Sarıkamış Şehitlerimizi Unutmayalım !

Çevrimdışı adamın biri

  • Bilge Üye
  • *****
  • 5.009
  • 23.144
  • 5.009
  • 23.144
# 26 Ara 2010 01:14:42
Memleketi uğruna toprağa düşen bütün şehitlerimizi rahmetle yad ediyor önlerinde saygıyla eğiliyorum.
Allah mekanlarını cennet eylesin.

Çevrimdışı Bağımsız01

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 479
  • 1.018
  • 479
  • 1.018
# 26 Ara 2010 01:26:58
Kendini feda eden askerlerimiz aklıma geldikçe irkiliyorum, tüylerim diken diken oluyor ve gözlerim buğulanıyor. Kimin için? Tabiki bizler için, bugünleri görelim diye şehit olmakta hiç tereddüt etmediler.

Çevrimdışı xxxümranxxx

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 108
  • 250
  • 108
  • 250
# 26 Ara 2010 01:57:17
İnşallah vatan uğruna canlarından geçen şehitlerimizin emanetine en güzel şekilde sahip çıkarız. Bu zamanlarda bu vatanın nasıl kurtarıldığını hatırlamaya çok ihtiyacımız var.

Çevrimdışı ibrahimkaraman

  • B Grubu
  • 308
  • 653
  • 308
  • 653
# 26 Ara 2010 09:44:28
 Harbiye Nazırı Mirliva Enver Paşa ile düştüğü anlaşmazlık yüzünden Irak’a gönderilen ve orada Osmanlı 6. Ordusu komutanı olarak Britanya İmparatorluğu Mezopotamya Ordusunu bozguna uğratacak olan Osmanlı ve Alman Mareşali Goltz Paşa günlüğüne şöyle yazmıştı: “Kafkasya’da maalesef kendilerini Napolyon Bonapart zanneden ve cahil yetişen birçok adam var. Bunlar, ordularına güçleriyle bağdaşmayan görevler vermişler ve bu yüzden ordularını büyük zarara uğratmışlardır."

Merak edenler için:

( [linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] )

( [linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] )

Çevrimdışı umutzorlu

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 12.558
  • 30.147
  • 12.558
  • 30.147
# 09 Oca 2011 16:41:50
Mehmedim çarıksız Yemenden gelmiş,
Pak beden mor oldu Sarıkamış’ta,
Gök mavi yer beyaz, kefeni almış,
Ne tufan görüldü Sarıkamış’ta.

Çevrimdışı wanted1

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 3.442
  • 3.858
  • 3.442
  • 3.858
# 09 Oca 2011 20:03:09
Sarıkamış Destanı


"Alpaslan Kasabasından 200 vatan evladının katıldığı ve ancak 5-6 kişinin geri dönebildiği bu yazıyı okurken gözleriniz dolacak

Birinci Dünya Savaşı öncesinde Türk bayrağı çekilip, Yavuz ve Midilli adı verilen iki Alman gemisi , Karadeniz’deki Rus limanlarını bombardıman etmişti  Rusya da buna karşılık olarak 30 Ekim 1914 tarihinde Türkiye’ye taarruz etti Rus ordusu, Karadeniz’den Ağrı Dağındaki hudut üzerinden yedi kol hâlindeki saldırısıyla Pasinler’e kadar ilerledi Rus ordusunun taarruzu, Köprüköy’de durduruldu Üçüncü ordu, 3-9 Kasım 1914 günlerinde meydana gelen Köprüköy

Meydan Muharebesinde Rus ordusunu yendi Üçüncü Ordu Komutanı, mevsim şartlarını dikkate alıp, ayrıca askerin kaput başta olmak üzere, giyim ve iâşesinin yetersizliğini, top ve süvari atlarının azlığını hesaba katarak, sıcağı sıcağına düşmanı takip etmedi Köprüköy Meydan Muharebesinin raporlarını alan, yarbaylıktan paşalığa terfi ettirilen Harbiye Nazırı (Millî Savunma Bakanı)

Enver Paşa, Alman kurmay ve generalleriyle Erzurum’a geldi Enver Paşa, Erzurum ve Köprüköy’de birer taburu teftiş etmişti; ancak ordu birliklerinin tamamı hakkında yeterli bilgiye sahip değildi Üstelik, ordu kumandanı Hasan İzzet Paşanın, bu mevsimde harekât yapılamayacağı, taarruzun bahara bırakılması tavsiyesine karşılık, onu vazifesinden azletti ve taarruza karar verdi Üçüncü Ordu Komutanlığı vazifesini de üzerine alan Enver Paşa, 18 Aralık 1914 tarihinde, kıtalara, taarruz emrini verdi

Taarruza iştirak eden birliklerin büyük bir kısmı, özellikle Arabistan’dan geri çekilen ve Güneydoğu Anadolu’dan sevk edilenler, sıcak iklime alışık olup, teçhizatları yönünden kış şartlarına hazırlıksızdı Üçüncü Ordunun üç kolordusu (9, 10, 11 Kolordular), 24 Aralık 1914 günü -39 derece soğukta Büyük

Sarıkamış Çevirme ve Kuşatma (İhâta) Harekâtına başladı Ayrıca, gerilla harbi yapan yarı resmi Türk çeteleri de, Ardahan’a hareket etti Üçüncü Ordudan bazı kıtalar, 24-25 Aralık gecesi, Sarıkamış’a ulaşmayı başardı Ancak, Allahü Ekber Dağlarını aşarken çetin zorluklar ve kış şartları sebebiyle gerek miktar, gerekse mevcut silahları yönünden çok zayiat ve kayıp verdiler Allahü Ekber

Dağlarını aşan Mehmetçiklerden bir kol da, Sarıkamış’ın doğusundaki Selim İstasyonuna vararak demiryolunu tahrip edince, Sarıkamış’taki Rus kolorduları paniğe uğradı Gayri resmî Türk çeteleri de, 1915 yılı başında Ardahan’a girdi Rus Kafkas Ordusu Başkumandanı, Üçüncü Ordunun ilerleyişi üzerine; 2-3 Ocak 1915 günlerinde telsiz-telgraf ile müttefikleri Fransa ve İngiltere’ye, günde birkaç defa yalvarırcasına başvurarak:

“Telefon konuşmalarını durduran soğuk ve kış, Türk ordusunu engelleyemiyor İkinci bir cephe açarak, Türk ordularının ilerlemesi durdurulamaz ise, zengin Bakü petrolleri, Osmanlı-Alman ittifakının eline geçecek ve Hindistan yolu onlara açık bulunacaktır!” haberini gönderiyordu

Ne yazık ki Enver Paşa planına bir şeyi katmamıştı, o da doğa koşullarıydı Sarıkamış’ın soğuğu çok(–40 derece) sert olurdu Allahuekber Dağları'nda ki tipi ve boranda hesapta yoktu

Kış, 3-4 Ocak 1915 gecesi daha da şiddetlendi Fırtına ile yağan kar, yolları tıkayıp, çadırları yıktı Arkasından da dondurucu soğuklar bastırınca, 150 000 kişilik ordunun 90 000’i (veya 60 000’i) donma, dizanteri ve tifo gibi hastalıklarla mahvoldu Bu harekâtta Ruslar, 32 000 kayıp verdiler

Sarıkamış Harekâtı; kuşatma harekâtıyla düşman kuvvetlerinin arkasına düşmeyi hedef alan, başarılı bir plândı Ancak, stratejinin faktörlerinden zaman iyi değerlendirilmediği, kuvvetler de böyle bir harekâtı yapacak şekilde teçhizatlandırılmadığı için başarısızlıkla sonuçlandı Ordunun kış şartlarına hazır olmaması ve olumsuz iklim şartları sebebiyle ikmal ve iaşe hizmetlerinin yapılmayışı, kıtalarda açlığa, hayvanların telef olmasına, dolayısıyla birliklerin dağılmasına sebep oldu Enver Paşanın şuursuzca verdiği gece taarruzu emirleri, kayıpları daha da arttırdı Savaşın kayıpları birçok kaynakta 90 bin kişi olarak görünmesine rağmen bazı tarihçiler bu sayının oldukça abartılmış olduğu ve gerçek kayıpların 35 - 40 bin civarında olduğunu da savunuyorlar Savaşın en hazin kısmı ise Osmanlı kayıplarının bir çoğunun Rus'lar ile yapılan çarpışmalarda değil de ağır soğuk hava koşulları ve salgın hastalıklar yüzünden şehit olmuş olmalarıdır

Kaydedilen gerçek tarih çok iyi biliyor ki, bu tarihin gerçek belgeleri “ABD ve Alman devlet arşivlerinde vardır” Bu insanlar kendi toprağında sürgün düşmüştürler Sarıkamış dramı şehitleri aslında 120 bin kişidir

Sarıkamış Harekâtı sonunda, Doğu Anadolu kapıları, Ruslara açıldı 13 Mayıs 1915’te Ermenilerin işbirliği yaptığı Rus kuvvetleri, önce Van’a, bilâhare Muş ve Bitlis’e girdi Ermenilerin harp esnasında Ruslara yaptıkları büyük hizmetin karşılığı olarak, bu illerin valilikleri, Ermenilere verildi Harpten sonra, Ermeni-Rus işbirliği sonunda, bölge halkına karşı müthiş bir soykırıma girişildi Van Gölünün ortalarına kayıklarla taşınıp öldürülen, suya dökülen çocuk, kadın, genç ve ihtiyar Türklerin sayısı, kesin olarak tespit edilmemesine rağmen, çok fazladır Esasen, bu harp sırasında Ermeni Komitacıları, hemen her tarafta isyana hazırlanarak, birçok yerde depolar dolusu silah ve cephane biriktirdiler Bu silah, teçhizat ve destekle katliam yapıp, Doğu Anadolu’yu harabeye çevirdiler

Savaştan sonra İstanbul'a dönen Enver Paşa uzun bir süre Sarıkamış Savaşı hakkında hiçbir haber, bildiri, veya yayın yapılmasını engellemiş ve Osmanlı halkı savaşta olup bitenleri uzun yıllardan sonra öğrenebilmiştir Her şeye rağmen Sarıkamış’ta bu vatan için canlarını hiç düşünmeden feda eden Aziz şehitlerimiz önünde bir kez daha eğiliyoruz Ruhları şad olsun…"

Çevrimdışı pembe155

  • Uzman Üye
  • *****
  • 452
  • 1.087
  • 452
  • 1.087
# 09 Oca 2011 20:07:14
Sarıkamışta şehit olan tüm askarlerimizin mekanları cennet, ruhları şad olsun...

Çevrimdışı BAYPARS2

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.975
  • 7.279
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 1.975
  • 7.279
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 09 Oca 2011 20:10:01
İşi ehline vereceksin.Yazık Mehmedime...

Çevrimdışı yilmaz33

  • Çalışkan Üye
  • ***
  • 63
  • 104
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 63
  • 104
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 09 Oca 2011 20:12:00
az önce tv de izledim.. tek kelimeyle tüylerim diken diken oldu..hepsine rabbim gani gani rahmet eylesin.. bile bile ölüme gittiler. ve dönmeyeceklerini bile bile..şimdiyse neyin mücadelesini veriyoruz...arkadaşlarımda rus belgeseli elinde olan varsa link de verirse hayırlara vesile plr diyorum...bir de ahmet şafakın sarıkamış türküsüne link veren olursa sevinirim...rabbim inşallah bir daha öyle acılar yaşatmaz

Çevrimdışı wanted1

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 3.442
  • 3.858
  • 3.442
  • 3.858
# 09 Oca 2011 20:14:10
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Ahmet Şafak-Sarıkamış

Çevrimdışı yilmaz33

  • Çalışkan Üye
  • ***
  • 63
  • 104
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 63
  • 104
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 09 Oca 2011 20:22:01

teşekkürler wanted1 kardeşim

Çevrimdışı BAYPARS2

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.975
  • 7.279
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 1.975
  • 7.279
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 09 Oca 2011 20:24:36
Sarıkamış  (A.Şafak)

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı handsome

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.263
  • 3.456
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 1.263
  • 3.456
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 09 Oca 2011 20:24:53
Herkese iyi akşamlar...Sarıkamış şehitlerini saygıyla anıyor hepsine Allah'tan rahmet diliyorum...

'Sarıkamış üstünde kar
Kar altında Mehmet yatar
Gülüm donmuş, kara dönmüş
Gören sanmış yarini sarar

Kimi Yemen kimi Harput
Üzerinde ince çaput
Avut yiğit, gönlün avut
Yar sarmazsa Mevla’m sarar'

Çevrimdışı BAYPARS2

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.975
  • 7.279
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 1.975
  • 7.279
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 09 Oca 2011 20:26:22
Saıkamış Belgeseli

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı wanted1

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 3.442
  • 3.858
  • 3.442
  • 3.858
# 09 Oca 2011 20:29:53
1914 Kışında Sarıkamış Karları

Sabah çok karanlık, kuşkucu bir ayazla

Acımasız bir tül gibi iniverdi yamaçtan.

Ellerim mi çok beyaz, karları mı bu dağın

Can yâri görmez olmuş, vatan benim sunağım.

Sıram gelsin beklerken hizmet için vatana

Dediler elden gider, Moskof sarmış her yanı.

Vatan elden gider de durur mu bu “Memetler”

Kâh yürüdük, kâh koştuk, işte Allahuekber!

Ben şehit oğluyum; babam, dedem hep şehit

“Memedim” derken vatan, yakışır mı durmak hiç!

Sarıkamış kurtulsun, Moskof’un potininden

Kurtulsun soy kurutan, Ermeni haininden.

En çok o koydu bana, yıllarca dosttur dedik

Aynı aşı sofraya, aynı tarladan derdik.

Soramadı bebeler, Ermeni canisine

Yedi miydi yaşımız, sekize girmiş miydik?

Açlık sardı mı canı, gönül ister olmazı

Şimdi önümde olsa anacığımın sofrası.

Şöyle acı bir sucuk, Erzurum Ilıca’dan

Burgaz’ın acı, sıcak, kıpkızıl tarhanası.

Gönül bu, özler akla gelmez her şeyi

Eminem, ya Eminem, Eminem olsa şimdi.

Gül yanakları görsem, koklasam derin derin

Sevgimi sunsam ona, elini tutsa ellerim.

Bir ses var tepelerde, top sesi mi, rüzgâr mı

Anlamak mümkün değil, tipi sarmış her yanı.

Tek kurşun savurmadık, görünmedi hiç düşman.

Dediler Moskof kaçmış, duyunca Osmanlı’yı…

Taşımakta zorlanır, sürüklerken tüfeği

Ayaklar isyan eder uyku sarar bedeni.

Attığımız her adım dönüşürken bin kabre

Sırtımıza vurulan onuruydu vatanın…

Uzatmış kollarını, sarılırken karlara

Antepli ağa oğlu, gönüllü nefer Eşber

Dilinden düşürmezmiş, ad takılmış alayda

Öldüğü dağla adaş, Allahu Ekber-Eşber.

Eminem’in hayali ısıtırken kalbimi

Buzdan kamçılar dalar, sarmalar bedenimi.

Kabza, tetik bir olmuş, yapışmış ellerime

Yaşamak mümkün mü hiç, ölüm indi gözlere.

Yirmi beş Aralık günü doksan yedi yılının

Samsunum’da doğmuşum, bayram sarmış konağı.

Ebem demiş durma, koş, çağırırsa vatanın

Koştum ama yanarım, göremedim bayramı.

Kurtulsun diye koştum Sarıkamış düşmandan

Hasret kaldım göçerim, yetişemem bayrama.

Bekleriz bir fatiha vatanım insanından

Sağ kardeş, solda kardeş, uzanmışken yan yana…

Nasıl da sarılmıştı vedalaşıp gitmeden.

Ne kadar çok sevmiştik, değil mi can Eminem?

Gönül sevmeye görsün, uzak yakın dinlemez

Gözlerimde hayalin, hiç donmadı Eminem.

Mustafa’ydım ben, Nuriddin Sıdkı oğlu

Beşiktaş Osmanlı Jimnastik Kulübü’nden,

On yedinci yaş günüm, tam doğduğum saatte

Can vermişim habersiz, ölüm ne hiç bilmeden.

Sesler kesildi artık, kalmadı tepelerde

Anlamak mümkün artık, burası başka belde.

Vatan yine seslense, koşarız büyük aşkla

Doksan bin yiğit aslan, kol kola her sefere…

Vasiyetim;

“Sıran gelsin bekleme, hizmet için vatana.

Denmesin gaflet sardı, yayılmıştır her yana.

Vatan derde düşer de durur mu hiç ‘Memetler’,

Kâh ölürler, kâh yaşar, işte Allahuekber!”


 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK