"ötme bülbül ötme şen değil bağım
dost senin derdinden ben yana yana
tükendi fitilim eridi yağım
dost senin derdinden ben yana yana
deryadan bölünmüş sellere döndüm
ateşi kararmış küllere döndüm
vakitsiz açılmış güllere döndüm
dost senin derdinden ben yana yana
'ta ezelden hür milletiz,
soyu sopu gür milletiz,
kandan, candan bir milletiz.
bir temel, bir duvar, bir taş,
alevi, sünni, kızılbaş.
aynı mayadan yoğrulan,
türk, türkmen diye çağrılan,
aynı kıbleye doğrulan,
bir secdeye konulan baş,
alevi, sünni, kızılbaş.
dedemiz bir torunlarız,
dün, bugün ve yarınlarız,
yüceleriz, derinleriz,
yunus emre, hacı bektaş,
alevi, sünni, kızılbaş.
oğuz'un yimi dört boyu,
yüce türk'ün şanlı soyu,
dede, baba, amca, dayı,
bibi, teyze, bacı, gardaş,
alevi, sünni, kızılbaş.
öz gardaşlar olmaz dargın,
dargın olsa, düşer yorgun,
haykır gece, gündüz, hergün.
bir temel, bir duvar, bir taş,
alevi, sünni, kızılbaş.
bilsin bunu ar edenler,
sözü, cana kar edenler,
soyunu inkar edenler,
haramzadedir ey gardaş,
alevi, sünni kızılbaş.
uyudun kaç asır boyu,
uyan ey oğuz'un soyu!
baba, dede, amca, dayı.
bayramdır bu, gel kucaklaş,
alevi, sünni, kızılbaş.'
haberin duyarsın feyikler ile
yaramı sarsınlar şehidler ile
kırk yıl dağda gezdim geyikler ile
dost senin derdinden ben yana yana
abdal pir sultan'ım, doldum eksildim
yemeden içmeden sudan kesildim
zülfün kemendine kondum asıldım
dost senin derdinden ben yana yana"