Milli Eğitim Bakanlığında Atama Skandalı

şaşıracak bir durum yok bence. daha bizim bilmediğimiz kim bilir neler var?

Sanırım sayın yetkililer bu konuda toplumu rahatlatan bir açıklama yapacaklardır. Biz dürüst olmazsak, öğrencilerimize nasıl "dürüst olun" diyeceğiz?

ne desek az yakında zorunlu hizmeti de kaldırıp herkesin canını sıkarlar artık

eğer bu haber doğruysa sadece şunu söylüyorum.bunu yapanların vicdanı rahat mı acaba.ben hergün 100 km yi geçip 2 öğretmenli okulumda görevimi yapıyorsam herkes de öyle yapmalı.bir yerlere yükselmek bu kadar kolaysa bizler iğne ile kuyu kazıyoruz galiba.yazık....

ben butür haberlere hiç şaşırmıyorum..bu kadarı sadece duyduklarımız..haberimiz olmayan daha neler var...

şaşıracak ne var meslektaşlarım... duymadığınız daha neler neler var.....ALIŞIN ARTIK.....

yorum yapmaya gerek var mı acaba?
geçende meb sitesinde bir olay vardı .

matematik branşında atanması gereken puanın ancak yarısını alan bir öğretmen atanmıştı , meb doğru değil diyordu

sözde bilgisayar ortamında atama yaparak torpilin önüne geçileceğini söylediler ancak bu sayede daha çok torpil yapıyorlar..daha bilmediğimiz neler var acaba...

 Arkadaşlar kim demiş teknoloji kötü bişey diye.düşünsenize bu ulusal basın ve internet olmasa çoğumuz bu haberi duymazdık bile.

Niye şaşırıyosunuz arkadaşalr.Bunların buz dağının görünen kısmı.Ya göremediklerimiz.Bunlar bizim ülkemizin gerçekleri.
Kediler aslanları boğuyorlar artık.

1 puanla kaybettim ben kadrolu öğretmen olma sansını..bana dediler ki;çalışman lazım,85 alman lazım kpss'den..sınavlar olmasa,bir sınır olmasa ve sen o sınırı aşamazsan nasıl ayırt edicez yapabilenle yapamayanı...bahsedilen sınır bu muydu acaba?yoksa sınırların duruma göre çeşitleri mi var?anlamıyorum..anlamakta istemiyorum artık gerçekten...

Bu iddia(iftira)da adi geçen öğretmenlerden Şenol Tekin’im. Öncelikle TürkEğitimSen gibi işi bizlerin haklarını savunmak olan (ya da öyle olduğunu iddia eden) bir kurumun bu kadar sorumsuzca, işin aslını öğrenme çabası ortaya koymadan -insana “siyasi” bir rant kazanma çabası gibi görünen- bir haber ortaya atması benim için, kendilerini tanımasam da habere konu olan diğer 5 öğretmen arkadaşım için ve aslında bütün camiamız için acıdır.
İşin benimle alakalı olan kısmının doğrusu şu şekildedir:
Fen Liseleri, Sosyal Bilimler Liseleri, Spor Liseleri ve Her Türdeki Anadolu Liselerine Öğretmen Başvuru ve Atama Kılavuzu 2008-2 (samsun.meb.gov.tr/birim/atamalar/fenandlis_basvuru_02092008/
andlise_kilavuzu_2008_2ildisi .pdf    adresinde bulabildim kendisini yeniden)                           4.bölümde –ilgil yönetmeliğe dayandırılarak ( [linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]    madde16)  Atamalarda Öncelik anlatılmış, 4.1 de yapılmış olan sınavlarda başarılı olmuş ve henüz ilgili okullara ataması yapılmamış olan (diğer bir ifadeyle ilköğretim okullarında veya düz liselerde öğretmenlik yapan) arkadaşların 1. önceliğe sahip olduğu; 4.2’de ise –beni de ilgilendiren- öncesinde bu kurumlarda öğretmenlik yapmış daha sonra bir şekilde ayrılmış öğretmenlerden hala kapsam dışındaki okullarda öğretmenlik yapanlardan -3 seneyi geçmemiş olmak şartıyla- yeniden bu kurumlara atanmak isteyenlerin 2. öncelikli oldukları anlatılmaktadır.
Ben 2006 senesinde yaz tatili içerisinde yapılmış olan sınava girerek sınavı kazandım (o dönemdeki sınavda yazılı sınava ek olarak mülakat yoktu) ve 2006-2007 senesi başında Sarıyer Mustafa Kemal Anadolu Öğretmen Lisesi’ne atamam yapıldı. 2006-2007 ve 2007-2008 eğitim-öğretim yıllarında bu okulda çalıştıktan sonra 2008 senesi yaz döneminde il dışı tayinle Balıkesir İli Merkez Sakarya İlköğretim Okulu’na tayinim çıktı. Bu kurumda çalışırken yukarıdaki kılavuz uyarınca başvuru yaptım ve şu anda çalışmakta olduğum Balıkesir İstanbulluoğlu Anadolu Öğretmen Lisesi’ne atamam yapıldı.
Dolayısıyla bu iddia!!! (iftira)yı ortaya atanların müthiş keşfi, benim (ve tahminim adı geçen diğer arkadaşların) mülakata çağrılmamış olmam, benim zaten eskiden Anadolu Öğretmen Lisesi’nde çalıştığım için yeniden atanmak üzere başvurmamdan kaynaklanmaktadır.              Şimdi işin asıl ilginç olan kısmı acaba bu haber!!!’i yapan arkadaşların böyle benim kişilik haklarıma saldırı içeren, beni manevi olarak son derece yıpratan, tanımayan insanların gözünde beni “sahtekar” durumuna düşüren, yeni başladığım okulumda beni yeni tanıyan arkadaşlarımın fikrinde “acaba”lar oluşturan, onların sevgilerine sahip olmaktan çok mutlu olduğum eski ve yeni öğrencilerimin ve velilerimin “öğretmenim bu da ne demek oluyor?” demelerine sebep olan böyle bir iddiayı ortaya atarken acaba bir aslını araştıralım gibi bir kaygıları hiç olmamış mıdır? Acaba bu arkadaşların benim okulumda bir temsilcileri yok mudur? Ya da Balıkesir ilinde? Acaba okul müdüründen benim görev kaydım araştırılıp daha önce Anadolu Öğretmen Lisesi’nde öğretmenlik yaptığımı öğrenmek çok mu zordur? 
Ben bu habere dayanarak bazı forum sitelerinde ve haber!!!’in altında yorum yazan ve hakkımda (ve diğer 5 arkadaşın hakkında –ki mutlaka onların da durumu bana benzerdir-) ileri geri, hakarete varan ifadelerde bulunan arkadaşları da kendi yaptıkları hareketleri düşünmeye davet ediyorum; sorgulamadan kabul noktasında olmalarını ben kabullenemiyorum.
Bu, konuyla alakalı rahatsızlığımın ifadesidir; ama yaşamış olduğum manevi zararın verdiği rahatsızlık ve haksızlığa hiç tahammül edemeyen fıtratım gereği konuyu yargıya taşıyacağımı da belirtmek istiyorum.
Şenol TEKİN
Not: MEB’in bu habere ilişkin yalanlaması aşağıdaki adrestedir.
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Hocam gerçekten çok can sıkıcı bir olay...Geçmiş olsun...

Şenol TEKİN
Not: MEB’in bu habere ilişkin yalanlaması aşağıdaki adrestedir.
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Şahsınız ve diğer arkadaşlar adına üzüldüm. Malesef milletçe her duyduğumuza inanıyor ve araştırma yoluna gitmiyoruz.Bu asılsız haberlerle ne kadar yıpranmış olacağınızı tahmin edebiliyorum. Geçmiş olsun öğretmenim.

Sayın Şenol Tekin hocam açıklamanızı okudum ve yapılan eleştirilerden dolayı özür dileme gereği hissettim.

Yapılan eleştirilerin asıl sebebi araştırmadan yapılan haberler ve MEB'in bazı uygulamalarına gösterilen tepkilerden kaynaklanmaktadır. MEB yapmışsa yanlıştır düşüncesi biz öğretmenlere yerleşmiş/yerleştirilmiş durumda. Bu tür haberler çıktığında ise hemen zaten hep yanlış yapan MEB bunuda yanlış yapmıştır düşüncesine kapılıyoruz.