de gelseniz bir şey yapamazsınız.Burada sorun yasalar.Öğretmenin bir hakkı yokki il içi yada il dışı tayin olayını protesto etsin.Sen kanun elinde olarak girme bakıyım 1 ay derslere nasıl düzeliyor bütün sistem veya nasıl çözümler bulunuyor.Sen kimsin seni kim ciddiye alsın ey öğretmen.Senin elinde ne var ?Senin caydırıcılığın yokki.Bu tayin işi hayatta çözülmez ve daha da kötüye gider.Vatandaş yüksek lisans yapmış kurtulmuş ona seviniyor.Yahu burada asıl üzülünmesi gereken nokta şu ki adam tayin olmak için abuk sabuk şeylere nasıl mecbur bırakılıyor.Hakkımızda hayırlısı diyeceğim ama pek hayırlı şeyler de gözükmüyor.
  • nalan44
    24 Haziran 2020 00:58
    4 0
    97 de Adana'ya geldim,hâlâ Mersin'e gidemedim.İnşaallah 2021 de vali oluruyla emekli olup Mersin e gideceğim.
  • Stargate_73
    23 Haziran 2020 22:33
    5 1
    @mahmutocak42 hocam İşte ben de bu yüzden mesleğimin (sınıf öğretmenliği) 11. Yılında büyük resmi gördüm. Gidip 2. lisansımı 4 yılda bitirdim. Şimdi 2019dan itibaren ilköğretim matematik öğretmenliği yapıyorum çok şükür. Sınıf öğretmenin bir düzeni, geleceği yok. Köyde başlayan öğretmen eş durumu Vs olmazsa zor köyden kurtulur. Atama ve yer değiştirmeden yıllardır süregelen bir adaletsizlik var. Ve bunu her yıl dile getirmemize rağmen aynı hüsranı yaşıyoruz. Meb kulağını bizim gibi madur öğretmenlere tıkamış, kontenjanların büyük çoğunluğunu özür atamaları için ayırmaktadır. 18 yıl sınıf öğretmenliği yaptım. Sınıf öğretmenlerinin zorluğunu ben bilirim.
    1999daa Şırnak ilinin 120 km ötesinde dağ köyünde öğretmenlik yaparken, o zaman adamını bulan en iyi yerlerde (iş ve ilçe merkezinde çalıştılar.) Hakkımız alındı, alınmakta zaten.
    Çok şükür şimdi 400 puanım var. Gidemeyeceğim yer yok.
  • suleyman45
    23 Haziran 2020 20:17
    7 0
    En büyük sorunumuz; biz öğretmenlerin bir hareket etmeyip bireysel çıkarlar peşine düşmemiz...
  • öffpüff
    23 Haziran 2020 20:07
    6 1
    mahmutocak42 sayın hocam benim puan 300 oldu.puan 500 olsa neye yarar???Yer açılmadıktan sonra.Bir mahrumiyetten çık başka bir mahrumiyete git diyor sistem.Eskiden aile bütünlüğünü savunurdum artık umursamıyorum.Sistem hiç bana güzel olmadı.suçumuz ne? bekar olmak.günahtır bize de.
  • mahmutocak42
    23 Haziran 2020 18:56
    10 1
    öffpüff hocam benim 15 yıldır köylerde anamın ağladığı ve merkez hayalinin bile olmadığı ilçeye 130 fazlası olan ilçeye eş durumu öğretmen geliyor.Ben 250 puanla köydeyim ama 150 puanla merkezde çalışan var.Bir de nasıl oluyor adam Allah ın dağında 18 puanla çalışıyor öbürü merkezde 14 puan alıyor inanın ben doğu görevini bitirmeme 2 ay kalmış bana doğu göre affı geliyor mebbiste de afedildi yazıyor bu sistem bu kafayla düzelmez .Şimdi ben ömrüm olursa 30. meslek yılında merkeze ancak gelirim eee benim 55 yaşında ne gibi bir faydam olacak bu sisteme ? En güzel meslek yıllarım karayollarında geçiyor. Tamam adam 3 yıl çalışır 5 yıl çalışır iyi de 15 yıl köyde durmaz ki ?Yapmayacağım kardeşim yüksek lisans yada istemiyorum ben kardeşim idarecilik falan mecbur muyum ?Ben 40 yıl boyunca birleştirilmiş sınıf okutmak zorunda mıyım ?Vatandaş ilkoulu 4 yıla indiriyor ama umurunda değil ben bu sınıfçıların 5 te birini ne yapacağım diye ?Bir sistem bu kadar reform yer de nasıl düzelmez ?
  • öffpüff
    23 Haziran 2020 18:10
    19 1
    Bol çarpı yicem ama umrumda değil.Bütün tayinler bir arada yapılsın.bıktık artık 3-4 yıllık öğretmenlerin merkeze gelmelerinden.14 yıl olmuş her tayinde memlekete 100 kmlik köye git diyorlar.
  • bekhas
    23 Haziran 2020 16:22
    5 1
    Bunu çözmenin üç yolu var.
    1. Doğudaki okullara, zorunlu hizmet bölgelerindeki okullara, ekstra puan ve maaş artışı
    + araçla geliş gidiş yapanlara yol masrafı desteği ..

    2. Sözleşmeli öğretmenlik
    En kestirme çözüm bu gibi ama çare değil fırsatını bulan kaçıyor haklı olarak.

    3.Rotasyon..
    Polis hakimlerdeki gibi mecburi Rotasyon ,
    Hükümet getirmeye de çalıştı ama seçimlerde ters tepeceği hissedilince geri çekildi..

    Kısacası kalıcı çözüm yok :)
  • mahmutocak42
    23 Haziran 2020 11:57
    3 1
    php_korsan hocam alemsin ya :D
  • php_korsan
    23 Haziran 2020 11:15
    4 1
    Sorun sınıf öğretmenliğinde.Benim 3,5 sene sonra diplomam sayesinde 485 puanım olacak.Ben de karşılıklı maç yapacağım zamanı gelsin bir hele.20 senenin acısını çıkaracağım.
  • mahmutocak42
    23 Haziran 2020 09:50
    2 1
    ya siz şaka mısınız millet il içinde 250 puanla hareket edemiyor köyden il merkezine gelemiyor merkezde insanlar 400-500 puanla tedirgin durumda.Bence asıl sorun il içinden kaynaklanıyor.
  • reeemat
    22 Haziran 2020 20:36
    5 1
    Mersin de merkezdeki okullarda öğretmen arkadaşlar, özel ilgi sahibi arkadaşlar, dokunulmazlar aynı okulda "norm fazlası olarak" emekli olacaklar. Kenar- köy okulları beğenmezler "kul hakkı yememek için" merkezi okullarda keyf ederler.
  • hisar2011
    22 Haziran 2020 20:26
    0 0
    Ben şubat eş özrunde 140 puanla gelemedim ağustosu bekliyorum artik
  • php_korsan
    22 Haziran 2020 18:43
    1 2
    11 sene önce Kayseri'ye 167 puanla atandım.Kayseri içinde 11 sene içinde istediğim okula gidemedim.Kayseride iliçi yer değiştirmek için artık minimum 300 puan lazım.Gidin Akdeniz'de köylerde görev yapın.
  • erman_kadirli
    22 Haziran 2020 18:02
    0 1
    muallim_38 hocam bence sorunun cevabını biliyorsunuz :)
  • daywalker_01
    22 Haziran 2020 16:09
    4 0
    hayal desem :)
  • muallim_38
    22 Haziran 2020 15:39
    1 5
    kayseriye il dışından atanmak için en az kaç puan lazım arkadaşlar 120 puan yeter mı ? sınıfcıyım
UYARI: Yayınlanan haberler, Egitimhane.Com'un görüşlerini yansıtmaz. Yazılan yorumlar, onaylanmış olsalar bile yazanın sorumluluğundadır.

Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK