Okullardaki Tehlike: Akran Zorbalığı
Okullarda ebeveynleri endişelendiren sorunlardan biri de akran zorbalığı... Bunun tüm dünyada çok yaygın bir sorun olduğuna dikkat çeken Dr. Şirin Seçkin "Akran zorbalığına uğrayan çocuklarda çok ciddi fiziksel ve ruhsal problemler ortaya çıkabiliyor. Ömrü bile kısa oluyor" uyarısında bulundu.
Okullarda pandeminin gölgesinde başlayan yüz yüze eğitim devam ederken, uyum süreci beraberinde bazı önemli konuları da gündeme getiriyor. Bunlardan biri de akran zorbalığı... Konuyla ilgili merak edilenleri haberturk.com için değerlendiren Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Şirin Seçkin, akran zorbalığının tüm dünyada çok yaygın ve önemli bir sorun olduğuna dikkat çekti. Seçkin; ayda en az üç dört kere tekrarlayan şekilde çocuğun taciz edilmesi durumunun, genellikle büyük sınıflar ya da sınıftaki iri yarı çocuk tarafından yapıldığını ifade etti.
"Eğer anne-babanın mizacı yumuşak çocuk da agresif ise zorbalık iki yaşında bile başlayabiliyor" diyen Dr. Seçkin, bu tip çocukların kendine hedef olarak daha kibar, çekingen, sessiz ya da farklı çocukları seçtiğine dikkat çekti. Akran zorbalığının kızlarda olumsuz dedikodu yayma ya da dışlama şeklinde, erkeklerde ise daha çok fiziksel şiddet yoluyla uygulandığını belirten Dr. Şirin Seçkin "Böyle bir çocuk iyi bir eğitimden geçmezse ilerideki dönemde bu mobbing uygulamaya dönüşüyor. Aileler kesinlikle görmezden gelmemeli" dedi.
ÖMRÜ KISALTIYOR
Akran zorbalığına uğrayan çocukların hem fiziksel hem de ruhsal olarak çok olumsuz etkilendiğini ifade eden Dr. Seçkin, "Böyle bir durum uzun bir süre, örneğin dört yıl devam ederse ve görmezden gelinirse, ömrü bile daha kısa oluyor, çeşitli hastalıklara yakalanma riski artıyor" dedi. Dr. Şirin Seçkin "Örneğin yurt dışında okul tarayan çocukların yüzde 85 zorbalığa uğradığı ortaya çıkıyor. Çünkü zorbalık gizli yapılıyor, görmezden geliniyor ve çocuk intikamını başka şekilde alıyor" şeklinde konuştu.
CEZA ÇÖZÜM MÜ?
Peki akran zorbalığını engellemenin yolları ne? Bu konuda velilerin, öğretmenlerin, okul yönetiminin hatta diğer çocukların işbirliği yapması gerektiğini ifade eden Seçkin, "Her okulun zorbalıkla ilgili bir programı takip etmesi gerekiyor. Diğer çocukların sesini çıkarması bile zorbanın davranışından vazgeçmesini sağlayabilir" dedi. Dr. Seçkin böyle bir çocuğa ağır ceza vermenin ateşe benzin dökmek anlamına geleceği uyarısında bulunurken "Yarışmacı bir eğitim sisteminden ziyade severek isteyerek gelinen bir okul ortamı oluşturmak ve söylemlerde ayırımcılığı yok etmek çok önemli" şeklinde konuştu.
Burçak ORÇUN / 
- 5 0
- 20 Eylül 2021 09:24 9.312
-
Aktif Haberler
-
adaletlazım hocam yetki olsun o çocuğun seviyesine göre gerekli şekilde zaten disiplin yapılır sorun orada değil zaten çcouk büyüdükçe sistemi çözüyor bağımsız olduğunu görüyor rahat davranıyor hiçbir müeyyide yok 30 sene önce engisizyona mı çekiyorduk korku vardı
-
adaletlazım hocama katılıyorum eğitimde modern psikologluk ve yeni bir cezasız anlayış tasarlandı ve durum ortada lisede öğretmen bıçaklama ve okulu basan veli haberleri arttı. biz öğretmenden azar işittikte cani mi olduk
-
Çocuklarla akşam oturup yok kuruluş osman yok diriliş yok yasak elma falan seyret evde herkesin elinde telefon bakarsan bağ olur bakmazsan Zorba olur
-
Mesela 1.sınıf çocuğuna ne ceza vereceksiniz 1-2 örnek verir misiniz
-
Türkiye de aile yapısını bozarak ülkeyi bu hale getirdiler. Cezasız bu iş düzelmez. Şimdi bazıları çıkacak yok çocuk yok rehberlik diye atacaklar. Uygun cezalar belirlenir ve uygulanır. Sınırsız özgürlük diye bir şey yoktur.
-
Akran zorbalığı değil şımarık ve ukala veli sorunu var bence. Çocukları şımartıp şımartıp yolluyorlar
-
Şöyle geçmiş günleri bir hatırlayınca bundan 30- 35 sene evvel, pek yaramazlık da yapmadığım halde anam oklavayla, babam tokatla, okuldaki öğretmenim bir metrelik cetvelle, okuldaki çocuklar belli aralıklarla iyi hırpalamışlar beni. Öğretmen sınıfa girdiğinde sınıfın ortasında erkeklerden oluşan küçük bir tepecik, bağırtıyla saniyesinde dağılır, altta kalıp canı çıkan son kişi baygın , sersemlemiş ve önlüğünün yakası kopmuş bir vaziyette sırasını zor bulurdu. Soru basitti, ilk kim başlattı? Yazın işe girip çalışma, kışın kömür kır, sokakta su sat, soba yak, sofra kur, kardeşe bak yoksa oklava hazırdı. Okuyup öğretmen olduk. Dayak yemeseydim ne olurdum acaba şimdi. Bak merak ettim. Babam bana okursan oku, okumazsan doğru işe derdi. Para yok, ayakkabı delik, kitaplar geçen sene kullananlar lütfedip verirse tam. Kokulu silgi, fındık dağıtımı vs vs ben nasıl bir kültürün çocuğuyum Yarabbi.
-
Benim sınıfın öğrencileri banklarda oturmuş birşeyler yiyordu. Diğer şubenin öğretmeni yanıma gelerek: "Hocam öğrencilerinizi banktan kaldırır mısınız? Benim öğrencilerim otursun." Tabii ki arkadaşın isteği yerine gelmedi.....
-
Velinin kral yapıldığı ortamda, şehzade öğrencide kılı sallar. Çok görmemek lazım. Ceza yok, müeyyide yok, okul idaresini yetkisi yok, öğretmen zaten bir şey diyemez, dese bile okul basılır bir güzel sözle haşlanır veya sopa atılır, her zaman veli haklıdır derler. Sınıfta kalma yok, kitaplar devletten bedava. İdareciler Veli velinimetimizdir der durumu düzeltmeye çalışan öğretmenin destekçisi olmaz. Bacak kadar çocukta zorbalık küfür, her türlü el kol hareketleri daha neler neler var. O çocuktur ne yapsa yeridir. Veli bir yandan , öğrenci bir yandan , Vur patlasın , çal oynasın. Suçlu kim mi tabiki cevapları, öğrencileri yetiştiremeyen Öğretmen. Derler. Aslında suçlu her türlü olumsuz örneği veren aile.Çocuk arkadaşına küfrediyor, nereden öğrendin bunu diyorsun, babam anneme derken duydum diyor.
Çare mi: disiplin, kendini her şeye hakkı olduğunu düşünen veliye ayar, sınıfta kalmanın öğretmenin takdirine bırakılması, zorunlu eğitimin 4 yıla düşürülmesi, aileye adli cezalar getirilmesi gibi tedbirler olabilir. Bunlar olmazsa bu zorbalık artar devam eder gider. Ders kitaplarının paralı olması ve gelirinin okula bırakılması. iyi olur bence. velhasıl Ayar şart. Medyanın olumsuz etkileri de önlenmeli. -
Çocukken öğretmenimiz bizi komşu köye götürmüştü. Yürüyerek yani gezerek gitmiştik. Komşu köyün okulundaki çocuklarla kaynaştık. Sonra öğle vakti gelince kardeş öğrenci/ler seçildi. Kardeş öğrencimiz bizi evine götürdü orada yaptığım kahvaltıyı unutamıyorum. Bu ziyaret bizde komşu köy ve öğrencilerle ilgili olumlu bir izlenim oluşturdu.
Okullarda da sınıflar arasında öğrencilerin diğer sınıflarla kaynaşmasını sağlayacak faaliyetler organize edilmeli. Bu organizasyonlar rekabeti körükleyici yarışmalar vs. değil daha çok tanışma ve kaynaşmayı sağlayıcı etkinlikler olmalı.
Bu, kesin çözümdür demiyorum elbette ama tanışmak ve kaynaşmak, ortak bir şeyler paylaşmak insanda ötekine karşı ön yargıyı azaltacaktır.
Elbette bu faaliyetler için öncelikle öğretmen üzerindeki müfredat baskısının hafifletilmesi ve faaliyetlerin resmiyetten uzak tutulması gerekiyor. Yoksa iş "Değerler Eğitimine" döner. -
Okulda çocuk çocuğu niye döver cezai müeyyide olmadığı için evde gördüğünü okulda uygular.At bakalım okuldan birini ne oluyor ? Biz 90 yıllardaki sistemi bozduk ondan sonra başımıza gelmeyen kalmadı.Okulun patronu öğretmendir veli değildir.Velinin biri evde çocuğun kafasını kaşıkla yarmış.Okulda olsa bu olay öğretmenin hayatı biterdi.Eğitimde askerlikte hukukta önce insan değil önce devlet ve sistemin yürümesi olmalı.Heryere insan merkezli işleyiş koyarsan insanlara haksızlık edersin.Keyfi olaylar işin içine girer.OKulda 8.sınıf çocuğu hoca beni taciz etti diye şikayetçi oldu oratada delil yok hoca 2 sene derse giremedi.Şİmdi bu adam hakkını kimden alacak.Çocuk iftira attı çocuğun cezai ehliyeti yok ama şikayetçi olurken dikkate alıyorsun bir adamın hayatı onuru gururu hiç mi önemli değil.
-
Okulun yöneticisi veliler ile çocuklar oldu komedi
-
okullar asıl tehlike disiplin yoksunluğu birde sanki ceza varmış gibi ''ceza çözüm mü'' yazmış disiplin disiplin sınıfın ortasında ağzınını burnunu dağıt bakıyım bir daha yapabiliyor mu
-
Her türlü zorbalığın olduğu ortamda buna şaşırmak şaşırtıcı.
-
Çare ahlak ve maneviyat, bu Fetö milletin cemeatlere ,dine , tarikatlara bakışını çok olumsuz etkiledi, haram helal, cennet cehennem, günah sevap bilinci olan insanlar bu şekilde davranmaz
-
dünyanın tek anne babası rolündeki veli zorbalığının arttığı bir dönemde çocuğun zorbalık yapmasını çok görmeyeceksin. Adama diyorum ki "senin çocuğun başka çocuklara sürekli sataşıyor." Adam gülümsüyor. Utanmıyor. Çocuk mu utansın? Adım atsa çocuk şiddetin içinde. TV izlese içinde, bilgisayar tablet telefon oyunlarının içinde, evde baba, akraba, sokakta abilerin yanında. Örnek olacak kişi o kadar az ki?
-
Ömrü bile kısa oluyor derken çocuk mu kastediliyor bu ne saçma bir konuşma
-
Köy okulundayım, gözlemlerime göre 3 yıldır çok arttı, her veli toplantısında bahsediyorum hatta bugün sınıfta yine böyle bir sorun vardı. Aslında sosyal hayatta her an her yerde yaşanıyor. Öğretmenler arasında bile arabanın, elbisenin markası, ev, ev eşyası, yemeğe gittiği yer vb. birçok şekilde var. Herkes birbirini ezmek, laf sokmak, küçük düşürmek, alay etmek için uğraşıyor.
-
Çocuğum akran zorbalığına uğradıktan sonra üstünü başını düzeltmek için tuvalete güdüyor, orada müdür yardımcısı görüyor, olayı anlattırıyor. Ders beden eğitimi, öğretmenine söyle diyor. Öğretmen de bir haftadır neden müdüre söyledin diye baskı yapıyor. Zorbalık yapan çocuğun annesi arayıp bizimkini suçluyor. Akran zorbalığına öğretmen de ekleniyor. Ne kadar güzel, böyle devam edelim.