‘Öğretmene şiddete hep birlikte dur demeliyiz’

Diyarbakır’ın Merkez Bağlar ilçesindeki Nuriye Çelebi Eser İlkokulu’nda bir veli ile öğretmen arasında kavga çıktı. Yaşananlar güvenlik kamerasına yansıdı. Söz konusu duruma tepki göstermek için okul önünde bir araya gelen eğitim sendikaları, öğretmenlere yönelik şiddeti kınadı. İçinde bulundukları durumun hem üzücü, hem de düşündürücü olduğunun altını çizen eğitimciler, “Öğretmene şiddete hep birlikte dur demeliyiz” dedi.

Diyarbakır’daki bir okulda, bir velinin öğretmene attığı yumruk sonrası çıkan kavga güvenlik kamerasına yansıdı. Olay, dün öğle saatlerinde, Bağlar ilçesindeki Nuriye Çelebi Eser İlkokulu’nda meydana geldi. İddialara göre A.K isimli veli, çocuğuna hakaret edildiği gerekçesiyle okula geldi. Koridorda öğretmen H.Ş ile konuşan A.K, bir anda öğretmene yumruk attı. Bunun üzerine taraflar, çocukların gözü önünde kavgaya tutuştu. Koridorda devam eden kavga, diğer öğretmenlerin araya girmesiyle sona erdi.  Kavga anlarına ait görüntüler ise okulun güvenlik kamerasına yansıdı. Haber verilmesi üzerine okula gelen polis ekipleri tarafları emniyete götürerek ifadelerini aldı. Birbirlerinden şikayetçi olmayan taraflar daha sonra serbest bırakıldı.

Eğitimcilerden öğretmene şiddete tepki

Konuyla ilgili ortak bir basın açıklaması yapan Diyarbakır Eğitim-Sen, Türk Eğitim- Sen ve Eğitim Bir-Sen üyeleri, yaşanan olaya teki gösterdi.  Bağlar İlçesi’ndeki Nuriye Çelebi Eser İlkokulu önünde bir araya gelen eğitimciler adına basın açıklamasını Diyarbakır Eğitim-Sen 2 Nolu Şube Eğitim Sekreteri Kadriye Kaya okudu.

Yaşanan şiddet olaylarını kınadıklarını vurgulayan, Kaya,  “Geçen hafta Diyarbakır’ın Sur ilçesine bağlı Tevfik Fikret Ortaokulunda Müdür ve Müdür yardımcısına ve dün de Çelebi Eser İlkokulunda yani  bu okulumuzda öğretmene veli tarafından uygulanan şiddet eylemine dikkat çekmek, yapılan bu ve buna benzer eylemleri kınamak için sendikalar olarak buradayız Arka planı karmaşık nedenlerle örülen, hayatın her alanında çeşitli biçimlere bürünen şiddet olgusu, giderek sistemleşen ve yaygınlaşan bir hal almıştır. Günümüz dünyası saldırgan bireysel tepkilerden kitlesel kıyım ve katliamlara kadar her türlü şiddetin sarmalında çaresiz, çıkışsız olmanın bunalımı içindedir. Sinema, televizyon ve haber bültenleri dâhil birçok görsellik, şiddet unsurları ile cazip ve heyecanlı hâle getirilmektedir. Şaşırtıcı olan, bütün bu kan donduran sahneler ve efektler karşısında insanların ve karar alıcıların tepkisiz ve eylemsiz kalmalarıdır” dedi.

‘Şiddet gündelik hayatın bir parçasına dönüştü’

Evde, sokakta, okulda, hayatın her anında görülen şiddetin, adeta gündelik hayatın bir parçasına dönüştüğünü savunan Kaya şunları söyledi;

“Adeta zımni geniş bir onay çevresi varmış gibi katlanarak büyüyen şiddet sorunu giderek kurumsallaşmış, her yanımızı kuşatır olmuştur.  İnsanın şiddet eğilimini ortaya çıkaran birçok sebep vardır. İçinde yaşanılan kültürel durum, yoksulluk, sınıf çatışması, ideolojik sebepler, genetik durumlar, kişisel saplantılar, yasaklar, konuşma zemininin olmayışı, kendini ifade imkânı bulamamak, iletişimsizlik, kötü alışkanlıklar, yanlış çevre, provoke edilmiş aşırı duygular bu sebeplerin bazılarıdır. Eğer şiddetin önüne geçmek istiyorsak, salt eğitime odaklanarak değil, bütün faktörleri dikkate alarak bir politika geliştirilmesi gerekmektedir. Şiddet ve mevcut eğitim sistemimiz arasındaki ilişkiye odaklanırsak, Eğitim, şiddetin ortadan kaldırılması için en doğru araç olarak kabul edilirken, eğitim sistemindeki yanlış bir programlamanın, şiddeti sistematik olarak besleme riskini barındırabileceğini söyleyebiliriz. Bu durum özellikle okulda şiddet ile ilgili konunun çok boyutlu irdelenmesini zorunlu kılmaktadır. Eğitim sisteminde öğretmenler, şiddet sorununun çözülmesinde kritik bir noktada görülmesine karşın,  uygulanan yanlış politikalarla, öğretmenlerin eğitimin edilgen öğesine indirgendiği, veşiddet ortamınınbir mağduru hâline geldiği süreci yaşıyoruz. Son yıllarda okullarda öğretmenlere dönük artan şiddet olayları bu duruma ilişkin tespitlerimizi haklılık kazandırmaktadır.”

‘Hem üzücü hem de düşündürücü’

İçinde bulundukları durumun hem üzücü, hem de düşündürücü olduğunu kaydeden Kadriye Kaya,  “Öğrenci ve veliyi sorgu hakimliği düzeyine çıkaran, öğretmeni sanık koltuğuna düşüren MEB destekli şikayet mekanizmaları öğretmeni her fırsatta sigaya çekilen bir nesneye dönüştürmekte öğretmeni ve mesleğini itibarsızlaştırmakta ve öğretmen kimliğini oluşturan öğeleri değerden düşürmektedir. Eğitim sahasındaki karar alıcıların tehlikenin ciddiyetini kavrayamamış görünmeleri ise vahim bir durumdur. Daha iyi bir eğitim için daha iyi bir müfredat, daha geçerli ve etkili pedagojik yöntemler, daha ileri amaçlar üzerine kafa yormamız gerekirken, bugün öğretmene şiddet konusuna ilişkin bir basın açıklaması daha yapmak mecburiyetinde kalışımızın ana sebebi, şiddetin ağırlaşan toplumsal maliyeti karşısında, ilgililerin çözüm üretmede yetersiz kalmaları veya isteksiz davranmalarıdır. İçinde bulunduğumuz hal hem üzücü, hem de düşündürücüdür.  Bu bağlamda, dünnuriye çelebi eser ilkokulunda görev  yapan öğretmen arkadaşımızın velitarafından saldırıya maruz kalması, öğretmene şiddet yasasının derhal çıkarılması gerektiğini, öğretmeni koruyan bir meslek kanununa duyulan ihtiyacın aciliyetini ortaya koymuştur. Öğretmeni güçlendirecek, donatacak, koruyacak tedbirler almak yerine onu hedef alan saldırılar karşısında sessizliğe gömülmenin anlaşılır bir yanını göremiyoruz.  Toplumdaki şiddeti eğitimle yok etmenin hesabını yaparken, şiddeti eğitimin içine sokmaya davetiye çıkarıcı uygulamaların akılla, izanla, vicdanla telif edilir bir yanı yoktur” diye konuştu.

‘Eğer kalıcı önlemler alınmazsa yarın çok geç olabilir’

Şiddeti eğitimle yok etmenin ilk aşamasının, kesin bir anlayış ve program değişikliği olduğunun altını çizen Kaya şunları ifade etti;

“Mevcut eğitim paradigmasının ve programlarının şiddeti önlemediği, bilakis şiddete yatkın psikolojileri beslediği artık görülmelidir. Sorun üreten bir sistem çare olamaz. Eğitim, şiddeti ortadan kaldırılacak bir enstrüman olarak tavsif edilirken; şiddetin, eğitimi tehdit ve tahdit eder boyuta ulaşması, bunun geleceğimizi tehlikeye sokacak boyuta doğru tırmanıyor olması, acil ve köklü çözüm bulmayı zaruri hâle getirmektedir. Eğitim çalışanlarının baskı ve tehditlerin kıskacına bırakıldığı, sistemin yanlış çarklarında sindirildiği, güvensiz ve güvencesiz iş ortamlarına itildiği, eğitim iş kolundaki hizmetlerin piyasacı bir anlayışla yürütüldüğü, öğrenci-öğretmen-veli ilişkisinin giderek yozlaştığı bir ortamda eğitim ve öğretim mekanizmasının toplumu dönüştüren ve iyileştiren bir sonuç üretmesi beklenemez.  Okullarımızda yaşanan şiddet olaylarının tekrar etmemesi, eğitimcileri şiddetin hedefi haline getiren uygulamaların son bulması, somut ve kalıcı çözümler üretilmesi için başta Milli Eğitim Bakanlığı olmak üzere, bütün yetkilileri acilen harekete geçmeye ve gerekli yasal çerçeveli önlemeleri ivedilikle almaya davet ediyoruz. Eğer kalıcı önlemler alınmazsa yarın çok geç olabilir. Sendikalar olarak eğitim emekçilerine yönelen her türlü şiddeti kınıyor,  Nuriye Çelebi Eser İlkokulunda görev yapan öğretmenimize ve bütün eğitim çalışanlarımıza geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Öğretmene şiddete hep birlikte dur demeliyiz…”

 

Ahmet BARAN / 

  • 6 2
  • 22 Mart 2022 17:04 9.266
  • Aktif Haberler
  • ysk2340
    27 Mart 2022 16:39
    1 2
    Daha geçen hafta 16mart Kocaeli nde benzer olay oldu. Bu olaylar ulusal medyada hiç çıkmıyor. Öğretmen öğrencisine tokat atsa milyon izlenir. Keser döner sap döner 10 - 20 yıl sonra gör asayiş olayları nasıl artıyor.
  • esme66
    26 Mart 2022 16:11
    0 0
    Mazlumu oynamak ve sonuç, yani gerçeğe ulaşılmış demektir.
  • HAMZA97
    25 Mart 2022 12:36
    6 0
    bu kanunlarla zor kanun öğrenci ve veliden yana öğrenci sınıftta terör estirir hakim karşısında mazlumları oynar. cezayı öğretmen alır.
  • D.Hoca7
    25 Mart 2022 11:27
    10 0
    Hayatında hiç öğretmenlik yapmamış Milli Eğitim Bakanları var oldukça öğretmene şiddete dur denmez.
    Mahmut Özer Bey, sağlık bakanından örnek alsa keşke. Öğretmenine sahip çıksa
  • deliok
    24 Mart 2022 18:35
    7 3
    hak kazanayım hemen emekli olacağım...şu camiadan kurtulduğum gün kurban keseceğim
  • php_korsan
    24 Mart 2022 14:29
    10 2
    MEB'de 10 bin lira alacagima YOKte gün boyu çalışıp o güzel ortamlarda 5 bin almaya razıyım.Cunku çok sınıf açmakla, çevre dostu okullar yapmakla bu işler duzelmiyor.Ogretmen her daim sahipsiz.
  • smyi
    24 Mart 2022 12:37
    7 0
    dur
  • kaynarca87
    24 Mart 2022 09:49
    13 0
    bu iş yapılabilir olmaktan çıktı çok açık ve net. 17 yıllık öğretmenim. özellikle son 10 yıldız düşen insan kalitesinin ceremesini en çok çeken meslek öğretmendir. eğitim yapamiyoruz öğretim sadece kağıt üzerinde. elimizde hiçbir yetki yok. maddi kayıpları bıraktık artık o sorunlarımızdan en basiti olmuş durumda. öğrenci sınıfta öğretmenin amiri olmuş durumda. burayı okuyan gençlere şiddetle tavsiyemdir. asla bu mesleği seçmeyin.
  • adaletlazım
    24 Mart 2022 06:39
    16 0
    Yani bir bakanlık nasıl her şey normalmiş gibi yaşananları görmezden gelebiliyor. Sendikalar neden bu duruma bir şey demiyor. Öğretmenlerin büyük bir çoğunluğu meslekten bıkmış durumda. Hiç bir şeye karışmak istemeyen meslektaşlarımın sayısı artmaya başladı. Haksız da sayılmazlar. Tutturmuşlar bir psikoloji rehberlik gidiyorlar. Okullarda rehberlik diye bir şey yok. Bunu görün artık. Herkes üç maymunu oynuyor. Bir ülke ancak böyle yok edilir.
  • çakar39
    23 Mart 2022 23:07
    14 0
    Şamar oğlanı olarak emekli olmaya karar verdim..Bittimmm...ASLA YAPILACAK İŞ DEĞİLMİŞ BU YIL TAMAMEN ANLADIM.
  • Petrucci
    23 Mart 2022 21:34
    12 0
    Ne bir haftası biz bir gün bile eylem yapamadık, yapamayız. Öğretmenlik ayağa düşürülmüş bir meslektir artık bu ülkede. Aklı başında kimse Eğitim fakültelerinde okumaz artık. Doktorların özelde veya yurt dışında çok daha iyi ekonomik şartlarda çalışabilme imkanı varken bizde o da yok. Atanamamış öğretmenler özel okullarda asgari ücretin altına köle muamelesi görüyor. Saygısız, terbiyesiz öğrencilerden gördüğümüz şiddeti ne yapmalı? Çok şey denir de dersem yayınlanmıyor.
  • bir adam
    23 Mart 2022 21:20
    6 0
    Haklıysak Karşılık vermek lazım sanki.
  • firzan
    23 Mart 2022 20:06
    15 0
    eğer şu anda yapabileceğim başka bir iş olsaydı ya da daha genç olsaydım istifa ederdim. çok severek yaptığım mesleğimden soğudum. olay olunca müdahele etmezsem kendimden utanıyorum. müdahele etsem başım ağrıyor. bu işin vicdani tarafı kalmadı.
  • yasmin23
    23 Mart 2022 18:39
    6 0
    Doktorlar 3 gün grev yaptılar biz de 1 hafta grev yapalım.
  • 58SERVET
    23 Mart 2022 18:03
    15 0
    Kanunlar çok yetersiz.Öğretmenlerin elleri kolları bağıl ne yazıkki.Bu tepkiler sonuç vermez sadece gündem olur.Kanun lazım
  • yoncalodi
    23 Mart 2022 14:24
    10 1
    Çocuk o kadar özgür ki öğretmen onun vicdanına merhametine kalmış vaziyette. Eminim şu öğretmen keşke videoya almasalardı diye düşünmüştür. Yoksa bugünün mevzusu değildir kimbilir kaç defa kaç farklı saygısızlığa maruz kaldı. Elindeki tek güç sabrı,karşılık vermemesi çocuk kadar yabanileşmemesi,ama nereye kadar
  • turko_
    23 Mart 2022 12:02
    9 0
    "Eğer kalıcı önlem alınmazsa yarın çok geç olabilir"
    Çok geç oldu zaten.
  • nadir.009
    22 Mart 2022 23:08
    23 2
    Bu olaylar yüzünden hiçbir öğretmen uğraşmıyor .devlet öğretmenine sahip çıkmıyor biz sahip cikicaz çocuklara eğitim bitti ağliyani yok.eskiden elimden geldigi kadar sistemi düzeltmeye çalışırdım .şimdi umrumda degil dersimi anlatıp cikiyorum .ahlak dersi vermeyi bıraktım .umrumda değil aile zaten okul bitince cezasını çekecek
  • php_korsan
    22 Mart 2022 22:22
    18 0
    30 senedir dur deniliyor ama icraat yok.Meslek kanunu içine de bununla ilgili bir madde konulmadı.Bu konuda sağlık bakanını tebrik ve takdir ediyorum.Geçmiş olsun demekle geçmiyor.
  • halisane42
    22 Mart 2022 20:20
    33 0
    Öğrenci/Veli artık bu devirde patron, öğretmen onların hizmetçisi durumunda âdeta!!?
    Sınıfta gürültü çıkaranlara, sınıfın huzurunu bozanlara bağırıyorsun, ertesi gün annesiyle/babasıyla/abisiyle çıkıp geliyor, "Hocam, siz benim çocuğuma bağiramazsiniz, aman müfredat falan kalsın ve hocam, yeter ki çocuğumun psikolojisi bozulmasın." diye üste çıkıyor. Sen altta kalıyorsun her zamanki gibi..!
    Artık sözün bittiği(fiziki ve hukuki müdahalenin/yumrukların konuştuğu!) yerdeyiz!!?
  • pedagogy
    22 Mart 2022 20:15
    1 4
    Şiddet kimseye yapılmamalı...
  • nthen
    22 Mart 2022 18:38
    13 0
    yazık çok yazık iyice ayağa düştü
  • Oddo38
    22 Mart 2022 18:14
    39 0
    Veliye verilen yetkiler öğretmende yok! Meb, veliyi memnun etme bakanlığından sıyrılırsa bir şeyler düzelmeye başlar.
  • loudy3005
    22 Mart 2022 17:15
    14 1
    Her şey iyi güzel de madem haklısın niye şikayetçi olmuyorsun kardeşim
UYARI: Yayınlanan haberler, Egitimhane.Com'un görüşlerini yansıtmaz. Yazılan yorumlar, onaylanmış olsalar bile yazanın sorumluluğundadır.

Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK