Necmeddin Öğretmeni Unutmayalım
Seçim telaşında pek konuşulamadı ama Necmeddin öğretmen okulda şiddetin kurbanı oldu. Gebze Atatürk Anadolu Lisesi Müdür Yardımcısı Necmeddin Kuyucu, 11’inci sınıf öğrencisi F.C.’nin bıçaklı saldırısı sonucu hayatını kaybetti. F.C. ocak ayında okul disiplin kurulu kararıyla 3 gün uzaklaştırma cezası almıştı. Bu olay maalesef okulda şiddetin ilki değil, umarız sonuncusu olur.
Nuran ÇAKMAKÇI
Meslekte 22’nci yılını dolduran Necmettin öğretmeni arkadaşları “çalışkan, dürüst ve iyi bir öğretmen” olarak nitelendiriyordu. Necmeddin öğretmenin ölümünün ardından birbiriyle pek de barışık olmayan sendikalar, STK temsilcileri ve on binlerce kişi cenaze töreninde kol kola yürüdü.
Olay sonrası Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, okullarda şiddetin önlenmesi ile ilgili rehberlik servislerinin velilere ve öğretmenlere yönelik psikolojik ve sosyolojik bilgilendirme faaliyetleri yaptığını açıkladı. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı işbirliğiyle özel güvenlik personeli istihdam edeceklerini, okul sınırları içindeki şiddet olaylarının adli soruşturma ve kovuşturma aşamalarında Bakanlık olarak müdahil olacaklarını, disiplin cezalarının arttırıldığını açıkladı.
Necmeddin öğretmenin ölümünün ardından başta Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçukolmak üzere yetkililere çok büyük sorumluluk düşüyor. Güvenlik tedbirlerinin ve akademik bilgilendirmenin yanı sıra küçük yaştan itibaren çocukları şiddete karşı bilinçlendirmek gerekiyor. Bakan Selçuk, “Çocuklarımızı hoşgörüye, sevgiye ve barışa götürecek bu mayanın kodları bizim içimizdedir” diyor. Hem okul hem aile eğitimi konusunda daha ciddi adımlar atmanın tam da zamanı.
Hem evlerdeki şiddet hem de 16 yaşındaki bir liseliyi öğretmenini öldürmeye kadar götüren nedenler çok iyi şekilde araştırılmalıdır. Bir değer gitti, arkasında gözü yaşlı üç çocuk ve eş bıraktı. Tüm Türkiye, bu ölümün acısını yüreğinde hissetti.
Bu olayların yaşanmaması, şiddet sarmalının okulları içine almaması için Milli Eğitim Bakanlığı’na büyük görevler düşüyor.
- 9 2
- 06 Nisan 2019 13:36 3.205
-
Aktif Haberler
-
Öğrenci okula ve öğretmene kendi ailesinin ve küçük çevresinin doğrularını dayatıyor. Öğrenci için okulda öğretmeye çalıştığımız değerler ve öğretim girdileri aptal bir balon gibi geliyor. Öğrenci daha reşit dahi olmamasına rağmen sorsan dünyayı değiştirecek doğruları var! Beyinleri adrenalin ve dopaminle süngere dönmüş. Her biri her anlarının eğlenerek geçmesi gerektiğini düşünüyor. Hiçbiri, bir an olsun oturup ben ne yapıyorum demiyor.; eğer derse, beyni ona kıyas veriyor "bak şu şöyle yaptı yanına kar kaldı, sana neden bu cezayı veriyorlar" diye kodlanıyor. O kafasının içindeki polarize olmuş nöron kütlesi, toplumun ayakları yere basmayan, dünya gerçeklerinden uzak söylemleriyle eğitiliyor, okuldaki doğrularla değil! Çünkü okul sıkıcı bir tünel, önemli olan tek şey; o öğrencinin dünyanın hiçbir yerinde cezasız kalmayacak patalojik özgürlük anlayışı! Bu şekilde, pervasızca, hiçbir zaman gerçek hayatla yüzleşmeden yaşayan bu çocuklar kendi hatalarına miyopken başkalarının düzeni sağlamak adına aldıkları tavırlara ise sosyopatça bakıyorlar. Bunların dizilerle falan alakası yok. Bunlar hasta ve gerçeği doğru değerlendirme yetisi olmayan vakalar. OKul pdr servisleri bu tipleri psikiyatiye sevk edebilme yetkisine sahip olmalı.
-
Hocam evimin yakınında sağlık ocağı var kavga oldu polis geldi kelepçeyi taktı götürdü.Okullarda böyle bir görüntü olsun bu da yeter.Daha burada darp edilen öldürülen öğretmenleri duyacağız.Yani kalıcı bir çözüm bulunamıyor hep olaylara duygusal yaklaşıyoruz.
-
Bu şekilde devam ederse bu tarz haberleri çok okuruz.
-
Bir An önce 12 Yıllık Zorunlu Eğitim Kaldırılmalı. şiddete Meyilli Bireyler Erken Yaşta Meslek Sahibi Yapılmalıdır. öğrencilere Bu Kadar İmtiyaz Tanınmasından Vazgeçilmelidir. Bence Eğitimde Biraz Olsun Endişe Olacak. Yoksa şımarık Bir Nesil Gelecekte Bizleri Bekliyor.
-
Sağlıkta olduğu gibi şiddete sıfır tölerans uygulaması istiyoruz
-
brsbrs hocam doğru söylüyor. Okulda şiddeti kınadık, sayın bakanımız da baş sağlığı mesajı yayınladı. Ee okula da rahmetlinin adını verdi daha ne yapsın değil mi? (!)
İşimiz gerçekten çok zor arkadaşlar. En fazla ne olabilir diyorsun, öldürüyorlar, onda da en çok 2 gün konuşuluyor, unutulup gidiyoruz. Umarım bu son olur diyeceğim ama bu kafa devam ederse son olmayacağını hepimiz biliyoruz. -
Aşağıdaki yorum bir ironidir. Hemen çarpıya basmaya meyillisiniz. Tekrar Allah rahmet eylesin.
-
Işte bu değerleri işlemek için velileri önce pazar günü zorunlu eğitime almak...çocukları okulda bilinçlendirmek...ve öğretmene kalkan ellerin kurulacağına dair kapı gibi kanun çıkarmak gerekiyor.Veli de yetişkin çocuk da yasaları bilecek.
-
'Olay sonrası Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, okullarda şiddetin önlenmesi ile ilgili rehberlik servislerinin velilere ve öğretmenlere yönelik psikolojik ve sosyolojik bilgilendirme faaliyetleri yaptığını açıkladı.'(Haberin ikinci paragrafı)
Okula adı da verildi. Daha ne yapılsın?
Allah rahmet eylesin.