Öğretmene Verilen Değer:(

Çevrimdışı mahmud

  • Uzman Üye
  • *****
  • 312
  • 796
  • 312
  • 796
# 31 May 2012 22:52:38
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

İzlemenizi tavsiye ederim.

Çevrimdışı handsome

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.263
  • 3.456
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 1.263
  • 3.456
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 31 May 2012 22:54:09
Hangi değer???

Çevrimdışı çinardiç

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 757
  • 1.298
  • 757
  • 1.298
# 31 May 2012 22:59:34


size süper bir haber (haberiniz varmıydı bilmiyorum):
belediyelerde çalışan memura 682 tl maaş zammı yapılmış.Üstelik yılda iki defa 2 bin 380 tl  ikramiye verilecekmiş.
bize 79tl yi reva görenler birilerine iyi kıyak geçmişler ve ruhumuza duyurmadan.

çoook üzgünüm bize reva görülenlerden
 







Çevrimdışı e-muallim

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.298
  • 2.102
  • Okul Müdürü
  • 1.298
  • 2.102
  • Okul Müdürü
# 31 May 2012 23:02:39
Öğretmene değer vermeyenlere o kadar çok değer veriyoruzki.
Değer verenlerden biride bendim.:(((


Öğretmeni çizenlerin üstünü çizdim.

Çevrimdışı tarkan555

  • Bilge Üye
  • *****
  • 13.941
  • 16.311
  • 13.941
  • 16.311
# 31 May 2012 23:04:02
özellikle son 2 yıldır  değer verme olayı nerdeyse tamamen bitmeye yüz tuttu.hademelerden biraz daha gerideyiz değer bazında

Çevrimdışı kardia

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 3.421
  • 16.034
  • 3.421
  • 16.034
# 31 May 2012 23:11:38
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
ALINTI..
...........
DEVLETİ SÖMÜREN ÖĞRETMENLER Tam on yıl Batman’da çalıştım Hiç pişman değilim. Öldürülmüş arkadaşlarımı gördüm. Korkudan çıldırmış öğretmen eşlerini gördüm. Yarasalarla, akreplerle odamı paylaştım. Açlığımı bastırmaya çalıştım, yenebilecek her şeyle. Lastik pabuçla tükettiğim yoların sonunda, ayakkabılarımı değiştirdiğimi kimseye fark ettirmedim. Kapımın önündeki ayakkabılarımın içine bırakılan tehdit yazılarını, kendimden başka kimseye okutmadım. Her sabah bütün çocukları kendi çocuklarımla bir gördüm, sınıfın içinde. Sınıfı ısıtmak için çocuklarla birlikte, otomobil lastiği yuvarladım. Kar suyu dolu ayakkabısıyla, sınıfın kapısına dayanan çocuğun gözlerindeki yalvarmayı bir ben gördüm. Ben eskittim, bütün mendillerimi çocukların yüzünde. Eski çoraplarımı yeniden yeni yaptım minik ayaklarda. Dilencisi oldum okulumun, çocuklara giysi sağlamak için bütün ülkemin tanıdığı. Kitaplar aldım, maaşımdan taksitlerini öderken zorlandığım. Hiç gocunmadım. Hiç gücenmedim. Gecelerimi hep diğer gecelere ekledim. Ömrümü eskittim. On yılımı tükettim, Siirt’te, Batman’da. Babasınıfı (Anasınıfı) öğretmenliği yaptım. Tam beş yıl tek başıma, 135 öğrenciyi okuttum. Hiç okuma yazma bilmeyen öğrenci bırakmadım. Sabah dört, öğleden sonra dört saat ders yaptım. Deftere altı saat yazdım. Nasıl çalışıyorsun? Bu çocuklara nasıl sahip çıkıyorsun? Ne yiyip ne içiyorsun? Nerede yatıyorsun? Hiç kimse sormadı. Ödül almadım. Takdir edilmedim. Bir gün geç gittim diye, ceza bile aldım Batman’da. Hiç gocunmadım. Hiç gücenmedim. Sevgi saygı gördüm. Yaşadığım yerdeki insanlardan, her gün ödül aldım. Omzumu öpen Berivan Nine’den sevgi ödülü. Öretmenim sen hoş geldin” diyen öğrencilerimden gülücük ödülü Daha ne ödüller… Deli Halil, ödülümü gazete kâğıdına sarıp getirdi hep. Tandır ekmeğinin buğusunda buldum, mutluluğun kokusunu. İlkokuldan ilk defa kızlara diploma verdiğimde, ”Güneydoğu Rektörü” gibi gördüm kendimi vicdanımda. Kendi ödülümü, hep kendim verdim. Kimseye hissettirmedim. Hiç gocunmadım. Hiç gücenmedim. Yirmi yıl köylerde çalıştım. Adım “Köy Öğretmeni”olarak tescillendi. Dünyaya hep,“Sevgi Penceresinden baktım. Cehennemde uyumak içinde hep yorganımı hazır ettim. Bu dünyada üstüme hep buz yağdı da! Gelir diye fermanım, ”Hep boynumda urgan ile yattım. Serdengeçti felsefesiyle bu günlere geldim. Hiç gocunmadım. Hiç gücenmedim Çalıştığım günlerin hesabını hiç yapmadım. 1 saat, 2 saat, 10 saat, 15 saat. Geceleri de çalıştım çok kez. Bir hesabım olmadı hiç. Başbakan benim adıma hesaplamış. Meğerse ben, “haftada 15 saat çalışıyormuşum” Durdum. Düşündüm. Aynaya baktım. Kalbimi yokladım. Çok rahatım ben ya! Bu hesabın yapılışına, söylenişine; Öğretmenliğin değersizleştirilmesine; Çok gücendim çok! Çok alındım çok! Başbakanın öğretmeni de gücenmiş midir acaba? Öğretmenler! Kendinize gelin. Çok para alıyorsunuz. Yan gelip yatıyorsunuz. Maaşınızın yarısını lütfen iade ediniz. Ya da haftada 168+2 saat çalışınız. Kazancınızı helal ettiriniz. Bizler; “Devleti sömüren öğretmenlermişiz” meğerse. Gücendirmeyin başbakanımızı. Ama ben; Darıldım. Barışacak diye beklemeyin.

Aklımdan geçiyordu, hocam yazmış bile. Yazının sahibi kimse, öğretmenlerin yaşadıklarını bu kadar güzel dile getirdiği, duygulara tercüman olduğu için kendisine ve bizimle paylaşan kamileer hocama teşekkür ediyorum. Sağ olun hocam.

Çevrimdışı akinbediş

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 243
  • 1.984
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 243
  • 1.984
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 31 May 2012 23:20:14
yorumsuz

Çevrimdışı BENGİSUKOCA

  • Uzman Üye
  • *****
  • 578
  • 981
  • 578
  • 981
# 31 May 2012 23:20:39
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
ALINTI..

ELLERİNDEN ÖPERİZ ÖĞRETMENİM! BİZİ DE DUYGULANDIRDIN Bu yazıyı okumanızı tavsiye ederiz arkadaşlar. Hepiniz kendinden bir parça bulacaktır. DEVLETİ SÖMÜREN ÖĞRETMENLER Tam on yıl Batman’da çalıştım Hiç pişman değilim. Öldürülmüş arkadaşlarımı gördüm. Korkudan çıldırmış öğretmen eşlerini gördüm. Yarasalarla, akreplerle odamı paylaştım. Açlığımı bastırmaya çalıştım, yenebilecek her şeyle. Lastik pabuçla tükettiğim yoların sonunda, ayakkabılarımı değiştirdiğimi kimseye fark ettirmedim. Kapımın önündeki ayakkabılarımın içine bırakılan tehdit yazılarını, kendimden başka kimseye okutmadım. Her sabah bütün çocukları kendi çocuklarımla bir gördüm, sınıfın içinde. Sınıfı ısıtmak için çocuklarla birlikte, otomobil lastiği yuvarladım. Kar suyu dolu ayakkabısıyla, sınıfın kapısına dayanan çocuğun gözlerindeki yalvarmayı bir ben gördüm. Ben eskittim, bütün mendillerimi çocukların yüzünde. Eski çoraplarımı yeniden yeni yaptım minik ayaklarda. Dilencisi oldum okulumun, çocuklara giysi sağlamak için bütün ülkemin tanıdığı. Kitaplar aldım, maaşımdan taksitlerini öderken zorlandığım. Hiç gocunmadım. Hiç gücenmedim. Gecelerimi hep diğer gecelere ekledim. Ömrümü eskittim. On yılımı tükettim, Siirt’te, Batman’da. Babasınıfı (Anasınıfı) öğretmenliği yaptım. Tam beş yıl tek başıma, 135 öğrenciyi okuttum. Hiç okuma yazma bilmeyen öğrenci bırakmadım. Sabah dört, öğleden sonra dört saat ders yaptım. Deftere altı saat yazdım. Nasıl çalışıyorsun? Bu çocuklara nasıl sahip çıkıyorsun? Ne yiyip ne içiyorsun? Nerede yatıyorsun? Hiç kimse sormadı. Ödül almadım. Takdir edilmedim. Bir gün geç gittim diye, ceza bile aldım Batman’da. Hiç gocunmadım. Hiç gücenmedim. Sevgi saygı gördüm. Yaşadığım yerdeki insanlardan, her gün ödül aldım. Omzumu öpen Berivan Nine’den sevgi ödülü. Öretmenim sen hoş geldin” diyen öğrencilerimden gülücük ödülü Daha ne ödüller… Deli Halil, ödülümü gazete kâğıdına sarıp getirdi hep. Tandır ekmeğinin buğusunda buldum, mutluluğun kokusunu. İlkokuldan ilk defa kızlara diploma verdiğimde, ”Güneydoğu Rektörü” gibi gördüm kendimi vicdanımda. Kendi ödülümü, hep kendim verdim. Kimseye hissettirmedim. Hiç gocunmadım. Hiç gücenmedim. Yirmi yıl köylerde çalıştım. Adım “Köy Öğretmeni”olarak tescillendi. Dünyaya hep,“Sevgi Penceresinden baktım. Cehennemde uyumak içinde hep yorganımı hazır ettim. Bu dünyada üstüme hep buz yağdı da! Gelir diye fermanım, ”Hep boynumda urgan ile yattım. Serdengeçti felsefesiyle bu günlere geldim. Hiç gocunmadım. Hiç gücenmedim Çalıştığım günlerin hesabını hiç yapmadım. 1 saat, 2 saat, 10 saat, 15 saat. Geceleri de çalıştım çok kez. Bir hesabım olmadı hiç. Başbakan benim adıma hesaplamış. Meğerse ben, “haftada 15 saat çalışıyormuşum” Durdum. Düşündüm. Aynaya baktım. Kalbimi yokladım. Çok rahatım ben ya! Bu hesabın yapılışına, söylenişine; Öğretmenliğin değersizleştirilmesine; Çok gücendim çok! Çok alındım çok! Başbakanın öğretmeni de gücenmiş midir acaba? Öğretmenler! Kendinize gelin. Çok para alıyorsunuz. Yan gelip yatıyorsunuz. Maaşınızın yarısını lütfen iade ediniz. Ya da haftada 168+2 saat çalışınız. Kazancınızı helal ettiriniz. Bizler; “Devleti sömüren öğretmenlermişiz” meğerse. Gücendirmeyin başbakanımızı. Ama ben; Darıldım. Barışacak diye beklemeyin.
hocam her kim yazdıysa duygularımıza tercüman olmuş bende bekar bayan olarak dağın başında 5 sene  yaşadım müfettişi geldi burada ben kalamam tek başıma dedi .İl imardan geldiler hocanım burada nasıl kalıyorsunuz dedi .Neler çektik KİMSE GÖRMEDİ .Hiç pişman olmadım. AMA hocamızın da dediği gibi bu sözlere ithamlara  kalbim çok kırıldı.

Çevrimdışı ceycey643

  • Yeni Üye
  • 1
  • 1
  • 1
  • 1
# 31 May 2012 23:30:59
Değerli öğretmenim , bu mesleği severek yapan onurunu taşıyan sorumluluğunu bilen tüm öğretmenler kırgın.Ben işimi on yedi yıl boyunca eşimden çocuklarımdan ve sağlığımdan önde tuttum. Bunu haketmedim.Hakkımı da helal etmiyorum bizi değersiz görenlere...

Çevrimdışı sercan_benli

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 965
  • 3.406
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 965
  • 3.406
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 31 May 2012 23:32:31
3. senemi çalışıyorum gerçekten çok severek yapıyorum işimi ama acaba yanlış mı yaptım öğretmen olmakla bu ülkede hiç değerimiz yok diye düşünüyorum...

Çevrimdışı smileplease03

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.016
  • 2.889
  • Din Kült. Öğrt.
  • 4.016
  • 2.889
  • Din Kült. Öğrt.
# 31 May 2012 23:33:07
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Sayın Öğretmenlerim Diğer Devlet Dairelerindeki Memurların Hepsindende Fazla Çalıştığınızı Düşünüyorum Ve İnanıyorum. Maaşınızın Durumu Hakkında Yorum Yapamam Ama Evlatlarımızı Sizlere Emanet Ettik Ve Onlar Ülkemizin Geleceği. Ne Olur Azminiz Kırılmasın Saygılar.
Bir veli olarak sizi anlıyor ve takdirle karşılıyorum. Bir öğretmen olarak da şahsi olarak size teşekkürlerimi sunuyorum. 9. yılını bitrmiş, hayvanın bile kalmayacağı yerde (özür dilerim ama belirtme anlamında kullanıyorum) 2 yıl öğretmenlik yapmış, takdir belgesi almış (çalışarak); 90 sicil ortalamasından da derece ile ödüllendirilmiş bir öğretmenim. 4 yıl okul için, 4 yılda Ağrı'da çalıştıgım için hayatımın en güzel yıllarını da ailemden uzak geçirmiş bir öğretmen olarak şevkim kırılmadı, çünkü şevkim kalmadı. Özellikle bu son sene artık bu meslekten kaçmanın yollarını arıyoruz. Arıyoruz dedim zira tek ben değilim böyle düşünen. Saygılarımla...

Çevrimdışı alüminyum

  • Uzman Üye
  • *****
  • 792
  • 940
  • 792
  • 940
# 31 May 2012 23:33:34
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Olsun ne demek ulen ??? valla ben çok memnunum halimden bu rezilliklerin yaşandığı bir ortamda sadece sınıf öğretmenliği kaldı!..Çocuklar tamamiyle size endeksli,her halleriyle teslimler!Saf ve tertemizler! Şuanda onlarla müthiş eğlenceli vakitler geçiiriyorum..
Hocam merak etmeyin 4 ve 5 . sınıfa gelince onların da masumiyeti bitiyor.

Çevrimdışı smileplease03

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.016
  • 2.889
  • Din Kült. Öğrt.
  • 4.016
  • 2.889
  • Din Kült. Öğrt.
# 31 May 2012 23:36:00
SBS ve LYS sınavlarında görev almama eylemine davetlidir tm meslektaşlarımız. Madem 15 saat çalışıyoruz, haftasonu olan bu göreve talip olmayalım, imza olmadan bu görevi veremiyorlar, görevlendirme yaparlarsa da 40 tl yerine 66 tl verecekler. Görevlendirme yapsalar dahi rapor ya da sevk hakkımızı kulanacağız. ÖĞRETMENLER olmadan hiç bir iş yapamayacaklarını anlasınlar...
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı munzeviçığlık

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.642
  • 22.382
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 4.642
  • 22.382
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 31 May 2012 23:36:27
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
ALINTI..

ELLERİNDEN ÖPERİZ ÖĞRETMENİM! BİZİ DE DUYGULANDIRDIN Bu yazıyı okumanızı tavsiye ederiz arkadaşlar. Hepiniz kendinden bir parça bulacaktır. DEVLETİ SÖMÜREN ÖĞRETMENLER Tam on yıl Batman’da çalıştım Hiç pişman değilim. Öldürülmüş arkadaşlarımı gördüm. Korkudan çıldırmış öğretmen eşlerini gördüm. Yarasalarla, akreplerle odamı paylaştım. Açlığımı bastırmaya çalıştım, yenebilecek her şeyle. Lastik pabuçla tükettiğim yoların sonunda, ayakkabılarımı değiştirdiğimi kimseye fark ettirmedim. Kapımın önündeki ayakkabılarımın içine bırakılan tehdit yazılarını, kendimden başka kimseye okutmadım. Her sabah bütün çocukları kendi çocuklarımla bir gördüm, sınıfın içinde. Sınıfı ısıtmak için çocuklarla birlikte, otomobil lastiği yuvarladım. Kar suyu dolu ayakkabısıyla, sınıfın kapısına dayanan çocuğun gözlerindeki yalvarmayı bir ben gördüm. Ben eskittim, bütün mendillerimi çocukların yüzünde. Eski çoraplarımı yeniden yeni yaptım minik ayaklarda. Dilencisi oldum okulumun, çocuklara giysi sağlamak için bütün ülkemin tanıdığı. Kitaplar aldım, maaşımdan taksitlerini öderken zorlandığım. Hiç gocunmadım. Hiç gücenmedim. Gecelerimi hep diğer gecelere ekledim. Ömrümü eskittim. On yılımı tükettim, Siirt’te, Batman’da. Babasınıfı (Anasınıfı) öğretmenliği yaptım. Tam beş yıl tek başıma, 135 öğrenciyi okuttum. Hiç okuma yazma bilmeyen öğrenci bırakmadım. Sabah dört, öğleden sonra dört saat ders yaptım. Deftere altı saat yazdım. Nasıl çalışıyorsun? Bu çocuklara nasıl sahip çıkıyorsun? Ne yiyip ne içiyorsun? Nerede yatıyorsun? Hiç kimse sormadı. Ödül almadım. Takdir edilmedim. Bir gün geç gittim diye, ceza bile aldım Batman’da. Hiç gocunmadım. Hiç gücenmedim. Sevgi saygı gördüm. Yaşadığım yerdeki insanlardan, her gün ödül aldım. Omzumu öpen Berivan Nine’den sevgi ödülü. Öretmenim sen hoş geldin” diyen öğrencilerimden gülücük ödülü Daha ne ödüller… Deli Halil, ödülümü gazete kâğıdına sarıp getirdi hep. Tandır ekmeğinin buğusunda buldum, mutluluğun kokusunu. İlkokuldan ilk defa kızlara diploma verdiğimde, ”Güneydoğu Rektörü” gibi gördüm kendimi vicdanımda. Kendi ödülümü, hep kendim verdim. Kimseye hissettirmedim. Hiç gocunmadım. Hiç gücenmedim. Yirmi yıl köylerde çalıştım. Adım “Köy Öğretmeni”olarak tescillendi. Dünyaya hep,“Sevgi Penceresinden baktım. Cehennemde uyumak içinde hep yorganımı hazır ettim. Bu dünyada üstüme hep buz yağdı da! Gelir diye fermanım, ”Hep boynumda urgan ile yattım. Serdengeçti felsefesiyle bu günlere geldim. Hiç gocunmadım. Hiç gücenmedim Çalıştığım günlerin hesabını hiç yapmadım. 1 saat, 2 saat, 10 saat, 15 saat. Geceleri de çalıştım çok kez. Bir hesabım olmadı hiç. Başbakan benim adıma hesaplamış. Meğerse ben, “haftada 15 saat çalışıyormuşum” Durdum. Düşündüm. Aynaya baktım. Kalbimi yokladım. Çok rahatım ben ya! Bu hesabın yapılışına, söylenişine; Öğretmenliğin değersizleştirilmesine; Çok gücendim çok! Çok alındım çok! Başbakanın öğretmeni de gücenmiş midir acaba? Öğretmenler! Kendinize gelin. Çok para alıyorsunuz. Yan gelip yatıyorsunuz. Maaşınızın yarısını lütfen iade ediniz. Ya da haftada 168+2 saat çalışınız. Kazancınızı helal ettiriniz. Bizler; “Devleti sömüren öğretmenlermişiz” meğerse. Gücendirmeyin başbakanımızı. Ama ben; Darıldım. Barışacak diye beklemeyin.

Hocam paylaşım için teşekkürler harika bir yazı,muhteşem her şeyi anlatıyor işte!!!!!!!!!!!!!

Çevrimdışı kirsehir

  • Bilge Üye
  • *****
  • 10.952
  • 12.250
  • Okul Öncesi Öğrt.
  • 10.952
  • 12.250
  • Okul Öncesi Öğrt.
# 31 May 2012 23:49:27
 bir öğretmen öğrencisini kaçırmış, ailesi de çıkmış tv programında kızını arıyor. öğrenci adıyla hitap edilmesine karşın kaçıran kişi öğretmeliği bırakmasına rağmen halen öğretmen olarak anılıyordu. seyircilerden biri kalktı; biz öğretmmenlere güvenemezsek kime güveneceğiz diye tüm öğretmenlere laf söyledi. programı çok aradım ama ulaşamadım. öğretmenliği bırakmış ve öğrencisini kaçırmış birinin öğretmen olarak anılması beni rahatsız etti. bu kişinin adı yok mu????

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK