Sevdiğimiz Şiirler

Çevrimdışı ZEYNEP ZEREN

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 555
  • 2.335
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 555
  • 2.335
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 02 Tem 2013 07:33:54
...
İnanmak var olmaktır, bilirsin,
İnandığımız şeyler için yaşayalım.
Nice sabahlar, nice aydınlıklar,
Gelecek nice günler için yaşayalım.
...
Ümit Yaşar OĞUZCAN

Çevrimdışı bilaldikici

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 2.512
  • 57.274
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 2.512
  • 57.274
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 02 Tem 2013 16:36:19
Son Türkü

Bir türküydün hiç yalansız dilimde
Biber sürdün dilime sen yaktın yâr
 
Yaşayıp giderken kendi hâlimde
Gözlerime acınarak baktın yâr
 
Ulu bir çınardım mavi tutkulu
Beni toprağımdan çekip söktün yâr
 
Işılar dururdum camiler gibi
İçimdeki minareyi yıktın yâr
 
Aşk derdine ilâç yine aşk deyip
Yüreğime kelepçeyi taktın yâr
 
Dilim suskun, hâlim kötü, nerdesin?
Atlasımda, albümümde tektin yâr
 
Çâresiz ve yorgun gezdim çevrende
Pencerenden bir el gibi baktın yâr
 
Merkez iken daim kenar yaşadım
Sen pınarken hep kendine aktın yâr
 
Sahillerde çığlık atıp martıca
Yaylalarda keklik gibi sektin yâr
 
Aşiretin kokusunu alınca
Nedense sırt döndün, benden bıktın yâr
 
Bir gün çekip gittin deniz aşırı
Karakoç’u yarı yolda ektin yâr
 
Gün batarken kapımı çaldı hüzün
Daralmıştım sen yanımda yoktun yâr
 
Bahattin KARAKOÇ..

Çevrimdışı NİL35

  • Yönetim Ekibi
  • *****
  • 10.950
  • 99.377
  • 10.950
  • 99.377
# 11 Tem 2013 13:10:17
 Çantasında güneş doğan çocuk..

 parmağıyla ilkokul çantama tık tık diye vurur
 cevizdendir, inegöl işidir kıymetini iyi bil derdi babam

 küçük bir askerdim ben de
 siyah önlüğümün içinde bembeyaz bir yürek
 dökülürdüm yollara hava soğuktu okulum uzak
 bir avucumda közde pişmiş sıcacık bir patates
 hem beslenmeliyim hem üşümesin diye elim
 değiştirirdim ara sıra çantamla patatesi
 dikkat ederek çantama

 cevizdendir, inegöl işidir kıymetini iyi bil derdi babam

 babamın bilmediği bir şey vardı
 her sabah çantamın içine bir gün doğar
 ortasından ekvator geçer
 ve masmavi gökyüzünde çantamın
 güneyden kuzeye göçmen kuşlar uçardı
 gülün bakalım bıyık altından şimdi siz
 söylesem inanmayacaksınız
 siz uyurken çantamın içinde Atatürk Samsun'a çıkardı
 ve bilirdi yedi kere sekizin kırk iki olduğunu
 bilmeseydi eğer Bandırma vapuru Sinop Burnu'na  çarpardı

 ben bir türlü bilemedim aram hiç iyi olmadı hesap kitapla
 nohut ve fasulyeden bir abaküsüm vardı
 hesabını hâlâ verebilmiş değilim hayata
 iyi şiir okurdum ama iyi resim yapardım

 eyvah dediler bu çocuk adam olmaz
 yazık oldu çantaya
 cevizdendi inegöl işiydi...



Ahmet Uluçay

Çevrimdışı nurdan81

  • Uzman Üye
  • *****
  • 705
  • 2.728
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 705
  • 2.728
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 11 Tem 2013 13:45:23
BUNCA AYRILIKTAN SONRA

 O yorgunluğun kitaplarındaki
umutsuz sevgiler miydi düşleri eskiten
bir kez miydi tam yüreğimize saplanışı
o kemirgen kuşkuların
o yabanıl uğultuların

Ömürboyu yalnızlık yargılısının
buluvermek birden kerem sevdasını
canımızın çekirdeğinde
üstelik
bunca ayrılıktan sonra

Soyunup bütün kitaplardan
hüzünden ayrılıklardan
aşmak istesek de masal dağlarını
tutabilir miyiz yelesini
o tanrısal atların

Dinlenirken sevginin billur ırmağında
güneş kararıyor apansız
çatlıyor yüreğimizde yalnızlık tohumu
ve gurbet
batırıyor dişlerini etimize.

AHMET TELLİ

Çevrimdışı bergüzar

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.141
  • 10.627
  • Okul Müdürü
  • 1.141
  • 10.627
  • Okul Müdürü
# 16 Tem 2013 04:04:13
Senin gözlerini
Dağlardaki çocuklara vereceğim;
Çayır çimen kokusu rüzgarlar dolusu
Ocaklarda tüten hayal
Yıldızlı bir pencere bozkırın yoksulluğunda
Haran’a açılan balıklı göl
Biraz anne,biraz kardeş
Çokça sevgili
Gözlerini senin,çocuklara
Sevsinler diye birazcık kendilerini…

Senin gözlerini
Çocuklara vereceğim kentlerdeki;
Onurlu ve uzak
Hilesiz ve çıplak
Bir su damlasından korunaksız
Ay ışığına ilmekler atan
Ebruli,derin
Bal kıvamındabir gizem
Biraz dost, biraz sitem
Çokça sevgili
Çocuklara, gözlerini senin
Sevsinler diye birazcık başkalarını…

Senin gözlerini
Evlerdeki çocuklara vereceğim;
Bulanık,huysuz
Kirpikleri odalarda kıvrım kıvrım yollar
Halkalanmış acı su

Bir kısılmış bir çözümsüz rüzgar
Biraz öfke,biraz naz
Çokça sevgili
Gözlerini senin, çocuklara
Sevsinler diye birazcık ömürlerini

/ Şükrü Erbaş

Çevrimdışı ubeyd ömer

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 152
  • 221
  • Müdür Yetkili
  • 152
  • 221
  • Müdür Yetkili
# 17 Tem 2013 15:53:14

İyi Günler İlerde Anneanne

iyi günler ilerde anneanne
iyi günler ilerde
bense yirmidört saatlik
günlerdeyim anneanne


rüyalarında senin ne kıyamet kopuyor
ne de bir gül düşüyor dalından
sen böyle istersin bilirim
gülümseyerek anneanne

oysa ne sarışın kızlar
göz kırpıyor esmer delikanlılara
ne de ortadoğu
bir gül bahçesi oluyor

yine de iyi günler
ilerde anneanne
esmerliğimiz
kıyamet herkese

halime bakıp üzülme anneanne
bir bakarsın dayımla beraber
ortak bir iş kurar
belki bir süpermarket açarız

ne dersin, kasada da
muzaffer durur, gülümseyerek
yok yok olur, dandy, pop-corn
ve kalve çorba satarız.

kahrolsun amerika deriz sonra
kahrolsun fransa için ve mançurya
kahrolur biz böyle deyince
devr-i daim düzeniyle dönen dünya

mançurya da kahrolur
niye kahrolacaksa

anneanne, müzmin
başağrılarım artıyor
işte yaşamak bu deyip dostlar
müttefiklere gülümsediğinde

anneanne, ah anneanne
çıkış yok ve bu tereke
rahmetli dedemin yüreğinden
daha eski bir mesele

yüreğimiz bölüştürülemez
iyi günler ilerde

sade ekmeği bildiğimiz
günler geçmişte
ve güzeldi anneanne
şimdi ekmek dile gelse
boğazımızdan geçişine
utandığını söylerdi

iyi günler yok!
iyi günler yok anneanne

kıyamet bize
kıyamet bize
kıyamet bize

kıyam/et bize
 
Hüseyin Atlansoy

Çevrimdışı CEREN5119

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 286
  • 577
  • 286
  • 577
# 19 Tem 2013 15:02:30
Yangındım Yakmaktan Korktum, Seldim Boğmaktan... Rüzgardım Durdum. Üşür Diye...  Çığlıktım Sustum... İlla Sustum. Gitme Dedim. Gidemedim... Çatal Çatal Yüreğime Saplanırken Ağlamadım. Sar Dedim Saramadım. Gittim... Sadece Gittim.....

Çevrimdışı osman acar

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.156
  • 1.453
  • 1.156
  • 1.453
# 20 Tem 2013 11:58:13
Bülbül
Bütün dünyaya küskündüm, dün akşam pek bunalmıştım;
Nihâyet, bir zaman kırlarda gezmiş, köyde kalmıştım.
Şehirden kaçmak isterken sular zâten kararmıştı;
Pek ıssız bir karanlık sonradan vâdiyi sarmıştı.
Işık yok, yolcu yok, ses yok, bütün hilkat kesilmiş lâl...
Bu istiğrâkı tek bir nefha olsun etmiyor ihlâl.
Muhitin hâli 'insâniyyet'in timsâlidir, sandım;
Dönüp mâziye tırmandım, ne hicranlar, neler andım!
Taşarken haşrolup beynimden artık bin müselsel yâd,
Zalâmın sinesinden fışkıran memdûd bir feryâd,
O müstağrak, o durgun vecdi nâgâh öyle coşturdu:
Ki vâdiden bütün, yer yer, eninler çağlayıp durdu.
Ne muhrik nâğmeler, yâ Rab, ne mevcâmevc demlerdi:
Ağaçlar, taşlar ürpermişti, güyâ Sur-ı Mahşerdi!


-Eşin var, âşiyânın var, baharın var, ki beklerdin;
Kıyâmetler koparmak neydi, ey bülbül, nedir derdin?
O zümrüd tahta kondun, bir semâvi saltanat kurdun;
Cihânın yurdu hep çiğnense, çiğnenmez senin yurdun.
Bugün bir yemyeşil vâdi, yarın bir kıpkızıl gülşen,
Gezersin, hânumânın şen, için şen, kâinâtın şen.
Hazansız bir zemin isterse, şâyed ruh-ı ser-bâzın,
Ufuklar, bu'd-i mutlaklar bütün mahkum-ı pervâzın,
Değil bir kayda, sığmazsın -kanatlandın mı- eb'ada;
Hayâtın en muhayyel gâyedir ahrâra dünyâdâ.
Neden öyleyse mâtemlerle eyyâmın perişandır?
Niçin bir damlacık göğsünde bir umman huruşandır?
Hayır, mâtem senin hakkın değil...Mâtem benim hakkım:
Asırlar var ki, aydınlık nedir, hiç bilmez âfâkım!
Teselliden nasibim yok, hazân ağlar bahârımda:
Bugün bir hânumansız serseriyim öz diyârımda!
Ne hüsrandır ki: Şark'ın ben vefâsız, kansız evlâdı,
Serâpâ Garb'a çiğnettim de çıktım hak-i ecdâdı!
Hayâlimden geçerken şimdi; fikrim hercümerc oldu,
Selâhaddin-i Eyyubi'lerin, Fâtih'lerin yurdu.
Ne zillettir ki: Nâkuus inlesin beyninde Osmân'ın;
Ezan sussun, fezâlardan silinsin yâdı Mevlâ'nın!
Ne hicrandır ki: En şevketli bir mâzi serâb olsun;
O kudretler, o satvetler harâb olsun, turâb olsun!
Çökük bir kubbe kalsın ma'bedinden Yıldırım Hân'ın;
Şenâ'atlerle çiğnensin muazzam kabri Orhan'ın;
Ne haybettir ki: Vahdet-gâhı dinin devrilip, taş taş,
Sürünsün şimdi milyonlarca me'vâsız kalan dindaş!
Yıkılmış hânumanlar yerde işkenceyle kıvransın;
Serilmiş gövdeler, binlerce, yüzbinlerce doğransın!
Dolaşsın, sonra, İslâm'ın harem-gâhında nâ-mahrem...
Benim hakkım, sus ey bülbül, senin hakkın değil mâtem!
 

Mehmet Akif Ersoy

Çevrimdışı bilaldikici

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 2.512
  • 57.274
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 2.512
  • 57.274
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 22 Tem 2013 11:12:50
mevsimlere dokunan tebessümün sıcağı
sana doğru akmayan ırmağın sığlığıdır
gariplerin hüzünle alevlenen ocağı
sana doğru süzülen damlanın çığlığıdır

maskesi çocukları aldatıyor ömrümün
uyku, çıkmaz sokağın beynine vuran ağrı
uğursuz ellerimde sararıp solmuştu dün
bugün bütün çiçekler açıyor sana doğru..

nurullah genç..

Çevrimdışı akkaya33

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.105
  • 12.723
  • 2.105
  • 12.723
# 22 Tem 2013 16:59:38
Kendinden kaçanlara
saklanacak yer kalmaz dünyada
gün gelir kendileriyle tanışırlar
asıl yalnızlık o zaman başlar
hayata geç kalmıştır kendine geç kalan..”
 
Murathan Mungan

Çevrimdışı NİL35

  • Yönetim Ekibi
  • *****
  • 10.950
  • 99.377
  • 10.950
  • 99.377
# 26 Tem 2013 23:07:09
SEVGİLERDE

 Sevgileri yarınlara bıraktınız
 Çekingen, tutuk, saygılı.
 Bütün yakınlarınız
 Sizi yanlış tanıdı.

  Bitmeyen işler yüzünden
 (Siz böyle olsun istemezdiniz)
 Bir bakış bile yeterken anlatmaya her şeyi
 Kalbinizi dolduran duygular
 Kalbinizde kaldı.

 Siz geniş zamanlar umuyordunuz
 Çirkindi dar vakitlerde bir sevgiyi söylemek.
 Yılların telâşlarda bu kadar çabuk
 Geçeceği aklınıza gelmezdi.

 Gizli bahçenizde
 Açan çiçekler vardı,
 Gecelerde ve yalnız.
 Vermeye az buldunuz
 Yahut vaktiniz olmadı.

Behçet NECATİGİL

Çevrimdışı osman acar

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.156
  • 1.453
  • 1.156
  • 1.453
# 26 Tem 2013 23:34:32
Gözlerin İstanbul Oluyor Birden

Seninle bir yağmur başlıyor iplik iplik,
Bir güzellik doğuyor yüreğime şiirden.
Martılar konuyor omuzlarıma,
Gözlerin İstanbul oluyor birden.
Akşamlardan, gecelerden, senden uzağım
Şiirlerim rüzgardır uzak dağlardan esen
Durgun sular gibi azalacağım
Bir gün, birdenbire çıkıp gelmesen.
Şarkılarla geleceksin, duygulu, ince
Yalnız gözlerime bak diyeceksin.
Ellerim usulca ellerine değince
Kaybolup gideceksin
Bir elim seni çizecek bütün pencerelere
Bir elim seni silecek.
Kalbim: Ebemkuşağı; günde bin kere
Senin için yeni baştan can kesilecek.
Ne güzel seni bulmak bütün yüzlerde
Sonra seni kaybetmek hemen her yerde
Ne güzel bineceğim vapurları kaçırmak
Yapayalnız kalmak iskelelerde.
Seninle bir yağmur başlıyor iplik iplik,
Bir güzellik doğuyor yüreğime şiirden.
Martılar konuyor omuzlarıma,
Gözlerin İstanbul oluyor birden.
 
Yavuz Bülent Bakiler
 

Çevrimdışı malkoc61

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 542
  • 1.949
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 542
  • 1.949
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 27 Tem 2013 13:59:44
Sesini Kaybeden Şehir


Adedi devir
sıfır.
Şehir
sustu
Kenetlendi nokta nokta şehrinin
asfalt-beton çenesi:
bin dokuz yüz nokta nokta senesi
nokta nokta
ayında…
Cadde boş.
bir uçtan bir uca koş.
Cadde boş
bomboş
cebim gibi…
Kesildi akmıyor su…
Ne bir motor uğultusu
ne dönen bir tekerlek var.
Rüzgar:
sürüklüyor asfaltta Mister Ford’un adını:
duvardan kopan renkli bir ilan kaadını
kaldırımda savuruyor..
Üç adam
Üç adam duruyor:
Birincinin kolunda kırık bir
keman var,
ikincinin başında silindir
sırtında frak,
üçüncü kıllı bir maymun gibi çıplak..
Sokak.
Sokakta ıslık çalarak
enseni kaşıya kaşıya
geç karşıdan karşıya.
Yok ezilmek korkusu..
Ne bir motor uğultusu
ne dönen bir tekerlek var..
Rüzgar:
çatıyor gitgide kara kaşlarını.
Kesmiş düdük sesleri köşe başlarını.
Üç adam…
Üç adam duruyor
ve bir sarhoş türküsünü söyliyerek
topuklarını yere vuruyor..
Caddenin ortasında bağırıp durmayın,
topuklarınızı yere vurmayın,
NAFİLE
asfaltı getiremezsiniz dile! !
NAFİLE
konuşmaz sesini kaybeden şehir:
okşamazsa eğer
ONLARIN
ceplerinde kilitlenen elleri
bakır telleri..
Üç adam:
Üç adam duruyor:
Birincinin kolunda kırık bir
keman var,
ikincinin başında silindir
sırtında frak,
üçüncü kıllı bir maymun gibi çıplak..
Üç adam
kayboluyor karanlıkta sallanarak..
Nazım Hikmet

Çevrimdışı aslı_80

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.080
  • 12.051
  • Öğrenci Velisi
  • 2.080
  • 12.051
  • Öğrenci Velisi
# 27 Tem 2013 22:31:26
...............
Birden
bire kuş gibi
vurulmuş gibi
kanadından
Yaralı bir atlı yuvarlandı atından!
Bağırmadı,
gidenleri geri çağırmadı,
baktı yalnız dolu gözlerle
uzaklaşan atların parıldayan nallarına!
...................

NHR

Çevrimdışı akkaya33

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.105
  • 12.723
  • 2.105
  • 12.723
# 28 Tem 2013 10:18:57
Sen Ve Ben

Dostum,
Sen ve ben
Hayata hep yaban kalacağız.
Birimiz diğerine
Ve her birimiz kendisine.
Senin konuşacağın
Ve benim seni dinleyeceğim güne değin.
Sesini sesim sanarak.
Ve karşında durduğum güne değin.
Bir aynanın karşısında duruyormuşcasına..

Halil Cibran

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK