Sevdiğimiz Şiirler

Çevrimdışı vguney

  • Uzman Üye
  • *****
  • 759
  • 1.459
  • 759
  • 1.459
# 07 Tem 2011 19:51:23
Yalnızın Durumları I

Her şeyi süpürebilirsin;
Sonbaharı süpüremezsin.

Sen her şeyi süpürebilirsin;
Sonbaharı süpüremezsin.

Yalnızsa
Sürekli bir sonbaharı
Süpürür hep..
Düşünemezsin.

Yalnızın Durumları II


Yanar
Sobasında
Yalnız'ın
Üşüyen
Bakışları.

Lambasında
Karanlığa dönük
Bir ışık
Titrer
Sönük-sönük.

Penceresi
Dışına kapanmıştır,
Kapısı
İçine örtük.

Yalnızın Durumları III


Yalnız
Bin yıl yaşar
Kendini
Bir an'da.

Yalnızın Durumları IV

Yalnız'ın
Nesi var, nesi yoksa
Tümü birdenbire'dir.

Yalnızın Durumları V

Yalnız
Bir ordudur
Kendi çölünde
Sonsuz savaşlarında
Hep yener
Kendi ordusunu.

Yalnızın Durumları VI

Yalnız'ın
Sakladığı bir şey vardır;
Boyuna yerini değiştirir,
Boyuna onu arar..
Biri bulsa diye.

Yalnızın Durumları VII

Yalnız
Hem bilgesi,
Hem delisidir
Kendi dünyasının.
Ayrıca;
Hem efendisi
Hem kölesidir
Kendisinin
Tadını çıkaramaz
Görece'siz dünyasında
Hiçbirinin

Yalnızın Durumları VIII

Yalnız
Sürekli dinleyendir
Söylenmemiş bir sözü.

Yalnızın Durumları IX

Sözünde durması
Yalnız'ın yalancılığıdır
Kendisine..
Hep yüzüne vurur utancı.
O yüzden
Gözlerini kaçırır
Gözlerinden.


Yalnızın Durumları X

Yalnız'ın odasında
İkinci bir yalnızlıktır
Ayna.

Yalnızın Durumları XI

Yalnız
Hep uyanır
İkinci uykusuna.

Yalnızın Durumları XII


Yalnız
Kendi ben'inin
Sen'idir.

Yalnızın Durumları XIII

Bir sözde saklanmış bir yalanı
Bir gözde okuduğundan
Bakmaz kendi gözlerine bile.

Yalnızın Durumları XIV

Hep susadığında
O
Kendi çölündedir.

Yalnızın Durumları XV

Kendi öyküsünü
Ne anlatabilen
Ne de dinleyebilen.
Kendi türküsünü
Ne yazabilen,
Ne söyleyebilen.

Yalnızın Durumları XVI

Bir zamanlar güldüğünü
Anımsar
da...
Yoğurur hüzün'ün çamurunu
Avuçlarında.

Yalnızın Durumları XVII

Yalnız
Aranan tek görgü tanığıdır
Yargılanmasında
Kendi davasının..
Her duruşması ertelenir
Kavgasının.

Yalnızın Durumları XVIII
Yalnız
Hem kaptanı
Hem de tek yolcusudur
Batmakta olan gemisinin..

Onun için
Ne sonuncu ayrılabilir
Gemisinden,
Ne de ilkin.

Yalnızın Durumları XIX
Yalnız'ın adı okunduğunda
Okulda ya da yaşamda
Kimse
"Burda"
diyemez..
Ama
Yok da..

Yalnızın Durumları XX

Uykunun duvarında başladı..
Önceleri bir toz gölgesi sanki;
Sonra bir yumak yün gibi.

Ama şimdi iyice görüyor
Örümceğin ağını
Gün gibi

Yalnızın Durumları XXI

Yalnız
Duymuş olduğunun sağırı,
Görmüş olduğunun körü
Dur..

Ölür ölür öldürür,
Öldürür öldürür ölür.

Duyduklarını unutur,
Duyacaklarını düşünür.

Yalnızın Durumları XXII

Yalnız'ın adına
Hiç kimse konuşamaz..

O
Kendi kendisinin
Sanığıdır.

Yalnızın Durumları XXIII

Yalnız
Önceden sezer
Sonra olacakları
Paylaşacak biri vardır;
Anlatır anlatır ona
Olanları, olmayacakları.

Yalnızın Durumları XXIV
Her leke
Kendisiyle çıkar.

   Özdemir ASAF

Çevrimdışı Tolstoyevski

  • B Grubu
  • 24.726
  • 258.557
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 24.726
  • 258.557
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 07 Tem 2011 19:52:24
KALAN

Bir şey kaldı gecelerden birinde
Senden.
Öncesinde bilinmemiş birşey,
Silinmez bir ses gibi giden..
Kelimelerden büyük, kelimelerin içinde,
Bir şey kaldı senden
Yaşamalar'ın arasında kaçamaklı.
 
Veriliş rengi başka, alınış rengi başka..
Söylemeye vakit kalmadan
Dudakların altına bırakılmış bir şey.
Karanlıkların tam ortasında bir kırmızı nokta..
Gözlerce pırıl pırıl, ellerce saklı.
 
Bir şey kaldı, bir denizin kıyısında senden,
Bakışlarla yüklü, söylemelerle sessiz..
Seninle dolu, seninle sensiz bir şey..
Arandıkça bulunmamış yıllar yılı,
Bulundukça aramaklı.


Özdemir ASAF

Çevrimdışı vguney

  • Uzman Üye
  • *****
  • 759
  • 1.459
  • 759
  • 1.459
# 07 Tem 2011 19:54:54
 Gelecegim, bekle dedi, gitti
 ben beklemedim,
 o da gelmedi
 ölüm gibi birsey oldu.
 ama kimse olmedi.
 
---Özdemir Asaf

Çevrimdışı vguney

  • Uzman Üye
  • *****
  • 759
  • 1.459
  • 759
  • 1.459
# 07 Tem 2011 19:56:29
Son istegin nedir?
Sorusu,
Çok, çok kolaydir,
Ilk istegin nedir?
Sorusundan.
Çünkü,
O soruyu
Kimse kimseye soramadi,
Korkusundan.
 
--Özdemir Asaf

Çevrimdışı Tolstoyevski

  • B Grubu
  • 24.726
  • 258.557
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 24.726
  • 258.557
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 07 Tem 2011 20:01:27
KELİMELER...

Yarıda kalmış aşklarının hesapları içinde
Denizlere açıldı içimizden biri
Niçin gittiğini söylemeden.
Doyulmamış arzularla doluydu yelkenleri.
Yıpranmış kelimelerin verdiği güvenden.
Bulacak sanıyordu yenilikleri.
Her an bir yeni su vardı,
Her yeni suda bir yeni an.
Deniz, dalgalarıyla gösteriyordu dışından
Yaşananla düşünülenler arasındaki farkı.
Bitmiyordu köpüklerle renkler   
Bir başka damlada, bir başka ışıkta başlamadan.
Gözlerinin önünde bir oyun, ardında bir oyun.
Dışında ne varsa yeni, ne varsa gerçek.
Yeni manzaralarla gelen yeni duygular
Hani, eski kelimelerle olmasa
İnsanın ömrünce devam edecek.
Gözlerinin önünde bir oyun, ardında bir oyun.
Anladı,ölmekle yaşamanın birleştiği noktada
Yeni rüzgarlarla esen yeni korkulara
Yeniliklerini bağışlamayan kelimelerin
Nasıl düşman sığınaklar halinde direndiğini.
Anladı, bütün olmuşlarla olanların
Ve bütün olacakların
O kelimelerin içinde
Kendisine varmadan eskidiğini.


Özdemir ASAF


Çevrimdışı vguney

  • Uzman Üye
  • *****
  • 759
  • 1.459
  • 759
  • 1.459
# 07 Tem 2011 20:44:26
Çok bilen çok yanılır
Az bilen daha çok

Hiç bilmeyen
Yanıldığını bile bilmeyecek
Bu kadar mutlu kişiyi
Kim seçmeyecek?
 
--Özdemir Asaf

Çevrimdışı vguney

  • Uzman Üye
  • *****
  • 759
  • 1.459
  • 759
  • 1.459
# 07 Tem 2011 20:47:35
Çok küçük bir yalanı
Çok büyük bir orantıda
Dinlediniz mi..

Çok büyük bir yalanı
Çok yalın bir doğrultuda
Söylediniz mi..

Gecikmiş bir gizlemi,
Birikmiş bir özlemi
Sakladınız mı..

Gelmeyecek bir gideni,
Olmayacak bir nedeni
Beklediniz mi..

Bir gerçeği erken,
Bir açlığı tokken
Anladınız mı..

Hep mi hep ölecekmiş gibi,
Hiç mi hiç ölmeyecekmiş gibi
Yaşadınız mı..

Yalanı sürmeye sürmeye,
Yanlışı görmeye görmeye
Saklandınız mı..

Doğruluğun yönünde,
Doğruların önünde
Aklandınız mı..

Ortamsız bir yaşamda,
Yaşamsız bir ortamda
Harcandınız mı..
 
--Özdemir Asaf

Çevrimdışı s-aslan

  • Bilge Üye
  • *****
  • 5.399
  • 15.193
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 5.399
  • 15.193
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 07 Tem 2011 21:05:46
Ben yaşadıklarımın hiçbirini unutmam.
Ama evet! Yeri gelir susarım.
Canımı çok yakan şeyler olur ama yinede susarım, tükenirim.
Buna izin de veririm aslında. Salaklığımdan mı? Hayır!
Ben kimseye ''GİT'' de demem, diyemem.
O kişi vazgeçilmez olduğundan mı? Hayır.
Ona o kadar şeye rağmen, o kadar değer veririm ki, Hergün yaptıklarına utansın diye.Ama bir gün öyle bir giderim ki;
Kaybedeceğim hiçbir şey olmaz.

Çevrimdışı munzeviçığlık

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.642
  • 22.385
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 4.642
  • 22.385
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 08 Tem 2011 00:28:32
Uzaktan Uzaktan

Hasbahçesinde ömrün yakın olmaz bana gül
Bîzârım ümidime kurulan her tuzaktan
Tutuştu o lâcivert hayâle düşen kâkûl
Bakanlar baktı sana; ben uzaktan uzaktan

Yandı birden korkuyla gözlerine uçan kuş
Bulutlar aynalara seni sordu ıraktan
Deniz sanki isyankâr bir rüyada boğulmuş
Nehirlar aktı sana; ben uzaktan uzaktan

Peşimde her âşığın gölgesini taşırım
Alırım esrârını her devin bir dudaktan
Dağda haramilerle, kurtlarla ağlaşırım
Gökler sıcaktı sana; ben uzaktan uzaktan

Nerede bu çileyi çekenlerin tarihi
Kalbimin enkazına kan akıyor duvaktan
Çölde kalan ruhların bile döndü talihi
Türküler yaktı sana; ben uzaktan uzaktan

En kâvi diken dahi murâd alır bağında
Bırakıp derde beni, kurtulursun firâktan
Gece- gündüz esridin bir kaktüs yaprağında
Gelmem yasaktı sana; ben uzaktan uzaktan

Simsiyah bir kıyamet tohumu filizlenir
Mezarıma isminle atacağın topraktan
Acılar sanki neden bu sevdada gizlenir
İçim tutsaktı sana; ben uzaktan uzaktan
 
Nurullah Genç
 
 

Çevrimdışı munzeviçığlık

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.642
  • 22.385
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 4.642
  • 22.385
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 08 Tem 2011 00:31:18
Adın Senin

Saçlarına can veren yıldızlar nerde gülüm
Hangi ferman dokundu bakışlarına senin
Belki sahrada değil, şimdi göklerde gülüm
Taşıyor bulutları gözlerinde, nazenin

Senin her kirpiğinde bir dervişin ahı var
Muhteris aynaların eskidiği yerdesin
Yüzünde en çaresiz devlerin günahı var
Zamanı sonsuzluğa bağlayan mahşerdesin

Divan-ı harbe giden yiğitlerin ardında
Kanayan kitaplara gül götüren yağmurum
Hüznü bir tabut gibi buluyorum derdinde
Senin toprağın için çırpınıp ağlıyorum

Memnû bir zerrin kadar edâlı ve soylusun
Gamzelerinde nazlı kıvılcımlar gizlenir
Bağbozumunda bile yediveren boylusun
Gün olur ki, kalbinde gözlerim filizlenir

Bu sevda dayanılmaz bir ağıttır zülfünde
Rüzgarın her bûsesi içimde kurşun olur
Yıldız kayar, ay susar geceye güldüğünde
Dağda çiğdem solarken çölde ceylan vurulur

Ben bu yol ayrımında sensiz olsam ne çıkar
Kahra göçen kuşların kanatlarında kaldın
Ölümün gözyaşları bir gün hicranı yıkar
Tarihe bir sır gibi düşer senin de adın
 
Nurullah Genç
 
 

Çevrimdışı munzeviçığlık

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.642
  • 22.385
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 4.642
  • 22.385
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 08 Tem 2011 00:35:23
Afranur'a

ölümü paylaştıran bir rüyada gülerken
biliyorum, senin de gözlerin sulusepken
hercai resimlere meftûn olurken asır
bir garip uyku gibi sarsıyor kubbeyi sır
baygın kalabalıklar içinde tek başına
giriyorsun hüzünle bu meydan savaşına
kuşan artık sabırlı günlerin kılıcını
pervâsız şimşeklerin evine göm acını
mağara duvarında görünür ruhun yüzü
kafesini kıracak kuşun mavidir gözü
bir rebâbın sesinde uçuşan mestaneler
semâzen bir akşamın insiyâkıyla döner
arzın intiharından uzaklaşır 'hû' ile
binlerce vâha ile, binlerce âhû ile
 
Nurullah Genç
 

Çevrimdışı Tolstoyevski

  • B Grubu
  • 24.726
  • 258.557
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 24.726
  • 258.557
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 08 Tem 2011 01:34:39
GECE VAKTİ KİMDİR KAPIYI ÇALIP GELEN 
Gece vakti kimdir kapıyı çalıp gelen 
Yitirdiğim bir mutluluk mu 
Habercisi mi gelecekteki bir mutluluğun 
Gece vakti kimdir kapıyı çalıp gelen 
İçimde bağıran acılar mı 
Serseri, başıboş bir rüzgar mı 
Gece vakti kimdir kapıyı çalıp gelen 
Ansızın çıkıp gelen bahar mı 
Gece vakti kimdir kapıyı çalıp gelen 
Yüreğim mi,damarlarimda hışırdayan kan mı 
Bağırarak bu kansız evlerin suratına 
Bağırarak bu kansız sokakların suratına 
Bağırarak bu kansız insanların suratına 
Bağırarak yüreğimdeki kanı 
Gece vakti kimdir kapıyı çalıp gelen 

                                           Ataol BEHRAMOĞLU

Çevrimdışı okulönceci26

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.626
  • 18.853
  • Okul Öncesi Öğrt.
  • 3.626
  • 18.853
  • Okul Öncesi Öğrt.
# 08 Tem 2011 08:00:05
KAPAT PERDELERİ

Kapat perdeleri !
Kapat ki, yalnızlığın başlasın...
Ürkme !
İyidir insanın kendi kendine kalması.
Alışmalısın...

Mevsime pek gitmiyor
Şimdi o şarkıyı sustur !
Dinleme artık.
Sanma ki aylardan ağustostur...
Duvarlarına yüzümün gölgesi düşerse,
Şaşırma !
Bazı geceler ruhum, göç edecektir evine.

Bu akşam tek kişilik yap kahveyi.
Masaya bir tabak eksik koy...
Şimdi rahatça seyret istediğin filmi...
Vaktinde yatıp,
Vaktinde günaydın diyeceksin.
Kurtuldun dırdırımdan.
Bundan sonra akşamları tek başına içeceksin...

Kitaplarım sana emanet,
Canın sıkıldığında okursun.
Baktın ki işe yaramıyor,
Sen de yırtıp atarsın.

Unutuyordum az daha...
Silme camdan o dörtlüğü, olur mu?
Nasıl olsa kaybolur kendiliğinden...
Bırak, ne olacak?
Hüznüm bir süre asılı kalsın.
Sen şimdi kapat perdeleri !
Kapat ki, yalnızlığın başlasın...

Okan Savcı

Çevrimdışı akkaya33

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.105
  • 12.723
  • 2.105
  • 12.723
# 08 Tem 2011 11:58:57
Bağışla
 
Ya zamanından çok erken gelirim
Dünyaya geldiğim gibi
Ya zamanından çok geç
Seni bu yaşta sevdiğim gibi

Mutluluğa hep geç kalırım
Hep erken giderim mutsuzluğa
Ya her şey bitmiştir çoktan
Ya hiçbir şey başlamamış

Öyle bir zamanına geldim ki yaşamın
Ölüme erken sevgiye geç
Yine gecikmişim bağışla sevgilim
Seviye on kala ölüme beş
 
Aziz Nesin

Çevrimdışı Tolstoyevski

  • B Grubu
  • 24.726
  • 258.557
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 24.726
  • 258.557
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 08 Tem 2011 11:59:33
  

         MERHABA

   Gün açar,
   Karın verir yağmurlu toprak.
   İncesu Deresi, merhaba.
   Saçakta serçeler daha çılgındır,
   Bulutlarda kartal,
   Daha çalımlı.
   Koparır göğsünden bir düğme daha,      
   Tezkere bekliyen biri.
   İncesu Deresi, merhaba.

   Genç bayraklar vardır,
   Barış düşünür,
   Kuyularda işçi, mavilikleri.
   Ben hepsini düşünürüm,
   Yirmidört saat
   Ve seni düşünürüm,
   Karanlık,hırslı...
   Seni, cihanların aziz meyvası.
   İlan-ı aşk makamından bir mısra,
   Yeşerip, kımıldar içimde,
   Düşer aklıma gözlerin...

   Oysa murad alamam.
   Oysa akdan - karadan
   Bilirim, payım bu kadar...
   Unutmuş gülmeyi gözbebeklerim.
   Unutmuş dudaklarım öpmeyi.
   İncesu Deresi, merhaba...

                       Ahmed ARİF

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK