Satranç Köşesi (plan-egzersiz-kulüp) Dökümanları

Çevrimdışı şafakgergin

  • B Grubu
  • 898
  • 677
  • 898
  • 677
# 02 Eyl 2007 22:43:53
 
  Görme Engelliler Nasıl Satranç Oynar



 09 Temmuz 2006
Bilindiği üzere satranç bir beyin sporudur. Bu özelliği satrancı görmeyenler arasında oldukça populer hale getirmiştir. Satrancın fiziksel hareket yerine zihinsel faaliyete dayanması, bir görme engellinin yapacağı fiziksel etkinliğe bağlı ı sportif faaliyetin ortaya çıkarabileceği istenmeyen kazalar vesair olumsuzluk riskini sıfıra indirmektedir. Elbetteki körlerin fiziksel eyleme dayalı sporlardan bir bölümünü yapmaları mümkündür ve beden sağlığı açısından gereklidir. Yüzme, cimnastik, koşma dağcılık ve şartları sağlandığında futbol gibi. Ancak bu dalların hepsinde bazı ek koşulların sağlanması gereklidir. Özel düzenlenmiş atletizm alanları, rehberler vesaire. Satranç bu yönden en az malzemeyi gerektiren bir kör sporu olma özelliğini taşımaktadır. Sadece bir kabartmalı satranç takımının sağlanması bu iş için yeterlidir. En azından başlangıç için bu kesinlikle doğrudur. Elbetteki ilerlemek için gerekli bulunan kitapların ve benzeri materyalin görmeyenlerin kullanabileceği biçimde kaset veya kabartma yazı ile o¬nlara sunulması ve kabartma satranç saatlerinin luzumu da muhakkaktır. Ancak başlangıç için bir tek kabartma takım yeterli olmaktadır.
Satrancın bir özelliği de görmeyen sporcuların görenlerle birlikte yarışabilecekleri sayılı spor alanlarından biri olmasıdır. Diğer dallarda tüm şartlar sağlansa bile genellikle görmezler ancak kendi aralarında düzenlenen müsabakalara katılabilmekteyken satrançta böyle bir sınırlama yoktur. Beyin gücü, deneyimi ve ustalığı yeterli olmak kaydı ile bir görmez satranççı için yol açıktır. Bu anlamda önemli başarılar elde etmiş görmez ustalar mevcuttur.

Kabartma satranç takımlarının özellikleri:
Bu takımların yapımında üç husus önem kazanmaktadır.
1.Beyaz taşlarla siyah taşların biribirinden ayırt edilmeleri.
2.Beyaz karelerle siyah karelerin ve genel olarak tüm hanelerin biribirinden ayırt edilmeleri.
3.Oyun sırasında tarafların tahtayı elle dokunarak incelemeleri esnasında taşların yer değiştimesini ya da devrilmelerini önlemek amacıyla piyon ve diğer aletlerin sabitlenmesi. Tahmin edileceği üzere görmeyenler tahtayı göz yerine elleri ile dokunarak algılamakta ve beyinlerine aktarmaktadırlar. Bu üç mesele de kabartma takımlarda çözümlenmiştir. Taşların renklerini biribirinden ayırmak için genellikle siyahların tepelerine birer çivi yada raptiye çakılmaktadır. Ya da beyaz taşların boyun kısımlarına halka biçiminde bir işaret konulmaktadır. Beyaz kareleri siyah karelerden ayırmak içinse koyu renk hanelerin parmakla hissedilebilecek oranda yükseltilmeleri yöntemi uygulanmaktadır. Böylelikle bir görmeyen satranççı için siyah kareler yüksek, beyaz kareler ise alçak haneler olarak algılanmaktadır. Oyuncuların düşünmeleri sırasında tahtaya dokunduklarında taşların devrilmemesi veya yer değiştirmemesi için de 64 karenin tümünün ortaları matkapla delinmiştir. Tüm taşların altında ise bunları o deliklere yerleştirip sabitlemeye yarayan birer çubuk çakılıdır. Görme engelliler bu tahtalarla rahatlıkla satranç öğrenebilmekte, kendi aralarında ya da görenlerle oynayabilmekte turnuvalara katılabilmektedirler. Eski dünya körler satranç şampiyonlarından Rus oyuncu Sergey Crilov gören ustalarla birlikte katıldığı bir çok güçlü uluslararası turnuvada oynamış ve iyi sonuçlar almıştır. Kendisi halen Uluslararası Usta (İM) ünvanına sahiptir. Uluslar arası Körler Satranç Birliği (İBCA) kurulmuş olup yaklaşık kırk yıldır körler arası olimpiyat, dünya ve Avrupa şampiyonaları gibi organizasyonları düzenlemektedir. Bu arada İBCA, iki yılda bir yapılan görenler olimpiyatlarına katılma hakkını elde etmiştir. Dört oyuncudan oluşan Dünya Körler Karması (İBCA) bayrağı ile bu dev organizasyona katılmakta ve genellikle orta sıralarda yer almaktadır. Bu ekip 2000 yılında İstanbul'da düzenlenen 34. Olimpiyatta da oynamış ve başarılı sonuçlar elde etmiştir.

Materyal sorunu:

1. Kabartma tahta temini meselesi... Görmeyenlerin satranç oynayabilecekleri özel kabartmalı tahtalar bir çok ülkede üretilmektedir. Son yıllarda ülkemizde de bu tahtaların farklı merkezlerce yaptırtıldığı görülmekteyse de henüz kabartma tahta meselesi ülkemiz için tam olarak çözülmüş değildir. Seri bir üretim söz konusu olmadığından bir görme engelli istediği zaman bedeli karşılığında bile olsa böyle bir materyale hemen ulaşamamaktadır.
2. Teorik çalışmalara esas olacak dökümanın sağlanması: Dünya genelinde bu mesele büyük ölçüde çözülmüş gibi görünmektedir. İngiltere, Amerika ve Rusya gibi ülkelerde 1920'lerden beri kabartma satranç kitapları basılmaktadır. Bir çok ünlü kitap yayımlandıktan az sonra kabartmaya çevrilmiştir. Periyodik yayımlanan satranç dergileri de mevcuttur. Görme engelliler sesli veya az görenler için büyültülmüş ekran gibi çözümlerle bilgisayar kullanabildikleri oranda internet ve çeşitli satranç programlarından da rahatlıkla yararlanabilmektedirler. Hatta bu yöntem son yıllarda sağladığı kolaylık ve geniş bir literatüre ulaşma avantajı nedeniyle kabartma yada kasete okunmuş satranç kitaplarına tercih edilmektedir.

Turnuvaların Düzenlenmesi:
Görmezler arası turnuvalarda işin niteliği gereği bazı özel düzenlemelere ihtiyaç duyulmuştur. Özellikle bir çok ülkeden sporcunun yer aldığı uluslar arası müsabakalarda tarafların yaptıkları hamleleri biribirlerine iletmeleri yönünden ortak bir dilin kullanılması gerekmektedir. Bu hususta taşların Almanca karşılıkları esas alınmış, ayrıca notasyonun belirtilmesindeki yanlış anlamaları ortadan kaldırmak için A B C gibi harflerin Anna Bella Cezar gibi kelimelerle kodlanarak söylenmesi esas kabul edilmiştir. Oyuncuların her ikisi partiyi kendi tahtalarında oynamakta ve yaptığı hamleyi sesli olarak bu ortak dili kullanarak diğerine anons etmektedir. İki oyuncu da kendi tahtasında rakibin hamlelerini de oynatarak iki tahtada aynı diyagramın sürmesini sağlamaktadırlar. İki tahta esası oyuncuların kendi el alışkanlıkları olan şahsi tahtalarında oynayabilmeleri ve tüm oyun süresi boyunca elleriyle tahtayı inceleme fırsatını bulabilmeleri için getirilmiş son derece doğru ve pratik bir sistemdir. Aksi halde aynı tahtada iki tarafın ellerinin aynı anda inceleme yapması gerekecektirki, bu bir çok mahsurları beraberinde getirmektedir. Bu durumda tek mesele iki tahtada aynı konumun devam edip etmediğinin zaman zaman kontrol edilmesidir. Bu işi de genellikle hakemler yapmaktadırlar. Her iki taraf ta kabartma yazı veya kaset kullanarak notasyon tutmak zorundadır. Notasyon tutmayan taraf itilaf halinde hak iddia edemez, karşı tarafın notasyonunu kabul etmek zorundadır. Az gören oyuncular ile hiç görmeyen oyuncular aynı turnuvada ve aynı kategoride oynamaktadırlar. Bunlar için her hangi bir ayrım yapılmamıştır. Bunun nedeni her halde bölünme halinde katılımcı sayılarının iki tarafta da düşük kalacağı düşüncesidir.
Yazanlar Altınoklar
Ekim 2002

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı şafakgergin

  • B Grubu
  • 898
  • 677
  • 898
  • 677
# 02 Eyl 2007 23:12:55
     Satranca  ilgi duyan  satranç  oynamayı  seven  arkadaşlara  üye  olmalarını  aşağıdaki  linke  tıklayarak  tavsiye  ederim..
 
 Saygı  ve  sevgilerimle...

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 03 Eyl 2007 06:59:58
Alıntı
Bilgisayarı  İlgi  alanı  haline  getirip  bu  alanda  uzmanlaşan  sevgili 
Turgut Kuzan  Öğretmen'imin   aşağıdaki  adrese  tıklayarak  Satranç  Sitesi 
oluşturabileceğini  tahmin  ediyorum...
Şafak öğretmenim iltifatlar bende alerji yapıyor. :)
Bilgisayar programları yazmak ilgi alanım, fakat bu alanda bir uzman değilim.
Çalışmalarımı amatör düzeyde ve amatör ruhla yapıyorum.

Yayınladığınız linki kullanarak programı indiremedim. (sayfa açılmıyor.)
Bu nedenle çalışmayı inceleyemedim. Daha sonra tekrar deneyeceğim.

İnternet ortamının (satranç bile olsa) oyun amacı ile kullanılmasını uygun görmüyorum.
Bu nedenle bir satranç sitesi fikrine sıcak bakmıyorum.
Web sitemde yayınladığım bir satranç programı var.
Satranç oynamasını bilmiyorum.
Bu program pascal programının derleyicisi ile birlikte gelen örnek bir programdır.
Ben sadece programdaki mesajları Türkçeleştirdim.
Satranç öğrenmek istiyenlerin veya oynamak isteyenlerin kullanabileceği bir programdır.
Bilgisayara karşı veya başka biriyle oynamaya imkan veriyor.

Satranç konusu ile yeğenim ilgileniyor.
Verdiğiniz bilgilerden yararlanarak nasıl bir çalışma yapabileceğimizi araştırıyoruz.

Satranç oynamanın kazandırdığı özellikler, program yazma işlemi içinde geçerlidir.
Aradaki fark program yazma sonucunda ortaya bir ÜRÜN çıkıyor olmasıdır.

Bir çok kişi ilköğretim öğrencilerinin program yazamayacağı veya bundan zevk almayacağı düşüncesindedir.
Bu bir ÖNYARGIDIR. Bu önyargıyı ortadan kaldırmak için elimden gelen gayreti gösteriyorum.

Verdiğiniz bilgiler için teşekkür ederim.

Çevrimdışı şafakgergin

  • B Grubu
  • 898
  • 677
  • 898
  • 677
# 06 Eyl 2007 13:28:00
--------------------------------
Bilgisayar satrancının yaklaşık 50 yıllık bir geçmişi vardır. İlk zamanlarda donanım yetersizliği yüzünden zayıf oynayan bu programlar bilgisayarların hızlı gelişmesiyle 1990’dan sonra usta, 1995’den sonra ise büyükustalarla başedebilir düzeye geldiler. Artık bir ev bilgisayarında çalışan iyi bir program bile büyükusta düzeyinde oynayabiliyor.

Bilgisayarlar satranç oynarken insanlara benzer bir biçimde düşünmüyorlar. İnsanlar birkaç tane hamle adayı seçip bunlar üzerinde yoğunlaşırken, bilgisayarlar olası bütün hamleleri belli bir derinliğe kadar değerlendiriyorlar. İnsanlar gibi tercihli arama yapan bazı programlar 1980’lerde (Hans Berliner’in Hitech programı gibi) denendi ama başarılı olamadı. O yüzden bize garip gözükse de bilgisayar programları olası bütün hamlelerden bir hamle arama ağacı oluşturuyorlar.

Beyazın her pozisyonda yaklaşık 20 hamlesi ve siyahın da 20 değişik cevabı olduğunu varsayarsak, 5. dereceden bir ağaçta 3,200,000, 10. dereceden bir ağaçta ise 10 trilyon pozisyonun değerlendirilmesi gerekir. İlerde göreceğimiz gibi, bazı tekniklerle bu sayı %90 oranında azaltılabilir ama yine de iyi oynayan bir bilgisayarın her hamlede milyonlarca pozisyonu değerlendirmesi gerekir. Bu durum, uzun süre bilgisayarların iyi oynaması önündeki en önemli engeldi. Bilgisayar donanımı geliştikçe bu bir sorun olmaktan çıktı.

Bilgisayarların her pozisyona bir değer verebilmek için bir değerlendirme fonksiyonu gereklidir. En kaba şekliyle bu fonksiyon, her taşa sayısal bir değer verip (örneğin Vezir = 9, Kale = 5, Fil=3.25, At = 3, Piyon = 1, Şah = 1000) oyundaki taşların ağırlıklı toplamının iki taraf arasındaki farkı alınarak bulunabilir. Haliyle, bu hem fazla basit hem de fazla materyalist bir fonksiyon olacaktır ama iyi bir hamle arama alt-programıyla, hızlı bir bilgisayarda bayağı iyi oynayan bir program elde etmek için yeterli olabilir. Daha iyi fonksiyonlar için duble piyonlara ceza, açık hatlara ve taş mobilitesine ödül vermek gibi ayrıntıların fonksiyonlara eklenmesinin faydalı olduğu görülmüştür.

Oyun sırasında beyaz, değerlendirme fonksiyonunu mümkün olan en yüksek değere ulaştırmaya (yani maksimize etmeye), siyah ise mümkün olan en düşük değere indirmeye (yani minimize etmeye) çalışacaktır. Bilgisayarın beyazı oynadığını varsayarsak, beyaz, siyahın değerlendirme fonksiyonunu minimize eden hamlelerine rağmen bu fonksiyonu maksimize edecek hamleleri bulmaya çalışacaktır. Bu algoritmaya minimaks algoritması adı verilmektedir. Belli bir hamle ağacı derinliğine kadar uygulanan bu algoritma ‘en iyi’ hamlenin bulunması için bilgisayarın kullandığı başlıca araçtır. Görüldüğü gibi, bilgisayarlar ne kadar iyi oynarlarsa oynasınlar yaptıkları işlemler pek de zekice değil.

Hamle arama ağacında pozisyon sayısının yaklaşık %90 oranında azaltılabilceğinden bahsetmiştik. Bu, alfa-beta budaması denilen bir teknikle yapılır. Bu tekniği anlatmak için bir örneğe başvuralım: Diyelim ki rakibinizle bir iddiaya girip kazandınız. Kurallar ise şöyle: Ortada herbirinin içinde 20 tane değişik değerli nesne olan 20 tane torba var. Siz torbayı seçeceksiniz, rakibiniz de size o seçtiğiniz torbadan bir nesneyi seçip verecek. Sizi sevmediği için de en değersiz nesneyi seçeceğine eminsiniz. Rakibiniz size torbadaki en kötü nesneyi vereceği için amacınız en kötüler arasındaki en iyiyi seçmek. Benzer bir biçimde satrançta da rakibinizin size en az kötü cevabı verebileceği hamleyi seçmeye çalışırsınız. İlk torbaya baktınız, bu torbada en az değerli olan nesne bir tencere olsun. Şimdi tencere garanti olarak ikinci torbaya baktınız, ilk olarak elinize bir cezve geldi. Cezve tencereye göre daha az değerli olduğu için, bu ikinci torbadaki diğer nesnelere bakmanıza gerek yok, çünkü bu torbayı seçerseniz rakip size en fazla bu cezveyi verecek, oysa birinci torbada hiç değilse tencere var. Böylece ikinci torbadaki 19 nesneyi değerlendirme ağacımıza katmaktan kurtulduk.

Bu basit gözüken fikir, bütün oyun ağaçlarını budayıp inceltmek için çok faydalıdır. Bu sayede hamle ağacını daha derinleştirmek mümkün olabilmektedir. Ayrıca, satrançta aynı pozisyona farklı hamleler yaparak ulaşma olasılığı da oldukça fazladır. Örneğin 1. Ac3 e5 2. e4 Af6 ve 1. e4 e5 2. Ac3 Af6 hamleleri aynı pozisyona ulaşırlar. Daha önceden değerlendirilen pozisyonların bir çetelesi tutularak değerlendirilmesi gereken pozisyon sayısı bir miktar azaltılabilir. Bu tercih, zamandan tasarruf sağlar ama bilgisayar hafızasında yer tutar.

Satranç oynayan programlarda bulunan diğer birimler de açılış ve oyunsonu veritabanlarıdır. Standart açılışlar bir veritabanına yüklenerek bu aşamanın hızlı ve hatasız geçilmesi sağlanır. Satranç oyuncuları bazen bilgisayarı veritabanından ayırmak için garip gözüken hamleler yaparlar. Veritabanından ayrılan bilgisayar programları açılışta çok anlaşılmaz hamleler yapabiliyorlar. Bunun geçenlerde gördüğüm bir örneği şöyle : 1. e4 Ac6 2. d4 d5 3. e5 Kb8?! .

Bilgisayarların satranç teorisine önemli bir katkıları 5 taşlı oyunsonlarının (mesela Ş+K+P – Ş+K) tamamen çözülmesi olmuştur. Bu tür oyunsonlarının artık kusursuz oynanması mümkündür. Bundan faydalanan bazı bilgisayar programları oyunsonu veritabanları kullanırlar. Böyle programlarla oynarken 5 taşlı bir oyunsonuna geldiğinizde program birdenbire ‘23 hamlede mat var’ diye bir bildirimde bulunursa şaşırmayın, bu pozisyon veritabanında var demektir.

Bilgisayarlar satrançta insandan farklı biçimde düşünseler de kendilerine özgü bir stilleri var. İnsanların aksine, hiç bariz hata yapmıyorlar, ancak buna karşılık hala stratejik düşünme becerisine sahip değiller. İnsan oyuncular için çok açık olan bazı pozisyonları bilgisayarlar değerlendirmekte zorlanıyorlar.

Biraz deneyimli bir oyuncu taraflardan birinin bilgisayar olduğu bir oyuna bakınca hangi tarafın bilgisayar olduğunu kolayca anlayabilir. Bu anlamda bilgisayarlar insanlardan daha iyi oynasalar da hala Turing testini geçemediler. Bunun aksi örnekleri de olmuyor değil. Aşağıda verdiğimiz oyunda Deep Junior programı tamamen hesaplamadan ve insanların yaptığına çok benzer bir fil fedası ile Kasparov’u şaşırtmış ve beraberliğe zorlamıştı :

FIDE İnsan-Makine Maçı, New York City, 05.02.2003, Nimzo-Hint Açılışı
1.d4 Af6 2.c4 e6 3.Ac3 Fb4 4.e3 0-0 5.Fd3 d5 6.cxd5 exd5 7.Age2 Ke8 8.0-0 Fd6 9.a3 c6
10.Vc2 Fxh2+!

Bu çok ‘insanvari’ bir hamledir. Ortada bariz bir kazanç olmadığı halde Deep Junior atak için fil feda ediyor. Kasparov bu hamleyi görünce çok şaşırmış ve bilgisayarlar sonunu görmeden feda yapmadıkları için kaybettiğini düşünmüş. Ortada açık bir kazanç olmadığını görünce rahatlamış. Bu hamle, bilgisayarın değerlendirme fonksiyonuna hücum pozisyonlarına ekstra puan verilerek sağlanmış.

11.Şxh2 Ag4+ 12.Şg3 Vg5 13.f4 Vh5 14.Fd2 Vh2+ 15.Şf3 Vh4 16.Fxh7+

Beyaz 30 dakikalık bir düşünmeden sonra beraberliğe giden bir yola yöneliyor. Kasparov, 16.g3 devamyolunun bilgisayara karşı çok riskli olduğuna karar veriyor.

16...Şh8 17.Ag3 Ah2+ 18.Şf2 Ag4+ 19.Şf3 Ah2+ 1/2-1/2


Bilgisayarların insanla savaşı henüz kazanmadıklarını gösteren bir örnek aşağıda. Stratejik ve uzun erimli hücumlar karşısında en güçlü bilgisayar programları bile tamamen çaresiz kalabiliyor. Bu oyunda bilgisayarı boğarak yenen Gary Kasparov insanlığın onurunu kurtarıyor.


Kasparov-X3D Fritz, Oyun 3, New York City, 16.11.2003, Slav Savunması

1.Af3 Af6 2.c4 e6 3.Ac3 d5 4.d4 c6 5.e3 6.c5

Bilgisayarların kapalı pozisyonları iyi oynayamadığını bilen Kasparov oyunu kapatıyor.

Abd7 7.b4 a5 8.b5 e5 9.Va4 Vc7 10.Fa3 e4 11.Ad2 Fe7 12.b6! Vd8 13.h3 O-O 14.Ab3 Fd6?! Sadece bilgisayarlar böyle hamleler yapar.

15.Kb1 Fe7 16.Axa5 Ab8 17.Fb4 Vd7

Siyahın Vezir kanadı atağına karşı yapabileceği tek şey şah kanadında f5-f4 sürmek. Ancak X3D bunu ‘göremiyor’. Bu tür pozisyonlarda bilgisayarlar plan oluşturamıyorlar.

18.Kb2 Bu zekice hamle f2 karesini korurmuş gibi yapıp olası bir f5-f4 sürüşünü önlüyor. X3D iyi korunduğunu sandığı f2 karesine saldırmıyor.

18. ... Ve6 19.Vd1 Afd7 20.a3 Vh6 21.Ab3 Fh4 22.Vd2 Af6 23.Şd1! Fe6 24.Şc1 Kd8 25.Kc2 Abd7 26.Sb2 Af8 27.a4 Ag6 28.a5 Ae7 29.a6! bxa6 30.Aa5 Kdb8 31.g3 Fg5 32.Fg2 Vg6 33.Şa1 Şh8 34.Aa2 Fd7 35.Fc3 Ae8 36.Ab4 Fc8 37.Ka2 Şg8 38.Kb1 Fh6 39.Ff1 Ve6 40.Vd1 Af6 41.Va4 Fb7 42.Axb7 Kxb7 43.Axa6 Vd7 44.Vc2 Şh8 45.Kb3 1-0
 
 
 
 

Çevrimdışı şafakgergin

  • B Grubu
  • 898
  • 677
  • 898
  • 677
# 06 Eyl 2007 13:33:40
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Satranç  Bulmacaları
Çok eğlenceli...

Çevrimdışı şafakgergin

  • B Grubu
  • 898
  • 677
  • 898
  • 677
# 06 Eyl 2007 13:38:18
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Satranç  Açılışları  Meraklıları  İçin...

Çevrimdışı şafakgergin

  • B Grubu
  • 898
  • 677
  • 898
  • 677
# 06 Eyl 2007 13:45:56
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

  Satranç  Diyagramı

Çevrimdışı şafakgergin

  • B Grubu
  • 898
  • 677
  • 898
  • 677
# 06 Eyl 2007 14:13:27
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Şafak öğretmenim iltifatlar bende alerji yapıyor. :)
Bilgisayar programları yazmak ilgi alanım, fakat bu alanda bir uzman değilim.
Çalışmalarımı amatör düzeyde ve amatör ruhla yapıyorum.

Yayınladığınız linki kullanarak programı indiremedim. (sayfa açılmıyor.)
Bu nedenle çalışmayı inceleyemedim. Daha sonra tekrar deneyeceğim.

İnternet ortamının (satranç bile olsa) oyun amacı ile kullanılmasını uygun görmüyorum.
Bu nedenle bir satranç sitesi fikrine sıcak bakmıyorum.
Web sitemde yayınladığım bir satranç programı var.
Satranç oynamasını bilmiyorum.
Bu program pascal programının derleyicisi ile birlikte gelen örnek bir programdır.
Ben sadece programdaki mesajları Türkçeleştirdim.
Satranç öğrenmek istiyenlerin veya oynamak isteyenlerin kullanabileceği bir programdır.
Bilgisayara karşı veya başka biriyle oynamaya imkan veriyor.

Satranç konusu ile yeğenim ilgileniyor.
Verdiğiniz bilgilerden yararlanarak nasıl bir çalışma yapabileceğimizi araştırıyoruz.

Satranç oynamanın kazandırdığı özellikler, program yazma işlemi içinde geçerlidir.
Aradaki fark program yazma sonucunda ortaya bir ÜRÜN çıkıyor olmasıdır.

Bir çok kişi ilköğretim öğrencilerinin program yazamayacağı veya bundan zevk almayacağı düşüncesindedir.
Bu bir ÖNYARGIDIR. Bu önyargıyı ortadan kaldırmak için elimden gelen gayreti gösteriyorum.

Verdiğiniz bilgiler için teşekkür ederim.



  Sevgili  Turgut  Öğretmenim;
 Umarım  ilginizi  çeker...
   
    SATRANÇ  VE  BİLGİSAYAR
--------------
Bilgisayar satrancının yaklaşık 50 yıllık bir geçmişi vardır. İlk zamanlarda donanım yetersizliği yüzünden zayıf oynayan bu programlar bilgisayarların hızlı gelişmesiyle 1990’dan sonra usta, 1995’den sonra ise büyükustalarla başedebilir düzeye geldiler. Artık bir ev bilgisayarında çalışan iyi bir program bile büyükusta düzeyinde oynayabiliyor.

Bilgisayarlar satranç oynarken insanlara benzer bir biçimde düşünmüyorlar. İnsanlar birkaç tane hamle adayı seçip bunlar üzerinde yoğunlaşırken, bilgisayarlar olası bütün hamleleri belli bir derinliğe kadar değerlendiriyorlar. İnsanlar gibi tercihli arama yapan bazı programlar 1980’lerde (Hans Berliner’in Hitech programı gibi) denendi ama başarılı olamadı. O yüzden bize garip gözükse de bilgisayar programları olası bütün hamlelerden bir hamle arama ağacı oluşturuyorlar.

Beyazın her pozisyonda yaklaşık 20 hamlesi ve siyahın da 20 değişik cevabı olduğunu varsayarsak, 5. dereceden bir ağaçta 3,200,000, 10. dereceden bir ağaçta ise 10 trilyon pozisyonun değerlendirilmesi gerekir. İlerde göreceğimiz gibi, bazı tekniklerle bu sayı %90 oranında azaltılabilir ama yine de iyi oynayan bir bilgisayarın her hamlede milyonlarca pozisyonu değerlendirmesi gerekir. Bu durum, uzun süre bilgisayarların iyi oynaması önündeki en önemli engeldi. Bilgisayar donanımı geliştikçe bu bir sorun olmaktan çıktı.

Bilgisayarların her pozisyona bir değer verebilmek için bir değerlendirme fonksiyonu gereklidir. En kaba şekliyle bu fonksiyon, her taşa sayısal bir değer verip (örneğin Vezir = 9, Kale = 5, Fil=3.25, At = 3, Piyon = 1, Şah = 1000) oyundaki taşların ağırlıklı toplamının iki taraf arasındaki farkı alınarak bulunabilir. Haliyle, bu hem fazla basit hem de fazla materyalist bir fonksiyon olacaktır ama iyi bir hamle arama alt-programıyla, hızlı bir bilgisayarda bayağı iyi oynayan bir program elde etmek için yeterli olabilir. Daha iyi fonksiyonlar için duble piyonlara ceza, açık hatlara ve taş mobilitesine ödül vermek gibi ayrıntıların fonksiyonlara eklenmesinin faydalı olduğu görülmüştür.

Oyun sırasında beyaz, değerlendirme fonksiyonunu mümkün olan en yüksek değere ulaştırmaya (yani maksimize etmeye), siyah ise mümkün olan en düşük değere indirmeye (yani minimize etmeye) çalışacaktır. Bilgisayarın beyazı oynadığını varsayarsak, beyaz, siyahın değerlendirme fonksiyonunu minimize eden hamlelerine rağmen bu fonksiyonu maksimize edecek hamleleri bulmaya çalışacaktır. Bu algoritmaya minimaks algoritması adı verilmektedir. Belli bir hamle ağacı derinliğine kadar uygulanan bu algoritma ‘en iyi’ hamlenin bulunması için bilgisayarın kullandığı başlıca araçtır. Görüldüğü gibi, bilgisayarlar ne kadar iyi oynarlarsa oynasınlar yaptıkları işlemler pek de zekice değil.

Hamle arama ağacında pozisyon sayısının yaklaşık %90 oranında azaltılabilceğinden bahsetmiştik. Bu, alfa-beta budaması denilen bir teknikle yapılır. Bu tekniği anlatmak için bir örneğe başvuralım: Diyelim ki rakibinizle bir iddiaya girip kazandınız. Kurallar ise şöyle: Ortada herbirinin içinde 20 tane değişik değerli nesne olan 20 tane torba var. Siz torbayı seçeceksiniz, rakibiniz de size o seçtiğiniz torbadan bir nesneyi seçip verecek. Sizi sevmediği için de en değersiz nesneyi seçeceğine eminsiniz. Rakibiniz size torbadaki en kötü nesneyi vereceği için amacınız en kötüler arasındaki en iyiyi seçmek. Benzer bir biçimde satrançta da rakibinizin size en az kötü cevabı verebileceği hamleyi seçmeye çalışırsınız. İlk torbaya baktınız, bu torbada en az değerli olan nesne bir tencere olsun. Şimdi tencere garanti olarak ikinci torbaya baktınız, ilk olarak elinize bir cezve geldi. Cezve tencereye göre daha az değerli olduğu için, bu ikinci torbadaki diğer nesnelere bakmanıza gerek yok, çünkü bu torbayı seçerseniz rakip size en fazla bu cezveyi verecek, oysa birinci torbada hiç değilse tencere var. Böylece ikinci torbadaki 19 nesneyi değerlendirme ağacımıza katmaktan kurtulduk.

Bu basit gözüken fikir, bütün oyun ağaçlarını budayıp inceltmek için çok faydalıdır. Bu sayede hamle ağacını daha derinleştirmek mümkün olabilmektedir. Ayrıca, satrançta aynı pozisyona farklı hamleler yaparak ulaşma olasılığı da oldukça fazladır. Örneğin 1. Ac3 e5 2. e4 Af6 ve 1. e4 e5 2. Ac3 Af6 hamleleri aynı pozisyona ulaşırlar. Daha önceden değerlendirilen pozisyonların bir çetelesi tutularak değerlendirilmesi gereken pozisyon sayısı bir miktar azaltılabilir. Bu tercih, zamandan tasarruf sağlar ama bilgisayar hafızasında yer tutar.

Satranç oynayan programlarda bulunan diğer birimler de açılış ve oyunsonu veritabanlarıdır. Standart açılışlar bir veritabanına yüklenerek bu aşamanın hızlı ve hatasız geçilmesi sağlanır. Satranç oyuncuları bazen bilgisayarı veritabanından ayırmak için garip gözüken hamleler yaparlar. Veritabanından ayrılan bilgisayar programları açılışta çok anlaşılmaz hamleler yapabiliyorlar. Bunun geçenlerde gördüğüm bir örneği şöyle : 1. e4 Ac6 2. d4 d5 3. e5 Kb8?! .

Bilgisayarların satranç teorisine önemli bir katkıları 5 taşlı oyunsonlarının (mesela Ş+K+P – Ş+K) tamamen çözülmesi olmuştur. Bu tür oyunsonlarının artık kusursuz oynanması mümkündür. Bundan faydalanan bazı bilgisayar programları oyunsonu veritabanları kullanırlar. Böyle programlarla oynarken 5 taşlı bir oyunsonuna geldiğinizde program birdenbire ‘23 hamlede mat var’ diye bir bildirimde bulunursa şaşırmayın, bu pozisyon veritabanında var demektir.

Bilgisayarlar satrançta insandan farklı biçimde düşünseler de kendilerine özgü bir stilleri var. İnsanların aksine, hiç bariz hata yapmıyorlar, ancak buna karşılık hala stratejik düşünme becerisine sahip değiller. İnsan oyuncular için çok açık olan bazı pozisyonları bilgisayarlar değerlendirmekte zorlanıyorlar.

Biraz deneyimli bir oyuncu taraflardan birinin bilgisayar olduğu bir oyuna bakınca hangi tarafın bilgisayar olduğunu kolayca anlayabilir. Bu anlamda bilgisayarlar insanlardan daha iyi oynasalar da hala Turing testini geçemediler. Bunun aksi örnekleri de olmuyor değil. Aşağıda verdiğimiz oyunda Deep Junior programı tamamen hesaplamadan ve insanların yaptığına çok benzer bir fil fedası ile Kasparov’u şaşırtmış ve beraberliğe zorlamıştı :

FIDE İnsan-Makine Maçı, New York City, 05.02.2003, Nimzo-Hint Açılışı
1.d4 Af6 2.c4 e6 3.Ac3 Fb4 4.e3 0-0 5.Fd3 d5 6.cxd5 exd5 7.Age2 Ke8 8.0-0 Fd6 9.a3 c6
10.Vc2 Fxh2+!

Bu çok ‘insanvari’ bir hamledir. Ortada bariz bir kazanç olmadığı halde Deep Junior atak için fil feda ediyor. Kasparov bu hamleyi görünce çok şaşırmış ve bilgisayarlar sonunu görmeden feda yapmadıkları için kaybettiğini düşünmüş. Ortada açık bir kazanç olmadığını görünce rahatlamış. Bu hamle, bilgisayarın değerlendirme fonksiyonuna hücum pozisyonlarına ekstra puan verilerek sağlanmış.

11.Şxh2 Ag4+ 12.Şg3 Vg5 13.f4 Vh5 14.Fd2 Vh2+ 15.Şf3 Vh4 16.Fxh7+

Beyaz 30 dakikalık bir düşünmeden sonra beraberliğe giden bir yola yöneliyor. Kasparov, 16.g3 devamyolunun bilgisayara karşı çok riskli olduğuna karar veriyor.

16...Şh8 17.Ag3 Ah2+ 18.Şf2 Ag4+ 19.Şf3 Ah2+ 1/2-1/2


Bilgisayarların insanla savaşı henüz kazanmadıklarını gösteren bir örnek aşağıda. Stratejik ve uzun erimli hücumlar karşısında en güçlü bilgisayar programları bile tamamen çaresiz kalabiliyor. Bu oyunda bilgisayarı boğarak yenen Gary Kasparov insanlığın onurunu kurtarıyor.


Kasparov-X3D Fritz, Oyun 3, New York City, 16.11.2003, Slav Savunması

1.Af3 Af6 2.c4 e6 3.Ac3 d5 4.d4 c6 5.e3 6.c5

Bilgisayarların kapalı pozisyonları iyi oynayamadığını bilen Kasparov oyunu kapatıyor.

Abd7 7.b4 a5 8.b5 e5 9.Va4 Vc7 10.Fa3 e4 11.Ad2 Fe7 12.b6! Vd8 13.h3 O-O 14.Ab3 Fd6?! Sadece bilgisayarlar böyle hamleler yapar.

15.Kb1 Fe7 16.Axa5 Ab8 17.Fb4 Vd7

Siyahın Vezir kanadı atağına karşı yapabileceği tek şey şah kanadında f5-f4 sürmek. Ancak X3D bunu ‘göremiyor’. Bu tür pozisyonlarda bilgisayarlar plan oluşturamıyorlar.

18.Kb2 Bu zekice hamle f2 karesini korurmuş gibi yapıp olası bir f5-f4 sürüşünü önlüyor. X3D iyi korunduğunu sandığı f2 karesine saldırmıyor.

18. ... Ve6 19.Vd1 Afd7 20.a3 Vh6 21.Ab3 Fh4 22.Vd2 Af6 23.Şd1! Fe6 24.Şc1 Kd8 25.Kc2 Abd7 26.Sb2 Af8 27.a4 Ag6 28.a5 Ae7 29.a6! bxa6 30.Aa5 Kdb8 31.g3 Fg5 32.Fg2 Vg6 33.Şa1 Şh8 34.Aa2 Fd7 35.Fc3 Ae8 36.Ab4 Fc8 37.Ka2 Şg8 38.Kb1 Fh6 39.Ff1 Ve6 40.Vd1 Af6 41.Va4 Fb7 42.Axb7 Kxb7 43.Axa6 Vd7 44.Vc2 Şh8 45.Kb3 1-0



Çevrimdışı şafakgergin

  • B Grubu
  • 898
  • 677
  • 898
  • 677
# 06 Eyl 2007 21:26:44
Tarihte bayanların satranca olan ilgisini ilk kez zamanımızdan 4000 yıl önce yaşamış mısır kraliçelerinden Nefertiti'nin piramidi üzerindeki kabartmalardan anlıyoruz. bu sizce acaba bir tesadüf mü yoksa kadınların tarihten bu yana ne kadar akıllı olduklarını gösteren bir belge midir?yine 10. yy'ın en meşhur mat hikayesi olarak söz edilen "dilaram matı" kadınların bu oyuna perde arkasından ne kadar ilgi gösterdiğinin diğer bir belgesidir. arap şeyhleri arasında oynanan iddialı satranç partisinde ortaya ödül olarak konan "dilaram" çok sevdiği kocasından ayrı düşmemek için matı kocasının kulağına fısıldamıştır!1200'lerde yazılmış ve yaşanmış bir fransız romanı olan "huon de bordeau*"da, huon; kazanırsa, kral ivory'nin kızıyla geceyi birlikte geçirmek, yenilirse başının kesilmesi koşuluyla satranç oynamıştır.14. yy'ın başlarında avrupa'da satranç taşları içine kraliçe anlamına gelen "queen" de girmiştir. bu, kadınların zaferi değil de nedir?17. yy'da kral *iv. loui onuruna oynanan "balets des eshecs" ve 1 haziran 1937'de champs elysees'de sahnelenen "şahmat" adlı satranç balelerinde kadının yer aldığı aşk ve ölümün karşılıklı mücadelesi anlatılmaktaydı.1997 yılında ülkemizde sahnelenen ilk türk satranç balesi, 23 nisan gösterileri esnasında fenerbahçe stadı'nda yaklaşık 25 bin seyirciye sunuldu. "sertaç ile svetla" adlı bu oyunda; satranç turnuvasında güzel bayan oyuncuya aşık olan usta, ülkesine döndükten sonra aşık olduğu kızla oynadığı partiyi analiz ederken hayale dalar ve kendisini siyahların piyonu, aşık olduğu kızı da beyazların kraliçesi olarak görür ve ona ulaşmaya çalışır. bu gizli aşkı anlatan oyun, toplumlar arasındaki farklılıkları ve çelişkileri hicvederek belirsizlik içinde sona erer.gürcistanlı büyük usta eduard gufeld ise ukrayna'da bir turnuvada tanıştığı bayan ustaya şöyle diyerek yaklaşır; "sen benim için d8'deki vezirsin, bense d7'deki piyonum (diz çökmüş bir adamın reverans yapması gibi). bu yaklaşım kızın hoşuna gider ve ustanın aşkına karşılık verir. gufeld, bu mavi gözlü, sarışın güzel kızın adının bella, rus adının ise diminutiv bellotschka olduğunu öğrenir, ancak o turnuvadan sonra her yerde aradığı halde bir türlü bu güzel rus kadınına bir daha hiç rastlamaz ve büyük usta gufeld çok zeki olan bu kadının aşkıyla yıllarca kavrulur.

Çevrimdışı şafakgergin

  • B Grubu
  • 898
  • 677
  • 898
  • 677
# 06 Eyl 2007 21:30:01
   
   İlginç  Bilgiler

Tasavvufta satranç taşlarından şah kainat'ı, diğer taşlar da anasır ı erbaa'yı temsil ederler. vezir ateşe, kale toprağa, fil havaya, at da suya işaret eder.divan ve halk edebiyatında da, müfteilün-müfteilün-müfteilün-müfteilün kalıbında yazılmış şiirlere satranç denir. benzer vezinlerde yazılmış satrançlar varsa da sayıca azdır bunlar.

Çevrimdışı şafakgergin

  • B Grubu
  • 898
  • 677
  • 898
  • 677
# 08 Eyl 2007 17:32:07

    Oyun....

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı şafakgergin

  • B Grubu
  • 898
  • 677
  • 898
  • 677
# 11 Eyl 2007 22:59:52
 
    Profesyonel  satrançta  açılış  bilgisi  çok  önemlidir..
   
   İşte  size  açılışlar...

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı aycan konak

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.811
  • 4.745
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 2.811
  • 4.745
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 14 Eyl 2007 15:23:20
satrancı 30 dan sonra sınıfta öğrenmeye çalışan biri olarak pek sevemedim nedense

Çevrimdışı sevincken

  • Uzman Üye
  • *****
  • 406
  • 89
  • 406
  • 89
# 14 Eyl 2007 15:30:18
ben öğrenmeyi çok istiyorum ama öğretecek biri bulamıyorum

Çevrimdışı aycan konak

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.811
  • 4.745
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 2.811
  • 4.745
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 14 Eyl 2007 16:43:32
öğretmenim satraçı seçmeli ders olarak alın sizde hem öğretir hemde öğrenirsiniz

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK