Seninle Aşk

Eğer gerçekten, söylediğiniz gibiyese özür dilerim. Ben, yanlış anladım.

Güzel şeyler duymak ne kadar hoşumuza gidiyorsa, yazdığımız eserler hakkında eleştirilere de açık olmalısınız, diyerek eleştirimi yapıyorum.

Bahsettiğiniz aşk, yaşanılası olmaktan, ümit vermekten, dolayısıyla sanatsal olmaktan oldukça uzak.

Ama laf kalabalığna, lüzümsuz sözlere tahammül etmemi beklemeyin.

1.Yaptığın yorum eleştiri değil arkadaşım hakaret, senin laf kalabalığı dediğin benim onbeş yıllık emeğim!

2.Madem benim şiirim, sana göre sanatsal olmaktan uzaksa ve laf kalabalığı ise niye değerli vaktini bu sözümona boş laflara harcayıp da yorum yazıyorsun.

3.Eleştiri yapsaydın yapıcı olurdun böyle kırıcı değil, üstelik eleştiri yapmak için o alanda ihtisas sahibi olmak lazım, pardon siz editörmüydünüz.

4.Buradaki paylaşımım şahsıma iltifat yaptırmak değil arkadaşım, sadece dostlarımızla bir iki kelam paylaşmak.

5.Şiirimde neyden gocundunuz anlamadım ama edebi bir emeğe bu denli leke vurmanız bana değil kendinize yapılmış bir hakarettir. Sizin adınıza üzüldüm.

6.Ortaya konulan eser bir edebi çalışma ise onda gerçeklik veya geçerlilik aramak edebiyata uzaklık, ifade edilen hisse yavanlık anlamına gelir. Mübala, teşbih, teşhis edebiyata ait sanatsal ifadelerdir. Bu açıdan tahliliniz bir şiir tahlilinden çok kan tahlili çabasına dönüşmüş.

7.Her eser herkes tarafından beğenilecek diye bir şart elbette yok. Fakat şahsımı, üslubumu, emeğimi, çalışmalarımı, edebiyatı bilmeden yapılan bu denli bir hakareti eleştiri veya ifade özgürlüğü olarak kabul etmiyor ve esefle kınıyorum.

Çok yazık...

Hayatım boyunca bir şiire sevdalıydım bir de insanlara. Bundan dolayıdır ki, çoğu gece bir şiiri tamamlamanın telaşıyla kançanağına döndü gözlerim.
Ve yine bundan dolayıdır ki; haklı da olsam incitemedim insan yüreğini.

Eğitimhane benim için evim kadar sıcak bir mekan. Ve buradaki her öğretmenim de benim canım ciğerim.

Bunun için, iki sevdamı bire indirmemek için. Yani, şiirime sahip çıkayım, emeğime laf duyurmayayım derken bir insan yüreğini istemeden kırmamak için artık sanal alemde tek sıcak mekanım olan Eğitimhanede artık edebi çalışmalarımı paylaşamayacağım.

Bu bir alınganlık da değil. Eğitimhanenin bir Bilge Meclis Üyesi ve aynı zamanda moderatörü olan öğretmenimden böyle bir yorumla azarlanmak.

İleriki paylaşımlarda olaki bu durum tekrarlanırsa; Ya şiirimi savunacağım ya susup bu denli yorumları yutacağım. İşte o zaman, Korkarım konuşmaktan dostum kırılır diye. Korkarım susmaktan onurum incinir diye.

Bu nedenle böyle bir durumla bir daha karşılaşmamak için,
Eğitimhane gibi nezih bir ortamda gereksiz polemiklerle hak gaspetmemek için,
Ünal kardeşim gibi dostlarımızı üzmemek için,
tek niyetimin sadece paylaşım olduğunu ispatlamak için,
artık çalışmalarımı üzülerek paylaşamayacağım.

Sadece buradaki vefa borcum olan dostlarıma çalışmalarım veya projelerim hakkında bilgi vereceğim.

Bu nedenle, edebi paylaşım niyetiyle istemeden de olsa vaktini çaldığım, beyhude dizelerimle hayal kırıklığına uğrattığım tüm kardeşlerimden şimdiden özür diliyorum. Hakkınızı lütfen helal ediniz.

Ve her paylaşımımda beni yalnız bırakmayan adını mıh gibi kalbime çaktığım değerli dostlarıma sonsuz şükranlarımı sunuyorum.
Hakkınızı helal ediniz lütfen...

     

            SENİNLE AŞK


Seninle aşk
Bir bebek gibi hevesle
İlk adımlarını atmakmış
Yürürken yalpalamak
Düşüp düşüp kalkmak
Ama hiç usanmamak
Kendin düşüp ağlamamakmış

Seninle aşk
Bir gece çığlıklarla uyanmak
Ellerinle boş yatağı aramak
Bulamayınca aradığını
Ateşler içinde yanmak
Elinden oyuncağı alınmış bir çocuk misali
Hıçkırarak ağlamakmış

Seninle aşk
Yüzmeyi bilmeden ummanlara açılmak
Saatlerce deli dalgalarla  boğuşmak
Tükendiğinde bütün umutların artık boğulmak
Lakin dudaklarıma bıraktığın bir nefesle
Yeniden can bulmakmış

Seninle aşk
Okul defterinin arasında şiirler saklamak
Kırmızı kalemle bir kalp çizip; içine adını yazmak
Aşkı  hep bir elma şekeri sanmak
Elma bittiğinde elinde kalan sapıyla dolaşmakmış


Seninle aşk
Yağmurlu bir gecede iliklerine kadar ıslanmak
Dostlarına yanağındaki gözyaşını yağmur diye kandırmak
Ölüm döşeğinde bile yatsan
Sevdiğinin bir gel deyişine ok gibi fırlamak
Sensiz, yürümeye üşenirken
Seninle, koşmaya usanmamakmış

Seninle aşk
Lodosta yolunu kaybetmiş bir martı gibi savrulmak
Narkoz verilmiş hasta  gibi durulmak
Çatlayan dudaklarınla susamak
Yanıp da küle dönüp kaybolmakmış

Seninle aşk
Kendini yalın ayak yollara vurmak
Tenine batan her çakıl taşında kanamak
Yine de sevdiğine varmak için hiç durmamak
Lakin sana hiçbir zaman ulaşamamakmış

Seninle aşk
Bir gün ölüm döşeğinde yatmak
Başucundaki resmine son defa bakmak
Seni görmek umuduyla bir rüyaya dalmak
Ama artık hiçbir zaman uyanmamakmış

Seninle aşk
Ruhunu Azrail’e teslim ettiğin gün seni cennette aramak
Eğer orada yoksan tereddütsüz cehenneme kaçmak
Kor ateşlerde senin yerine de kavrulmak
Hasretinle yandığım yetmezmiş gibi
Uğrunda yanmaya da hiç doymamakmış!

                                                                      ERGİN CAN


Eserlerin her hakkı saklıdır

İyi de beğenmediyseniz nedne okuyorsunuz ya da yorum yapıyorusnuz? İlgilenmessinz olur geçer.Şiir bu sanat bu adı üstünde kinaye de olacak düşte.Yapıcı olmak her dam daha iyi değil midir? ErginCan hocam ne olursa olsun yılmak yok... Paylaşmaya devam...

Evet engin hocam, polamiklere aldırmayın başka şiirlerinizi de bekliyoruz...