Öğretmene Şiddet Artıyor
Okullarda yüz yüze eğitimin başlamasının ardından Türkiye’nin farklı illerinden öğretmenlere yönelik şiddet haberleri de gelmeye başladı.
Milliyet'ten Mine Özdemir Güneli'nin haberine göre; Son olarak Mardin’in Dargeçit ilçesinde Gazi Ortaokulu’nda görev yapan beden eğitimi öğretmeni, hakim bir velinin sözlü ve fiziki saldırısına maruz kaldı. Bu olayı kınayan Eğitim-Bir-Sen Mardin Şubesi, olayın eğitimcileri derinden üzdüğünü ve geleceğe yönelik mesleki kaygıyı daha da artırdığını belirtti. Konuyla ilgili yapılan basın açıklamasında öğretmenlik mesleğinin manevi karşılığı olan saygının bile kendilerine çok görüldüğü, sözlü taciz, saldırı, darp, silahla yaralama gibi olayların sıradanlaştığı ve kanıksandığı bir dönemin yaşandığına dikkat çekilerek, “Öğretmene saygı sorunu en temel meselelerimizden biri haline gelmiştir” denildi.
Verimlilik düşüyor
Bakanlığın zorunlu olmadıkça velilerin okula girmemesi gerektiğine dair yazısına rağmen bu durumun yaşanmasının sorunun büyüklüğünü gösterdiğine dikkat çekildi. Şiddet olaylarının öğretmenlerin ruh dünyasında tamiri mümkün olmayan yaralar açtığına, mesleki verimliliğin düşmesine neden olduğuna ve eğitimin niteliğini de doğrudan etkilediğine dikkat çekilen açıklamanın devamı şöyle: “Eğitimcileri şiddetin hedefinde olan bir toplumun geleceği karanlıktır. Ciddi bir sorun olan şiddete çözüm bulunması için, başta Milli Eğitim Bakanlığı olmak üzere herkesi elini taşın altına koymaya davet ediyoruz.”
‘Somut tedbirler alın’
Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan geçtiğimiz günlerde Kırklareli’nin Lüleburgaz ilçesi Şehit Pilot İbrahim Gerçek Ortaokulu Müdürü Sibel Doğan’ın bir veli tarafından saldırıya uğrayarak darp edilmesini kınadı. MEB’e çağrıda bulunan Geylan, eğitim çalışanlarına şiddet konusunda somut tedbirlerin hayata geçirilmesi için adım atmaya davet etti. Türk Eğitim Sen tarafından hazırlanan kanun teklifinin bir an önce yasalaşması gerektiğini de hatırlatan Geylan, eğitim çalışanlarına şiddeti önlemek için MEB’in daha aktif bir pozisyon almasının vaktinin çoktan geldiğini bildirdi.
Geylan, şunları söyledi: “Milli Eğitim Bakanı Sayın Mahmut Özer’e çağrıda bulunuyor ve eğitim çalışanlarına şiddet konusunda somut tedbirlerin hayata geçirilmesi için adım atmaya davet ediyoruz. Eğitim çalışanlarına şiddeti önleme amacıyla sendikamız tarafından hazırlanan ve Iğdır Milletvekili Sayın Yaşar Karadağ tarafından TBMM’ye sunulmuş olan kanun teklifi bir an önce yasalaşmalıdır. Bu konuda da MEB’in daha aktif bir pozisyon almasının vakti artık çoktan gelmiştir.”
- 8 3
- 23 Eylül 2021 15:09 10.382
-
Aktif Haberler
-
Tky,mky Derken Başımıza çıkardınız.şimdi Herkes Nutuk Ceker.hele De Uduruk 24 Kasımda Görün.
-
Öğrenci ve veli odaklı eğitime geçeli böyle sorunlar yaşar olduk. Terbiye, saygı ve sevgi biteli çok oldu. Öğretmen kendi başının çaresine bakmayı bilecek, gerekirse veliden önce hareket edecek.
-
yalan bence ! bakanlık bizi öyle koruyor ki şaşırırsın ! bizi bu duruma düşüren herkese ve idarecilere yazıklar olsun !
-
Öğretmene sandukayı layık gören sendikalardan ne beklersiniz ki.
Yıllar Önce, öğretmenin dokunduğu yerden gül biter diyorlardı şimdi Velinin vurduğu yerden Orkide çıkar diyorlar. İroni. Ne duruma düşürdüler öğretmeni. Öğretmen sahip çıkması gerekenlerde üç maymunu oynamaya devam ediyorlar. Çekilecek meslek değil öğretmenlik, kimse öğretmen olmasın. Sopa yemeyi, azarlanmayı sevenler hariç. -
Öğretmeni Şamar Oğlanı yaptılar. gelen vuruyor, giden vuruyor. Öğretmene uzanan eller kırılsın. İmkan veren uygulamaları yapanların da.
-
Bu hale getirenler kimler ki? Aaa pardon kınama yapanlarmış! Ama kümülatif bir kınama bu!!!
-
Öğretmenlerin üzerindeki yük git gide artıyor. Sınıf başına düşen öğrenci sayısı 40-50lere ulaştı. Al bu 40-50 çocuğu, tık 30 metrekare odaya. Sakın kızma, bağırma. Psikolojisi bozulur. Ödev yapmasın, ders dinlemesin ses etme. Başka çocukların eğitim hakkını elinden alsın, başka çocuklara saldırsın aman çocuktur yapar de geç. Veliler ileri geri konuşsun. Sakın kaynak aldırma, para isteme. Alfa kuşağı çocuklara taş devri yöntemlerle ders anlat. Adamlar kendini bi halt sansın. Adam bana çıkışta çocuğu eve bırakır mısın bugün gelemicem diye mesaj atıyor ya? sorsan 3 ay tatil yapıyoruz. Tüm yükü çeken biz, şiddete maruz kalan yine biz. yem olarak velilerin önüne atıla atıla böyle olduk sonunda.
-
Zorunlu eğitimi 4 yıl yaparsın. Hakkıyla geçen öğrenci okur, hakkıyla geçmeyen ise sınıfta kalır. Öğrenciyi ilgi ve yetenekleri doğrultusunda da yetiştirirsin. Öğrenci ve ailesi de ona göre davranır. Unutmayalım ağaç yaş iken eğilir. Aksi takdirde yaşadıklarımız gerçekleşir.
Bir örnek yeterlidir.
Uzaktan eğitimde bütün öğrencilerin notları daha çok yükseldi. Bu yüzden bence okul hiç olmasın. Çünkü gitmeden daha çok başarılı oluyoruz.
Ne zaman "Doğru söyleyenin dokuz köyden kovulmadığı bir ülke olduysak o zaman düzelmiş oluruz."
Eğitim ve sağlık alanı çakalların dans ettiği yer değildir.
Aslında yazılacak çok şey var.
Umarım yayınlarsınız. -
Bu hale getiren sizsiniz nesin kınıyorsunuz acaba...
-
Doktorkarı koruma kanunu(beyaz kod) var da neden öğretmene yok.
-
Okumayacak öğrenciyi zorla okutursan masraf edersen okulda her türlü sorun yaşatır. Sınıfta kalma çok aktif şekilde uygulanmalı. Devletin 8. Sınıftan sonra okumayan gençlere yönelik ciddi planı olmalı.
-
ellerinde cep telefonları sürekli bahçeyi çekiyorlar akvaryumdaki balık gibiyiz.
-
maaşım kadar calısırım, samimi iyi niyetli veliye extra destek olurum, gerisi beklesin dursun hiçbir şeye karısmam hele ki son beş yılda...
-
bu ülkede insana saygı yok...
-
Veliyi üzen beni üzer söyleminin meyvelerini topluyoruz...
-
Ey öğretmenler göreviniz çocukları ve velileri memnun etmektir.Bu kadar basit haddinizi aşmayın.Sakın kendinizi eğitimci hele hele kutsal bir meslek sahibi olarak görme(ironi içerir)
-
Hakim olmuşsun ama ADAM olamamışsın.
-
Biz kendimizi paraladığımızla kalıyoruz. En başta devlet memuruna kasıtlı saldırının (öğretmen,doktor,polis...) cezasının çok ağır olması gerekiyor. Adam yapacağını yapıyor, şartlı tahliye alıyor. Ne oldu şimdi???
Zaten eğitimi önemseseydi insanlar, öğretmene bırak saldırmayı, öğretmenin motivasyonunu kırmamak için, çocukları için, manevi desteklerini esirgemezlerdi. Biz artık manevi destekten de geçtik, en azından gölge etmesinler. Çocukları başlarından atıp gezip tozmak için okula yolluyor bir çoğu(Gerçekten insan olan velileri tenzih ediyorum kesinlikle). Bakıcı muamelesi görüyoruz. Öğretmen mutsuzsa, ayakları geri geri gidiyorsa; çocuklara nasıl okulu sevdirecek, nasıl eğitim-öğretimi severek verecek ve bu şımarık nesil, nasıl işe yarar, üreten bir toplum haline gelecek
? Peki ya kendisine darp edilen öğretmenlerimiz ne olacak, nasıl eski haline dönecek, travma nasıl atlatılacak, her an tetikte mi bekleyecek???
Sadece bakanlığın tavrı, bundan sonraki olayların seyrini değiştirebilir. Kınamayla kalırsa, meslek bitti geçmiş olsun...
-
Tüm bu olayları sineye çeken öğretmenlere neden yıpranma payı verilmez anlamış değilim!!!
Polise, askere yıpranma veriliyor da öğretmen az mı yıpranıyor? Ama tabii "öğretmen fedakârdır." diyerek gazı ver, "yıpranmayı göze almıştır." düşüncesiyle süründür bakalım. Tüm öğretmenlerimize Allah sabır versin. -
Veliyi haddinden fazla başımıza çıkarttık.her şeyin fazlası zarar.
-
Şimdiki bakanı çok merak ediyorum bakalım bu konuda ne yapacak?
-
Böyle göstermelik pankartlarla olacak iş değil.
Öğretmeni sistematik olarak itibarsızlaştıran uygulamaları kaldırtacaksın.
Öğretmenin özlük haklarını ve maaşını iyileştireceksin.
Öğretmene çocuk üzerinde geniş kapsamlı yetki vereceksin.(Yetersiz öğrencileri sınıfta bırakma, gelişimi geri kalmış çocukların kaydını erteleme gibi).
*Öğretmeni her konuda veliyi ikna etmeye çalışan bir görevli gibi yaptınız. Liselerde hatta ortaokullarda öğrenciler öğretmenleri umursamaz halde.
Bunda her kimin vebali varsa altından kalkamaz. -
Daha geçen gün maruz kaldığım durumdur. Şikayet etsen ne olacak? Kuru bir basın açıklaması, tüh tüh, vah vah diyen bir iki meslektaş bitti gitti.
Şevkim kırıldı, inancım kırıldı. -
Öğretmeni tehdit etmek, küçük düşürüp onurunu incitmek milli güvenlik meselesidir.Tasima ruhsatı verilsin.
-
Veli o kadar yetkin ki öğretmeni dövebilir.Hem iki yumruktan itelemeden bişey olmaz.
-
Bakanlığın değer vermediği öğretmene veliler neden değer versin?!
-
Öğretimin devam etmesi ulusal güvenlik meselesi olduğu için öğretmene şiddeti ulusal güvenliği tehdit suçu olarak değerlendirecektir sayın bakanımız.Konu ile ilgili açıklamalarını bekliyoruz bakanlığın.