Rakamlarla Cumhuriyet Öncesi (102. Yıl) Video Ve Metin
- Açıklama:
- Rakamlarla Cumhuriyet Öncesi (102. Yıl) Video Ve Metin 29 Ekim 1923’te Cumhuriyet ilan edildiğinde nüfusumuz, 13 milyondu.
Bu nüfusun 11 milyonu köylerde yaşıyordu.
40 bin köy vardı. Bu 40 bin köyün 37 bininde okul yoktu.
Her yerde postane, bakkal da yoktu. O yıllarda 30 bin köyde cami bile yoktu.
29 Ekim 1923 sabahı, koca ülkede traktör sayısı sıfırdı. Biçerdöver sayısı da sıfırdı.
Ayçiçeği üretimi yapılamıyordu; şeker üretimi yoktu. Ekmeklik un, pilavlık pirinç hep dışarıdan alınıyordu.
29 Ekim 1923 sabahı ülkede yalnızca 5 bin hektar toprak sulanabiliyordu. 5 bin köyde “Sığır Vebası” vardı. Hastalıklardan hayvanlar kırılıyor, insanlar ölüyordu.
29 Ekim 1923 sabahı ülkede bir milyon kişi frengi, 2 milyon kişi sıtma, 3 milyon kişi trahom hastasıydı. Verem, tifo, tifüs salgını vardı. İnsanlar bit ile baş edemiyorlardı.
29 Ekim 1923 sabahı ülkede bebek ölüm oranı yüzde 40'ın üstündeydi. Dünyaya gelen her iki bebekten biri ölüyordu.
Anne ölüm oranı ise yüzde 18 idi. Her 5 anneden biri de doğumda ölüyordu. O yıllarda ortalama insan ömrü 40 yıl idi. 29 Ekim 1923 sabahı ülkede yalnızca 337 doktor, 60 eczacı vardı. Bunların sadece 8 tanesi Türk’tü. Diş hekimi ise hiç yoktu. Koskoca ülkede yalnızca 4 hemşire vardı. 40 bin köyde yalnızca 136 ebe vardı. 29 Ekim 1923 sabahı ülkede yanmış bina sayısı 115 bindi. Hasarlı bina sayısı 12 bin, tümüyle yanıp kül olmuş köy sayısı da binden fazlaydı. Ülkede doğru dürüst kiremit bile yoktu. Limanlar ve madenler yabancılara aitti. Demir yollarının 1 metresi bile bizim değildi.
29 Ekim 1923 sabahı ülkedeki toplam sermayenin yalnızca yüzde 15'i Türklerindi. Osmanlıdan yalnızca 4 fabrika ayakta kalmıştı. Bunlar, Hereke İplik, Feshane Yün, Bakırköy Bez, Beykoz Deri fabrikaları idi.
29 Ekim 1923 sabahı ülkedeki sanayi denilen işletmelerin yüzde 96'sında motor yoktu. 10 kişiden fazla işçi çalıştıran iş yeri sayısı 280 idi. Bunun 250’si yabancıların elindeydi.
29 Ekim 1923 sabahı ülkede kişi başına düşen milli gelir 45 dolardı. Elektrik, yalnızca İstanbul, İzmir ve Tarsus'ta vardı. Elektrik üretimi ise yalnızca 50 Kw saatti.
29 Ekim 1923 sabahı ülkede 4 mevsim kullanılabilen kara yolu yoktu. Otomobil sayısı yalnızca 1490 idi ve 4 şehirde özel otomobil vardı.
29 Ekim 1923’ten önce kadın, insan yerine konmuyordu. Eşit eğitim hakları, meslek edinme hakları, boşanma hakları, velayet hakları yoktu. Kadın, kendine miras kalan malını alma veya kullanma hakkına sahip değildi. Seçme hakkı olmadığı gibi seçilme hakkı da yoktu. Çalışma hayatında eşit haklara sahip değildi. 29 Ekim 1923 sabahı ülkede gazete, yalnızca İstanbul ve İzmir'de vardı. Erkeklerin yüzde 7'si, kadınların ise binde dördü okuma yazma biliyordu. Okuma yazma bilenlerin çoğunluğu da subaylar ve gayrimüslimlerdi. Okul çağına gelen her 4 çocuktan 3'ü okula gitmiyordu.
29 Ekim 1923 sabahı ülkede toplam 4 bin 894 İlkokul, 72 ortaokul ve 23 lise vardı. O yıllarda Ankara’da yalnızca 2 lise vardı. Ülkenin tüm liselerinde yalnızca 230 kız öğrenci vardı. Öğretmenlerin üçte birinin öğretmenlik eğitimi bile yoktu. O dönemde medreselerde yalnızca dini bilgiler öğretiliyordu.
29 Ekim 1923 sabahı ülke, işte böyleydi.
29 Ekim 1923’te Türkiye Cumhuriyeti Devletini kuranların önderi, lideri ve yol başçısı Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 30 Ekim 1923’te kendi el yazısı ile İsmet İnönü'ye şu mektubu yazıyordu. “Bize geri kalmış, borçlu, hastalıklı bir vatan bırakıldı; ama yine de yoksul ve esir edilmiş ülkelere örnek olacağız. Kaderin bizim kuşağımıza yüklediği bir görev var: Her şeyden önce kültürel değerlerine bağlı, milli, bağımsız, çağdaş bir toplum oluşturmak ve çağdaşlaşmak. Bu ideali gerçekleştirmek zorundayız. Bu görevin ağırlığını ve onurunu bilerek bu yüce görevin üstesinden geleceğimize hiç kuşkum yok. Allah yardımcımız olsun.”
Tarihini bilmeyen toplumlar yok olmaya mahkûmdur. Savaş yorgunu yoksul ülkemizi çağdaş uygarlık seviyesine çıkaran büyük önderimiz Mustafa Kemal Atatürk tam bağımsız bir ülke kurduğunda ise sadece 42 yaşındaydı.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti bugün 102 yaşında! Bu emaneti canı pahasına korumak ise her birimizin vicdani görevidir.
- Bölüm:
- 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı
- Gönderen:
- OZA FRIDA
- Tarih:
- 26 Ekim 2025
- Boyut:
- 0.015 Mb
- İndirme:
- 242
- Teşekkür:
- 6