Sevdiğimiz Şiirler

Çevrimdışı Tolstoyevski

  • B Grubu
  • 24.726
  • 258.555
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 24.726
  • 258.555
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 09 Haz 2011 22:39:16
 
Sesleniş

Yalnızım,ne kadar aranıp dursam,
Baş ucumda seni bulamıyorum.
Güneşten vazgeçip susuz olsam da
Seninle olmadan olamıyorum.

Şu yollar bilmem ki dağ mı, ova mı?
Gitsem bulur muyum kendi yuvamı?
Kuş!Yolun nereye?Bizim eve mi?
Sen götür,ben haber salamıyorum.

Her gece orda bir yaslanan mı var?
Sessizce kirpiği ıslanan mı var?
Uzaktan bana bir seslenen mi var?
Ne diyor?Sesini alamıyorum.

Acaba yaşlı mı kara gözlerin?
İçimde bir derin yara gözlerin...
Daldı mı uzak bir yere gözlerin?
Görmüyor,bilmiyor,bilemiyorum...

Günleri sayarım,geceler iner,
Beklerim geceyi,yıldızlar söner,
Gizli bir yaram var,durmayıp kanar;
Neresi?Bulup da silemiyorum.

Ulaşsa da sana yolların ucu,
Varmaya yetmiyor Atsız`ın gücü.
İçimde duruken bu kadar acı,
Hala yaşıyorum,ölemiyorum.
25 agustos 1944/

Hüseyin Nihal Atsız
 

Çevrimdışı ogrtmn35

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 17.444
  • 177.519
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 17.444
  • 177.519
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 09 Haz 2011 22:48:13
...
Gönlüm ne dertlidir, ne de bahtiyar;
Ne kendisine yâr, ne kimseye yâr,
Bir rüya uğrunda ben diyâr diyâr,
Gölgemin peşinden yürür giderim...


(Necip Fazıl )

Çevrimdışı nurdan81

  • Uzman Üye
  • *****
  • 705
  • 2.728
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 705
  • 2.728
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 09 Haz 2011 22:50:23
AYDINLIK NEYİN OLUYOR SENİN?

aydınlık neyin oluyor senin
gökyüzü akraban filan mı
beni bulur bulmaz gözlerin
şimşek çakıyorum yalan mı
yüzünde yalazını gezdirdiğin
saçlarından tutuşmuş orman mı
akla ziyan bir şey elektriğin

ayışığı mavisi dudaklarından mı
o ışık zenginliği mi giyindiğin
uzay tozları mı yıldızlardan mı
elime dokunduğu an elin
güneşler açıyorum sahi ondan mı
aydınlık neyin oluyor senin

ATTİLA İLHAN

Çevrimdışı Tolstoyevski

  • B Grubu
  • 24.726
  • 258.555
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 24.726
  • 258.555
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 09 Haz 2011 23:05:18
Aşk

Sen kocaman çöllerde bir kalabalık gibisin
Kocaman denizlerde ender bir balık gibisin
Bir ısıtır, bir üşütür, bir ağlatır bir güldürür
Sen hem bir hastalık hem de sağlık gibisin

Özdemir Asaf

Çevrimdışı akkaya33

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.105
  • 12.723
  • 2.105
  • 12.723
# 09 Haz 2011 23:45:20
SESİMİZ

 

Çeneni avuçlarının içine alıp,

duvara dalıp

kalma! .

Çeneni avuçlarının içine alma! .

Kalk!

Pencereye gel!

Bak!

Dışarda gece bir cenup denizi gibi güzel,

çarpıyor pencerene dalgaları..

Gel!

Dinle havaları:

havalar seslerin yoludur,

havalar seslerle doludur:

toprağın, suyun, yıldızların

ve bizim seslerimizle...

Pencereye gel!

Havaları dinle bir:

Sesimiz yanındadır,

sesimiz seninledir...

Çevrimdışı muhars

  • Uzman Üye
  • *****
  • 531
  • 3.605
  • 531
  • 3.605
# 09 Haz 2011 23:46:34
            SUSKUN

Sus, kimseler duymasın,
Duymasın, ölürüm ha.
Aymışam yarı gece,
Seni bulmuşam sonra.
Seni, kaburgamın altın parçası.
Seni, dişlerinde elma kokusu
Bir daha hangi ana doğurur bizi?
Ruhum... Mısra çekiyorum haberin olsun.
Çarşıların en küçük meyhanesi bu,
Saçları yüzümde kardeş, çocuksu.
Derimizin altında o ölüm namussuzu...
Ve Ahmedin işi ilk rasgidiyor.
İlktir dost elinin hançersizliği...
Ağlıyor yeşil.

Rüya, bütün çektiğimiz.
Rüya kahrım, rüya zindan.
Nasıl da yılları buldu,
Bir mısra boyu maceram...
Bilmezler nasıl aradık birbirimizi,
Bilmezler nasıl sevdik,
İki yitik hasret,
İki parça can.
Çatladı yüreği çakmaktaşının,
Ağıyor gökkuşaklarının serinliğinde
Çağlardır boğulmuş bir su...
Ağıyor yeşil.

AHMED ARİF

Çevrimdışı ogrtmn35

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 17.444
  • 177.519
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 17.444
  • 177.519
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 10 Haz 2011 00:15:28
Düşün...
Kim üzebilir seni senden başka?
Kim doldurabilir içindeki boşluğu sen istemezsen?
Kim mutlu edebilir seni, sen hazır değilsen?
Kim yıkar, yıpratır sen izin vermezsen?
Kim sever seni, sen kendini sevmezsen?
Her şey sende başlar, sende biter...
Yeter ki yürekli ol, tükenme, tüketme,
tükettirme içindeki yaşama
sevgisini...
Ya çare sizsiniz yada çaresizsiniz. ..

Çevrimdışı munzeviçığlık

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.642
  • 22.385
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 4.642
  • 22.385
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 10 Haz 2011 00:20:11
ANILAR DEFTERİ  

 

Anılar defterin de gül yaprağı gibi

unutuldum kurudum

Başıma düşmüş sevda ağı

Bir başıma tenhalarda kahroldum

Sen kim bilir

Rüzgarlı eteklerinle

Kimbilir hangi iklimdesin

Ben sensiz bu sessizlikle

deliler gibiyim

sensiz bu sessizlikte

Ayrılıkla başım belada

Gözlerini çevirme gözlerimden

Yoksa sensiz bu sessizlikte

Kahrolacağım

sensiz bu seslikle
Cahit ZARİFOĞLU

Çevrimdışı Tolstoyevski

  • B Grubu
  • 24.726
  • 258.555
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 24.726
  • 258.555
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 10 Haz 2011 00:21:30
Feda Ettim

Kanmak için yandım aşka
Özü sana feda ettim
Seni gördüm senden başka
Gözü sana feda ettim

Gözün oldum baksın diye
Kışa döndüm yoksun diye
Sıcaklığın yaksın diye
Yazı sana feda ettim

Yüreğim para paredir
Ayrılık çetin yaredir
Kelimeler biçaredir
Sözü sana feda ettim

Yokluğunda buldum seni
Benden bile aldım seni
Gönlüm ile çaldım seni
Sazı sana feda ettim

Uğur Işılak

Çevrimdışı hercaihoca

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.401
  • 6.353
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 1.401
  • 6.353
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 10 Haz 2011 10:57:10
 
Makber

Eyvah ne yer ne yarkaldı
Gönlüm dolu ah u zar kaldı
Şimdi buradaydı gitti elden
Gitti ebede gelip ezelden
Ben gittim o haksar kaldı
Bir köşede tarumar kaldı
Baki o enisi dilden eyvah
Beyrutta bir mezar kaldı

Bildir bana nerde nerde YARAB
Kim attı beni bu derde YARAB
Nerde arayayım o dil rübayı
Kimden sorayım bi-nevayı
Derlerki unut o aşnayı
Gitti tutarak reh-i bekayı

Sığsın mı hayale bu hakikat
Görsün mü gözüm bu macerayı?
Sür`atle nasılda değişti halim
Almaz bunu havsalam hayalim.

Çık Fatıma! lahteden kıyam et
Yanımdaki haline devam et
Ketn etme bu razı aöyle bir söz
Ben isterim ah öyle birsöz
Güller gibi meyl-i ibtisam et
Dağı dile çare bul meram et
Bir tatlı bakışla bir gülüşle
Eyyamı hayatımı temam et

Makber mi nedir şu gördüğüm yer
Ya böyle reva mı ey cay-ıdilber


Abdulhak Hamit Tarhan
 

Çevrimdışı Tolstoyevski

  • B Grubu
  • 24.726
  • 258.555
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 24.726
  • 258.555
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 10 Haz 2011 11:12:46
ANNEMLE HASBIHAL

Anne, zannetme ki günler geçti de
Değişti evvelki hissim gitgide!
Bir hırçın çocuğum, değişmez huyum;
Seneler geçse de ben yine buyum!
Senden umuyorum teselli yine!
Bugün şefkatine, muhabbetine
Zanneder misin ki yok ihtiyacım?
Belki eskisinden daha muhtacım!
Dünyanın tükenmez kederlerinden
Kalbim kırılsa da böyle derinden,
Hayatım büsbütün ye'se kapılmaz.
Teselli bulurum içimde biraz
O derin sevgini hatırlarım da!
Her gece hıçkıran dudaklarımda
Hasretle anılan senin adın var.
Anne, hayatımda bir tek kadın var.
Beni aldatmadı, sevdi daima!
Gittikçe ruhumu saran bu humma
Başka sevgilerden yadigâr, anne!
Sevmeyen sevenden bahtiyar, anne!

Sorma ki başımdan çok şey geçti mi?
Ah... eğer anlatsam sergüzeştimi!
Nasıl terk edildim, nasıl atıldım;
Anne aldatıldım, ah aldatıldım,
Belki her zamandan fazla severken.
Bir lahza bahtiyar olayım derken,
Bilmezsin kaç gece böyle ağladım!
Şimdi tecrübem var, artık anladım:
Aşk, o bir masalmış, yalanmış meğer!
Seven bir kalp için sığınılacak yer
Yalnız o kucakmış, yalnız o dizmiş...
İnsanlar ne kadar merhametsizmiş.

 Orhan Seyfi Orhon

Çevrimdışı hercaihoca

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.401
  • 6.353
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 1.401
  • 6.353
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 10 Haz 2011 11:51:18
GİTMEKLE KALMAK ARASINDA
 

Gitmekle kalmak arasında kıpırdamayan gün,
katı bir saydamlık kalıbı.

Hepsi görünüyor ve hiçbiri anlaşılamıyor,
ufuk dokunulamayacak bir yakınlık.

Masada kağıtlar, bir kitap, bir vazo:
nesneler dinlenmekte adlarının gölgesinde.

Damarlarımdaki kan giderek daha ağır yükseliyor
ve yineliyor inatçı hecesini şakaklarımda.

Işık kayıtsızca biçimini bozmakta
donuk duvarın, tarihi olmayan bir zaman.

Öğle sonrasının yayılışı; şimdiden bir körfez
usul dalgalanışı sarsmakta dünyayı.

Ne uykudayız, ne de uyanık:
biziz, başka bir şey değil işte.

An ayrılmakta kendi kendinden
ve duraksamaların oluşturduğu geçite dönüşmekte.

Octavio Paz

Çevrimdışı deniz_24

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 351
  • 974
  • 351
  • 974
# 10 Haz 2011 12:23:43
Öyledir...

Her sevda baslangıçtır bir yenisine
Öyledir, her yoğun günün sonu
Ezip geçer yalnızlığın burukluğunu.

Sen ki kendinden uzak binlerce tepedesin
Bir kentin alınışını seyreden, onurlu
Eski bir askerle içiçesin.

Kent alındı, gece, şehrayın
Uzandın bitkin yatağına
Sürüp dursa da dışarıda
Bıkkınsın, içindeki şenliği itersin.

Sürekli utkulardır mutluluk
Sustukça duruldukça yitersin.

Sabahtır sümbüller açmış çadırında
Ellerin bir başka kentin varışlarında.

EDİP CANSEVER

Çevrimdışı deniz_24

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 351
  • 974
  • 351
  • 974
# 10 Haz 2011 12:25:47
Ağustos Şiiri

Yüreğim sızlıyor bu roman iyi bitmeyecek
Beterin beteri var diyenlere inanmıyorum
Hep böyle havalar besler fırtınaları
Korkarım bu mavi ışık çabuk sönecek
Duymazdım durgun suların bezgin türkülerini
Alışmak ölümün bir başka adıymış bilmezdim
Bir yangın sonu yorgunluğu yakıyor avuçlarımı
Bir rüzgar kulaklarımdan hiç eksilmiyor
Esirgenmiş bir dünyada müthiş yalnızım
Geri dönsen bile ben artık o ben olmayacağım
Yüreğim sızlıyor bu roman iyi bitmeyecek

Ben mısralarımı kerpiç gecelerinden çekmişim
Beş numara lamba kaderi var mısralarımda benim
Deli çizgi gözlerimi kör etmiş, kör etmiş, kör etmiş
Göçmüş kıtalar üstünde kuşlar dönüyor garipsi
Çığlık çığlığa kuşlar dönüyor evcil ve tedirgin
Gök mavisi bir türkü dolanmış yüreciğime
Selsele yolculuklar tütüyor gözlerimde, neyleyim
İnsan demişim, kitap yüzlü insanlar demişim gidemiyorum

Kaderim kaderleri demişim güzelim
Sen olmasan ben böyle değildim
Böyle uysal ve kırılmış değildi şiirlerim
Bir yangın sonu yorgunluğu yakıyor avuçlarımı
Yüreğim sızlıyor bu roman iyi bitmeyecek

Rüzgar gibi ağustos geçti ellerimizden
Meyvalar bizi bal renkli günahlara çağırıyorlar
Bir yanda yaşanmamış günlerin hırsı
Bir yanda boşa geçen gecelerin acısı
Malum o dramın en güzel perdesindeydik
Ağustos şarap olmuş, kanımıza akmıştı
Göçmüş kıtalar üstünde kuşlar gibiydik
Her gören didik didik bizi denetliyordu
Biz kendi derdimize düşmüştük

Orda da akşamlar olacak güzelim
Kanlı mendil gibi ağustos akşamları
Şu benim çektiklerimi görmeyeceksin
Belki yanında başkaları olacak
Belki düşlerine bile girmeyeceğim
Gün oldu acıların şiirini yaşadım
Gün oldu zehir gibi yokluğunu yaşadım
Bana sen ne diye duyurdun yalnızlığımı
Ne diye gurbet gibi mısralarıma sindin
Dokunsan parmaklarıma tutuşacağım

Yere batan şehrin tek yalnızıyım
Yüzyılın ağrısını anlayarak çekiyorum
Ekmeğime barut sinmiş bulanık özgürlükler
Tepmişim rahatımı, boynu bükük mutluluğumu
Yaşıyorsam erkekçe yaşıyorum

Düşün ki coğrafyanın en güzel yerindeyiz
En güzel günlerinde gençliğimizin
Ölümden ötesini aklım almıyor
Beterin beteri var diyenlere inanmıyorum
İstesek cenneti kurtarabiliriz
Ben bir ışık için tepmişim rahatımı
Bu güleç yüzlülerin, bu acı türkülerini
Bu yoksul yerleri anlayarak seviyorum
Delicesine anlayarak güzelim
Yüreğim sızlıyor bu roman iyi bitmeyecek.

HASAN HÜSEYİN KORKMAZGİL

Çevrimdışı banu2011

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 1.073
  • 3.654
  • Müdür Yetkili
  • 1.073
  • 3.654
  • Müdür Yetkili
# 10 Haz 2011 13:08:30

Aşk Dediğin
 






aşk dediğin
 bir başka nabızda atmaktır
 hiç bilmediğin bir duayı
 ansızın ezbere okumak
 gökyüzüne kanat çırpmaktır

aşk dediğin gülüm
 bedene bir beden büyük gelmesidir ruhun
 eskiyen yanlarını onarmak
 ve tamamlanmaktır

aşk dediğin
 bir zaman makinesiyle çocukluğa dönmek
 bir uçurtmaya kuyruk olmaktır
 çıplak elle yüreğine dokunmak
 zincirlerini kırmaktır

aşk dediğin
 yaşadığını sanmaktır
 birbirini tamamlayan iki parça gibi
 uçuca ulanmak
 başka bir tende kendini aramaktır

aşk dediğin
 yağan yağmura, batan güneşe, mehtaba
 yeni anlamlar yüklemek
 onları kutsamaktır

aşk dediğin
 gecenin sessizliğine bir ıslık olmaktır
 everestin tepesine tırmanmak
 kollarını açarak
 haykırmaktır

aşk dediğin
 gecenin bir zifiri kuytusunda
 yaralı bir kuş gibi çırpınmaktır
 tüm kelimeler taşınmış başka kentlere
 en konuşkan dillerde binbir düğüm
 kalemler grevde sanki hakkı verilmediği için
 aşk dediğin gülüm,
 çaresizliğin doruğuna çıkmak
 eritip kendini
 mürekkep niyetine
 işte böyle kağıda akıtmaktır

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK