Sevdiğimiz Şiirler

Çevrimdışı munzeviçığlık

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.642
  • 22.385
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 4.642
  • 22.385
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 18 Haz 2011 09:42:46
Gözlerine Yazılmamış Bir Destan 
Bu şiirde iki göz var
Biri senin; biri onun
Senin o karanlık, küf kokulu
Matem gözlerini terkediyorum

Biliyorum; saçlarının sarısı
Gözlerinin yeşiline karışmış
Biliyorum; sana benzemek için
Melikeler birbiriyle yarışmış
Fosforlu ve derin bakışlarına
Çağlar boyu nice destanlar yazılmış
Oysa ben görülmedik bir lale yaprağına
Gökleri kıskandıran bir destan yazıyorum
Gözlerin değişip kaplasın karanlığı
Bütün ufukları sarsın gözlerin
Gene de hep bende kalsın gözlerin

l

Kapama gözlerini; karanlıktan korkarım
Atlılar kaybeder yolunu, hasretimin
Posta güvercinleri geri dönmez ülkeme
Yaslı dereler gibi mutsuzluğa akarım
Kapama gözlerini; karanlıktan korkarım

ll

Ateşten ve köpükten sıyırıp ellerimi
Mekanımı gülistan eyleyendir gözlerin
İsyanıyla ihtiras ve gerilim yaşayan
Kabil’in ruhunu kan eyleyendir gözlerin
Vuslat aşkını Leyla düşürmedi çöllere
Arzı Mecnun’a hicran eyleyendir gözlerin
Gözlerinde başladı tarihin macerası
Adem’i Havva’ya ram eyleyendir gözlerin
Kerem dağlar ardında aradı gözlerini
Kamber’i bile viran eyleyendir gözlerin
Ferhat dağları deldi yolunu bulmak için
Sevmeyenleri giryan eyleyendir gözlerin
Suların emzirdiği muamma bir çocuğu
Yedi iklime hakan eyleyendir gözlerin

lll

Gözlerin göklerinde
Her yüzyılın başında
Birer akkor olmuş gözlerin
Çekip çıkarsam da mısralarımı
Ben yalnız gözlerinin şairiyim aslında


Hangi rüzgara verdiysem aşkımı
Beni alıp yangınlara götürdü
Muştu beklediğim bütün yelkenlilerden
Ateş düştü içime

lV

Yüreğimden fışkıran bir “ah” mıdır gözlerin
Beni benden koparan “eyvah” mıdır gözlerin
Bu gözler, o aydınlık o güzel gözler değil
Yoksa yalancı mıdır, günah mıdır gözlerin
Ses midir, aynalarda çarpan kulaklarıma
Kürdili hicazkar mı, segah mıdır gözlerin
Arif Bey’i Itri’yi ömür boyu inleten
Nihavend mi, sultan-ı yegah mıdır gözlerin
Kubbesinde yitirdim zaman duygularımı
Akşam mıdır, gece midir, sabah mıdır gözlerin
Ruhumu baştan başa acılarla dokuyan
Beynimi kurşunlayan silah mıdır gözlerin
Her köşede zifiri bir silüet bırakan
Gönül memleketimde seyyah mıdır gözlerin
Renkler avare; sitem başıboş kuytularda
Mavi midir, yeşil mi, siyah mıdır gözlerin
Yoksa yalancı mıdır, günah mıdır gözlerin

V

Nihan kıldı gözlerin bana kapılarını
Oysa ben gözlerinden girerdim yüreğine
Her bakışın bir damla ab-ı zindegan idi
Hicranlı her gülüşün bin yıllık figan idi
İçime, soluşundan sonra koyu renklerin
Birer şirpençe gibi düştü gözbebeklerin
Feryadıma gök bile bigane değil şimdi
Söyle, kurtuluşun mu, harabın mı gözlerin
Gözlerinde mi mehtab; mehtabın mı gözlerin

Vl

Çağlayanlar bile hararetlidir
Buğday başağının açlığıdır ufuklar
Siperleri aşıklar mı doldurmalıydı
Zalimler mi
Neden böyle hıçkırıklı, umutlar

Vll

Beni hangi urganla bağladın gözlerine
Beni hangi ırmağa karıştırdın yeniden
Senden kopamıyorum gözlerin var oldukça
Sensiz yapamıyorum yüzün bahar oldukça
Gözlerine baktıkça duruluyor yüreğim
Ölse de, gözlerinden soruluyor yüreğim
İndirme kirpiğini; tutuşmasın kainat
Nazar kıl; ferahlasın; kavruluyor yüreğim
Sensiz küle dönerek savruluyor yüreğim

Vlll

Diyorlar ki ağla
Ağla ki dumanı dağılsın yolların
Ağlamayı denizlere bıraktım


Yalnız gözlerindir hayatta kalan
Uğruna adandığım
Mahşeri sularla çevirip dört yanından
Gönlümde sakladığım
Aynalarda arayıp bulamazken günboyu
Gölgesinde konakladığım
Gözlerindir ufkumda dalgalanan

Rüstem’in kanını döktüm yerlere
İstanbul’u kuşattım gözlerin için
Azrail’e koştum siperlerimden
Gözlerine baka baka dirildim
Niçin kızıl kıyamettir gözlerin bu gün
Niçin heyelan var eteklerinde
İsrafil’den işaret mi almışsın
Yanaklarında mahşer kalıntısı
Dudaklarında mizan
Bütün gamlı hüdhüdler Belkıs’le döner sana
Yıldızlar vuslat için her gece iner sana
Rengini, gözlerinde kaybolan bilir

lX

Gözlerin uğrak yeridir bestekarların
Şairler hüzne dalar yeşil okyanusunda
Eşiğinde ölümsüz dilenciler
Gözlerin gecenin intiharıdır

Sen gözlerine mahkumsun; gözlerin bana
Ben şiir yazmasam, kim tanır gözlerini
Geçerken yalnızlık sokağından
Hangi demirci indirir parmağına çekici
Hangi berber yanağını keser müşterisinin
Gözlerine bakmasam, doğar mı güneş

X

Gözlerin boşluğa akan bir ırmak değil
Gözlerin sadece ölmek, yaşamak değil
Gözlerin tükeniş doruklarında
Bulunmayanları aramak değil
Gözlerine aşina olduğum günden beri
Ben artık her gece sesleniyorum
Düşe kalka
Yorgun argın
Derbeder
Yapayalnız
Duruyorum; yanlış anlaşılıyor
Her hücremde bir inkılab
Her gönlümde bir mahitab
Evim harab; ömrüm harab
Ne ay kaldı, ne de mehtab
Gök bulanık; ufuk silik
Gene de mağrur ve dimdik
Yürüyorum; mezarım oluyorsun ansızın

Xl

Bu son şiir, o küflü gözlerine yazılan
Bu son mezar kalbimde hicranla kazılan
Senin gamsız gözlerin kahkahalar atarken
Benim gözlerim viran; ağlamaya değer mi
Her cilven bir ıstırab; her nazın kapkaranlık
Yorgun kuraklığında ıslanmaya değer mi
Hiç güzel olur muydun gözlerin olmasaydı
Ateşlere girmeye ve yanmaya değer mi
Bir kevser ırmağında serinlemek dururken
Sellerine karışıp bulanmaya değer mi
Aydınlığın gözleri çağırıyor kalbimi
Zehir bakışlarınla boyanmaya değer mi
Gözlerine bir ömür dayanmaya değer mi



 Nurullah Genç



 
 

Çevrimdışı akkaya33

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.105
  • 12.723
  • 2.105
  • 12.723
# 18 Haz 2011 09:53:28
Eskidendi, Çok Eskiden

Hani erken inerdi karanlık,
Hani yagmur yagardı inceden,
Hani okuldan, işten dönerken,
Işıklar yanardı evlerde,
Eskidendi, çok eskiden.

Hani ay herkese gülümserken,
Mevsimler kimseyi dinlemezken,
Hani çocuklar gibi zaman nedir bilmezken,
Eskidendi, çok eskiden.

Hani hepimiz arkadaşken,
Hani oyunlar tükenmemişken,
Henüz kimse bize ihanet etmemiş,
Biz kimseyi aldatmamişken,
Eskidendi, çok eskiden.

Hani şarkılar bizi bu kadar incitmezken,
Hani körkütük sarhoşken gençligimizden,
Daha biz kimseye küsmemiş,
Daha kimse ölmemişken,
Eskidendi, çok eskiden.

Şimdi ay usul, yıldızlar eski
Hatıralar gökyüzü gibi gitmiyor üstümüzden
Geçen geçti,
Geceyi söndür kalbim
Geceler de gençlik gibi eskidendi
Şimdi uykusuzluk vakti.


Murathan Mungan

Çevrimdışı Tolstoyevski

  • B Grubu
  • 24.726
  • 258.556
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 24.726
  • 258.556
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 18 Haz 2011 10:47:35
 
O ve Ben

Sana koşuyorum bir vapurun içinde
Ölmemek, delirmemek için.
Yaşamak; bütün adetlerden uzak
Yaşamak....

Hayır değil, değil sıcak
Dudakların hatırası;
Değil saçlarının kokusu
Hiçbiri değil.

Dünyada büyük fırtınaların koptuğu böyle günlerde
Ben onsuz edemem.
Eli elimin içinde olmalı,
Gözlerine bakmalıyım,
Sesini işitmeliyim.
Beraber yemek yemeliyiz
Ara sıra gülmeliyiz.
Yapamam onsuz edemem.

Bana su, bana ekmek, bana zehir;
Bana tad, bana uyku
Gibi gelen güzel kız.
Sensiz edemem.

Sait Faik Abasıyanık
 

Çevrimdışı Tolstoyevski

  • B Grubu
  • 24.726
  • 258.556
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 24.726
  • 258.556
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 18 Haz 2011 15:14:40
Misilleme

`İki kere iki dört` ediyorsa,
Ben de seni seviyorum, darılma.
Bir de `Her gecenin sabahı var` sa,
Ben de seni seviyorum, darılma.

Demişler ki: `Çivi, çiviyi söker`
Her eşek çamura bir defa çöker.
Madem `Kar üşütür, ateş te yakar`
Ben de seni seviyorum, darılma.

`Her yokuşun bir inişi olur` sa,
`Aka aka, su çukuru bulur` sa,
İnsan doğar, yaşar, sonra ölürse,
Ben de seni seviyorum, darılma.

Durup dinlenmeden akarsa pınar,
Her yıl kıştan sonra gelirse bahar,
Balıkların suyu sevdiği kadar,
Ben de seni seviyorum, darılma.

Dikkat eyle geçmiyorum sırayı;
Bozar ise kader bozsun arayı.
Aç ekmeği sever, fakir parayı...
Ben de seni seviyorum, darılma.

Abdurrahim Karakoç

Çevrimdışı hvv_ozygt

  • Çalışkan Üye
  • ***
  • 56
  • 142
  • Zihin Eng. Öğrt.
  • 56
  • 142
  • Zihin Eng. Öğrt.
# 18 Haz 2011 16:15:38
Yunus Emre diyor ki:

Tevazu ile gelsin, kimde erlik var ise.
Merdivenden iterler, yüksekten bakar ise.
Kim ki yüksekte gezer, er geç yolundan azar
Dış yüzüne o sızar, içinde ne var ise.

Aksakallı bir koca, hiç bilmez ki hal nice
Boşa gitmesin hacca, bir gönül yıkar ise.
Gönül Çalab’ın tahtı, Çalab gönüle baktı
İki cihan bedbahtı kim gönül yıkar ise.

Bir kez gönül yıktınsa kıldığın namaz değil,
Yetmiş iki millet de yüzünü yumaz değil.
Yol odur doğru vara, göz odur Hakkı göre,
Er odur yerde dura, üstten bakan göz değil.

Doğru yola gittinse, er eteğin tuttunsa,
Bir tek hayır ettinse, biri bindir az değil.
Yunus sözleri çatar, balını yağa katar,
Çok kıymetli mal satar, cevherdir o, tuz değil.

Çevrimdışı hvv_ozygt

  • Çalışkan Üye
  • ***
  • 56
  • 142
  • Zihin Eng. Öğrt.
  • 56
  • 142
  • Zihin Eng. Öğrt.
# 18 Haz 2011 16:22:50
YEŞİL GÖZLÜME...

Daha ne kadar beklemeliyim
Gözlerim ne zamana kadar ağlayacak
Yağmurlar susmuyor,
Ben ağlıyorum,onlarda eşlik ediyor...

Yağmurda el ele dolaşmayı isterdim,
Ağlamayı değil...
Baharda gezmeyi isterdim seninle,
Beklemeyi değil...

Bak bahar geldi.
Tam aşkı yaşama zamanı...
Sen yoksun yeşil gözlüm.
Olman gerekirken yoksun işte...

Ne hayallerm vardı senle;
Beraber gezecektik el ele,
Sarılacaktık birbirimize.
Sonra ağaçların altında öpüşecektik.
Aşkımızı herkes bilecekti...

Söylesene ben ne yapayım,
İçim acıyor artık,
Yüreğim yanıyor,
Sensizliğe dayanamıyor bitanem...

Bak bu gözler artık gülmüyor,
Neşeyle,umutla bakmıyor.
Oysa sen varken hep mutluydum,
Gözlerimin içi gülüyordu...

Şimdi gece oluyor.
Bense bazen cam kenarında,
Bazende yatağımda sessizce ağlıyorum...

Yatmadan önce resmini öpüyorum doyasıya,
Onu kokluyorum ve yatıyorum.
seni yanımda hissetmek için...


Uyuyamıyorum yeşil gözlüm.
Denedim seni unutmayı,
Ama yapamadım...
Aşkım daha güçlü çıktı.
Demekki en çok seven benmişim...

Bütün engelleri aşalım.
Gelecekse bana zarar senden gelsin,
Razıyım ölmeye...

Ne kadar ayrıda olsan benden,
Sen benim sevgilim ve sevdiğimsin.
Ne kadar zaman geçerse geçsin,
ben hep seninleyim yeşil gözlüm...
SENİ COK SEVİYORUM

Çevrimdışı hvv_ozygt

  • Çalışkan Üye
  • ***
  • 56
  • 142
  • Zihin Eng. Öğrt.
  • 56
  • 142
  • Zihin Eng. Öğrt.
# 18 Haz 2011 16:24:19
Bir İnsan Koy Kalbime
ama O İnsan Senin De
sevdiğin Olsun.

ve Bana Öyle Bir İnsan Sevdir Ki.
o İnsanın Kalbi Seninle Sevişen Bir Mabet Olsun.
beni Öyle Bir İnsanla Buluştur Ki Benden Önce
onunla Buluşmuş Olan Sen Olasın.

onunla El Ele Tutuştuğumuzda
ikimizin Üzerinde Senin Elin Olsun .

bana Öyle Gözler Göster Ki
ben O Gözlerden Sana Bakayım .

bana Öyle Bir Sevgili Ver Ki.
o Gözler Cennete Açılan İki Pencere Olsun .

onunla Öyle Bir Yolda Yürüyelim Ki.
kılavuzumuz Sen Olasın Ey Rabbim .

öyle Bir Sevgili Ver Ki Bana .
ona Sarıldığımda Kainat Bize Baksın
birbirine Sarılsın .

sevgimiz Kurtla Kuzuları Barıştırsın.
bize Bakıp Şeytan Adem'e Secde Etsin .
günah Sevap Uğruna Kendini Feda Etsin .
ölüler Birer Birer Uyansın Sevgimizle.

bize Öyle Bir Sevgili Ver Ki Rabbim!..
sevgimizde Muhammed Sevilsin .

öyle Sevelim Ki Birbirimizi.
hz. Hatice Göklerden Bize Seslensin.
ve Desin Ki;

"bak Ya Muhammed Bak Su Sevgililere Onlar Bizde... Bizde Onlardayız.

bak Aşkımız Bir Kez Daha Yaşanıyor Yer Yüzünde..
allah Askımızı Öyle Çok Seviyor Ki Binlerce İnsana Yaşatıyor..

Çevrimdışı AYNALI

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.281
  • 21.087
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 3.281
  • 21.087
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 18 Haz 2011 17:25:43
Sizin Hiç Babanız Öldü Mü?

Sizin hiç babanız öldü mü?
Benim bir kere öldü kör oldum
Yıkadılar aldılar götürdüler
Babamdan ummazdım bunu kör oldum
Siz hiç hamama gittiniz mi?
Ben gittim lambanın biri söndü
Gözümün biri söndü kör oldum
Tepede bir gökyüzü vardı yuvarlak
Söylelemesine maviydi kör oldum
Taşlara gelince hamam taşlarına
Taşlar pırıl pırıldı ayna gibiydi
Taşlarda yüzümün yarısını gördüm
Bir şey gibiydi bir şey gibi kötü
Yüzümden ummazdım bunu kör oldum
Siz hiç sabunluyken ağladınız mı?
Cemal Süreya

Çevrimdışı banu2011

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 1.073
  • 3.654
  • Müdür Yetkili
  • 1.073
  • 3.654
  • Müdür Yetkili
# 18 Haz 2011 17:48:04
Gittin mi büyük gideceksin !
Ayrılık bile gurur duyacak seninle..
Gittin mi ayakla...rın onun yakınından bile geçmeyecek..
Gölgen bile kalmayacak ardında..
Gittin mi onurunla gideceksin;
"Haklıysan gidecek, gitmişsen dönmeyeceksin"
CAN YÜCEL

Çevrimdışı bergüzar

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.141
  • 10.627
  • Okul Müdürü
  • 1.141
  • 10.627
  • Okul Müdürü
# 18 Haz 2011 17:56:11
Şiirler Dolusu Özledim Seni
En çok neyi özledim biliyor musun?
Bir şiiri okumanı....
Ahmet Telli’yi mesala?
“Hala koynumda resmin” dururdu...
Ya da “ben girdiğimde sokağı devriyeler basardı”
Ben en çok
“seni sırılsıklam özleten yağmurları” arıyorum.....
Ne zaman ellerinden tutsam,
Kardı..... kıştı.....
Hasrettik sıcak mevsimlere.
Gittin... beni buralarda öylece bıraktın
“gülüşün eklenmiyor artık kimliğime”.....

En çok neyi özledim biliyor musun?
Susmanı...
Hiçbir şey demeden boşluğa bakmanı.
Gidişin geliyor aklıma şehirden!
Sırtın dönük, adımların kısa kısa...
Uzaklaşıyorsun...
Sonra dilime Aziz Nesin dizeleri takılıyor,
“sevişiyoruz yirmi beş bin kilometreden”

Hiç olmaz olur mu,
Necip Fazıl’ın “beklenen’i....”
Geçti peşi sıra mevsimler,
Aylar....
Bende seni bekledim;
“şeytanın günahı beklediği kadar...”

Yine son sözü Umut Yaşar söyledi.
“aşk başlamadan güzel......”
“neden bu şarkılar bitiyor söyleyince”? ? ?
Keşke diyorum, ellerinden tutmak olmasaydı
Şu kahrolası yokluğun, varlığına değer...

Gittin...
Türküler garip şimdi...
Şairlerle ben başbaşayım....
Sen seversin Ahmed Arif’i?
“akşam erken indi mahpushaneye”
ve ben “tütünsüz uykusuz kaldım”
Şiirler dolusu özledim seni.....
          Okan Savcı

Çevrimdışı okulönceci26

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.626
  • 18.853
  • Okul Öncesi Öğrt.
  • 3.626
  • 18.853
  • Okul Öncesi Öğrt.
# 18 Haz 2011 18:05:04
SOL YANIM ACIYOR ANNEM

Merhaba anne,
Yine ben geldim.
Merak etme okuldan çıktım da geldim.
Anneler de babalar gibi merak eder mi bilmiyorum ama
Ali, "Okula gitmezsem annem çok kızar, merak eder."
demişti de onun için söylüyorum.
Geçen hafta öğretmen, sağ elimde sarımsak, sol elimde
soğan dedirte dedirte öğretti sağımı solumu.
Ben biliyorum artık anne, sağım neresi, solum neresi
Ağrıyan yanımın neresi olduğunu.
Şimdi iyi biliyorum anne.
Hani geçen geldiğimde:
Şuram acıyor işte, şuram demiştim de
Bir türlü söyleyememiştim ya acıyan yanımı anne
Bak şimdi söylüyorum. Şuram işte,
Sol yanım çok acıyor anne.
Hem de her gün acıyor anne her gün.

Dün sabah annesi Ayşe'nin saçlarını örmüştü.
Elinden tutup okula getirdi.
Yakası da danteldi.
Zil çalınca öptü, hadi yavrum sınıfa dedi.
Ben de ağladım,
Ağladım hiç de utanmadım.
Öğretmen ne oldu dedi?
Düştüm, dizim çok acıyor dedim.
Yalan söyledim anne.
Dizim acımıyordu ama sol yanım çok acıyordu anne.

Bugün ben de saçım örülsün istedim.
Babam ördü ama onunki gibi olmadı.
Dantel yaka istedim.
Babam; "Ben bilmem ki kızım." dedi.
Bari okula sen götür dedim.
"Kızım, iş..." dedi.
Ben de bana ne dedim, ağladım.
"Kızım, ekmek" dedi babam.
Sustum ama okula giderken yine ağladım anne.
Ha, bi de sol yanım yine çok acıdı anne.

Herkesin çorapları bembeyaz,
benimkiler gri gibi.
Zeynep, "Annem, beyazlara renkli çamaşır
katmadan yıkıyormuş" dedi.
Babam hepsini birlikte yıkıyor.
Babam çamaşır yıkamasını bilmiyor mu anne?
Uffff, babam, her gün domates
peynir koyuyor beslenmeme.
Üzülmesin diye söylemiyorum ama
Arkadaşlarım her gün kurabiye,
börek, pasta getiriyor.
Biliyorum babam pasta yapmasını
bilmez anne.

Hava kararıyor, ben gideyim anne.
Babam bilmiyor kaçıp kaçıp sana geldiğimi.
Duyarsa kızmaz ama çok üzülür biliyorum.
Kim bozuyor toprağını,
Çiçeklerini kim koparıyor?
İzin verme anne,
Ne olur toprağına el sürdürme!
Eve gidince aklıma geliyor bi de
bunun için ağlıyorum anne.
Bak, kavanoz yanımda,
toprağından bir avuç daha alayım.
Biliyor musun anne?
Her gelişimde aldığım topraklarını
Şu kavanozda biriktirdim.
Üzerine de resmini yapıştırıp
başucuma koydum.

Her sabah onu öpüyor kokluyorum.
Kimseye söyleme ama anne
Bazen de konuşuyorum onunla.
Ne yapayım seni çok özlüyorum
anne.
Ha unutmadan,
Öğretmen yarın anneyi anlatan
bir yazı yazacaksınız dedi.
Ben babama yazdıracağım.
Öğretmen anlarsa çok kızar ama
bana ne kızarsa kızsın.
Ben seni hiç görmedim ki neyi,
nasıl anlatacağım anne.

Senin adın geçince sol yanım
acıyor anne.
Hiç bir şey yutamıyorum.
Bazen de dayanamayıp ağlıyorum.
Kağıda da böyle yazamam ya anne.
Ben gidiyorum anne,
Toprağını öpeyim, sen de rüyama gel beni öp.
Mutlaka gel anne,
Sen rüyama gelmeyince
Sol yanımın acısıyla uyanıyorum anne.
Sol yanım acıyor anne.
İşte tam şurası,
Sol yanım çok acıyor anne.
Seni çok özledim anne, çooook...

Ayla Aydemir

Çevrimdışı bergüzar

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.141
  • 10.627
  • Okul Müdürü
  • 1.141
  • 10.627
  • Okul Müdürü
# 18 Haz 2011 18:12:20
Hıyarname :))
Belli vazifesini yapmış Bostancıbaşı
Sabahleyin baktım ki hıyarla dolmuş çarşı

Dizilmiş tablalara uzunu ve kısası
Kurmuşlar hal içinde maruf hıyar masası

Hıyar deyip geçmeyin, şifadır çok maraza
Koklatırsınız kurda, yedirirsiniz kaza

Hıyarın pörsümüşü çobana azık olur
Tazesi, endamlısı çadıra kazık olur

Hıyarın çaparı var, beyazı, langası var
Pazarlarda bölüğü, bakkalda mangası var

Al küçüğü turşu kur, büyüğü salata yap
Kırk dört santimliğini kamyona balata yap

Memleket baştan başa hıyar tarlası gardaş
Bu toprakta yetişir hıyarın hası gardaş

Seyreyle hıyarları sabahın seherinde
Altmış okka vitamin dans eder beherinde

Seracı hıyarları cılız ve kısa olur
Medya suyu verince topala asa olur

Hıyarın kıymetini bilmemek nankörlüktür
Halka hıyar dağıtmak en büyük bonkörlüktür

Çiçeği burnundası makbulmüş bir zamanlar
Hıyardaki hassayı bostancıbaşı anlar

Derler ki, hıyar taze, hıyar ucuz olmalı
Hıyar seven adamda beş çuval tuz olmalı

Nerde konuşan hıyar, nerde yürüyen hıyar
Peşinden milyonlarca dâhi sürüyen hıyar

Gün gelecek hepsini göreceksiniz elbet
Her hıyara statü vereceksiniz elbet

Belâgatı yükselir hıyar yiyen adamın
Ruhuna revnak gelir hıyar yiyen madamın

Günümüz hıyar kesme, hıyar soyma günüdür
Vatan-millet aşkıyla hıyar oyma günüdür

Kral sofralarına lâyık olmalı hıyar
Siyaset denizinde kayık olmalı hıyar

Kalkınacak bir ülke hıyar ihraç etmeli
Yetişmiş hıyarları başına taç etmeli

Hıyar seminerleri yapmalıyız durmadan
Kuru hıyar evlâdır baldan ve kavurmadan

Bırakın çağdaşlığı, bırakın sağı-solu
Toprağımız mümbittir, her taraf hıyar dolu

Çıktık açık alınla hıyarlar bostanından
Alınmasın kelekler bu hıyar destanından

Selâm olsun tablada, dalda yatan hıyara
Selâm olsun alkışa göbek atan hıyara

Selâm olsun toprağa ve suya ve gübreye
Helâl olsun besteye, helâl olsun güfteye

Tazelendi bilcümle hıyarların şerefi
Ne mutluluk bizlere, tutturduysak hedefi.

    Abdurrahim Karakoç

Çevrimdışı adamın biri

  • Bilge Üye
  • *****
  • 5.139
  • 24.248
  • 5.139
  • 24.248
# 18 Haz 2011 18:47:39
NEYLERSİN!

Bazen acı dinmez, bazen de yağmur
Sevgilim gülümse, her şey unutulur
Suskunuz bu akşam üstü
Hasrete yanmışız, neylersin

Bir gün, bu mahzun sevdadan geriye
Kalırsa, sadece o hüzün kalır..
Sen de anladın ki yapa-yalnızız...
Buluşmamız yasak,
Görüşmemiz uzak...
Devrilmiş kadehler gibi, dönüyor başımız,
Neylersin...

Ah güzelim,
İncinmiş bir sesi vardır yağmurun;
Yanaklarına vurduğunda hissedersin.
Ve bir veda sözcüğü, saçlarına,
Titreyen bir öpücükle dokunduğunda;
Bu anı dondurmaya yetmez nefesin.
Bir film sahnesi gibi
Akar gider ayrılık,
Neylersin...

Biz zaten hiçbir romanda
Kendi hayatımıza rastlamadık.
Bütün şarkılar bizi yanlış anlatmıştı.
Ve bitin bulmacalar yarım bırakılmıştı.
Tenha sokaklarda üşüyüp durdu sırtımız.
Oysa, tuttuğumuz balıkları bile
Yeniden denize bağışlamıştık.
Biz, hayata dair
Hiçbir yanlış yapmamıştık...
Neylersin...

Biz bu sonucu hak etmedik,
Hayır etmedik...
Ömrümüz bu talana lâyık değildi.

Bazen acı vurdu, bazen de yağmur
Hiç gülmedi yüzümüz,
Hiç büyümedi gülümüz...
Bizi yalnızca akşamlar kucakladı,
Biliyorsun,
Sabaha çıkmayan bir yoldu yürüdüğümüz...

Bir gün, bu öykünün sonuna gelince
Ansızın desem ki: hoşça kal canım!
Unutursun,
Mecburen unutursun...
Yıldızlar söner, bu aşk da biter!
Bazı gün hatırlayınca, sessizce ağlarız.
Neylersin...

Ah bebeğim, ah.. .
Kekremsi bir tadı vardır gözyaşının,
Dudaklarına sızınca fark edersin.
İçindeki vurgun aşklar mezarlığında,
Ayrılık, ölümden üste yazılınca,
Gideni durdurmaya yetişmez sesin...
Bir inme gibi
Dolanır bedeninde pişmanlıklar,
Neylersin...

Biz zaten hiçbir sinemaya
Tam vaktinde yetişemedik.
Bütün vapurlar bizden önce kalkmıştı.
Ve bütün biletler biz gelmeden satılmıştı.
Boşuna telaşlarda yorduk günlerimizi.
Oysa Nuh'un gemisinde bile
Bize yer kalmamıştı.
Ve hiçbir mutluluğa adımız kaydolmamıştı.
Neylersin...

Biz bu aşkı sürdüremezdik,
İnan, sürdüremezdik...
Kalbimiz bu heyecana müsait değildi.

Bize hep acılar kaldı, bize hep yağmur...
Unutmasan bile artık
Unutur gibi yapacaksın.
Ve buruşturup-buruşturup attığım kağıtlarda,
Hiç bitiremediğim
Bir şiir olarak kalacaksın...

Yusuf Hayaloğlu

Çevrimdışı TugraÖzyıldız

  • Bilge Üye
  • *****
  • 10.275
  • 16.913
  • Birleştirilmiş Sınıf
  • 10.275
  • 16.913
  • Birleştirilmiş Sınıf
# 18 Haz 2011 18:58:39
Sevdan Bir Başka Bahar

Tam da sırtını dönerken bana ilkbahar
ellerinde çiçek açtı ellerim..

dört mevsim bile tanımlayamaz sendeki bakışları

yüreğinde tazelenirken güzel olan ne varsa
ben gözlerinde yakalarım uçan kuşları…

GONUL GOK

Çevrimdışı TugraÖzyıldız

  • Bilge Üye
  • *****
  • 10.275
  • 16.913
  • Birleştirilmiş Sınıf
  • 10.275
  • 16.913
  • Birleştirilmiş Sınıf
# 18 Haz 2011 18:59:48
SEN HİÇ SENSİZ KALDIN MI?

Sensizlik öyle zorki sevgilim
Şubat soğuğuna benziyor
Bir taraftan üşütüyor
Diğer taraftansa donduruyor

Okadar zorki sensizliğin acısı
Korkutuyor yüreğimi ürkütüyor
Bir yılan misali
Üşütüyor yüreğimi tiksindiriyor

Canımdan canlarım kopuyor sensiz
Ağır halli hastaya dönüyorum
Okadar zorlanıyorumki sensiz
Yüreğime kurşunlar yağdırıyorum

İçim tükeniyor senden haber alamayınca
Yollara düşesim geliyor
Tanıdık tanımadık herkese
Adresini sorasım geliyor

Ağır hücre mahkumu gibi
Geçmiyor bir türlü sensizlik
Canıma kadar öyle sevmişimki
Kör olası bu yalnızlıklar

Mutsuz oluyorum haberin gelmeyince
Ağır ağır ölüyorum
Offfff beee canım sevgilim
Gelde bu yalnızlıkları öldürelim

Olmuyor sensiz hayat
Çekemiyorum sensizliği
Olmuyor sensiz yaşam
Bilki ben sensiz ölür giderim

(alıntı)

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK