GELİRİM...
Şafak söktü, gün yükseldi ufukta.
Bir şeyler söylüyor eriyen zaman.
Gönlüm buruk, hissiyatım dorukta,
İdealim isyan yerinde harman
Fani bir dünyaya gönül vermişiz,
Bir varmış, bir yokmuş misali her şey
Beklenmedik anda biten arzularımız,
Bir şeyler fısıldıyor bana durmadan
Yasaklı dünyaların kilit vurulan yüreğiyim,
Düşüncelerimi özgürce söyleyemem,
Yadırganır notalarım tellerde,
Bestelerim gamlı doğar bu yüzden
Mesnetsiz tepkilerden ağrır hep başım,
İnsan haklarındaki ayrımlar vurur beni,
Hülyalarımda yaşar kurgularım
Sükûta müebbet giyinmişim,
Kederlendikçe ıssız yerlerde ağlarım
Anlayışın, çağdan uzak dediler,
Oysa başka renkleri de vardı dünyanın.
Dayatılan fotoğraflarda yoktum bu yüzden,
Ömrümce, her karede kendime yer aradım
Bir yolcuyuz diyarında dünyanın,
Ne gam!
Sen tadını çıkar özgürlüklerin, arkadaşım
Geçekler kayboldukça, koynunda gölgelerin,
Meydan oku sahibine eserin
Biz ağladıkça siz gülün,
Biz yandıkça siz ısının,
Sefa sizin, çile bizim,
Çağdaşlığa övgü dizin,
Satrançta hür yürüsün şah,
Bizler kuluz, siz padişah
Boğazımda düğüm düğüm sözcükler,
Nefesim ürperir neyi üflerken
Gözyaşlarım bile mahrem demişti babam,
Düşünürüm de,
Anlayamam
Eskiden hicap verirdi insana,
Yasak ilişkileri anlatmak.
Kulaktan buruna indi, sonra dile
Artık göbeğe kaldı takıları takınmak
Ne gam!
Sinemizde yer etmiş burukluk
Sen gönlünce yaşa arkadaşım!
Güneş yorgun iner guruba akşam,
Geceleri nice yıldızlar kayar.
İlahî bestenin içli sesini,
Gönül ağyarını yapanlar duyar
Gül yetiştiren adamları vardır her asrın,
Fırtınalar, kasırgalar, sürgünler ve zindanlar
Zirvelerde yaman tufanlar kopar
Bahçe, bahçıvanını bulursa bir gün,
Ağıt yakmazsa zindanlarda fikir suçluları,
Irk, renk, dil süs olursa yelpazesinde dünyamızın,
Özgür açarsa baharda çiçekler,
Kardeşlik türküsünün korosunda coşunca diller,
O gün, bu yüreği unutma sakın!
Elimde,
Kan rengi açmayan çiçeklerden derlediğim,
Hayalleri süsleyen buketler,
Masumiyeti kirletilmemiş duygularla dolu bir yürek,
Beynine silinmez harflerle işle,
İşle, unutma sakın arkadaşım!
Ufukları destansı coşkuların sardığı o gün,
Sana, en masalsı muştularla gelirim
Gelirim,
Bekle,
Bekle beni arkadaşım!
Ahmet Günbay Yıldız
GELİRİM...
Şafak söktü, gün yükseldi ufukta.
Bir şeyler söylüyor eriyen zaman.
Gönlüm buruk, hissiyatım dorukta,
İdealim isyan yerinde harman
Fani bir dünyaya gönül vermişiz,
Bir varmış, bir yokmuş misali her şey
Beklenmedik anda biten arzularımız,
Bir şeyler fısıldıyor bana durmadan
Yasaklı dünyaların kilit vurulan yüreğiyim,
Düşüncelerimi özgürce söyleyemem,
Yadırganır notalarım tellerde,
Bestelerim gamlı doğar bu yüzden
Mesnetsiz tepkilerden ağrır hep başım,
İnsan haklarındaki ayrımlar vurur beni,
Hülyalarımda yaşar kurgularım
Sükûta müebbet giyinmişim,
Kederlendikçe ıssız yerlerde ağlarım
Anlayışın, çağdan uzak dediler,
Oysa başka renkleri de vardı dünyanın.
Dayatılan fotoğraflarda yoktum bu yüzden,
Ömrümce, her karede kendime yer aradım
Bir yolcuyuz diyarında dünyanın,
Ne gam!
Sen tadını çıkar özgürlüklerin, arkadaşım
Geçekler kayboldukça, koynunda gölgelerin,
Meydan oku sahibine eserin
Biz ağladıkça siz gülün,
Biz yandıkça siz ısının,
Sefa sizin, çile bizim,
Çağdaşlığa övgü dizin,
Satrançta hür yürüsün şah,
Bizler kuluz, siz padişah
Boğazımda düğüm düğüm sözcükler,
Nefesim ürperir neyi üflerken
Gözyaşlarım bile mahrem demişti babam,
Düşünürüm de,
Anlayamam
Eskiden hicap verirdi insana,
Yasak ilişkileri anlatmak.
Kulaktan buruna indi, sonra dile
Artık göbeğe kaldı takıları takınmak
Ne gam!
Sinemizde yer etmiş burukluk
Sen gönlünce yaşa arkadaşım!
Güneş yorgun iner guruba akşam,
Geceleri nice yıldızlar kayar.
İlahî bestenin içli sesini,
Gönül ağyarını yapanlar duyar
Gül yetiştiren adamları vardır her asrın,
Fırtınalar, kasırgalar, sürgünler ve zindanlar
Zirvelerde yaman tufanlar kopar
Bahçe, bahçıvanını bulursa bir gün,
Ağıt yakmazsa zindanlarda fikir suçluları,
Irk, renk, dil süs olursa yelpazesinde dünyamızın,
Özgür açarsa baharda çiçekler,
Kardeşlik türküsünün korosunda coşunca diller,
O gün, bu yüreği unutma sakın!
Elimde,
Kan rengi açmayan çiçeklerden derlediğim,
Hayalleri süsleyen buketler,
Masumiyeti kirletilmemiş duygularla dolu bir yürek,
Beynine silinmez harflerle işle,
İşle, unutma sakın arkadaşım!
Ufukları destansı coşkuların sardığı o gün,
Sana, en masalsı muştularla gelirim
Gelirim,
Bekle,
Bekle beni arkadaşım!
AHMET GÜNBAY YILDIZ