Sevdiğimiz Şiirler

Çevrimdışı munzeviçığlık

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.642
  • 22.385
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 4.642
  • 22.385
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 14 Eyl 2012 23:00:07
S E N

Sen : Çamlı dağlarda ağaran şafak...
Sen : Duru gönüllerin nilüferisin
Sen : Engin ovada sararan başak...
Sen : Umut kaynağı, alınterisin
Sen : Gökte yıldızsın, uykularda düş...
Sen : Yeşil ekinsin sen beyaz gümüş..
Sen : Mavi denizsin sise bürünmüş...
Sen : Sevda sırrının düğümlerisin
Sen : Her güzelliğin canlı sergisi
Sen : Kalb yarasının emin sargısı...
Sen : Benim dileğim, Hakk'ın vergisi..
Sen : Gönlümde saplı aşk hançerisin
Sen : Koyu gölgesin yaz sıcağında
Sen : Olgun meyvesin dal kucağında
Sen : Korsun, alevsin aşk ocağında
Sen : Gadir Allah'ın şaheserisin
Sen : Bensin gel gör ki ben sen değilim
Sen : Benim düşünce ruhum ve dilim
Sen : Benim gözlerim, ayağım, elim...
Emin ol, sen bana benden berisin

                                ABDURRAHİM KARAKOÇ

Çevrimdışı munzeviçığlık

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.642
  • 22.385
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 4.642
  • 22.385
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 14 Eyl 2012 23:03:00
aşk-ı beka

Gönül eteğimin suskun dervişi!
Müebbede mahkûm duamsın!
İstersen mürekkebinle dokunma cismime!
Aklımın bağlı ellerini çözen
==Ayın
=====Şın
=======Kaf
ِ عٍِ ِ ش ِ ق

Sağ elini uzat Hakkın bağına
Sineme düşen acım yapraksızlığın yaprağı
Dervişin ayak izlerine düşen gölge benim
Tespih tanelerine kardeş adın var
==Ayın
=====Şın
=======Kaf
ِ عٍِ ِ ش ِ ق

K/af dağının ardında geçmişin sitemi
Niyaza açılan ellerime ses/sizlik şahit
Seccadene bıraktığım bir demet gül
Gök/ Yüzü(ne) haykırsın bendeki adını
==Ayın
=====Şın
=======Kaf
ِ عٍِ ِ ش ِ ق

Yokluğa açılan kapının ardında
Varlık fidanı duygu yaprağına hasret
Şavkın vuruyor her gece göz pınarıma
Sende kalan umudum
==Ayın
=====Şın
=======Kaf
ِ عٍِ ِ ش ِ ق

Be’nin anlamını güçlendiren nokta(yı)m
Şehadet parmağımla mühürledim bakışını
Oymalı sandığımda sevgi çeyizim
Hücrelerime kaydolan rengin kokusu
==Ayın
=====Şın
=======K/af…
ِ عٍِ ِ ش ِ ق

Ten mumu erisin
Abı hayat varlığının resmi
Boz bulanık kekre suyu temizleyen
==Ayın
=====Şın
=======Kaf…
ِ عٍِ ِ ش ِ ق

Çevrimdışı munzeviçığlık

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.642
  • 22.385
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 4.642
  • 22.385
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 14 Eyl 2012 23:06:07
Gözlerin Çağırıyor Beni

eflatun sular süzülüyor aynalardan
damlacıklarında hicranlı yüzün
ben kapıları aldatıyorum gün be gün
sen pencereleri
ben denizlere bakarak martılara yalanlar söylüyorum
sen gemilere
sonra liman bilmez korsanlara terk edip
ıssız adalara sürüyorsun dizelerimi
gitmek istiyorum çakıp da kaybolan şimşekler gibi
gel gör ki, önümde hatıralar mahzeni
parmak uçlarımda paslı çiviler
bütün zindanları yıkarak birer birer
gözlerin çağırıyor beni

gözlerin en soylu atların koştuğu bir bahar gezegeni
çeşmelerin bakınca gülümsediği
ırgatların göklere yöneldiği
latince bilenlerin nergis akşamlarında
göllere meydan okuyup
kıyısında şarkılar dinlediği
tutkular değirmeni

inciterek aşk kitaplığındaki bütün harfleri
kirpiklerinde efsane şairlerin mağrur kalemleri
gözlerin çağırıyor beni
kaşlarının cilveli bir ahu gibi
ömrümüze düştüğü günden beri
köleleri ağlattın ey sevda semenderi

adı konulmamış yıldızlardan koparak
vadilerde biriken yalnızlığım
kalbimi avuçlarına almış
tutuyor sana doğru

çölde bir kuyuya mı bırakayım ellerimi
geceye otağ mı kurayım buzullar ortasında
ne yapayım bilmiyorum ey acılar bedesteni
biraz ateş ve hüzün
biraz köpük ve leylak
gözlerin çağırıyor beni

gittim son ışığından bakışlarının
kırdım kanatlarını bin bir gece masallarında
zümrüdüanka kuşlarının
şimdi nasıl da yürüyorum dağlara karşı farkında mısın
umursamıyorum boğazımda düğümlenen yolları
bulutları susturuyorsun söylemesinler diye
turnaların toprağa dökülen eşsiz definelerini
damıt kalbini kuşkulu yokuşlardan
kurtul karanlığından fotoğrafların
her köşede ısırgan edalı kan evleri
her menzilde leylayı küçümseyen kaktüsler
ne seni görüyorum hayatın boşluğunda
ne de son anlarında resmini büyütüyor
yokluğunla savaşan intihar temrinleri

gizlenme ardına fesleğenlerin
bahaneden bıkmıştır bezirganlar, mevsimler
yüzeyde ve sancılı haykırışlar uğruna
derinden ve telaşsız bir uyanıştır şiir
bu yüzden zehre batmış urganlar gül kokulu
bu yüzden gözlerine ayarlıdır saatler

o öpüp okşadığın yaprak akkorsa şimdi
kim bilir hangi zaman gönlüme uğramıştır
kollarına aldığın mutluluk servileri
bana dokunduğunda sessizce ağlamıştır
simyası bozulduysa dilimin, kelimeler
bir volkandan geriye kalan ırmaklar gibi
bilinmez ki nereden akmıştır yüreğime

geçerek en azılı köprülerden, duraksız
varmak için sevdanın tükendiği ülkeye
duygularına ölüm yüklüyorum ömrümün
yaklaştığım her sahil tutuyor ellerimi
mor bir yangın, hercai dalgalar, kum taneleri
çakallar iniyor dağlardan apansız
ardımsıra gölgeler, gökkuşağı
rengarenk uçurtmalar gibi kaplıyor göklerimi
gözlerin çağırıyor beni

oysa ben hiç görmedim dünyada gözlerini
takılmadım engellerine nilüfer bakışlarının
bir ses beklediysem yankılansın diye evrenimde
kalbinden benim adıma
sevdalı bir vuruşun özlemiydi süsleyen
sokaklarımı, şehirlerimi
gözlerin çağırsa da beni
çağırmadan kalbin çatlayan gözlerimi
görmeden ellerinde hangi toprakların yayılıp
hangi tohumların yeşerdiğini
tutunmayacağım zamana dilenci gibi
hala uzaklardan işaret parmağıyla
gözlerin çağırsa da beni
gidiyorum; adımlarım yaz kurdu, güz kefeni
 
Nurullah Genç

Çevrimdışı ALAMET-i FARİKA

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.093
  • 11.861
  • 1.093
  • 11.861
# 14 Eyl 2012 23:47:48


     h.n.a.

 
AĞIT

Gönlümde yazdığım bu son ağıta
Nazire yaparak coşan dalgalar!
Hastası olup da geç vakit hekim
Arayanlar gibi koşan dalgalar!

Sizin de elbette var ki bir sızınız,
Bundan mı geliyor korkunç hızınız?
Beni de beraber alır mısınız?
Kederle kabarıp şişen dalgalar.

Sizinle paylaşsak bu korkunç gamı;
Bitmiyor bu sonsuz ecel akyamı.
Bilmem ki bundan mı titriyor gemi
Ey dalgakıranı aşan dalgalar?

Hey Atsız! Çöküyor eski bir direk.
Baksan da dünyaya titremeyerek
Hepimiz beraber haykırsak gerek
Ey bela dehrinde pişen dalgalar!..

Çevrimdışı seço58

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.343
  • 41.706
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 3.343
  • 41.706
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 15 Eyl 2012 22:58:35
Gün olur, alır başımı giderim,

 Gün olur, alır başımı giderim,
 Denizden yeni çıkmış ağların kokusunda.
 Şu ada senin, bu ada benim,
 Yelkovan kuşlarının peşi sıra.

 Dünyalar vardır, düşünemezsiniz;
 Çiçekler gürültüyle açar;
 Gürültüyle çıkar duman topraktan.
 Hele martılar, hele martılar,

 Her bir tüylerinde ayrı telaş!...
 Gün olur, başıma kadar mavi;
 Gün olur başıma kadar güneş;
 Gün olur, deli gibi..

 -- -Orhan VELİ----

Çevrimdışı bergüzar

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.141
  • 10.627
  • Okul Müdürü
  • 1.141
  • 10.627
  • Okul Müdürü
# 16 Eyl 2012 01:21:32
İmandan, gümandan, esen külekten
Bu millet bir nice yere bölündü.
Biri öbürünü iğnelemekten
Sanki çevrilerek akrebe döndü.

Bu ona şer atar, o buna bühtan
Allah kendi yetsin feryadımıza
Bıkıp kendimizi damgalamaktan
Şimdi de geçmişiz ecdadımıza.

İyiyi dışarda arıyoruz biz
Farkını bilmeden boşla dolunun
Savaş meydanından çekilmeğimiz
Adına yazılmış koç Köroğlu’nun:
“Yiğitlik on imiş, dokuzu kaçmak”
Bizim kimliğimiz bu imiş ancak?

Kendini küçültmek nerdendir bizde?
Nedir kendimize bu şer, bu bühtan?
Bizim aşağılık düşüncemizde
“Öküz olmaz imiş ev danasından.”

“O altın götürüp ülkeden” diye
Bühtan da yamadık Resulzade’ye.
Ama bir ayarı olur yalanın
Gel dünü bu güne satma sen bu gün
Kendi baştan başa altın olanın
Neyine gerekmiş altın, bir düşün.

Sen Allah, taş atma sen billur suya,
Gün gelir, vicdanın kınayar seni.
Amandır, koymayın karşı karşıya
Gelin Neriman’la Resulzade’yi

“Babek soy köküyle bizden değilmiş
Hatai İslam’ı ikiye bölmüş
Fetalı Allahsız, Vagif baz idi
Falansa azıcık kumarbaz idi
Geceli gündüzlü Hadi dem idi
O ayyaş, bu fersiz, o bigam idi
Biri garazkârdı, biri hasisti
Bu ondan iyiydi, o bundan pisti
Nâtavan böyleydi Hacer şöyleydi
Büyükler önünde o, bir köleydi

Rahmet demiyoruz ama bir kere
Milleti yücelten rahmetlilere
Bir soran yok mudur peki, sen nesin?
Söyle, bu millete ne getirmişsin?
Sen bühtan attığın bu büyüklerin
Yüzde biri kadar ne iş görmüşsün?

“Divan şairleri” yaramaz bize
Yoktur uyarlığı zamanımıza
Fikret’in oğlu da vazgeçti dinden
Gitti öz yurdundan, öz vatanından,
Hamit eserleri batı taklidi
Akif de, Fazıl da bir dindar idi”

“Doğudan Batıya ferman gönderen
Atalar ne kadar cephe yardılar
Batının önünde Fatihlerimiz
Bu gün yeni nesli utandırdılar.”

Kendini küçülten ey Türk, bir düşün
İncele tarihi bir de derinden.
Niçin utanmıyor batılı bu gün
Atasının haçlı seferlerinden?

Yadların önünde kekelemekle
Dedeni, nineni lekelemekle
Niye geçmişini sen danıyorsun?
Ulu şöhretini kıskanıyorsun,

Sözün doğruysa da deme arkadaş
Birine Turancı, birine yoldaş
Öyle bile olsa söyleme kardaş
Birine gasbıkâr, birine ayyaş

O vakitten sular akmış durulmuş
Çok şeyler değişmiş, bu ki sır değil.
Farklı düşünceler her zaman olmuş
Yarın da olacak, zaman bir değil,

Zirveden dereyi görmen ile sen
Övünme, bu değil uzak görenlik
Dereden zirveyi gör, deyim ahsen!
İşte, buna derler erlik, erenlik,
Bugünün gözüyle sen düne baksan
Geçmişe yargıda yanılacaksan,

Evvel özümüzü görek, anlayak
Bize akıl verip o ulu tanrı
Hiç görebildik mi biz on yıl gabak
Bu gün gördüğümüz bu oyunları?

Çok şey ummadık mı biz atalardan?
Bu günkü dertlere biz yâdız meğer
Bizden öncekine kulp tokmak asan,
O kulptan kendimiz azadız meğer?

Neriman kim idi? : vaktinin oğlu!
O vakit düşünemezdi o bizim gibi
Sor öz vicdanından sanki bu yurdu
O senden, ya benden az mı severdi?

Gelin ataları ata sayak biz
Ulu mezarlara taş atmayak biz
Zaman hükmeyledi, dünya değişti
Bizden arkadaki ileri geçti
Dünya göz göresi şer atar bize
Biz de şer atarız öz dedemize
Ulu Atalara yol gösteririz
Nerde ayrılsak da burda biz biriz.


Hakkı ayaklarız biz hak adına
Dil uzun, el kısa, fikir derbeder
Ya Rab! Bu dünyada öz ecdadına
Çirkef atan var mı bu millet kadar?


Bahtiyar Vahabzade

Çevrimiçi hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 29.287
  • 230.808
  • 29.287
  • 230.808
# 18 Eyl 2012 21:00:33
benim annem yüz lisan bilir
yüzü de güzel
her bedende bir insan bilir
sözü de güzel
sözü de güzel
özü de güzel
benim annem yüz lisan bilir
yüzü de güzel
benim annem yüz mevsim açar
yüzü de bahar
kan ağlasa da gülücük saçar
sözü de bahar
sözü de bahar özü de bahar
benim annem yüz mevsim açar
yüzü de bahar
benim annem yüz can kuşanır
yüzü de melek
her biri bir ömür yaşanır
sözü de melek
sözü de melek özü de melek
benim annem yüz can kuşanır
yüzü de melek

ömer lütfi mete

Çevrimdışı canegt

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.904
  • 12.100
  • 2.904
  • 12.100
# 20 Eyl 2012 12:17:02
OTUZ BEŞ YAŞ ŞİİRİ


Yaş otuz beş! yolun yarısı eder.
Dante gibi ortasındayız ömrün.
Delikanlı çağımızdaki cevher,
Yalvarmak, yakarmak nafile bugün,
Gözünün yaşına bakmadan gider.
Şakaklarıma kar mı yağdı ne var?
Benim mi Allahım bu çizgili yüz?
Ya gözler altındaki mor halkalar?
Neden böyle düşman görünürsünüz,
Yıllar yılı dost bildiğim aynalar?
Zamanla nasıl değişiyor insan!
Hangi resmime baksam ben değilim.
Nerde o günler, o şevk, o heyecan?
Bu güler yüzlü adam ben değilim;
Yalandır kaygısız olduğum yalan.
Hayal meyal şeylerden ilk aşkımız;
Hatırası bile yabancı gelir.
Hayata beraber başladığımız,
Dostlarla da yollar ayrıldı bir bir;
Gittikçe artıyor yalnızlığımız.
Gökyüzünün başka rengi de varmış!
Geç farkettim taşın sert olduğunu.
Su insanı boğar, ateş yakarmış!
Her doğan günün bir dert olduğunu,
İnsan bu yaşa gelince anlarmış.
Ayva sarı nar kırmızı sonbahar!
Her yıl biraz daha benimsediğim.
Ne dönüp duruyor havada kuşlar?
Nerden çıktı bu cenaze? ölen kim?
Bu kaçıncı bahçe gördüm tarumar?
Neylersin ölüm herkesin başında.
Uyudun uyanamadın olacak.
Kimbilir nerde, nasıl, kaç yaşında?
Bir namazlık saltanatın olacak,
Taht misali o musalla taşında.


Cahit Sıtkı TARANCI

Çevrimdışı aslı_80

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.080
  • 12.051
  • Öğrenci Velisi
  • 2.080
  • 12.051
  • Öğrenci Velisi
# 21 Eyl 2012 12:17:26
Ben Seni Hala....

Hasret kalbimden vururken, resmin karşımda duruyor...
Gözümde tüterken yüzün, bütün fotoğraflarda gülümsüyorsun.
Zaten, hep gülümsemez miyiz; bazen gerçek, bazen sahte...
Belki, bir gün birisi özlemle baktığında, mutlu hatırlasın isteriz.
Gelip de geçtiğimizin her zaman bilincindeyizdir de, çok ender fark ederiz.
Ölümle yüzleşene dek, hayat karmaşasında tüketilir günlerimiz.
Kalan oluncaya dek, daha çok üzülürdüm yitenler için...
Yine de ölen için, daha zor olmalı ölmek...
Zaten kolay olsaydı, çoktan bırakmış olurdum hayatın yakasını; her gece kapımı çalmasın diye hasret...
Kulaklarımda çınlamasın diye sesin...
Her gün, tekrar tekrar sevmeyeyim diye seni...
Ve her gece, yanmasın diye içim...

Ardından bakarken yüreğime akan yaşlar, sapsarı bir gül düşürdü toprağıma.
Dikenleri kanatsa da zaman zaman, kokusu her dem taze...
Kaybettiğim her şeyle anlam kazanan hayat; o ilk anda, yine düştü gözümden...
Ve bir gün yine yüceldi; üstelik sen dönmeden.
Kayan her yıldızla buğulanan gözlerim, umudu arıyordu; doğan her güneşte, gülümseyen her yüzde...
Bir gün, aynada çıktı karşıma...
Şaşırmadım görünce.
Böyle öğretmişti hayat; düştükçe kalkmalı, kim ölse yaşamalıydık!
Ben de yaşadım!
Gel gör ki, sen hala:
Ardından ağıtlar yazdığım;
Yokluğuna methiyeler düzdüğümsün.
Bir bahar sabahı kolsuz kanatsız bırakan,
Bir yangın yerinde sarı bir gül unutansın.
Sen,
Rüyalarda bile görüşemediğim;
Her zaman yüreğimdeyken, erişemediğimsin!
Sen hayatı ilk reddeden,
Ölümle ilk yüzleşensin...
Kendimi, hep beklerken bulduğum gelmeyenim;
Asla dönmeyecek olan gidenimsin!
Sen,
Sevinci kalabalık, kederi yalnız;
Yüreği hüzünlü, gözleri yaşsız;
Hep batarken rastladığım güneşimsin.
Eski bir vazoda kurumuş sarı güller,
Sarı bir defterde solmuş şiirlersin...
Sen sadece dünümsün; bugünüm, yarınım değil.
Ama,
Dünde kalmak istemezsin bilirim.
Seni hatırlatıp durur; gittin gideli yüreğim!
Ne yazsam anlatamaz; sana olan özlemimi, sana olan sevgimi...
Bilmem son sözlerim; bana yaptığı gibi, seni de titretir mi?
Gülleri sarı severim; toprağı ıslak...
Türküleri yanık, şiirleri hoyrat!
Havayı nemsiz, çayı demsiz...
Bir seni olduğun gibi,
Bir seni her şeye rağmen,
Bir seni, hala!...

Ümit Yaşar Oğuzcan

Çevrimiçi hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 29.287
  • 230.808
  • 29.287
  • 230.808
# 22 Eyl 2012 12:11:37
'' Senin için yasak dediler…
-Yasaklar çiğnenmek içindir dedim.
Senin için imkansız dediler…
-Önemli olan imkansızı başarmak dedim….
Senin için olmaz dediler…
... -Dünya da olmayacak şey yok dedim.
... Senin için zor dediler…
-Kolay olsaydı değeri olmazdı dedim.
Onda bulduğun nedir ki dediler…
-Herkeste arayıp bulamadığım dedim.
Senin için o ne dediler…
-Hayattaki gülen yüzüm dedim.
Ona öyle nasıl bağlandın dediler…
-Ben değil o ”bağladı” dedim.
Oda senin gibi sevdimi dediler…
İşte cevap veremediğim tek şey buydu.
Eğer bunu bilmiyorsan vazgeç dediler…

”Vazgeçecek olsaydım sevmezdim” dedim…''

CAN YÜCEL

Çevrimiçi hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 29.287
  • 230.808
  • 29.287
  • 230.808
# 22 Eyl 2012 16:37:38

KAYIP ÇOCUK

Birden işitilmez olsun ayak seslerim;
Gölgem bir başka sokağa sapıversin;
Unutayım bir anda her şeyi,
Nerde oturduğumu,
Bir tuhaf adem olduğumu Can adında.
Aklım arayadursun başka kapılarda kısmetimi,
Ben, bilmediğim sokaklarda bir başıma;
Gönlüm öylesine geniş, öyle ferah,
İlk defa görmüş gibi dünyayı,
Bir şaşkınlık içinde, yeniden doğmuş gibi;
Hatırlamam artık değil mi, dostlar,
Hatırlamam artık garipliğimi?

CAN YÜCEL

Çevrimdışı zalim09

  • Bilge Üye
  • *****
  • 7.885
  • 16.332
  • Öğretmen Adayı
  • 7.885
  • 16.332
  • Öğretmen Adayı
# 22 Eyl 2012 21:29:13
ÜZÜLME


"Kaybolan Yusuf döner gelir Kenan'a;

Üzülme.

Bir gün döner hüzünler kulübesi gül bahçesine;

Üzülme.



Ey gamlı gönül;

İyileşirsin nasıl olsa.

Getirme aklına kötü şeyler.

Bu perişan başın da gelir hale yola,

Üzülme.



Ey güzel sesli bülbül;

devam edersen çimen tahtında kalmaya,

yine başına çiçekten güneşlik takarsın;

Üzülme.



Şu kısa ömrümüzde felek

dönmezse bir iki gün muradımızca,

gerçekleşmezse arzularımız,

devam etmez ya bu hep böyle;

üzülme.



Umutsuzluğa kapılırım deme!

Gayb âleminin sırlarını bilmiyorsun çünkü.

Perde arkasında,

nice gizli oyunlar var.

Üzülme.



Hey gönül;

söküp götürse de yokluk seli varlığımızı,

Üzülme.

Nuh gibi kaptanın var;

Üzülme.


Hafız Şirazi

Çevrimdışı bilaldikici

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 2.512
  • 57.274
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 2.512
  • 57.274
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 22 Eyl 2012 22:27:33
Yok Gibi Yaşamak
 
Boğuk bir bakışın oluyor senin
Bir girdap derinliğinde kayboluyor gibiyim
Yok gibi yaşamak bu kalkıp kurtulmak gibi kalabalıktan
Durma bana türkü söyle Anadolu olsun
Susuz dudak gibi çatlak olsun
Karanfil gibi olsun kara çiçek gibi solgun yüzün
Durmadan akıyor kalbim ayaklarına bana karanlık bakma
Ağıyorum bir karanlık karayel saçlarına
Çekme ülkemden nar yangını gözlerini
Beni bu kentten kurtar beni yalnız ko git beni
Arıyorum arıyorum o ilk çağ ırmaklarında sedef ellerini

Susmam seni ürkütmesin içimde çağlar var bilmelisin
Katı bir yalnızlık bu bilmelisin
Kaçmam kendimi bulmam ben senden yoksunum iyi bilmelisin.

Şu yalnızlık çıkmazında önümde niye sen varsın
Niye herşey bir anda kayıyor sen kayıyorsun
Kalbim niçin bu kadar yabancı sen niye yoksun
Bir sam yüklü geceleri içimden atamıyorum
Niye bunları bir anda unutamıyorum

Hadi tut elimden gök gibi ölü kadar yalnızım..
 
Erdem Beyazıt..

Çevrimdışı ALAMET-i FARİKA

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.093
  • 11.861
  • 1.093
  • 11.861
# 23 Eyl 2012 20:29:59
 

  h.n.a.


TÜRK KIZI

Pınar başına geldi
Bir elinde güğümü;
Çattı yay kaşlarını
Görünce güldüğümü,
Bağlamıştı gönlümü
Saçlarının düğümü.
Bilmiyordum bu örgü
Acaba bir büğü mü?

Sordum: Nerdedir yerin?
Nedir senin değerin?
Yedi kıral vurulmuş,
Ne bu ceylan gözlerin?
Hangisine varırsın
Bu yedi ünlü erin?
Şöyle dedi bakarak
Göklere derin derin:

Kıralların taçları
Beni bağlar büğü mü?
Orduları açamaz
Gönlümdeki düğümü.
Saraylarda süremem
Dağlarda sürdüğümü.
Bin cihana değişmem
Şu öksüz Türklüğümü...

Çevrimdışı munzeviçığlık

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.642
  • 22.385
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 4.642
  • 22.385
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 24 Eyl 2012 00:33:14
Nazlan
Sitem et
Kırıl bana
Beni geç vakit
Tek başıma suya yolla
... Bahçede yüzünü öteye çevir
Güle hayret ediyormuş gibi yap
Gülümseyerek konuş da başkalarıyla
Somurt, avluda sadece ikimiz kalınca
Kızıp en evecen adımlarınla üst kata çık
En sevdiğim çiçeğin saksısı kaysın elinden
Derinleşsin ben içerledikçe ruhumdaki sakarlık.

Yamru bastım iş değildi hâke çakılmak bayırdan
Dağ sıradağdı hangi haşin belden yol veresi
Gece hep süzüldü yukardan lâkayt Kehkeşân
Altımda hep beni yutmaya çağladı nehir
Yetişir hecelemen sök beni bir kere
En zoruma gideni yap hengâme getir
Çel beni tökezlet tuttur çitlere
Ahla istida edecek ahvâl değil
Kim bana kıymazsan bilebilir
Dünya dedikleri samut küp
Acılar tınladıkça bende
Hep seni seslendirir.


 İsmet Özel

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK