Sevdiğimiz Şiirler

Çevrimdışı munzeviçığlık

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.642
  • 22.385
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 4.642
  • 22.385
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 02 Tem 2011 01:38:00
SUSKUNLUK
Her yıldız parsellenmişken bir çift aşık tarafından
Ben, kayan her yıldızı sana biriktiren avare
Ve her güle bir anlam yüklenmiş seni anlatamayan
Hüzün her ayrılığa ayrı ayrı hizmet eder
Seni ve beni taşıyan tek duygudur suskunluk…
İkimizin halini hesaba katmamış hiçbir alfabe
Bizde sadece göz teması kelimelere yüklenemeyen
Sızını yüklediğim her manzara harabe
Sana niyetlenip gezindiğin her viran şehir, saray
Seni ve beni anlatan tek ihtişam suskunluk…
Her seher benden önce uyanıyor sana aklım
Göz açtığım her sabah bıkmadan sana uyanmak
Sana benziyor diye kaç kişiyi vurabilirim
Sen olmadığın halde herkeste senin tebessümün
Seni ve beni haykıran tek feryattır suskunluk…
Dilinden dökülen her kelimede yer edinme telaşım var
Cümlelerinin arasında adımı duymak ne devlet
Gözlerinde gezinme hakkım hep on saniye kadar
Hayat, her şeye rağmen sadece gözlerin kadar
Seni ve beni yaşatan tek çaredir suskunluk…
Kavuşma ihtimalinin olmadığı tek ayrılıksın
Sana uzanamama gerçeğine sağır ve kör bir kalbim var
Birimiz diğerinde ölmeliyiz ki aşk doğsun
Sende bitmeyen yola düşüren hayata da aşk olsun
Seni ve beni barındıran tek barınak suskunluk…
Yitirmediğim tek inanç kader, yaşama zorunluluğumuz
Bilmeden ezberlediğimiz tek yazgı alnımızdadır
Her kul kaderine doğru kaçarken hazin hazin
Bana seni yaşatmayan hangimizin kaderi
Seni ve beni kavuşturmayan kaderimiz suskunluk…
Tebessümünü dahi anlatmaktan aciz şarkılar
Boşuna arayışım, seni çerçevelemeye yaratılmış duygu yok
Sana benzetebilmem için yine sana ihtiyaç var
Gözlerime değdiğin günden beri, ruh halimde huysuzluk
Seni ve beni kabullenmenin tek yoludur suskunluk…
Her adımın sonunda ecel ihtimali çok yüksek
Sana iç çektiğim hangi nefeste durur soluğum
Sensizliği yaşamanın sonu varmış nihayet
Her gecem sensizliğe gebe, her şafak seni doğurur
Seni ve beni var kılan tek duygudur suskunluk
Seni ve beni doğuracak tek yol var, suskunluk…

Mehmet Ercan

Çevrimdışı adatepe1

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 1.185
  • 1.818
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 1.185
  • 1.818
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 02 Tem 2011 02:37:01
Bir gün, bir an-bir günün bir anında
Seni sevecek kadar-sana seni anlatsam

Başımdaysam sonunda-sonundaysam başında
Yürüyor yenilenen, yorulmayan bir anlam.

Sözcüklerin içinde-sözcüklerin dışında,
Düşünlerinde eksik, yaşamlarında tamam.

Sen de anlamalısın gidiyorken yanında,
Başına vura-vura ben sana anlatamam.

Üşünen gecelerin sıcak karanlığında
İki'den bir'i, bir'den iki'yi çıkaramam.

 ÖZDEMİR ASAF

Çevrimdışı okulönceci26

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.626
  • 18.853
  • Okul Öncesi Öğrt.
  • 3.626
  • 18.853
  • Okul Öncesi Öğrt.
# 02 Tem 2011 09:35:16

  Yağmur 



Fırtınalarla gelip, bulut, bulut üstüne,
Çökersin, kapkara bir, hüzün çöküşü gibi.
Acıyla parçalanıp, şimşek, şimşek üstüne,
Gürleyerek damlarsın, ağlayan yürek gibi.


Beynimdeki ateşi, söndürür müsün yağmur?
Kalbimdeki hüsrânı, durdurur musun yağmur?


Çisenin arkasından, sağnak, sağnak üstüne,
Fırtınayla damlalar, pervâsız kurşun gibi.
Akarsın yamaçlardan, seller, seller üstüne,
Çağlarsın hiç durmadan, akan gözyaşı gibi.


Beynimdeki ateşi, söndürür müsün yağmur?
Kalbimdeki hüsrânı, durdurur musun yağmur?


Yağsan da insanların, tekrar, tekrar üstüne,
Temizlenmez ki kalpler, kurum lekesi gibi.
Gönlümde yara her şey, acı, acı üstüne,
Senden de yok umudum, beklerim mahkûm gibi

alıntıdır.

Çevrimdışı Tolstoyevski

  • B Grubu
  • 24.726
  • 258.557
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 24.726
  • 258.557
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 02 Tem 2011 11:08:04
Seni Yaşamak

Seni her özlediğimde sevgilim,
Gökyüzüne bakıyorum;
Göğün mavisinde gözlerini görüyorum çünkü.
Seni her özlediğimde bir tanem,
Denizlere bakıyorum.
Ufuğa bakınca mucizeni görüyorum çünkü.
Seni her özlediğimde bir tanem,
Kuşlara bakıyorum.
O kanatlardaki özgürlüğünü görüyorum çünkü.
Ve aşkım, seni her özlediğimde,
Adında isyan ediyorum.
Seni özlemek istemiyorum ben,
Ben seni yaşamak istiyorum,
Seni her özlediğimde sana bakmak istiyorum
Ve seni sende görmek sadece

Behçet Necatigil

Çevrimdışı suatin

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 12.659
  • 57.196
  • Müdür Yardımcısı
  • 12.659
  • 57.196
  • Müdür Yardımcısı
# 02 Tem 2011 12:10:56

Bir güzellik yap kendine!
Ve sadece sahip olduklarını düşün; mutlu ol onlarla!
Sahip olamadıkların üzülsün senin olmadıklarına...

Bir güzellik yap kendine!
...Keşkeleri hiç düşünme!
Mutlu ol seçimlerinle.
Bırak keşkeler üzülsün senin seçimlerine...

Bir güzellik yap kendine!
Her yeni günü senin günün ilan et ve şımart kendini olabildiğince!
Bırak dünler üzülsün seçilmediğine...

Bir güzellik yap kendine!
Kalbinde daha da büyüt sevgisini sevdiklerinin!
Bırak sevmediklerin üzülsün kalbinde yerleri yok diye!

Bir güzellik yap kendine!
Sev kendini, kimseleri sevmediğin kadar.
Mutlu ol varlığınla!
Bırak seni sevmeyenler üzülsün!
Yüreklerine sığamayacak kadar büyüksün diye!

Paul Auster

Çevrimdışı munzeviçığlık

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.642
  • 22.385
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 4.642
  • 22.385
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 02 Tem 2011 12:18:30

MONA ROZA

Mona Roza, siyah güller, ak güller
Geyve'nin gülleri ve beyaz yatak
Kanadı kırık kuş merhamet ister
Ah, senin yüzünden kana batacak
Mona Roza, siyah güller, ak güller

Ulur Aya karşı kirli çakallar
Ürkek ürkek bakar tavşanlar dağa
Mona Roza, bugün bende bir hal var
Yağmur iğri iğri düşer toprağa
Ulur aya karşı kirli çakallar

Açma pencereni perdeleri çek
Mona Roza seni görmemeliyim
Bir bakışın ölmem için yetecek
Anla Mona Roza, ben bir deliyim
Açma pencereni perdeleri çek

Zeytin Ağaçları söğüt gölgesi
Bende çıkar güneş aydınlığa
Bir nişan yüzüğü, bir kapı sesi
Seni hatırlatıyor her zaman bana
Zeytin ağaçları, söğüt gölgesi

Zambaklar en ıssız yerlerde açar
Ve vardır her vahşi çiçekte gurur
Bir mumun ardında bekleyen rüzgar
Işıksız ruhumu sallar da durur
Zambaklar en ıssız yerlerde açar

Ellerin ellerin ve parmakların
Bir nar çiçeğini eziyor gibi
Ellerinden belli oluyor bir kadın
Denizin dibinde geziyor gibi
Ellerin ellerin ve parmakların

Zaman ne de çabuk geçiyor Mona
Saat onikidir, södü lambalar
Uyu da turnalar girsin Rüyana
Bakma tuhaf tuhaf göğe bu kadar
Zaman ne de çabuk geçiyor Mona

Akşamları gelir incir kuşları
Konar bahçenin incirlerine
Kiminin rengi ak, kimisi sarı
Ahhh! beni vursalar bir kuş yerine
Akşamları gelir incir kuşları

Ki, ben, Mona Roza bulurum seni
İncir kuşlarının bakışlarında
Hayatla doldurur bu boş yelkeni
O masum bakışlar Su kenarında
Ki, ben, Mona Roza bulurum seni

Kırgın kırgın bakma yüzüme Roza
Henüz dinlemedin benden türküler
Benim aşkım sığmaz öyle her saza
En güzel şarkıyı bir kurşun söyler
Kırgın kırgın bakma yüzüme Roza

Artık inan bana muhacir kızı
Dinle ve kabul et itirafımı
Bir soğuk, bir garip, bir mavi sızı
Alev Alev sardı her tarafımı
Artık inan bana muhacir kızı

Yağmurlardan sonra büyürmüş başak
Meyvalar sabırla olgunlaşırmış
Birgün gözlerimin ta içine bak
Anlarsın ölüler niçin yaşarmış
Yağmurlardan sonra büyürmüş başak

Altın bilezikler, o kokulu ten
Cevap versin bu kanlı kuş tüyüne
Bir tüy ki, can verir bir gülümsesen
Bir tüy ki, kapalı gece ve güne
Altın bilezikler, o kokulu ten

Mona Roza, siyah güller, ak güller
Geyve'nin gülleri ve beyaz yatak
Kanadı kırık kuş merhamet ister
Aaahhh! senin yüzünden kana batacak!
Mona Roza, siyah güller, ak güller.


Sezai KarakoÇ

Çevrimdışı suatin

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 12.659
  • 57.196
  • Müdür Yardımcısı
  • 12.659
  • 57.196
  • Müdür Yardımcısı
# 02 Tem 2011 12:33:45

Nahide Hanım söyledi yine
Neden babama yazmışım da
 anama şiir döktürmemişim
Kaç kere yazdım
 cebimden uçup gittiler
Ben onyedi yaşında beni yıkayan
Anneme şiir yazacak kadar şair değilim

CAN YÜCEL - itiraf

Çevrimdışı AYNALI

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.281
  • 21.087
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 3.281
  • 21.087
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 02 Tem 2011 12:58:24
NEREDESİN

Geceleyin bir ses böler uykumu,
İçim ürpermeyle dolar: -Nerdesin?
Arıyorum yıllar var ki ben onu,
Aşıkıyım beni çağıran bu sesin.

Gün olur sürüyüp beni derbeder,
Bu ses rüzgarlara karışır gider.
Gün olur peşimden yürür beraber,
Ansızın haykırır bana: -Nerdesin?

Bütün sevgileri atıp içimden,
Varlığımı yalnız ona verdim ben,
Elverir ki bir gün bana derinden,
Ta derinden bir gün bana “Gel” desin.

 AHMET KUTSİ TECER

Çevrimdışı sina05

  • B Grubu
  • 6.545
  • 16.677
  • 6.545
  • 16.677
# 02 Tem 2011 13:08:39
Naat-ı Şerif


Arş'ın kubbelerine, adı nûrla yazılan,
İsmi; semâda ''Ahmed'', yerde ''Muhammed'' olan,
Yedi katlı göklerde, Hâk Cemâli'ni bulan,
Evvel-Âhir yolcusu, Yâ Hazreti Muhammed.
Sağnak nûr yağmurları, inerken yedi kattan,
O gece, Sendin gelen, ezel kadar uzaktan,
Melekler, her zerreye, müjde verirken Hâkk'tan;
O gece, Sendin gelen, Yâ Hazreti Muhammed.

Güneşler, o gecenin, nûruna secd ederken,
Yıldızlar, meşk içinde, kâinat vecd ederken,
Bütün hamd ü senâlar, Yüce Rabb'e giderken,
O gece sendin gelen, Yâ Hazreti Muhammed.

Kâbe'de şirk taşları, putlar yere dönerken,
Cehâlet bayrakları, birer birer inerken,
Bin yıllık, küfr ateşi, ebediyyen sönerken,
O gece, Sendin gelen, Yâ Hazreti Muhammed.

O gece, Sâve Gölü, mûcizeyle kururken,
Kisra Saraylarında, sütunlar savrulurken,
Arz'dan Arş'a , Âlemler, rahmetini bulurken,
O gece, Sendin gelen, Yâ Hazreti Muhammed.

Sen ki; doğum kundağı, ak bulutla örülen,
Doğar doğmaz, Allah'a secde emri verilen,
Alnında, âlemlere rahmet tâcı görülen,
Kâinat Efendisi, Yâ Hazreti Muhammed.

Sen ki; asâletine, ezelden hükmedilen,
Tertemiz rahimlerle, lekesiz soydan gelen,
Beşeri şüpheleri, Kur'ân ilmîyle silen,
Seçilen sevgilisin, Yâ Hazreti Muhammed.

Sen ki; büyük yargıda, şefaat müjdecisi,
Bunca âciz beşerin, Mahşer günü bekçisi,
Sen ki; Kur'ân şâhidi, Allah'ın son elçisi,
Kurtuluş habercisi, Yâ Hazreti Muhammed.

Sen ki; Âdem neslini, uçurumdan döndüren,
Zulüm sancılarını, şefkâtiyle dindiren,
İnkâr yangınlarını, irfânıyla söndüren,
Âlimlerin sultanı, Yâ Hazreti Muhammed.

Sen ki; güzel huyların, ahlâkın meş'alesi,
Sabır doruklarında, beşerin en yücesi,
Senin Cennet mekânın, fakirlerin hânesi,
Gönüller hazinesi, Yâ Hazreti Muhammed.

Câhiliye devrini, kapatan, ulu Sultan,
Şefaatin, Allah'a yalvaran kolu Sultan,
Rabb'imin, en sevgili, en yakın kulu Sultan,
Melekler Sana hayran, Yâ Hazreti Muhammed.

Sana şâhid, sonsuzlar, ezelden beri her an,
Sana şâhid, âyetler, her zerre ve her mekân,
Senden uzak kalmaya, nasıl dayanır ki can?
Sen, her canda Cânânsın, Yâ Hazreti Muhammed

Mîraç gecesi, bir bir, açılıyorken gökler,
Seni selamlıyorken, her katta peygamberler,
Öyle bir an geldi ki; durdu bütün melekler,
Hâkk' a yalnız yürüdün, Yâ Hazreti Muhammed.

Gönül gözü görmeyen, can gözünü neylesin,
Dünya'da dönmeyen dil, mahşerde ne söylesin,
Allah, bütün beşeri, ümmetinden eylesin,
Sancağının altında, Yâ Hazreti Muhammed.

Hâkk ile, kul vuslatı, o îlahi düğünde,
Hiç kimseden kimseye, fayda olmayan günde,
Hasatları, has tartan, o terazi önünde,
Noksanları bağışlat, Yâ Hazreti Muhammed.

Bu îman meş'alesi, hiç sönmeden yanacak,
Ümmetin, Seni her an, mahşere dek anacak,
Gönül tortularımız, nûr'unla paklanacak,
Andımıza şâhid ol, Yâ Hazreti Muhammed.

Biliriz ki; hükmü yok, bu dünya nîmetinin,
Gönüldür sermayesi, âhiret servetinin,
Sana, Salât ve Selâm, gönderen ümmetinin,
Cennetler şâhidi ol, Yâ Hazreti Muhammed



CENGİZ NUMANOĞLU

Çevrimdışı sitki37

  • Çalışkan Üye
  • ***
  • 18
  • 93
  • 18
  • 93
# 02 Tem 2011 14:19:09

Bir Bayrak Rüzgar Bekliyor

Şehitler tepesi boş değil,
Biri var bekliyor.
Ve bir göğüs, nefes almak için;
Rüzgar bekliyor.
Türbesi yakışmış bu kutlu tepeye;
Yattığı toprak belli,
Tuttuğu bayrak belli,
Kim demiş meçhul asker diye?
Destanını yapmış, kasideye kanmış.
Bir el ki; ahretten uzanmış,
Edeple gelip birer birer öpsün diye faniler!
Öpelim temizse dudaklarımız,
Fakat basmasın toprağa, temiz değilse ayaklarımız.
Rüzgarını kesmesin gövdeler
Sesinden yüksek çıkmasın nutuklar, kasideler.
Geri gitsin alkışlar, geri,
Geri gitsin ellerin yapma çiçekleri!
Ona oğullardan, analardan dilekler yeter,
Yazın sarı, kışın beyaz çiçekler yeter!
Söyledi söyleyenler demin,
Gel süngülü yiğit, alkışlasınlar
Şimdi sen söyle söz senin.
Şehitler tepesi boş değil,
Toprağını kahramanlar bekliyor!
Ve bir bayrak dalgalanmak için;
Rüzgar bekliyor!
Destanı öksüz, sükutu derin meçhul askerin;
Türbesi yakışmış bu kutlu tepeye
Yattığı toprak belli,
Tuttuğu bayrak belli,
Kim demiş meçhul asker diye?..


Arif Nihat Asya
 

Çevrimdışı adatepe1

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 1.185
  • 1.818
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 1.185
  • 1.818
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 02 Tem 2011 14:47:40
               MESAJ
      Ölebilirim genç yaşımda,
      En güzel şiirlerimi söylemeden götürebilirim.
      Şimdi kavak yelleri esiyorken başımda,
      Sevgilim,
      Seni düşündürebilirim.

              ZORU
       Bir gün,
      Herkes kendi bahçesine,derlerse...
      Hazır mısınız ?
               Özdemir Asaf

Çevrimdışı adatepe1

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 1.185
  • 1.818
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 1.185
  • 1.818
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 02 Tem 2011 14:49:07
İnsansız adalet olmaz
Adaletsiz insan olur mu?
Olur, olmaz olur mu!
Ama, olmaz olsun

 ÖZDEMİR ASAF

Çevrimdışı Tolstoyevski

  • B Grubu
  • 24.726
  • 258.557
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 24.726
  • 258.557
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 02 Tem 2011 14:59:03
Giderim

İçimde bir acı fırtına kopar
Bulutlarda şimşek çakar giderim
Bitmeyen arzularyolumu kapar
Çılgın bir sel gibi yıkar giderim

Anlarım eşitten farkını farkın
Yıllar süren ömrü biter merakın
Keder uzak olur; mutluluk yakın
Yorgun kafesimden çıkar giderim

O an, zaman durur, mekan silinir
Sonsuzluğa doğru nefes alınır
Ruhum bir damla su, göğe salınır
Süzüle süzüle akar giderim

Çile denizinin görünür dibi
Alır beni yüreğimin sahibi
Geceyi süsleyen yıldızlar gibi
Ben de, bir meş`ale yakar giderim

Birgün utku için, hicran yerine
Dalmak için hülya bahçelerine
Dostların ıslanmış çehrelerine
Son defa, hasretle bakar giderim

Nurullah Genç

Çevrimdışı canegt

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.904
  • 12.100
  • 2.904
  • 12.100
# 02 Tem 2011 15:01:51
Yaşamak bu yangın yerinde
Her gün yeniden ölerek

Zalimin elinde tutsak
Cahile kurban olarak
...
Yalanla kirli havada
Güçlükle soluk alarak

Savunmak gerçeği, çoğu kez
Yalnızlığını bilerek

Korkağı, döneği, suskunu
Görüp de öfkeyle dolarak

Toplanıyor ölü arkadaşlar
Her biri bir yerden gelerek

Kiminin boynunda ilmeği
Kimi kanını silerek

Kucaklıyor beni Metin Altıok
"Aldırma" diyor gülerek

"Yaşamak görevdir bu yangın yerinde
Yaşamak, insan kalarak"

Ataol Behramoğlu

Çevrimdışı okulönceci26

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.626
  • 18.853
  • Okul Öncesi Öğrt.
  • 3.626
  • 18.853
  • Okul Öncesi Öğrt.
# 02 Tem 2011 15:38:05
Yalnızlığa Dair

Can yoldaşın olmazsa olmasın
Yalnızım diye hayıflanmayasın,
Eğilmiş üstüne gökyüzü masmavi
Bir anne şefkatine müsavi.
Üç adım ötede deniz
Dosttur, ne öfkesi ne durgunluğu sebepsiz.
Bir derdin varsa açabilirsin ağaçlara
Ağaç yaprak verir, sır vermez rüzgara
Ve kış yaz,
Dalda kuş eksik olmaz
Dağ başında duman
Yalnızlık nedir göreceksin
                        öldüğün zaman.

Cahit Sıtkı Tarancı

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK