Sevdiğimiz Şiirler

Çevrimdışı nurdan81

  • Uzman Üye
  • *****
  • 705
  • 2.728
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 705
  • 2.728
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 03 Eyl 2011 12:14:57
ANLAR
Eğer, yeniden başlayabilseydim yaşamaya,
İkincisinde, daha çok hata yapardım.
Kusursuz olmaya çalışmaz, sırtüstü yatardım.
Neşeli olurdum, ilkinde olmadığım kadar,
Çok az şeyi
Ciddiyetle yapardım.
Temizlik sorun bile olmazdı asla.
Daha çok riske girerdim.
Seyahat ederdim daha fazla.
Daha çok güneş doğuşu izler,
Daha çok dağa tırmanır, daha çok nehirde yüzerdim.
Görmediğim bir çok yere giderdim.
Dondurma yerdim doyasıya ve daha az bezelye.
Gerçek sorunlarım olurdu hayali olanların yerine.
Yaşamın her anını gerçek ve verimli kılan insanlardandım ben.
Yeniden başlayabilseydim eğer, yalnız mutlu anlarım olurdu.
Farkında mısınız bilmem. Yaşam budur zaten.
Anlar, sadece anlar. Siz de anı yaşayın.
Hiçbir yere yanında termometre, su, şemsiye ve paraşüt almadan,
Gitmeyen insanlardandım ben.
Yeniden başlayabilseydim eğer, hiçbir şey taşımazdım.
Eğer yeniden başlayabilseydim,
İlkbaharda pabuçlarımı fırlatır atardım.
Ve sonbahar bitene kadar yürürdüm çıplak ayaklarla.
Bilinmeyen yollar keşfeder, güneşin tadına varır,
Çocuklarla oynardım, bir şansım olsaydı eğer.
Ama işte 85'indeyim ve biliyorum...
ÖLÜYORUM...
Jorge Luis Borges

Çevrimdışı Cevahir08

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 631
  • 4.362
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 631
  • 4.362
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 03 Eyl 2011 12:15:56

"Yalnızım çünkü sen varsın"

"gel" desen gelirdim
gittiğin uzakta bendim
dağ gibi bir ihanetten düştüm
bu kendime son gelişim

ölümbaz öpüşler kusuyorum ceplerime
kendimi suçüstü yakalıyorum
ve kentsizliğimin isimsizliğini
Araz'a uyak düşüyorum
gözlerime senden düşler sürüyorum
ıslak bileklerim kan bayramına yatıyor
bana en büyük tehdit yine ben oluyorum
sonra bir durağa yaslanıyorum
sonra bir kente
ve sen gidiyorsun
ben kanıyorum
diyorlar ki "kendini dinleme hiçbir şey söylemiyorsun"
oysa "gel" desen gelirdim biliyorsun

yorgun Haliç'e biraz inat
biraz ihanet bırakıyorum
ellerinden bir tedirginliği bir tehdidi avuçluyorum
aklıma düşüyorsun
düşüyorum
düşünce
üşüyorum
azgın hüzünlerle körlüğüme göçüyorum
ayrılığın saati kaç geçiyor bilmiyorum
yalanlarımla bir hiçlikteyim
beni içinden kaç

bu kentte her yağmur kendini ağlar
aklıma düşsen yalnızlık oluyorum
ağzımdaki uykudan öpmüyorsun nicedir
nerde kimi üşüyorsun
artık kendini yakan bir ateşim
kendimize birbirimizden düşler yapamıyoruz
şimdi boş duraklara yaslanıyorum
boş kentlere
oysa "gel" desen gelecektim

gün düşlerime dönüşlerimde
bakışın içiyor beni gözlerimden
gövdemi düşürüyorum güz yavrusu duraklara
uzaklığına uzanıyorum
sevdiğin sonbahar geçiyor üstümden
ama artık hiçbir göğü içmiyorsun dudaklarımdan
yıkılıyorum şarkılara
"kimseler biliyor"
yalnızlık dostumdu
şimdi korkum oluyor
oysa "gel" desen gelecektim

artık her şey kımıltısız bir geceye dönüşüyor
güz artığı saçlarımda oynaşan sensizlik
göz karana yenik düşüyor en korkak yanlarımdan
kendimi yitirdikçe sana gidiyorum
göbek çukurumda sobelere karanlık uyutuyorum
düş satıcısı ispiyoncu bir ihtiyarın insafına kalıyorum
uysal yalnızlıklar satın alıyorum
gülüşümle ödeyerek
ve içimde yalancı bir katil taşıyorum
yeni utançlar biriktiriyorum eski günahlarıma
cüzamlı ruhlar cehennemine gidiyorum ben
kirli sözlerimi temize çekme
oysa "gel" desen gelecektim

gözlerim ihanete ihbar taşıyor
kuşkulu bir cinayeti fısıldıyor kaşlarına
sözü namluna sürmelisin şimdi
en yaralı yanımdan vurmalısın beni
çünkü uçmak düşmeyi göze almaktır

avlunda bıraktığım az kullanılmış intiharları deniyorum
ne vakit nikotinli ellerinden yola çıksam
susuşuna kan döküyor gözlerim
sen gözüne çiğ kaçtı sanıyorsun
oysa bilmelisin Araz'ım
kimsenin içi görünmez
ve hiç bulamadıklarını
asla yitiremezsin
bak şimdi aramızda sessiz kalıyor
söylenecek bütün sözler

her sabah akşam oluyorsun
alnından ellerine damlıyorsun
yüzündeki yağmurla iniyorsun kente
içine dert oluyorsun kentin
dışına yağmur
yüreğinde dağılıyor kristal şehirler
duvarların kan öksürüyor
ve sen
başkalarının gözlerini
yüzümde aramamayı öğreniyorsun
beni bir durağa yaslıyorsun
beni bir kente
gidiyorsun
oysa "gel" desen gelecektim

susmak en inatçısı olmaktır yalnızlığın
en susmakta neydi öyle
sen en dinlerken
biliyorum Araz'ım
insan kendini bulmamalı, hep aramalı
gittiğin yerden başlıyorum öyleyse
gece cinnetlerimi de alıp yanıma

denize bakmayı bilmeyenler
bir gün mutlaka boğulur
işte bundandır gözlerinden kaçışlarım

siz hiç yar saçının bir telinden kendinize gurbet yaptınız mı

ben şimdi gurbetim
içimde taşıyorum
heba olsa da senlerce yılım
oysa "gel" desen gelecektim

ömrümden düşürdüğüm sol anahtarlarına takılıyorum hep
ve hayat yüklü kamyonlar geçiyor üstümden
şairler ölüdür derler
inanmıyorum


en karanlık ceketimi giyiyordum
ışığa kördüm çünkü
şimdi ise güneşe ilerliyorum
dirilmek için

kimliği paslanıyor eski bir anarşistin
gecenin kör gözünden utanıyorum
hadi bana en militan kelimelerle saldır
batır içime cümlelerini
beyhude bir dehşet bırak
hak ediyorum

gizlilikten ölmek üzere olan bir akrep sızıyor içime
can kaybından ölüyorum
cenazemde namaz kılacağım
zan altındayım
yalanıma inanıyorum

yorgun söylentiler kanıyor solgun yaralarımdan
kırılır mı bilmem hüznümde taşıdığım kin
kinim kendime
susuşum sana
küsüşüm tüm dünyaya

üstü kalsın ihanetimin
"gel" desen gelecektim

yine bir tren geçiyor içimden
sen kesiliyorum gülüşümün karşılığı
saçların bir rüzgarın öyküsünü taşıyor
görmüyorum söylemiyorsun kırılıyorum
hiçliğimin etleri yolunuyor şizofrenik bir gecede
sana bir öykü çıkarıyorum ağzımdan
süsle beni ey aşk
geçtiğin yerleri öpüyorum

yarısı yanık bir aşkın küllerini taşıyorum
dişlerindeki nikotin tadı terkimde
sirenler ve ateş hatları içip
sesini peydahlıyorum kendimden ve kentimden
ıslak ceplerimi buluyorum el yordamıyla
yasadışıyım
tutukla beni gözlerimden

kalemim bitti yitirdi şiirini şuur
öldü kanımdaki mürekkep balığı
solumdaki sise intihar etti intiharlar
bir aşkı kaça katlayabilirdi ki ezik bir yürek
yaşamak için geç bir zaman
ölmek için ise erken

çok davullu bir senfoni sürçüyor
dikiş tutmaz ayrılığımda
kirpiğinden yapılma bir darağacına
geceyi asıyorum
yoksun
bu yağmurlar ıslatmıyor beni
bir durağa yaslanıyorum sensiz
gidişinin en sessiz harfinden yırtılıyorum
"gel" desen gelecektim oysa

kulaklarımdan bordo denizler dökülüyor
şimdi herkes biraz sen biraz acı
göğsümde bir vagon
gizli sözler batıyor
fırtınalar çıkıyor üstüme

şakağımda
intihar acemisi bir şairin
delilik provaları
arkandan uluyan kapılardan
söküyorum kokunu
yokluğunu kokluyorum
yokluğunu yokluyorum

çöz gözlerimi senden hadi
ücranda yak bakışımı
gözlerine bekçi sevdam
dünden ve senden kalmayım

içine her düşen
kendi keşfi sanıyor seni
oysa sen
melekleri bile kıskandıracak kadar kendinsin
ve kendini acıtmak istiyorsun
ama güller kendine batamaz
bilmiyor musun
"gel" mi diyorsun

herkes kendi gördüğüne bakar
peki hayatın rüzgarında kime yelkeniz
kıpırdamadan duramayız bir aşk boyu
hadi en kanadığımız yerden susalım
"gel" desen gelirdim
"git" dedin ve gittin

Aşka...
Rüzgara...
Ayrılığa...
Zamana...

eyvallah...

Kahraman Tazeoğlu

Çevrimdışı Cevahir08

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 631
  • 4.362
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 631
  • 4.362
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 03 Eyl 2011 12:28:27
Gelme Çocuk !!

 Gelme Çocuk !
 Benim denizimde yüzemezsin sen ,
 Kolların kısa kalır dalgalarıma ......
 Ölürsün çocuk bulaşma yalnızlığıma ... !
 Karanlığıma yaklaşma çocuk !
 İçine alır ıssız sokaklarım ellerini ,
 Gözlerini kaybedersin kuytu gecelerimde.
 Viran şehirlerime ayak basma sakın yıkılırsın çocuk...
 Divaneliğim korkutur seni ,
 Umutlarını yıldırımlar kaçırır.
 Uçurum kaçkınıdır ruhum ,
 Ruhumla yorulursun çocuk ...
 Yaklaşma çocuk !
 Ellerim ateştir.
 Dokundukça kavrulursun...
 Sevme çocuk!
 Sevilecek yürek mi benim ki ?
 Çoktan unuttum renklerimi,
 Çoktan tükettim sevgileri.
 Sakın sevdirme kendini...
 Söyleme çocuk! Konuşma sakın..
 Şarkılar söyleme senin ikliminden,
 Her şarkı yarım bende,
 Yarımlaşma ellerimde.
 Seni bulamam.
 Sus çocuk! Sus.
 Alıştırma kendini bana.
 Ben olursun çocuk!
 Ben, sen olamam, uğraşma...
 Ağlama çocuk!
 Ben kıyamam ağlayana..
 Birgün gelir gidersin çocuk!
 İçimdeki şarkı biter..
 Bulaşma yalnızlığıma ... !
 Birgün gelir gidersin çocuk!
 Yaşayamam...

Kahraman Tazeoğlu

Çevrimdışı akkaya33

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.105
  • 12.723
  • 2.105
  • 12.723
# 03 Eyl 2011 15:32:55
KIRILGAN

Kırılgan bir çocuğum ben
Yüreğim cam kırığı
Bütün duygulardan önce
Öğrendim ayrılığı
Saldırgan diyorlar bana
Oysa kırılganım ben
Gözyaşlarım mücevher
Saklıyorum herkesten
Ürküyorlar gözümdeki ateşten
Ürküyorlar dilimdeki zehirden
Ürküyorlar o dur durak bilmeyen gözükara cesaretimden Diyorlar: Bir yanı sarp bir uçurum,
Bir yanı çılgın dağ doruğu.
Oysa böyle yapmasam ben
Nasıl korurum içimdeki çocuğu?
Bir yanım çılgın nar ağacı
Bir yanım buz sarayı.

Murathan Mungan

Çevrimdışı okulönceci26

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.626
  • 18.853
  • Okul Öncesi Öğrt.
  • 3.626
  • 18.853
  • Okul Öncesi Öğrt.
# 03 Eyl 2011 15:49:14
De Gülüm

de gülüm! De ki: ela bir günde geleceğim
İstanbul darmadağın olacak, saçlarım
darmadağın. Hepsi, darmadağın!
Üzülme gülüm! Toparlanacağız, birlikte,
ayağa da kalkacağız, yürüyeceğiz de gülüm
hem de çelikten toprağını dele hayatin!

De gülüm! De ki: bitmiştir umut, bitmiştir
sevgi, bitmiştir güven!
Güven bana gülüm!
Sana bitmemişliği öğretecek, tattıracaktır
hasretten-hakikaten-ten değiştiren yüzüm!

Göreceksin gülüm! Bekle!
Hırslarımız, acılarımız gitgide ihanetlere
hainlere, ezilmelere alışacak.
Göreceksin-sevinçten ağlayacaksın gülüm-ki
işte o vakit bana-doğrudur!-
şair olmak, seni sevmek pek çok yakışacak!

Bak! Şiirler var, mektuplar var, çocuklar var,
sokaklar var, kediler!
İnan bana gülüm, ölüm yok bir tek! Ölüm yok bize!
Ölüm inananlar için sessizce
kara kaplı kitaplardan çıkartılacak.
Göreceksin gülüm! Bekle! Göreceksin!
Artik hiçbir insan, hiçbir kavga ve hiçbirimiz
bu dünyada, yapayalnız, umarsız kalmayacak!

                                                        Küçük İskender

Çevrimdışı zemheri84

  • Çalışkan Üye
  • ***
  • 66
  • 37
  • 66
  • 37
# 03 Eyl 2011 16:01:48
SORMUYORUM ARTIK

 Sesim soğuk bir sis
Gittikçe grileşen dalgınlıklar oluyor
Sormuyorum bir yolculuğa kimle çıkılır
Ve kim yırtıp atabilir elindeki son dönüş biletinide
Tüm yalnızlıkları mümkün kılan birileri olmalı
Yada kalbini kederle onaran bir göçebe
Özlemek o zaman bir çığlık olabilir belki, bir çığlık
Sormuyorum artık biliciyede bilginede
Aşkın darası nedir
Ve mutsuzluk mümkünmüdür ki o,
Bir kırlangıç ikindisiydi belkide,gümüşte ve hüzne gizlenen

Ödünç sevişlerden bize kalan sonsuz grilikler oluyor yalnız
Ve bir çocuğun hüznüne kazınıyor ,gülüşlerimizin paramparçalığı
Sesimin sislenmesi bundandır

Karşılığı yok hiçbir acının
Herşey gölgesi kadar ağır
Sormuyorum artık sormuyorum
Hergün yeniden kodlanan umutlarla kirletiliyor dünya

 AHMET TELLİ

Çevrimdışı ogrtmn35

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 17.444
  • 177.518
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 17.444
  • 177.518
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 03 Eyl 2011 18:57:35
Duymasa da hiç kimse şâir gönlümün,
Sende karar kıldığını...
Ve içimin şerha şerha yarıldığını,
Sen bilsen yeter..

Yavuz Bülent Bakiler

Çevrimdışı suatin

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 12.659
  • 57.196
  • Müdür Yardımcısı
  • 12.659
  • 57.196
  • Müdür Yardımcısı
# 03 Eyl 2011 21:01:13

Sen uykuysan, ben gördüğün düş olam,
 Sen yuvaysan, ben bir yavru kuş olam.
 Ağlar isen gözlerinde yaş olam,
 Damla damla yanağına çiz beni.
 
Sen sevda ol, ben uğrunda can veren,
 Sen gülnişah, ben eteğe yüz süren.
 Sen avcı ol, ben yaralı bir ceren,
 Sıra sıra kurşunlara diz beni.
 
Sen güneş ol, ben günyüzü görmeyen,
 Sen neşe ol, ben ömrünce gülmeyen.
 Sen tabip ol, ben derdinden inleyen,
 İlmek İlmek acılardan süz beni.
 
Sen leyla ol, ben yağmursuz çöl olam,
 Sen yangın ol, ben savrulan kül olam.
 Sen bahçevan, ben bahçende gül olam,
 Arı gibi daldan dala gez beni.
 
Ben bir etek, sen kocaman bir dağ ol,
 Ben bir çalı, sen alımlı bir bağ ol..
 Ben Can Nuri sen canımda bir can ol,
 İsterisen toprak toprak ez beni.
 
Nuri CAN

Çevrimdışı suatin

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 12.659
  • 57.196
  • Müdür Yardımcısı
  • 12.659
  • 57.196
  • Müdür Yardımcısı
# 03 Eyl 2011 21:07:23

Kopkoyu bir sis içinde bir akşam
 Hatırına düşeceğim belki
 Bir an ıslayacak yağmur yüzünü
 Birden o tatlı demleri hatırlayacaksın
 Sonra sıcak yatağında uzun uzun
 Ağlayacaksın!
 
Boğazında bir şeyler düğümlenecek
 Ah yanımda olsaydı diyeceksin
 Tüm yıldızlar gülecek haline Ay'da göz kırpacak
 İliklerine işleyecek bensizlik
 Kahrolacaksın!
 
Bir sigara tüttüreceksin ihtimal
 Ufku seyredeceksin saatlerce
 Bir rüzgar kopçalayacak yüzünü
 Sonra hayalim gelecek karşına
 Bir Şiirimi mırıldanacaksın
 Hıçkıracaksın!
 
Gönlünden atamadığın gibi kafandan da
 Silemeyeceksin beni düşlerine gireceğim her gece
 İnce bir hüzün bürüyecek yüzünü
 Ve çırılçıplak gerçekleri o zaman
 Anlayacaksın!
 
Sonra bir şeyler yazmak isteyeceksin
 Kafan gibi kaleminde işlemeyecek
 Unutmak isteyeceksin her şeyi
 Ama unutamayacaksın hiç bir şeyi
 Kıvranacaksın!
 
Necip Fazıl KISAKÜREK

Çevrimdışı Eğitimci35

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 5.562
  • 91.098
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 5.562
  • 91.098
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 03 Eyl 2011 22:22:05
uzaktan seviyorum seni
kokunu alamadan,
boynuna sarılamadan
yüzüne dokunamadan
sadece seviyorum

öyle uzaktan seviyorum seni
elini tutmadan
yüreğine dokunmadan
gözlerinde dalıp dalıp gitmeden
şu üç günlük sevdalara inat
serserice değil adam gibi seviyorum
öyle uzaktan seviyorum seni
yanaklarına sızan iki damla yaşını silmeden
en çılgın kahkahalarına ortak olmadan
en sevdiğin şarkıyı beraber mırıldanmadan
öyle uzaktan seviyorum seni
kırmadan
dökmeden
parçalamadan
üzmeden
ağlatmadan uzaktan seviyorum
öyle uzaktan seviyorum seni;
sana söylemek istediğim her kelimeyi
dilimde parçalayarak seviyorum
damla damla dökülürken kelimelerim
masum beyaz bir kağıtta seviyorum



Cemal Süreya

Çevrimdışı seço58

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.343
  • 41.706
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 3.343
  • 41.706
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 03 Eyl 2011 22:27:16
Artık heyecanlandırmıyor beni
garlar, peronlar, benzin istasyonları,
uykulu mola yerleri, yabancılıklar,
bilmediğin dağ rüzgarlarıyla ürpererek uyanmak
bir gece vakti, dalgın bakışmalar
sonra uykusuz sabahlarda indiğin sahil kasabası
daha gövdene uyanmadan serin tuz, kıştan kalma dalgalar

bir yerlerde beklediğini sandığımız büyük rüyalar
galiba artık heyecanlandırmıyor kimseyi
nicedir eksildi içimizden o çekip gitme duygusu
eski neşesine bir türlü kavuşamayan kalbim
saçıp savurdu buraya gelene kadar
içindeki şarkıları
şimdi gündelik hayatın sade gürültüsü, kuru düzeni kuşatırken
sessizliğimi
ardına saklandığım kelimeler
kadar bir hayat
ölmeden önce okunacak, yazılacak birkaç kitap.

MURATHAN MUNGAN

Çevrimdışı canegt

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.904
  • 12.100
  • 2.904
  • 12.100
# 03 Eyl 2011 22:58:49
MIRILDANDIKLARIM


 Kırdın mı incittin mi birilerini
 Kimleri kazandım, yitirdiklerim kimler?
 Kendimi yeniledim mi yazdıklarımda?
 Yeniden düşünmeliyim
 Dostluklarımı, ilişkilerimi
 Gözlerim çocukluk fotoğraflarında mı kaldı
 Yitirdim mi yoksa masumiyetimi?
 Borçlarımı ödedim mi?
 Doğru seçtim mi soruların fiillerini?
 Tırnaklarım kesilmiş, dişlerim fırçalanmış, saçlarım taranmış,
 Giysilerim ütülü, odam düzenli mi?
 Geri verdim mi aldıklarımı:
 Aşkları, dostlukları, sevgileri, güvenleri, bağları,
 Kitaplara, sayfalara, satırlara borcumu ödedim mi?

 Yokladım mı duygularımı
 Hâlâ sevebiliyor muyum insanları?
 Ovmalı gümüşleri, bakırlarımı; cila geçmeli ahşaplarıma
 Ovmalı umutları
 Saklı tutmalı gelecek inancını, yarınları eksik etmemeli ağzımızdan
 Ey uzak akrabalarım, üvey aşklarım
 Mevsim sonu dostlarım, işporta malı ayrılıklar
 Arkadaş ölümleri, dost hançerleri, talan ettiğimiz zulalar
 Gece telefonları, ıssız konuşmalar
 Mağrur incelikler, vurgun yemiş ilişkiler
 Uçurum duygusuyla yaşadığımız hayat ey
 O kadar çok anlattım ki
 Kendime kaldım anlatmaktan...
 Bunaldım kendisiyle boğuşmasını
 Başkalarında çözmeye çalışan insanlardan
 Usandım sözcük oynamalarından, tılsımlı sıfatlardan,
 Ofset duyarlılıklardan
 Kaç zamandır duru, yalın, çalışkan, iyi insanlar özlüyorum
 'İçtenliğin' ya da 'dünya görüşünün' kirletmediği

 Kendime bir yeni yıl kartı yazarak bunları diliyorum
 Aranıp duruyorum adresini yitirdiğim insanları
 Vitrin camlarına yansıyan yüzlerde
 Bilmiyorum kalmış mıdır adresini yüzlerinde taşıyan insanlar
 Hâlâ bir umut var mıdır
 Çıkmaz bir sokağa benzeyen bu avare avunması vitrinlerde
 Ne çıkmaz sokaktayım ne de mutsuz
 Sadece rüzgârlardan daha güçlü olmak istiyorum o kadar

 Açık denizlerde nice yolculuklara yelken açarken
 Kış güneşinin mutlu ettiği bir kedi gibi mutlu, emin, tasasız
 Sere serpe ve keyifli olmak tek isteğim ve dileğim
 Senin ve benim, yani bizim için...

M.MUNGAN

Çevrimdışı eservan

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 410
  • 727
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 410
  • 727
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 03 Eyl 2011 23:28:31
Hani sen;
Son ebe'liğinde kör'elen...

Kör'meye gönüllü...

Bu oy'un;
İkimize de yeter...

Sen ayrılığa ebe'sin,
Ben;
Yalnızlığa g-ebeyim...

Çevrimdışı nurdan81

  • Uzman Üye
  • *****
  • 705
  • 2.728
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 705
  • 2.728
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 04 Eyl 2011 00:11:56
Seni dağladılar, değil mi kalbim,
Her yanın, içi su dolu kabarcık.
Bulunmaz bu halden anlar bir ilim;
Akıl yırtık çuval, sökük dağarcık.

Sensin gökten gelen oklara hedef;
Oyası ateşle işlenen gergef.
Çekme üç beş günlük dünyaya esef!
Dayan kalbim üç beş nefes kadarcık!

Necip Fazıl Kısakürek

Çevrimdışı Tolstoyevski

  • B Grubu
  • 24.726
  • 258.551
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 24.726
  • 258.551
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 04 Eyl 2011 00:30:41
DÖRT AŞK ŞARKISI

1.
Senden ayrıldığımda
O güzel günün sonunda
Açılınca gözlerim
Ne çok sevinçli insan varmış dedim.

İşte o akşamdan sonra
Sen bilirsin ya
Daha güzel dudaklarım
Çekirge gibi çevik bacaklarım

Ben böyle olalı beri
Daha yeşil ağaç, fidan ve tarla
Daha bir güzel suyun serinliği
Başımdan aşağı boşaltınca

 

2.
Beni sevindirdiğinde
Bazen düşünürüm:
Şimdi ölüversem
Mutlu kalırım
Sonsuza kadar.

Sonra yaşlanıp
Beni düşündüğünde
Tıpkı bugünkü gibi görünürüm sana
Bir sevdiceğin olur
Henüz gencecik.

 

3.
Küçücük dalda yedi gül
Altısını rüzgar alır
Ama biri kalır
Bulayım diye onu

Yedi kez çağıracağım seni
Altısında gelme
Ama söz ve yedincisine
Tek sözümle gel.

 

4.
Bir dal verdi bana sevgili
Üzerinde sarı yapraklarda

Yıl dediğin geçer gider
Aşk ise hep yeni başlar.

 

Bertolt BRECHT   



 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK