Okulda Karşılaştığımız Sorunlar Ve Çözüm Önerileri

2-3 sene evveldi, veli toplantısına gelmeyen velinin öğrenciyle yolladığı mesaj '' Öğretmenine söyle, tarlada işimiz çok haftaya gelsek olmaz mı?''
Neden olmasın? Kurbanı da beraber keseriz. ( Kurban Bayramı ertesi haftaydı)

Bso da çalıştığım dönemde velilerim çok ilgiliydi. Hepsinden Allah razı olsun.
Toplantılar neredeyse %100 olurdu. Gelemeyen de mutlaka geçerli bir mazeret bildirirdi, öncesinde veya sonrasında mutlaka okula uğrardı.

Bu şekilde olmasında benim de katkım yok değil 
O dönemde köyde kaldığım için sürekli velilerimin yanına giderdim. Onlarda iadeyi ziyaret yapıyorlardı 

Hocam ben de idarecilik yaptım.İl ve ilçe mem müdürlüklerde önemli görevlerde çalıştım.Tüm idarecileri kapsamamakla birlikte şu an koltuk daha önemli.Kimse koltuğu kaybetmemek için öğretmenine "dik dur" diyor kendini işe karıştırmıyor.Genele yakın böyle.17,5 senede ceketini makamını öğretmenine feda eden sadece 1 tane okul idarecisiyle çalıştım.

Hocam ben de idarecilik yaptım.İl ve ilçe mem müdürlüklerde önemli görevlerde çalıştım.Tüm idarecileri kapsamamakla birlikte şu an koltuk daha önemli.Kimse koltuğu kaybetmemek için öğretmenine "dik dur" diyor kendini işe karıştırmıyor.Genele yakın böyle.17,5 senede ceketini makamını öğretmenine feda eden sadece 1 tane okul idarecisiyle çalıştım.

Cümlenizdeki kimse kelimesi herkes olmalı anlamca. Yine de genellemeyin

İdareciler içerisinde belirtilen özellikte olanlar olduğu kadar maalesef görev bilinci oluşmayan öğretmenler de yok değil. Nöbetçi olduğum gün Nob.  Müd yardimcim derse çıkarken ogretmen arkadaslara ogretmen zilinin çaldığını hatırlatmami istedi bende ayıp olmasın diye samimi olduğum arkadasa seslenerek zil çaldı hadi sınıfa çıkalım dedim. Diğer tenefuste İdarecimiz hocam 3 kişi tam 17 dk sonra derse girdi dedi. Müdür bey acil toplantı yaptı ve giris çıkışlar ilgili uyarılarda bulundu. Etkisi oldu mu Hayır yine aynı kişiler aynı maalesef. Burada tabii ki idareci zafiyeti var,ama ogretmen arkadaşlarımın hiç umursamamasi daha büyük bir vehamet.

Okulda personeller arası sorunların, üst makamlara veya etkili kişilere iletilmesi hakkında ne düşünüyorsunuz?

Okulda personeller arası sorunların, üst makamlara veya etkili kişilere iletilmesi hakkında ne düşünüyorsunuz?

cok büyütmenin anlamı yok hocam kendi aranızda cözmeye calışın

Okulda personeller arası sorunların, üst makamlara veya etkili kişilere iletilmesi hakkında ne düşünüyorsunuz?

Ne kadar üst makama giderse o kadar çözümü zorlaşıyor.

Sorunların en kısa sürede ve en az hasarla kurumun kendi içinde çözmesi, kurumun her zaman menfaatine olacaktır.

Veli çok basit bir problemi bile bizlerle paylaşmadan okul idaresine ilettiğinde sorun ne kadar büyüyor ve bizi rahatsız ediyorsa okul içerisindeki durumlar yine mümkün olduğunca okul içerisinde büyümeden çözülmeli. Bu konuda idarecilerimiz ve meslektaşlarımız taraf olmadan insiyatif alarak tatlıya bağlama yoluna gitmeli.
Sorunların tarafı olan kişiler hep sadece kendini haklı gördüğü durumlar olduğunda ve sorun çözülemiyorsa problemin önem derecesine göre değerlendirip zamana bırakılması yada bir üst makama gidilmesi daha sağlıklı olacaktır.

Ne kadar üst makama giderse o kadar çözümü zorlaşıyor.

Sorunların en kısa sürede ve en az hasarla kurumun kendi içinde çözmesi, kurumun her zaman menfaatine olacaktır.

Bu yılın 3.Sınıf Hayat Bilgisi kazanımlarından biriydi sorun çözme. "Önce kendi aranızda konuşarak çözmeye çalışın, şikayet etmek sorunu çözmekten çok sorunları büyütür." davranışı kazandırmaya dayalı bir yaklaşım vardı.
Demek ki her kazanımın hayatta bir karşılığı var. Sıkıntı şu ki başta ben olmak üzere yap"a"madıklarımızı öğrenciye vermeye çalışıyoruz.

...
Sıkıntı şu ki başta ben olmak üzere yap"a"madıklarımızı öğrenciye vermeye çalışıyoruz.

Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.

Düşüncenize katılmakla birlikte 'yap"a"madıklarımız' kelimesinin durumu ifade etmek için yetersiz olduğunu düşünüyorum.

"Önce kendi aranızda konuşarak çözmeye çalışın" ifadesi üzerinden bir örnek vereyim.

- Aramızda problem olan biriyle ne konuşabiliriz?
Daha doğrusu
- Aramızda problem olan biriyle NASIL konuşabiliriz?
Söze nereden başlamalıyız? Konuşmayı nasıl yönetmeliyiz?

Konuşmaya nereden başlayacağımızı, nasıl yöneteceğimizi BİLMİYORSAK, yap"a"mıyor mu oluyoruz?

Konuşmaya nereden başlanılması, nasıl yönetilmesi gerektiği konusunda araştırma yapmış biri olarak bu konuda NET fikir sahibi olamadığımı söyleyebilirim.
Bununla birlikte konuşmaya başlamak konusunda bir iki söz söylemek istiyorum.

- Hiç bir anlaşmazlıkta, % 100 kusurlu taraf yoktur. Taraflardan bir ağır kusurlu olsa bile, diğer tarafında kusuru vardır. Konuşmaya başlayacak kişi öncelikle bu hususa dikkat çekecek bir cümle kullanmalıdır.

Moorim School dizisinin 3. Bölümünde anlaşmazlık sonrasında yapılan bir konuşmanın başlangıç bölümü :

- Açıkçası bütün hatanın sende olduğunu söyleyemem. Ayrıca görünen o ki pek özür dileyen bir tip değilsin. Bu yüzden ben dileyeceğim.

Bu şekilde başlayan bir konuşmanın anlaşmazlığı çözmemesi mümkün mü?

Okullarda karşılaşılan en büyük sorunlardan biride velinin öğretmen seçimi.Bu öğretmeni istiyorum ısrarı ve eğer sözü geçen birileri de araya girerse dilediğini yaptırması.Özellikle 1.sınıfın başlangıcında oluyor.Müdürümüz biz 4 sınıf öğretmenlerini çağırarak seneye kura yapacağız dedi.Eğer bu uygulanırsa çok güzel.Öbür türlü veli öğretmen ve idareciler arasında problem yaşanıyor.

Yardıma ihtiyacım var.

Hiperaktif, sorunlu ve bu sebeple sakinleştirici kullanan bir 2.sınıf öğrencim var. Adı X olsun.

Bugün X, sınıftaki çocuklardan birinin kafasına vurmuş, çocuk da X bana vurdu diye şikayet etti sorunlu öğrencimi. X de "beni nasıl ispiyonlarsın, seni teneffüste döveceğim, ağlatacağım" diye kavga çıkardı, sınıfın içinde çocuğun üzerine yürüdü. Çocuk korktu, ben de X'i müdür odasına çekip "Arkadaşlarımıza vurmuyoruz, o sana vursaydı sen de bana şikayet edebilirdin, yanlış bir şey yapmadı, barışın" diye 2 saat dil döktüm. 2 saat ifadesi yalan değil, olayı çözmek için saat 9-11 aralığında diğer çocukların önüne fotokopi koyup tek başına X ile konuştum. Drama yaptım, bu durumda ne yapılmalı diye farklı iki çocuğu kullandım. Nuh dedi peygamber demedi. Bana olan sevgisini bile kullandım, "bak çocuğu döversen beni şikayet ederler beni bu okuldan alırlar" bile dedim. "Dövücem, annesinin önünde burnunu kırıcam" dan başka bir şey duymadım ağzından.

Ders bitti, eve giderken boynunu bir şekilde çizmiş. Okulda olmadığına yemin ederim ama eve gittiğinde boynu çizikmiş. Kendine zarar verdiğine eminim ama kanıtlayamam. Annesi aradı, "o çocuk oğluma saldırmış, benim oğlum yalan söylemez (ki sınıfta bile defalarca kez yalan söyledi) diğer çocuğun ailesi ile konuşun" diye şikayet etti. Çocuk ise görebileceğiniz en uysal, en sessiz çocuk; x'e değil dokunmak kavga etmek, hayatında fiske kelimesi bile yer almaz.

Ne yapmalıyım?

Yardıma ihtiyacım var.

Hiperaktif, sorunlu ve bu sebeple sakinleştirici kullanan bir 2.sınıf öğrencim var. Adı X olsun.

Bugün X, sınıftaki çocuklardan birinin kafasına vurmuş, çocuk da X bana vurdu diye şikayet etti sorunlu öğrencimi. X de "beni nasıl ispiyonlarsın, seni teneffüste döveceğim, ağlatacağım" diye kavga çıkardı, sınıfın içinde çocuğun üzerine yürüdü. Çocuk korktu, ben de X'i müdür odasına çekip "Arkadaşlarımıza vurmuyoruz, o sana vursaydı sen de bana şikayet edebilirdin, yanlış bir şey yapmadı, barışın" diye 2 saat dil döktüm. 2 saat ifadesi yalan değil, olayı çözmek için saat 9-11 aralığında diğer çocukların önüne fotokopi koyup tek başına X ile konuştum. Drama yaptım, bu durumda ne yapılmalı diye farklı iki çocuğu kullandım. Nuh dedi peygamber demedi. Bana olan sevgisini bile kullandım, "bak çocuğu döversen beni şikayet ederler beni bu okuldan alırlar" bile dedim. "Dövücem, annesinin önünde burnunu kırıcam" dan başka bir şey duymadım ağzından.

Ders bitti, eve giderken boynunu bir şekilde çizmiş. Okulda olmadığına yemin ederim ama eve gittiğinde boynu çizikmiş. Kendine zarar verdiğine eminim ama kanıtlayamam. Annesi aradı, "o çocuk oğluma saldırmış, benim oğlum yalan söylemez (ki sınıfta bile defalarca kez yalan söyledi) diğer çocuğun ailesi ile konuşun" diye şikayet etti. Çocuk ise görebileceğiniz en uysal, en sessiz çocuk; x'e değil dokunmak kavga etmek, hayatında fiske kelimesi bile yer almaz.

Ne yapmalıyım?

hocam iki aileyi de okula çağırın. Ben öyle yapıyorum, artık benim yapabileceğim birşey yok siz aranızda cozun diyorum. Sonra olay çözülüyor genelde. Ya da yumuşak olmayın, sert olun, kararlı olun... bazı öğrenciler siz yüz verdikçe, güzellikle anlattıkça şımarır...

En önemli sorun idarenin samimiyet gözetmeksizin her öğretmenine eşit davranması ,değer vermesi ,Öğretmenini kendi işçisi gibi görmemesi .

hocam iki aileyi de okula çağırın. Ben öyle yapıyorum, artık benim yapabileceğim birşey yok siz aranızda cozun diyorum. Sonra olay çözülüyor genelde. Ya da yumuşak olmayın, sert olun, kararlı olun... bazı öğrenciler siz yüz verdikçe, güzellikle anlattıkça şımarır...

Sorunlu çocuğun ailesi de sorunlu, çocukları herkese vursun ama kimse çocuğuna vurmasın istiyorlar. Eğer velileri çağırırsam, tüm velileri okula çağırmam gerekecek çünkü çocuk okuldaki herkese saldırıyor ilaçlarını almadığı günlerde.

Çocuğun psikolojik problemleri olduğu için ben tüm çocuklara "ona bulaşmayın, onunla kavga etmeyin, kavga çıkarırsa alttan alın" şekilde uyarıyorum ama çocuklar da bu ayrımcılığa kızıyorlar, çocuk sınıfta yüksek sesle çığlık attığında diğerleri de onun gibi çığlıklar atıp onu taklit ediyor. Yapma etme desem çocuk beni sallamıyor, "buraya gel konuşalım, neden böyle oldu" dediğimde duymamış gibi kaçıp gidiyor. Dil dökmek işe yaramıyor, evde dayak yediği için dayaktan kavgadan ana baba azarından korkmuyor (ki zaten öğrencilerime asla şiddet uygulamam, yumuşak yüzlü bir öğretmenim).

Sınıfta sertçe azarlamamın sonrasında bir yaptırım olmadığı için (teneffüse çıkarmamak, sevdikleri oyunları oynatmamak gibi yaptırımları sallamıyorlar; disiplin diye bir olay da yok, şikayet ettiğimde anne babadan da korkmuyorlar) yaptırımların hiçbiri işe yaramıyor, okulda öğretmen değil çocuk bakıcısı gibi hissediyorum.

Muhtara olayı anlatmayı düşünüyorum, inşallah yardımcı olur.