Sevdiğimiz Şiirler

Çevrimdışı tayper35

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 1.459
  • 4.227
  • 1.459
  • 4.227
# 25 Mar 2013 20:07:11
Bugün Bir
mavilik Varmış Denizde
ah Bir Görebilseydim
herzamanki Mavilik Değilmiş O Mavilik
güneş Gülmüş, Gülümsüyormuş Dünya’ya
kırlardaki Çiçekler Dans Ediyorlarmış Birbirleriyle
keşke Yürüyebilseydim, Ben De Dans Ederdim
ötüyormuş Serçeler, Leylekler, Martılar
ama Ben Duyamıyorum…
canlılar Sevinçle Koşuyorlarmış Kırlarda
keşke Onlar Gibi Bende Koşabilsem
görebilsem, Duyabilsem Keşke.
bir Susarım, Bir Ağlarım
isyan Etmem
tadım Yok, Tuzum Yok Ben Böyleyim
tek Derdim
dünyada Bana Acıyan Gözlerle Bakmamaları…


ortopedik Engelli Bir Çocuğun Yazdığı Şiir

Çevrimdışı bergüzar

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.141
  • 10.627
  • Okul Müdürü
  • 1.141
  • 10.627
  • Okul Müdürü
# 25 Mar 2013 21:23:57
Kışın Bana Yaptıkları..

Seni şimdi bir yabancı gibi karşıma alıp
sanki senden bahsetmiyormuşum gibi yapıp
sanki benden bahsetmiyormuşum gibi
hatta bir aşktan bahsetmiyormuşum gibi
fırtınayı ve huzuru anlatacağım sana


Yılları ve yolları, limanları ve fırtınayı
ve aşkın belki hiç adı geçmeyen kuzeyini
aşkın bu kuzeyden nasıl düşürüldüğünü,
artık sonsuza dek yitirdiğimizi
büyünün bitişini,


hiç gerekmeyen yıllarda huzur,
çok gereken yıllarda da fırtına
nasıl yaşanır onu anlatacağım.


Seni bir yabancı gibi karşıma alıp
bunun dayanıklı bir şey olmadığını
sürekli kılınmadığını, çünkü aşkın
yapılan bir şey olmadığını,
başlangıçta bir melek konduğunu
sonunda bir kelebek öldüğünü,
yani kısacık sürdüğünü, oysa hayatın
bir korkular ve alışkanlıklar bütünü
olduğunu,
bütün bunları sana
nasıl anlatacağım
 Birhan KESKİN

Çevrimdışı bergüzar

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.141
  • 10.627
  • Okul Müdürü
  • 1.141
  • 10.627
  • Okul Müdürü
# 25 Mar 2013 21:44:19
Medet

Bilirmisin adalet ağaca su vermekmiş…
zulümse dikeni sulamak…
biz dikeni sulayanlardan değiliz…
gece esen ve suçsuzların ahına karışan
bir yaz rüzgarı olmayı dileriz…
Nice kuş vardır ki uçup dane arar,
boğazının kesilmesine sebep olur…
o kuşlarki cinsi cinsiyle uçar…
güvercin güvercinle, doğan doğanla…
Kim demiş, gül yaşar dikenin himayesinde.
Dikenin itibarı, ancak gül sayesinde.
kimi zaman çok uzağı gören göz
yerdeki tuzağı göremez
Düşmanlarım üzerime köpek salar.
O köpekler beni ısırır.
Ben köpek değilim, ısıramam.
Fakat ısırırım ben dudaklarımı
Geminin yüzmesi için suya ihtiyaç vardır.
Lakin su geminin içine girerse onu batırır.
Ne kendimiz batalım ne sevdiklerimizi batıralım
Gel birbirimizin kadrini bilelim
Çünki ansızın öleceğiz ve ayrılacağız birbirimizden

Hz. Mevlana

Çevrimdışı sina05

  • B Grubu
  • 6.545
  • 16.677
  • 6.545
  • 16.677
# 25 Mar 2013 22:33:00
YAŞAMAYA DAİR

Yaşamak şakaya gelmez

büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın

bir sincap gibi mesela,yani, yaşamanın dışında ve ötesinde

hiçbir şey beklemeden,

yani bütün işin gücün yaşamak olacak.

Yaşamayı ciddiye alacaksın,

yani o derecede, öylesine ki,



mesela, kolların bağlı arkadan, sırtın duvarda,

yahut kocaman gözlüklerin,beyaz gömleğinle bir laboratuvarda

insanlar için ölebileceksin,

hem de yüzünü bile görmediğin insanlar için,

hem de hiç kimse seni buna zorlamamışken,

hem de en güzel en gerçek şeyin

yaşamak olduğunu bildiğin halde.

Yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı,

yetmişinde bile, mesela, zeytin dikeceksin,

hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil,

ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için,

yaşamak yanı ağır bastığından.

Diyelim ki, ağır ameliyatlık hastayız,

yani, beyaz masadan,bir daha kalkmamak ihtimali de var.

Duymamak mümkün değilse de biraz erken gitmenin kederini

biz yine de güleceğiz anlatılan Bektaşi fıkrasına,

hava yağmurlu mu, diye bakacağız pencereden,

yahut da sabırsızlıkla bekleyeceğizen son ajans haberlerini.

Diyelim ki, dövüşülmeye deşer bir şeyler için,

diyelim ki, cephedeyiz.

Daha orda ilk hücumda, daha o günyüzü

koyun kapaklanıp ölmek de mümkün.

Tuhaf bir hınçla bileceğiz bunu,

fakat yine de çıldırasıya merak edeceğiz

belki yıllarca sürecek olan savaşın sonunu.

Diyelim ki hapisteyiz,yaşımız da elliye yakın,

daha da on sekiz sene olsun açılmasına demir kapının.

Yine de dışarıyla birlikte yaşayacağız,

insanları, hayvanları, kavgası ve rüzgarıyla

yani, duvarın ardındaki dışarıyla.

Yani, nasıl ve nerede olursak olalım

hiç ölünmeyecekmiş gibi yaşanacak…

19483

Bu dünya soğuyacak,yıldızların arasında bir yıldız,

hem de en ufacıklarından,

mavi kadifede bir yaldız zerresi yani,

yani bu koskocaman dünyamız.

Bu dünya soğuyacak günün birinde,

hatta bir buz yığınıyahut ölü bir bulut gibi de değil,

boş bir ceviz gibi yuvarlanacak

zifiri karanlıkta uçsuz bucaksız.

Şimdiden çekilecek acısı bunun,

duyulacak mahzunluğu şimdiden.

Böylesine sevilecek bu dünya”Yaşadım” diyebilmen için…

Nazım HİKMET

Çevrimdışı handsome

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.263
  • 3.457
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 1.263
  • 3.457
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 27 Mar 2013 22:34:49
Aşk etinden topuğuna kadar işlemiş bir nasır gibidır. Ya canın acıya acıya adım atacaksın ya da canını acıta acıta söküp atacaksın. Her iki yolda da tek bir gerçek olacak. Canın çok ama çok yanacak.

Çevrimdışı munzeviçığlık

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.642
  • 22.385
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 4.642
  • 22.385
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 27 Mar 2013 23:28:50
Ağlarsın

 kırdığın kalbin kanayan halini
lal olmuş dilin sükutunu
virane olup yıkılan umudu
ağlarsın perişan halimi görsen

sefil halde sokakda gezmemi
yalnızlığın içindeki hüznümü
palyaço makyajın ardındaki yüzümü
ağlarsın sahte gülmemi görsen

ölümün ortasında buldum kendimi
anlaşılmasın bilinmesin
kendi elimle harladım ateşi
leylasını arayan mecnun misali
ağlarsın düştüğüm çölleri bilsen..

bekledikçe yollar uzadı
sevgisiz geçen ömür tükendi
aynadaki yüzün çehresi değişti
ağlarsın yalnızlığımı görsen

hep sevdi bu yürek görmedi vefa
aşktan yaralı kalbi sürmedi bi sefa
bilinmedi değeri sevdadan yana
ağlarsın yıkılmış halimi görsen.

aşkın sevdanın ne kadar zehirli
kılıçtan keskin nankör acizliğini
yalanla dolu riyakar yüzünü
sahtelik ve soysuzluğunu
ağlarsın inandığımı bilsen.

meyzem

Çevrimdışı munzeviçığlık

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.642
  • 22.385
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 4.642
  • 22.385
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 27 Mar 2013 23:51:13
Seni Sevmek


seni sevmek;
bir kilimde aşkı nakış nakış işlemek.
anlatmak deli sevdayı ilmek ilmek,
duyguları renk renk dokumak tek tek
siyahken seninle ağlamanın rengi
renkli dünyasında kilimin,
bembeyaz seninle gülmek
utançtan pembeye boyanır yanaklar
saçlara düşer aydınlık çehresi yeşilin

k ı r m ı z ı
aşkın rengi dudaklarda
zordur,dokumak kilime duyguları
her desende bir mana
köy kızı misali
dokurken ağlamak …

a n l a t ı l a m a y a n
duyguları gizlemek
seni saklamak
ne güzeldir
kilimin renkli nakışlarına
desen desen ilmek ilmek…

seni sevmek;
bulutlar gibi özgür olmak gökyüzünde
nefesinde rüzgârların savrulmak
Oradan oraya
en derinine duyguların…

kara bulut misali
çökünce hüzün simaya
yağmak sonra
yeryüzüne, denizlere, ırmaklara…
anlatmak duyguları
b e l k i
ağıt yakmak s e s s i z c e
beyaz bulut misali
gökyüzünde gezmek…

seni sevmek;
kitap misali her bir satırı bir bahçe
seni yaşamak sayfalar arasında
mısralar içinde yaşamak aşkı
tanımak seni
a n b e a n . . .

seni sevmek;
zirvedeki dağlara çıkıp haykırmak ovalara
özgürce yaşamak
en uç noktada
bir ceylan misali koşmak ormanda
su içmek belki bir nehirden
yorulan bir ceylanı okşamak
koşmak ormanda
korkusuz özgürce…
dost görünen yılanlara inat
sere serpe
koşmak, oynamak
sevmek seni
bir ceylan misali
g ü v e n m e k . . .

seni sevmek;
sükûtların en güzeli
haykırmak isterken delice
hayalde yaşamak
rüyada kalmak
hiç bitmesinlerde yaşamak.

anlatmak isterken
boğulmak hıçkırıklarda
s u s m a k
anlaşılmasın, bilinmesin diye
s a k l ı y d ı
en acıklı kelimelerde
anlatılması zor
yaşanması imkânsız
s u s a r k e n
a ğ l a m a k
için için…

seni sevmek demek
sen bende, ben sende
bu can bu bedende olduğu sürece
ölüm bizi ayırana dek
hayallerde olmak beraber..
yaşamak aşkı umutlarda
sonu vuslat olsa bile …
meyzem

Çevrimdışı kedicik26

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 496
  • 3.361
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 496
  • 3.361
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 29 Mar 2013 22:45:44
Bazen susmak gerekiyormuş, bazen bomboş bakmak gerekiyormuş hayatın yalanlarına.
Anlamaya çalışmak saçmalık!
Anlamadan yaşamak gerekiyormuş.
Ama bazen unutmak gerekiyormuş, unutulma pahasına.
Zaman değilmiş gideni getiren, aslında zamanmış var olanı götüren.

Sunay Akın

Çevrimdışı zalim09

  • Bilge Üye
  • *****
  • 7.885
  • 16.332
  • Öğretmen Adayı
  • 7.885
  • 16.332
  • Öğretmen Adayı
# 30 Mar 2013 00:41:09
Seninle olmanın en güzel yanı ne biliyor musun?
Elin elime değmeden, avuçlarımı terleten sıcaklığını
taa içimde hissetmek.

Seninle olmanın en kötü yanı ne biliyor musun?
''Seni seviyorum'' sözcüğü dilimin ucunu ısırırken,
her konuşmamızda boş yere saatlerce havadan
sudan söz etmek.

Seninle olmanın en heyecanlı yanı ne biliyor musun?
Aynı şeyleri seninle aynı anda düşünmek, birlikte
ağlamak gülmek... ve buradayken bile seni çılgınca
özlemek...

Seninle olmanın en acı yanı ne biliyor musun?
Seni hiç tanımadığım bir sürü insanlarla
paylaşmak. Senin yanında olan, seninle konuşan
herkesi çocukça kıskanmak.

Seninle olmanın en mutlu yanı ne biliyor musun?
Tanıdık birileriyle karşılaşma tedirginliği ile
yollarda yürümek yan yana... Elimdeki şemsiyeye
inat yağmurda ıslanmak birlikte. Elimde kır
çiçeğiyle seni beklemek... Aynı mekanlarda aynı
yiyecekleri yemek.

Seninle olmanın en romantik yanı ne biliyor musun?
Sensiz gecelerde sana söyleyemediklerimi
Yıldızlara Ay'a anlatmak... Okuduğum kitabın
sayfalarında, dinlediğim şarkıların, türkülerin,
şiirlerin her mısrasında seni bulmak.

Seninle olmanın en zor yanı ne biliyor musun?
Seni kaybetme korkusuyla, hayatta ilk kez tattığım
o tarifsiz duygularımı, umut denizinin ortasında
küreksiz bir sandala hapsetmek. Sevgili yerine
yıllarca dost kalmayı başarmak. Yalın ayak
yürümek, bıçağın en keskin yerinde. Kanadıkça,
tuz yerine gözyaşlarımı basmak yüreğime.

Seninle olmanın tek yan etkisi ne biliyor musun?
Nereden bileceksin?

Sen benimle hiç olmadın ki!.. Olsaydın avuçlarım
terlemezdi... Isırmazdım dilimin ucunu...
Özlemezdim seni yanımdayken. Kıskanmazdım.

Korkmazdım yollarda yürümekten. Islanmazdım
yağmurlarda... Yıldızlara Ay'a dert yanmaz, böyle
her şarkıda serhoş olmazdım.

Korkmazdım seni kaybetmekten! ayaklarım kan
revan atlardım sandallardan Deniz'e ve her kulaçta
haykırırdım seni..

...ama sen hiç benimle olmadın ki!.
ya aklın başka yerlerdeydi, yada yüreğin.

Şiir: Can YÜCEL

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 29.288
  • 230.817
  • 29.288
  • 230.817
# 30 Mar 2013 07:20:22
Öğüt

Âlemi sen kendinin kölesi kulu sanma.
Sen Hak için âlemin kölesi kulu ol.

Nefsin hevası ile mağrur olup aldanma,
Yüzüne bassın kadem, her ayağın yolu ol.

Garazsız hem ivazsız, hizmet et her canlıya
Kimsesizin düşkünün ayağı ol eli ol.

Allah için herkese hürmet et de sev sevil
Her göze diken olma, sümbülü ol gülü ol.

İncitme sen kimseyi, kimseye incinme hem
Güler yüzlü tatlı dil, her ağzın balı ol.

Nefsine yan çıkıp Kâbe’yi yıksan dahi
İncitme gönül yıkma, ger uslu ger deli ol.

Güneş gibi şefkatli, yer gibi tevazulu
Su gibi sehavetli, merhametle dolu ol.

Gökçek gerek dervişin sanı yoksula baya
Suçluların suçundan geçip hoş görülü ol.

Varlığından boşal kim yokluğa erişesin
Sözünü gerçek söyle Hulusi’nin dili ol.

Seyyid Osman Hulusi Darendevî k.s.

Çevrimdışı adamın biri

  • Bilge Üye
  • *****
  • 5.139
  • 24.248
  • 5.139
  • 24.248
# 30 Mar 2013 23:56:40
Bayrak

Ey mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü
Kız kardeşimin gelinliği,
Şehidimin son örtüsü,
IŞIK ışık dalga dalga bayrağım,
Senin destanını okudum
Senin destanını yazacağım,
Sana benim gözümle bakmayanın
Mezarını kazacağım,
Seni selamlamadan uçan kuşun
Yuvasını bozacağım,
Dalgalandığın yerde ne korku ne keder,
Gölgende bana da bana da yer ver.
Sabah olmasın günler doğmasın ne çıkar,
Yurda ay yıldızının ışığı yeter,
Savaş bizi karlı dağlara götürdüğü gün,
Kizıllığında ısındık,
Dalgalardan çöllere düşürdüğü gün
Gölgene sığıındık,
Ey şimdi süzgün rüzgarlarda dalğalı
Barışın güvercini, savaşın kartalı
Yüksek yerlerde açan çiçeğim
Senin altında doğdum
Senin dibinde öleceğim,
Tarihim, şerefim, şiirim, her şeyim
Yer yüzünde yer beğen,
Nereye dikilmek istersen,
Söyle seni oraya dikeyim.
 
Arif Nihat Asya

Çevrimdışı zalim09

  • Bilge Üye
  • *****
  • 7.885
  • 16.332
  • Öğretmen Adayı
  • 7.885
  • 16.332
  • Öğretmen Adayı
# 31 Mar 2013 10:15:23
Eskisi kadar özlemiyorum seni,

Ve ağlamıyorum olduk olmadık zamanlar da..

Adının geçtiği cümlelerde, gözlerim dolmuyor..

Yokluğunun takvimini tutmuyorum artık.

Biraz yorgunum..Biraz kırgın..

...Biraz da kirletti sensizlik beni !

Nasıl iyi olunur henüz öğrenemedim ama

"İyiyimler" yamaladım dilime.

Tedirginim aslında, seni unutuyor olmak,

Hafızamı milyon kez zorlamama rağmen yüzünü hatırlayamamak korkutuyor beni..

Gel diye beklemiyorum artık,

Hatta istemiyorum gelmeni..Nasıl olduğun konusunda ufacık bir merak yok içimde.Arasıra geliyorsun aklıma, banane diyorum

Benim derdim yeter bana banane !!

Alıştım mı yokluğuna ?Vaz mı geçiyorum varlığından ?

Tedirginim aslında,Ya başkasını seversem ?İnan o zaman seni hayatım boyunca AFFETMEM !!



Özdemir Asaf ...

Çevrimdışı evgi-47

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 956
  • 5.484
  • 956
  • 5.484
# 31 Mar 2013 12:05:14
UTANSIN!

Tohum saç, bitmezse toprak utansın!
 Hedefe varmayan mızrak utansın!
 Hey gidi küheylân, koşmana bak sen!
 Çatlarsan, doğuran kısrak utansın!
 

Eski çınar şimdi Noel ağacı;
 Dallarda iğreti yaprak utansın!
 Ustada kalırsa bu öksüz yapı,
 Onu sürdürmeyen çırak utansın!
 

Ölümden ilerde varış dediğin,
 Geride ne varsa, bırak utansın!
 Ey binbir tanede solmayan tek renk,
 Bayraklaşmıyorsan bayrak utansın!
 
1964
 
Necip Fazıl KISAKÜREK

Çevrimdışı bergüzar

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.141
  • 10.627
  • Okul Müdürü
  • 1.141
  • 10.627
  • Okul Müdürü
# 31 Mar 2013 14:41:22
       Bilmemek değildir; söylememek!

Sesimin çıkmayışı zannetme cehaletim;
Yarını, gecesinin akışından tanırım!
Tarihim; tecrübemdir, teşhisim; kehânetim
Riyakârı, kaçamak bakışından tanırım!

Gök, siyahtan sıyrılıp kasvetini atsa da
Bulutlar, enginlere boynunu uzatsa da
Öncesinde sükûnet her yanı kuşatsa da
Fırtınayı, şimşeğin çakışından tanırım!

İhsan, ikram bâbında irdeleyip niyeti
Kendime de, ele de dilemem eziyeti
Yapılan iyiliğe biçilecek diyeti
Sâhibinin, başıma kakışından tanırım!

Ne süsüne düşkünüm ne efsununa râmım
Bilirim kime helâl kime neden haramım
Dellâlın bestesine girmese de meramım
Zehiri, kupasının nakışından tanırım!

Kimse başka bir fikir sezmesin amacımda
İki ruh, ikiyüzlü istemem yamacımda!
İster annemde olsun ister kızım, bacımda
İhlâssızı, yazmayı takışından tanırım!

Leylâ mı Leylâcık mı; payı olmaz tasamda
Aslına zıt sûretler yer bulamaz masamda
Fıtratımın gereği Mecnûn olamasam da
Has sevdayı, gönlümü yakışından tanırım!


Zâlimin içtihadı karartsa da mefhumu
Adâletsiz terazi mahkûm etmez mahkûmu
Âhı arşa değecek en günahsız mazlumu
Boynunu, mahzun mahzun büküşünden tanırım!

Usta dense ne olur ya da sanatın piri
Eseri ele verir şişirilmiş mahiri
Şiir yazamasam da; şair olan şairi
İlk mısrayla meydana çıkışından tanırım!

Hakk’ı aldatmak muhal; aldatsa da insanı?
Âyineler belirler yalan yanlış lisanı
Kalpte gizli olsa da; kâmil olan imanı
Bir bedenin, secdeye çöküşünden tanırım!


Olmasam da yâreni, sırdaşı, arkadaşı
Hiç bilmesem hayatla giriştiği dalaşı
Meyhanelerin gülü, hem; ödüllü ayyaşı
Kadehini, soluksuz dikişinden tanırım!

“ İçi başka bir iklim, dışı başka bir âlem “
Olanın tasvirini resmetmezmiş ya kalem!
Vallahi! Her yanından fışkırsa da bin elem
Münafığı, gözyaşı döküşünden tanırım!

Kalbindeki kinini değdirmesin diline
Varsın “ sağdığı sütü doldursun mendiline ”
Gerek duymam bakmaya hâinin zembiline
Nifakı, usul usul ekişinden tanırım!

Hasat’ı iflâh etmez ürün; şek’li ürünse
Neye yarar kelaynak tavus gibi görünse?
Kırk hamamda kırklansa, ihramlara bürünse
Aslı dönme olanı kokuşundan tanırım!

Hangi süslü isimler adını donatsa da (!)
Hangi makbul sıfatlar pâye, değer katsa da(!)
Aydın/lıklar(!), aydın/lar(!) koşup aydın/latsa da
Cemaati, bireyin rüküşünden tanırım!

Susuzluğu gidermez yüz dereden su verse
Kral, kendi düşünsün; eğer ona yaverse
Ömür boyu yüzünü göstermesin isterse
Çakalı, ceylanların sekişinden tanırım!

Zaman zaman arayıp sevsem de mâcerayı
Kendime yoldaş etmem edebten fukarayı
Hangi kılıkta olsa doğuştan zamparayı
Süzüşünü, hizaya sokuşundan tanırım!


Varsın karanlık densin haset ile, kin ile
Varsın ona yüklensin eziyet; çile çile
Dünya kıyama dursa bütün uğraş nâfile
Güneşi, şafağının söküşünden tanırım!...
 Mehmet Emin TÜRKYILMAZ

     

Çevrimdışı kedicik26

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 496
  • 3.361
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 496
  • 3.361
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 01 Nis 2013 00:13:18
Ruh yorgunuyum,
Gönül yorgunuyum,
Hayat yorgunuyum,
Öğrenmek, Bilmek, Anlamak,
Anlamamış gibi yapmak, Düşünmek, Hissetmek,
... Tanımak, Tanık olmak, Katlanmak,
Anlayış göstermek, Görmezden gelmek,,
Üzerinde durmamak, İdare etmek,
Üzülmemiş görünmek, Alışmak, Alışamamak,
Sabretmek, Katlanmak, Beklemek yorgunuyum..
Tam da artık bu memlekette hiçbir şey şaşırtmaz beni sanırken,
Her seferinde yeniden şaşırmak yorgunuyum..

M.Mungan

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK