Peygamberimizin Hadis Ve Sünnetleri

Hz. Enes (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Ademoğlu ihtiyarladıkça onda iki şey gençleşir: Mala karşı hırs ve hayata karşı hırs".
Kaynak:  (Buhari, Rikak 5; Müslim, Zekat 115, (1047); Tirmizi, Zühd 28. (2340), : İbnu Mace, Zühd 27, (4234).

hadisin kaynağını da yazalım. kimler rivayet etmiş. hangi kitaptan alıntı.

Hz. Peygamber (s.a.v) şöyle buyurdu:

Her iyilik sadakadır.

Ravi: Hz. Bilal (r.a.

Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor:

"Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

"Bana bir mü'min selam verdi mi, kendisine mukabele etmem için Allah ruhumu bedenime iade eder. Ben de mutlaka selama mukabele ederim."

Ebu Davud, Menasik 100, (2041)

Ademoğlu sabaha erdi mi,
Bütün azaları, dile temenna edip:
Bizim hakkımızda Allah’tan kork.
Zira biz sana tabiyiz.
Sen istikamette olursan biz de istikamette oluruz,
Sen sapıtırsan biz de sapıtırız.” derler.

Hadis-i Şerif, Tirmizi, Zühd 61 Ss

Resûl-ü Ekrem Aleyhissalât-ü Vesselâm buyurdular ki:

Sünnetimi yaşatan beni sevmiştir.
Beni seven Cennette benimle beraberdir.

Hadis-i Şerif, Camiussagir

Siz Allah’a hakkıyla tevekkül edebilseydiniz,
Sizleri de, kuşları rızıklandırdığı gibi rızıklandırırdı:
Sabahleyin aç çıkar; akşama tok dönerdiniz.

Hadis-i Şerif, Tirmizi Ss

Rasûlullah (s.a.v) buyurdular:

Mü’min bir erkek veya kadın;
Nefsinde, çoluk çocuğunda, malında imtihâna uğrar,
Tâ ki Allâh’a temiz ve günâhsız kavuşsun…

Hadis-i Şerif, Tirmizî, Zühd, 57 Ss

Hz. Peygamber (s.a.v) şöyle buyurdu:

Adamın evladını terbiye etmesi, onun bir sa' (ölçek) sadaka vermesinden hayırlıdır.

Ravi: Hz. Câbir (r.a.)

Duâ edenle Âmin diyen sevapta ortaktırlar. Hz. Muhammed (s.a.v)

Kolaylaştırınız, güçleştirmeyiniz; sevindiriniz, nefret ettirmeyiniz.
Hz. Muhammed (s.a.v)

Dünyada yaşanan dert ve sıkıntılar (musibetler)

Yüzlerin karardığı kıyamet gününde,

Sahibinin yüzünü ak eder…

 

Hadis-i Şerif

Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

Azîz ve celîl olan Allah, “Ben, kulumun beni düşündüğü gibiyim; beni andığı (her) yerde, onunlayım (rahmet ve yardımım onunla beraberdir)” buyurmuştur.

Allah’a yemin ederim ki Allah’ın, kulunun tövbe etmesinden dolayı duyduğu hoşnutluk, herhangi birinizin ıssız çölde kaybettiği devesini bulduğu zamanki sevincinden daha büyüktür. ” (Nitekim Allah şöyle buyurmuştur):

“Bana bir karış yaklaşana ben bir arşın yaklaşırım, bir arşın yaklaşana bir kulaç yaklaşırım. Bana yürüyerek gelene ben koşarak giderim.”[1]

 
[1] Buhârî, Tevhîd 15, 35, 55; Müslim, Tevbe 1, Zikir 2, 19. Ayrıca bk. Tirmizî, Zühd 51, Daavât 131; İbni Mâce, Edeb 58.

Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem,
Hazret-i Ebûbekir’in kızı Esmâ’ya şu tavsiyede bulunuyor:

Ey Esmâ!..
Cimri olma ki, Allah da sana eksik vermesin.
Saymadan ver ki, Allah da sana saymadan versin.
Kesenin ağzını bağlama ki,
Allah da sana nîmetini eksik etmesin,
Kesenin ağzını bağlamasın.
İnfak et ki, Allah da sana infak etsin.


Buhârî, Zekât, 21; Müslim, Zekât 88, Birr 40 Ss

Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor:

"Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

"Bana bir mü'min selam verdi mi, kendisine mukabele etmem için Allah ruhumu bedenime iade eder. Ben de mutlaka selama mukabele ederim."

Ebu Davud, Menasik 100, (2041).|