" Neden Ben? " Diyen Herkese...

İki hikayede çok güzel.
Yaradanımız kulun kaldıramayacağı yükler vermezmiş.
  " Kula bela gelmez Hak yazmayınca
   Hak beasın yazmaz kul azmayınca"

Arkadaşlar yazılar için herkes gibi ben de teşekkür ediyorum.Gaflet içinde olanlara çok güzel mesajlar veriyor.Onlar da okuyup mesajı aldıkları için şükretmeliler diye düşünüyorum.Allah'ın varlığından haberdar olup ta O'na kulluk etmeye yönelmek te şükretmek için çok büyük bir sebep değil mi?Bizi Müslüman olarak dünyaya getirdiği için Allah'a binlerce şükürler olsun...

Gerçekten çok güzel hikayeler keşke hep şükretmeyi becerebilsek ama insanoğluyuz işte bazen isyankar olup neden ben diyoruz.

Hocalarıma teşekkürler .Umarım ibret dolu bu hikayeler bize yol gösterir.Allah sevdiği kuluna acı çektirirmiş.Her çektiğimiz acı bizi günahlardan arındırır.Her şeye rağmen şükür etmeliyiz.Sabır etmeliyiz dua ile..

Kanatkar ve pak yürekli öğretmenlerime bu güzel paylaşımları için teşekkür ederim...

Güzel paylaşımlar için arkadaşlara çok teşekkürler. Ama isyan etmeyip haline şükretmeyi başarmak bazen çok zor ne yazık ki. Başkalarının yaşadıklarınızı duyunca şok olduklarını yüzlerinde görüp ve hala sağlam kafayla kaldığınız için kendinize şaşırdınız olmadı mı?Bazen isyan edenleride anlamak lazım..

Tesekkürler...Cok anlamlı yazılar. Başka söze ne hacet var ki.

Benim nezdimde ''En büyük ibadet şükretmektir.'' ve ''En büyük erdemde sabretmektir.''

Şükretmek...
Yaşamı anlamlı ve dayanılır kılan da bu sanırım. Her zaman kötünün de kötüsü olduğunu bilip, hayata 'deneme-yanılma şansının verilmediği bir oyun' gibi bakıp ona göre yaşamak ve şükretmeyi hayatın temel ilkesi kabul etmek en güzeli...

Efsanevi Wimbledon tenis oyuncusu Arthur Ashe AIDS'den olmekteydi. Dunyanin her kosesindeki hayranlarindan mektuplar yagmaktaydi.

Bunlardan bir tanesi soyle soruyordu:
"Neden Tanri boyle kotu bir hastalik icin seni secti?"

Arthur Ashe buna su cevabi yazdi:
Tum dunyada.
50 milyon cocuk tenis oynamaya baslar,
5 milyon tenis oynamayi ogrenir,
500,000 profesyonel tenisi ogrenir,
50,000 yarismalara girer,
5,000 buyuk turnuvalara erisir,
50'si Wimbledon'a kadar gelir,
4'u yari finale,
2'si finale kalir.
Elimde sampiyonluk kupasini tutarken Tanri'ya "Neden ben?" diye hic
sormadim.

Ve bugun sanci cekerken, Tanri'ya "Niye ben?" mi demeliyim?

Paylaşımınız için teşekkürler öğretmenim.

Efsanevi Wimbledon tenis oyuncusu Arthur Ashe AIDS'den olmekteydi. Dunyanin her kosesindeki hayranlarindan mektuplar yagmaktaydi.

Bunlardan bir tanesi soyle soruyordu:
"Neden Tanri boyle kotu bir hastalik icin seni secti?"

Arthur Ashe buna su cevabi yazdi:
Tum dunyada.
50 milyon cocuk tenis oynamaya baslar,
5 milyon tenis oynamayi ogrenir,
500,000 profesyonel tenisi ogrenir,
50,000 yarismalara girer,
5,000 buyuk turnuvalara erisir,
50'si Wimbledon'a kadar gelir,
4'u yari finale,
2'si finale kalir.
Elimde sampiyonluk kupasini tutarken Tanri'ya "Neden ben?" diye hic
sormadim.

Ve bugun sanci cekerken, Tanri'ya "Niye ben?" mi demeliyim?

çok güzelmiş hocam.en doğru kararı vermiş.hesap sorma hakkı olmadığını bilerek.

Büyük mücadele,ibretlik.

Peki ya "Neden Onlar?"

Çelimsiz, küçük bir kız çocuğu sokağın köşesine oturmuş; yiyecek, para, ya da alabileceği herhangi birşey için dileniyordu. Üzerinde yırtık pırtık giysiler vardı. Yüzü gözü ise kir içindeydi. Çocuğun perişan bir hali vardı.

Kız dilenirken, sokaktan genç, sağlıklı, zengin görünümlü bir adam geçti. Kızı farketmişti. Ama, belli etmemek için, dönüp bir daha bakmadı. Geniş ve lüks evine, konfor içinde yaşayan ailesinin yanına geldiğinde, çok güzel hazırlanmış bir akşam sofrası onu bekliyordu. Fakat, az sonra, gördüğü o dilenci kız aklını takıldı yeniden. Duyguları birşeylere itiraz ediyordu.

Sonra, kolay yolu tercih etti ve itirazlarını Allah’a yöneltti. Böyle durumların var olmasına izin veren O değil miydi?

İçin için, O’na karşı:

“Böyle birşeyin olmasına nasıl müsaade ediyorsun? Neden o küçük kıza yardım için birşeyler yapmıyorsun?” diye yakınmaya başladı.

Biraz sonra, ruhunun derinliklerinden gelen şu cevabı işitti:

“Yaptım. Seni yarattım!”

Hikayeleri Okudukça Titredim...titredim Ve Kendime Geldim.
her Şeyde Bir Hayır Vardır

İlginç ve düşündürücü hikayeler. Paylaştığınız için teşekkürler.

teşekküredrim paylaşımlarınız için.Evet ne zaman büyük zorluklarla karşılaşırsak bu yazıları hatırlayıp kendimize geliriz umarım.Allah zorlukları verdiğinde dayanma gücünü de verir inşallah...