Sevdiğimiz Şiirler

Çevrimdışı arıpınar

  • Uzman Üye
  • *****
  • 5.507
  • 11.606
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 5.507
  • 11.606
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 21 Şub 2012 17:14:32
Sarılıp yatmak mümkün değil bende senden kalan hayâle.
Halbuki sen orda, şehrimde gerçekten varsın etinle kemiğinle
ve balından mahrum edildiğim kırmızı ağzın, kocaman gözlerin gerçekten var
ve âsi bir su gibi teslim oluşun ve beyazlığın ki dokunamıyorum bile...

Nazım Hikmet Ran - Rubailer

Çevrimdışı munzeviçığlık

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.642
  • 22.385
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 4.642
  • 22.385
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 21 Şub 2012 17:34:25
hadi varsa gücün temizle alfabemi

Vuslata dair imkânı olmayan sözcüklerin lehçesiyim...


Mümkünatı yok eden şehirler geçiyor virgüllerimden...


Noktaya varınca susmuyorum...
Daha bir yazasım geliyor
nokta arasına sıkışan cümlelerimle hayattan kopmak için...


Naçar kalıyorum içbükey bir harf karmaşasında...


Benliğime kazıdığım üç harfin üç bininci gözyaşını döküyorum...
Üç harfi bol sıfırdı rakamlarla çarpıyorum...


Aşka verilecek eldelerim yok!


Sınırları bana ait olmayan bir yüreğe
hükümranlığım fayda etmez teselli bulmama...!

Çevrimdışı denizgülten09

  • B Grubu
  • 692
  • 888
  • 692
  • 888
# 22 Şub 2012 11:31:00
Seni anlatabilmek seni.
İyi çocuklara, kahramanlara.
Seni anlatabilmek seni,
Namussuza, halden bilmeze,
Kahpe yalana.
Ard- arda kaç zemheri,
Kurt uyur, kuş uyur, zindan uyurdu
Dışarda gürül- gürül akan bir dünya...
Bir ben uyumadım,
Kaç leylim bahar,
Hasretinden prangalar eskittim.
Saçlarına kan gülleri takayım,
Bir o yana
Bir bu yana...
Seni bağırabilsem seni,
Dipsiz kuyulara.
Akan yıldıza.
Bir kibrit çöpüne varana.
Okyanusun en ıssız dalgasına
Düşmüş bir kibrit çöpüne.
Yitirmiş tılsımını ilk sevmelerin,
Yitirmiş öpücükleri,
Payı yok, apansız inen akşamdan,
Bir kadeh, bir cigara, dalıp gidene,
Seni anlatabilsem seni...
Yokluğun, Cehennemin öbür adıdır
Üşüyorum, kapama gözlerini...

Ahmed Arif...

Çevrimdışı Misterno_17

  • Uzman Üye
  • *****
  • 3.498
  • 19.655
  • 3.498
  • 19.655
# 22 Şub 2012 13:59:27
Ben seni en çok kendim için seviyorum
Belki de ilk defa bencil oluşumu
Sana borçlu olduğum için.
Seni her şey için seviyorum.
Ve sahip olmadığım
... Hiçbir şey için.
Yine de korkmuyorum seni sevmekten.
Her dakika seninle olmayı seviyorum.
Gözlerimi her açtığımda
Aklıma gelişini seviyorum.
Her gece uyumadan önce
Seni sevdiğim aklıma gelince
Sensiz uyumayı bile seviyorum
Uyumadan önce seni düşününce....

Çevrimdışı AYŞEGÜL59

  • Uzman Üye
  • *****
  • 475
  • 2.580
  • 475
  • 2.580
# 22 Şub 2012 16:15:55
Sensiz günüm zordu zaten, Bir de sen geldin üstüne..
Yokluklarım yetmezmiş gibi, Sen de eklendin üstüne...

Ben zaten bunları sen olmadan da yaşardım.
Ne gerek vardı sana, sensiz de yalnız kalırdım.
Ben zaten sen olmadan da ağlardım isteseydim eğer,
Ne gerek vardı sana, ne gerek vardı yokluğuna...

Kahraman TAZEOĞLU

Çevrimdışı denizgülten09

  • B Grubu
  • 692
  • 888
  • 692
  • 888
# 23 Şub 2012 12:01:42

ASMİN
Kimdi cesaretimi kıran,üstelik
Yeni serüvenlere hazırlarken kendimi
Sesimi cılız,rüzgarımı yelkensiz
Bulan kimdi, ki şimdi geniş zaman
Kipiyle düşürüyor gölgesini anılarıma
Ama kimdi adını bir kadına ödünç verip
Doruklara çekilen büyülü doruklara
Biz Asmin dedik ona,sevgilim,kadınım,
Anamdı belki, ama o çoktandır
Üç bin metrenin altına inmiyor artık

İçimde bir fil sezgisi,kopup gitmeliyim
Dağlara yazmalıyım aşkı ve ayrılıkları
Asminli düşler kurmalıyım ya da birisi
Karşılık bulmalı canımı yakan sorulara
Kim demiyorum kim olursa olsun

Boynu kırılan bir oyuncaksam hırçın
Bir çocuğun elinde, ki celladım
Gözlerimi de oymuştu fırlatıp atarken
Yine de özlüyorum onu, niyetçi
Tavşanlara dönerken beklediklerim

Aynı soruyu sormaktan, minör
Ağrılardan yoruldum,gitmeliyim buralardan
İçimde buharlaşan cıvayı soluyorum artık
Yoruldum yoruldum yoruldum
Gereklilik kipinde yaşamaktan.

Ahmet Telli

Çevrimdışı ALAMET-i FARİKA

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.093
  • 11.861
  • 1.093
  • 11.861
# 23 Şub 2012 16:58:41
 

    h.n.a.

 
SESLENİŞ

Yalnızım, ne kadar aranıp dursam
Baş ucumda seni bulamıyorum.
Güneşten vazgeçip susuz olsam da
Seninle olmadan olamıyorum.

Şu yollar bilmem ki dağ mı, ova mı?
Gitsem bulur muyum kendi yuvamı?
Kuş! Yolun nereye? Bizim eve mi?
Sen götür, ben haber salamıyorum.

Her gece orda bir yaslanan mı var?
Sessizce kirpiği ıslanan mı var?
Uzaktan bana bir seslenen mi var?
Ne diyor? Sesini alamıyorum.

Acaba yaşlı mı kara gözlerin?
İçimde bir derin yara gözlerin...
Daldı mı uzak bir yere gözlerin?
Görmüyor, bilmiyor, bilemiyorum.

Günleri sayarım, geceler iner;
Beklerim geceyi, yıldızlar söner;
Gizli bir yaram var, durmayıp kanar;
Neresi? Bulup da silemiyorum.

Ulaşsa da sana yolların ucu
Varmağa yetmiyor Atsız`ın gücü.
İçimde dururken bu kadar acı
Hala yaşıyorum, ölemiyorum.
(25 Ağustos 1944)

Çevrimdışı eylulada1

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.164
  • 47.321
  • 4.164
  • 47.321
# 23 Şub 2012 17:23:35
Yapraktı
Bir başka yolculuk dalından düşmek yere,
Yaşadığından uzun;
Bir tatlı yolculuk dalından inmek yere.

Ağacın yüksekliğince,
Dalın yüksekliğince rüzgarda;
Ve bir yeni ö’mü’r
Vardığın çimen yeşilliğince.-can yücel-

Çevrimdışı munzeviçığlık

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.642
  • 22.385
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 4.642
  • 22.385
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 23 Şub 2012 21:38:34
BEŞİNCİ MEVSİM

Düştü can evime dördüncü cemre
Dünyayı üçüncü gözümle gördüm.
Dörtyüz seksenbeş gün çekti bir sene
Onaltıncı aya takvimsiz girdim.

Aynalara baktım korku gösterdi
Saatler her sabah kırkı gösterdi
Namlular, nişanlar Türk'ü gösterdi
Hayatım boyunca hedefte durdum.

Gül sundum yediler, koklamadılar
Armağan can verdim saklamadılar
Gittim... gelir diye beklemediler
Kaybolan gölgemi yollara sordum.

Getirdim yanıma ay'ı bir karış
Ölçtüm ki dağların boyu bir karış
Şehiri bir adım, köyü bir karış
Damlada denizdir en küçük derdim.

Savurdum, eledim, seçtim zamanı
Yaprak, yaprak tel tel açtım zamanı
Haftada üç asır geçtim zamanı
Nerye gittimse zamansız vardım.

Yırtıldı ruhlara çizdiğim resim
Yazık, kuklalara sığmadı sesim
Yaşadığım şimdi beşinci mevsim
Çağın çilesini sırtıma sardım


ABDURRAHİM KARAKOÇ

Çevrimdışı bergüzar

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.141
  • 10.627
  • Okul Müdürü
  • 1.141
  • 10.627
  • Okul Müdürü
# 23 Şub 2012 22:31:12
 YORULDUM CANIM...
yalan dünyanın derdinden ,kederinden,
Eğilmeyen boynumu ele büktürmesinden,
İşleyen çarkın inandıklarımı dişlemesinden,
Zulmün,acının garibanın ardı sıra gelmesinden,
Yüreğime çöken hüznümden yoruldum canım

Güvendiğim dağların altında kaldığım karlarından,
Kolayda yanımda zorda ‘bilinmediğe dönen’ eşten dosttan,
Şekerin yaktığı boğazdan,
Tuzun üfül üfül kokmasından yoruldum canım.

Aynı tastan çorba içtiğim gardaşımın ,soframı unutmasından,
Yoku paylaşıp,varda zorlanmaktan,
Zamanın,mekanın  yıktığı köprülerden,
Aramıza giren maddeden yoruldum

‘Görmekten’ayarı bozulmayan yürekten,
Kaçtıkça kovalayandan,kovaladıkça kaçandan,
 Ne kadar sevildiğini  anlamayan’habersiz’ kuldan,
Hala kötüde iyi aramaktan
Kendim ile kavgadan,
İçimde kanayıp duran yaramdan,
Uslanmayan nefsimden,
Daha çok da…
Kalem de benden yoruldu canım.
 ..............

Çevrimdışı eftelyaaa

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.040
  • 2.837
  • 2.040
  • 2.837
# 23 Şub 2012 23:41:17
Ne güzel cahildik; Televizyon yoktu. Gazete de her zaman olmazdı.
Öyle güzel cah...ildik ki, keyfimiz bozulmazdı hiç!
Dışarıda kar…
Ama kuzine içten içe öyle yanıyor ki.
Kuzinenin üzerinde demir maşa…
Maşanın üzerinde de ekmek dilimleri.
Aydınlık bir kış sabahı ve kızarmış ekmek kokusu…
Sucuk lükstü. Yumurta lezzetli.
Ekmek her zaman ekmek gibi…
Bir kez olsun kümesten yumurta almamış,
bir kez olsun o kızarmış ekmeğin kokusunu duymamış ve fakat alışveriş
merkezlerinin restoran katlarında boğucu bir gürültü ve havasızlık
içinde hamburger keyfine fit olmuş çocuklar ve gençler için ben ne kadar yaşlıyım…
Dışarıda kar…
İçeride kanaat…
İçeride huzur…
Televizyon yoktu. Gazete de her zaman olmazdı.
Öyle güzel cahildik ki, keyfimiz bozulmazdı hiç!
Portakal kabuklarını sobanın üzerine dizer, kokusuna râm olurduk.
Kestane közlemek büsbütün bir gecenin akıllara seza mutluluğuydu.
Sonra illa ki, büyüklerin anlattığı hikâyeler, hatıralar…
Birçoğu arızalı ve tedaviye muhtaç beyinlerden çıkma
dizilerin ve filmlerin açtığı hasarlar yerine, geniş ve besleyici bir masal dünyası…
Lezzet bir tarafa, kokuya da hasret kalacağımız kimin aklına gelirdi?
Ekmeklerimiz el değerek üretilirdi, sağlıklıydı, lezzetliydi ve mis gibi kokardı.
Çay da kokardı… Domates de…
Bütün bu nefasete, küçücük bir bakkal dükkânının zenginliği yetiyordu.
Dışarıda kar…
İçeride huzur…
Zam endişesi, doğal gazın kesilme korkusu, yolda kalma telaşı, rejim tehlikesi…
Kimin umurunda…
Ne güzel cahildik.
Mutluluğun resmini çiziyorduk

Çevrimdışı aslı_80

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.080
  • 12.051
  • Öğrenci Velisi
  • 2.080
  • 12.051
  • Öğrenci Velisi
# 24 Şub 2012 08:39:51
 Beyaz ...
 
Bir bademin altına, yorgun, oturmak biraz,
Ayrı ayrı seyretmek çiçek açmış her dalı.
Artık bütün renklerden, artık uzaklaşmalı:
Beyaz işte, aylardır gözümde tüten beyaz.
 
İş bitti... Uzaklarda ilk ümitler gibi yaz,
Duyuyorum bu sabah, kış içimden çıkalı,
İçimin dört duvarı bembeyaz badanalı,
Ah, sade nefes almak, göğsüme dolan bu haz...
 
Bir kuş ötecek şimdi... Havada bir durgunluk,
Mermeriyle konuşan açık kalmış bir musluk,
Beyaz çiçeklerini tektük düşüren kiraz.
 
Bahar pınarlarından içime damlayan su,
Bembeyaz çiçeklerin ıslak, temiz kokusu,
Kış bitti... Uzaklarda ilk ümitler gibi yaz..
                              Ziya Osman Saba

Çevrimdışı banu2011

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 1.073
  • 3.654
  • Müdür Yetkili
  • 1.073
  • 3.654
  • Müdür Yetkili
# 24 Şub 2012 12:46:29
Kendini Kandırmanın Delilik Provaları

''sabrımın apoletleriydi
 göğsümde taşıdığım tüm küfürler''
 

sensiz de büyürüm vazgeçilmez değilsin
 göğüs kafesine ağır gelen aynalardan çaldım seni
 suçumun apoletleri öykümün düşüne çakılı halbuki
 kayıp bir adres sessizliği ile
 avuçladım yanağının solunu
 ''ki beni bir tek sen kandırabilirsin''
 

sensiz de büyürüm vazgeçilmez değilsin
 yokluğunda kelimeler yıkılmasa düşmezdim
 yokluğunda kemirecek beni varlığın da bilirim
 uyurken kolaydı kaçırmak aklımdan seni
 gündüzler geceye yatırılmıyor oysaki
 

sensiz de büyürüm vazgeçilmez değilsin
 kaç beden darsın bu bedene ki
 bu kadar sıkıyor bünyeyi küçüklüğün
 geçilmiyor yine de bu ipek şeridi
 küçüğünün elinde büyümek vazgeçmek değil belki
 

sensizde büyürüm vazgeçilmez değilsin
 her şairin bir katili vardır
 ve belki o zaman dallarımdan uçurumlar dökülür
 kendini soyacak kadar saf bir hırsız
 bükülür gövdeme çakarsın sabrının küfürlerini
 ve ben temizlerim apoletlerinin küflerini
 

sensiz de büyürüm vazgeçilmez değilsin
 şu mürekkebin kopuk dili ne kadar anlatabilir
 gecemi işgale yeltenen bakamayışlarını
 tıpkı gözlerine bakamayışım gibi
 

mevsimlik bir aşk nöbeti değil ki tuttuğum
 sesine susup sessizliğine konuşuyorum
 gözlerine ağrılarımı mumyalıyorum
 sensizde büyürüm derken
 en çok kendimi kandırıyorum

Kahraman Tazeoğlu

Çevrimdışı AYŞEGÜL59

  • Uzman Üye
  • *****
  • 475
  • 2.580
  • 475
  • 2.580
# 24 Şub 2012 12:54:25
Bilmem ki nasıl anlatsam;
Nasıl nasıl size derdimi!
Bir dert ki yürekler acısı Bir dert ki..
Düşman başına.
Gönül yarası desem...
Değil!
Ekmek parası desem...
Değil!
Bir dert ki...
Dayanılır şey değil


Orhan Veli Kanık

Çevrimdışı Misterno_17

  • Uzman Üye
  • *****
  • 3.498
  • 19.655
  • 3.498
  • 19.655
# 24 Şub 2012 14:39:17
Kaldır üstümdeki kara bulutları kaldır,
Zaten benim göz yaşlarım ,
Yağmur olmuş islanmışım ,
Ben bu aşktan usanmışım ,
Allahım,Allahım sen bilirsin.

Kesilsin yağmurun rüzgarın sesi
Kalmadı gönlümün bitti neşesi
Doğsun yüreğime aşkın güneşi

Üşüyorum içim titrer
Bu çileler bitsin yeter
Ayrılık ölümden beter
Gönüllerin nuru sensin
Sevenlere çare sensin

Güldür garipleri sevinsin
Allahım sen bilirsin

Bildiğim gerçekler yalana döndü
Tüm ümitlerimi aldı götürdü
O benim hayatım benim ömrümdü

Üşüyorum içim titrer
Bu çileler bitsin yeter
Ayrılık ölümden beter
Gönüllerin nuru sensin
Sevenlere çare sensin
Güldür garipleri sevinsin
Allahım sen bilirsin


 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK