Öğretmenlik Meslek Kanunu Vaatte Kalmasın, Hayat Bulsun

Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, öğretmenliğin, kamu sistemi içerisinde tanımlanmış eğitim-öğretim hizmetleri sınıfından müstakil bir meslek kanununa kavuşturulması konusunun daha fazla ötelenmemesi gerektiğini belirterek, “Mesleğin hak ettiği şekilde tanımlanması, sosyal zeminde öğretmenlerin itibarının, haklarının korunması ve artırılması, yönetmeliklerle, genelgelerle oluşan görev, yetki, ehliyet, liyakat noktasındaki dağınıklığın giderilmesi için meslek kanununun ivedilikle yürürlüğe konulması gerekmektedir” dedi.

Memur-Sen Genel Merkezi’nde düzenlenen basın toplantısında konuşan Genel Başkan Ali Yalçın, eğitimin, insanın özünü keşfetmeye, kişiliğini inşa etmeye yönelik en büyük eylemi olduğunu ifade ederek, eğitimi, öğreten-öğrenen çerçevesinde insanların birbirleriyle ilişkisinden, iletişiminden ve etkileşiminden beslenen akli süreçlerin hâkim olduğu ve ahlaki sonuçların hedeflendiği faaliyetler bütünü olarak kabul ettiklerini söyledi.

“Eğitimi, tam da bu yüzden hem bilim hem de hizmet noktasında vazgeçilemez, ertelenemez, yok sayılamaz, devre dışı bırakılamaz, alternatifi oluşturulamaz konumda görüyoruz” diyen Yalçın, “Eğitimde geriye düşenin ahlakta, adalette, merhamette, bilimde öne çıkması, teknolojide önde olması, ekonomik ve diplomatik düzlemde fark oluşturması mümkün olmaz. Öğretmenlik, insanlığın en kadim ve önemli mesleklerinden biridir. Öğretmen, çocuklarımızın şuur sermayesini artırma, bilgi haznesini büyütme, idrak zeminini güçlendirme, hikmeti keşfetme, hakikate ulaşma konusunda beşerin insanlaşması ve bireyin uzmanlaşması yolculuğunda hem rehber hem de rol modeldir. Bu vasıf, öğretmenlik mesleğinin tarih boyunca önemli ve değerli kabul edilmesinin de başlıca sebebidir” ifadelerini kullandı.

"Meslek kanunumuzu istiyoruz"

Eğitimde örnek gösterilen ülkelerde olduğu gibi, öğretmenliğin kamu sistemi içerisinde tanımlanmış eğitim-öğretim hizmetleri sınıfından müstakil bir meslek kanununa kavuşturulması hususunun artık daha fazla ötelenmemesi gerektiğini kaydeden Yalçın, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Mesleğin hak ettiği şekilde tanımlanması, sosyal zeminde öğretmenlerin itibarının, haklarının korunması ve artırılması, yönetmeliklerle, genelgelerle oluşan görev, yetki, ehliyet, liyakat noktasındaki dağınıklığın giderilmesi için meslek kanununun ivedilikle yürürlüğe konulması gerekmektedir.

Ülkemizde resmî ve özel eğitim kurumlarında fiilen görev yapan 1 milyon 200 bin öğretmen var iken, öğretmenin yetiştirilmesinden emekliliğine kadar öğretmenlik mesleğini bütün olarak ele alan bir Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun olmaması; hukuki açıdan boşluk, mesleki açıdan ise yoksunluktur. Kanun, hedefler ve gerçekler bağlamında uluslararası standartlara uygun bir kariyer mesleği niteliğini taşımalı; öğretmenin etkinliğini artıracak, itibarını yükseltecek hükümler içermelidir. Meslek kanununun yapılması için gereken talep de yazılması için gereken birikim de var. Bundan sonra bir tek şeye ihtiyaç var. O da kanunun çıkarılmasını hızlandıracak irade. Bizler Türkiye’nin bütün illerinden hep birlikte o iradeyi harekete geçirmek için sesleniyoruz:

Meslek kanunumuzu istiyoruz, daha fazla beklemek istemiyoruz. Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun çıkarılması hedefine, 11. Kalkınma Planı’nda da Millî Eğitim Bakanlığı’nın 2023 Eğitim Vizyonu’nda da yer verilmesi, hem talebemizi doğruluyor hem de tepkimizi haklı kılıyor.”

"Vaadin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kamuoyuna net bir içerik paylaşılmamıştır "

Meslek kanununun çıkarılması noktasında niyet ve kararlılığın kamuoyuna deklare edilmesinin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen, bugüne kadar kamuoyuna net, açık ve kesin bir içerik paylaşımının yapılmadığını dile getiren Yalçın, Millî Eğitim Bakanlığı’nca yürütülen çalışmanın, hazırlanan taslağın, öngörülmüş bir tasarımın, mutlaka başta yetkili sendika olmak üzere, paydaşlarla iş birliği içinde ele alınarak olgunlaştırılması gerektiğini vurguladı.

Ali Yalçın, öğretmenlik mesleğine, öğretmenlere, eğitime ve öğrencilere dair hassasiyetlerini, önceliklerini, talep ve beklentilerini şekillendiren, meslek kanununa dair çerçeve beklentilerini ifade eden hususlara da dikkat çekerek, “OECD’nin yayınladığı ‘Dünya Standartlarında 21. Yüzyıl Okul Sistemi Nasıl İnşa Edilmeli?’ başlıklı raporda yer alan, ‘Eğitimin bir ülkenin gerçekten önceliği olup olmadığı bazı sorular sorularak anlaşılabilir: Öğretmenlik mesleğinin toplumsal statüsü nedir? Öğretmenlere ödenen ücretler benzer eğitim geçmişine sahip bireylere ödenen ücretlere kıyasla nasıldır? Çocuğunuzun öğretmen olmasını ister misiniz? Medyada okullar ve eğitim üzerine haberler ne kadar yer buluyor?’ şeklindeki soruları yetkililerin dikkatine sunuyoruz. Bu soruların her birini, politika belirleyici, politika tasarlayıcı ve uygulayıcı konumda olanların cevaplaması gerekiyor. Kesin olan bir şey var ki, PISA’da yüksek performans gösteren eğitim sistemlerinin çoğunda, öğretmenlere daha yüksek maaş verilmesi, eğitim geçmişinin daha fazla önemsenmesi, öğretmen niteliğinin artırılması ve öğretimin iyileştirilmesi odaklı eğitim harcamalarının payının daha fazla olması eğilimi bulunmaktadır” şeklinde konuştu.

Eğitim çalışanlarının en güçlü sesi, genel yetkili sendikası olarak, gerek akademik yayınlar gerek raporlar gerekse alan ve teşkilat taramalarıyla Öğretmenlik Meslek Kanunu noktasında gündemin oluşmasını sağladıklarını, birçok konuda olduğu gibi bu konuda da gündemi belirlediklerini belirten Yalçın, şöyle devam etti:

“Nelere ihtiyaç duyulduğu, meslek kanununun hangi nitelikte olması gerektiği hususlarını 2018 yılında hazırladığımız ‘Öğretmenlik Meslek Kanunu İhtiyaç ve Öneriler’ başlıklı raporla kamuoyuna açıkladık. ‘Öğretmenlik Meslek Kanunu, öğretmene destek kanunu olmalı’ üst başlığıyla kamuoyunun dikkatini çekmeyi, içeriğe ve olması gerekenlere ilişkin farkındalık oluşturmayı hedefledik. Yaptığımız çalışmaların, araştırmaların, yayınlarımızın ve hazırladığımız raporların ürettiği birikimi esas alarak ‘nasıl bir meslek kanunu olmalı, meslek kanununda neler olmalı’ sorularına verilecek cevaplarımızı netleştirdik. Tespitlerimizi ve tekliflerimizi burada bir bütün olarak ifade edecek değiliz, başat konu başlıklarına yönelik teklif ve talepleri ifade etmekle yetineceğiz.”

"Meslek kanunu bir an önce çıkarılmalıdır "

Öncelikle resmî veya özel öğretim kurumu ayrımı yapmaksızın bütün öğretmenleri kapsayacak, öğretmenlik mesleğinin bütün boyutlarını ele alacak bir yasal düzenlemeye duyulan ihtiyaç konusunda geniş bir toplumsal mutabakatın varlığının herkesçe kabul edilmesi gerektiğini ifade eden Yalçın, “Bu mutabakatın faydalı bir sonuç doğurması, meslek kanununun ‘öğretmenlerin statüsünü, toplumsal itibarını yükseltebilecek, haklarda kazanç sağlayacak, çalışma şartlarını iyileştirecek, şiddeti de önleyecek’ türden bir içerikle uygulamaya konulmasıyla mümkündür.

Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun eğitimin niteliğinin artmasına doğrudan ya da dolaylı olarak katkı sağlayacak pek çok düzenlemeye yasal dayanak oluşturma potansiyeli bulunmaktadır. Biz, meslek kanununda, öğretmenlerin özlük haklarının uluslararası standartlar çerçevesinde tanımlanmasını ve geliştirilmesini istiyoruz.

Sözleşmeli ve ücretli öğretmenlik gibi haksız ve çözüm yerine sorun üreten uygulamaları ortadan kaldırmayan bir düzenlemenin meslek kanunu niteliği kazanamayacağına inanıyoruz. Resmî eğitim kurumlarındaki bütün öğretmenlerin kadrolu istihdamını emredici şekilde düzenlemeyen bir kanunun, öğretmene itibarını korumada yetersiz olacağını hatırlatıyoruz. Öğretmenlerin mesleki ilerlemelerini sağlayacak şekilde kariyer basamaklarının yeniden hayata geçirilmesinin meslek kanunu iddiasının ispatı için şart olduğunu düşünüyoruz. İstihdamda güçlük çekilen bölgeler başta olmak üzere, zorunlu hizmet gibi dayatmalara son verecek, öğretmeni motive ve teşvik etmeye, imkânlar, fırsatlar ve artırımlı haklarla ödüllendirmeye dair hükümlerin mesleği özendirmeye, mesleği yürütenleri güçlendirmeye ilişkin ön şart olduğunu biliyoruz. Öğretmenlerin atamadan yer değiştirmeye, yetişmeden gelişmeye, eğitim imkânlarından kariyer fırsatlarına, ehliyetten liyakate her konuda belirsizlikten, ayrımcılık ya da ayrıcalık kusurlarından kurtarmaya dönük hükümler meslek kanununun olmazsa olmazıdır” diye konuştu.

 

Eğitim-Bir-Sen

  • 7 3
  • 23 Kasım 2020 13:44 3.726
  • Aktif Haberler
  • huseyinyesilot
    24 Kasım 2020 22:29
    3 0
    Meslek kanunu is-te-mi-yo-rum.İş yapmak istiyorsanız 3600 ek gösterge için çalışın.5.sınıfları tekrar ilkokullara verilmesi için çalışın.Zorunlu eğitime son verilmesi için çalışın.Her sene yeni ders kitabı basılmasını ve bedava verilmesini durdurun.Liyakatsiz idareci atamalarını engelleyin. Öğretmenlerin insanca yaşayacağı bir ücret almalarını sağlayın.Atanamayan öğretmenlerin atamasının yapılması için uğraşın.45 tane sendika olacağınıza bir sendika şemsiyesi altında birleşin.Maaş karşılığı girilen saatleri adaletli bir şekle gelmesi için çalışın.İYEP/DYK adeletsizliğini çözün.
  • adaletlazım
    24 Kasım 2020 06:31
    6 0
    Nedense bu adamın söyledikleri bana masal gibi geliyor.
  • freddy krueger
    24 Kasım 2020 05:58
    1 0
    Bu sendikalar başka bir ülkede mi yaşıyor anlamış değilim. Bize yeni bir kanun hazırlandığı anda öğretmenlik özelleşecek, özlük haklarımızı kaybedeceğiz. Bu ülkede kıdem tazminatı kaldırılmaya çalışıyorken siz meslek kanununun özlük haklarınızı iyileştireceğini sanıyorsanız başka bir ülkede yaşıyorsunuz demektir.
  • egitimci034
    23 Kasım 2020 22:49
    4 1
    Meslek kanundan birşey beklemek hayal olur yönetmelikleri toplarlar kanun derler. Özlük hakkında en ufak kazanım olmaz. 3600 çok önemli bizim için ama devletin gücü yok.
  • İMPARATOR1
    23 Kasım 2020 21:17
    9 1
    Bazı sendikalar ne olur bir şey talep etmesin. Kazanım beklerken hak kaybına uğratıyorlar öğretmenleri.
  • php_korsan
    23 Kasım 2020 20:49
    8 0
    Ne kolay öğretmenler gününde konuşmak.Ne zor bakanlığa gidip de oradan 1 hafta istediğini alana kadar çıkmamak.
  • hazer
    23 Kasım 2020 20:41
    8 1
    3600 Olmadan Toplu Sözleşme Masasına Oturmuyoruz Desinler
  • kirkyedi
    23 Kasım 2020 18:59
    7 1
    Çok kolay!! Sendika grev kararı alsın. Bir hafta içinde her şey olur.
  • Oguz8
    23 Kasım 2020 18:57
    8 0
    Öğretmenin ihtiyacı olan ilk şey Meb yönetim kadrosunun acilen değişmesi ve o kadrolara öğretmen kökenli, özellikle köy okulunda öğretmenlik yapmış kişiler gelmeli.
    Halimizden anlamayan yöneticilerden çıkan hiç bir şey bize fayda sağlamaz.
  • öğretmen1934
    23 Kasım 2020 16:40
    10 0
    Gelir dağılımındaki adaletsizlik çözülmedikçe hak hukuk kavramları boş laftan öte bir anlam ifade etmez.

    Çözmeyi bırakın aksine gelir dağılımında makas açılıyor.
  • Şevkiyat
    23 Kasım 2020 14:59
    2 1
    Artıl bir an evvel çıksın öğretmenlik meslek kanunu
UYARI: Yayınlanan haberler, Egitimhane.Com'un görüşlerini yansıtmaz. Yazılan yorumlar, onaylanmış olsalar bile yazanın sorumluluğundadır.

Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK