Torpil Nasıl Yapılır?

Çevrimdışı eva25

  • Uzman Üye
  • *****
  • 582
  • 1.414
  • 582
  • 1.414
01 Nis 2008 23:53:54

 
Yıl 1934, o dönemde Milli Eğitim Bakanlığı  Ulus'ta dır. Bakan ise Niğdeli Abidin ÖZMEN'dir.
Bakan, makamında  çalışmaktadır.Kapı çalınır. Bakanın gür sesi: 'Giriniz!'   ATATÜRK'ün Yaverlerinden biri, yanında iki çocukla makama girerler.
Konuklara yer gösterir ve zarfı acar.  ATATÜRK'TEN gelen bir mektuptur bu: 'Bay Abidin OZMEN, Milli Eğitim Bakanı...'Abidin OZMEN zarfı özenle acar ve mektubu  dikkatle okur:'Yaver Bey'le, size iki fakir ve kimsesiz çocuk  gönderiyorum.
Bu  çocukları,  uygun göreceğiniz, bir liseye (parasız yatılı  olarak)  kaydını yaptırın... 'Bu, ATATÜRK'üN bir emridir. Kesinlikle yerine  getirilecektir. Bakan OZMEN,  Orta öğretim Genel Müdürü'nü çağırtır ve  şu direktifi verir:'Yaver Bey'in yanındaki bu iki çocuğun  evrakını alınız ve bu çocukların  Haydarpaşa Lisesi'ne paralı yatılı olarak kaydını yaptırıp her ikisi için  de üçer yıllık paralı yatılı makbuzlarının  'Veli ve ödeyen hanesine ATATÜRK'üN ismini yazdırarak bana getiriniz. '  der.Bakanın emri yerine getirilmiştir. Abidin OZMEN de kısa bir mektup yazarak Yaver Bey'le ATATÜRK'E yollar.
Mektubun içeriği şöyle: 'Muhterem ATATÜRK, Yaver bey'le göndermiş  olduğunuz iki çocuk hakkında emirlerinizialdı m. Ancak, arkasında Türkiye  Cumhuriyeti'nin kurucusu ve Cumhurbaşkanı ATATURK gibi biri bulunduğu için; 
bu iki çocuğu fakir ve kimsesiz olarak kabul etmeme, hem yasalarımız, hem de  mantığımız izin vermedi.Bu nedenle her iki çocuğun da emirleriniz  gereği Haydarpaşa Lisesi'ne paralı yatılı olarak kayıtlarını  yaptırdım. Çocukların üçer yıllık okul taksitlerine ait makbuzları ekte takdim ediyorum... '   ATATURK bu mektup üzerine, devrin Başbakanı  İsmet İnönü'ye telefon ederek: 'Bak Senin Milli Eğitim Bakanın bana ne yaptı '  diyerek olayı anlatmış  İnönü, Bakan'ı adına özür dilemiş. ATATÜRK: 'Yok!' demiş özür dileme. çok memnun  oldum. Keşke her devlet  adamı bu medeni cesarete sahip olabilse ve doğruyu  gösterebilse .
 
' Tarihi değeri olan ve hiçbir yerde  yayımlanmayan bu anının unutulup  gitmesine gönlü razı olmayan Bakanın yeğeni  yüksek mimar H.Rahmi ÖZMEN  15.08.1985 günü bu mektubu gazeteci yazar Vahap  Okay'a iletir. O da  15.09.1985 te gazetesinde yayımlar.
 
Adamcıklara ve benzerlerine önemle duyurulur…
İşte devlet böyle kurulur,devlet böyle adamlarla yönetilir...

Çevrimdışı fguclu

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.386
  • 1.408
  • 1.386
  • 1.408
# 01 Nis 2008 23:57:29
bizim ağalar da mecliste birbirlerine  pusula gönderip dursunlar...

Çevrimdışı parpali-eren

  • Uzman Üye
  • *****
  • 615
  • 3.242
  • 615
  • 3.242
# 02 Nis 2008 18:25:04
Şu ülkede Torpilsiz bir makan koltuğu var mıdır acaba? "Nice insanlar gördüm üzerinde makam yok, nice makamlar gördüm üzerinde insan yok"desek yanılmayız herhalde.

Çevrimdışı mylife84

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.930
  • 1.263
  • 1.930
  • 1.263
# 02 Nis 2008 18:35:31
Gerçektten torplisiz hiçbir şey olmuyor.Peki bu torpili çıkaran kim?Yada kim torpil istiyor...
Paylaşım için teşkkürler öğretmenim...

Çevrimdışı M.TARIK

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.153
  • 2.487
  • 1.153
  • 2.487
# 02 Nis 2008 18:56:42
Torpil yapan yaptıran kişi ve bürokratlara ilanen duyrulur.

Çevrimdışı parpali-eren

  • Uzman Üye
  • *****
  • 615
  • 3.242
  • 615
  • 3.242
# 02 Nis 2008 19:09:09
S. 176. Torpil yapmak günah mıdır? Bugünkü mecliste çok dindar tanıdık vekiller var. Hiç hak etmedikleri halde yakınlarını işe sokuyorlar. Akrabalarına torpil yapıyorlar. Onlar bunun günah değil, tam tersine sevap olduğunu düşünüyorlar. Bunu lütfen açıklıkla cevaplandırmanızı istiyoruz.

C. Başkasının hakkına tecavüz olan ve adaleti zedeleyen her çeşit torpil ve kayırma dinimiz nazarında bir zulüm olup, hem büyük bir günah hem de haramdır. Hem dindar olup hem böyle şeyler yapmak ise dinin tezyif edilmesine sebep teşkil ettiği için daha da vahim bir hatadır. Açıkça günah ve haram olan bir işi, bir davranışı, bir nesneyi sevap olarak nitelemek ise iman açısından büyük bir sorun teşkil edecek niteliktedir. Özellikle bizim toplumumuzun bu derece çürüyüp tefessüh etmesinin en başta gelen sebeplerinden biri haksız yere adam kayırmalar ve ehli olmayanları lâyık olmadıkları mevki ve makamlara getirmedir.

Sahabeden biri Peygamberimize “Kıyamet ne zaman kopacak?” diye sormuştu. Hz. Peygamber: “Emânet zâyi olduğu zaman kıyameti bekle!” buyurdu. Sahâbî: “Emanet nasıl zâyi olur?” diye sorusunu tekrarlayınca, Resul-i Ekrem: “İşler ehil olmayanlara verildiği zaman, kıyameti bekle!” diyerek cevabını daha da netleştirdi.

İslâm’ın olaya bakışı böyledir.

Ehil biri varken ehli olmayan ve hak etmeyeni kendi kabilesinden, ailesinden, ırkından, memleketinden, partisinden diye veya maddî çıkarlar ya da rüşvet vb. sebeplerle bir işe getirmek haramdır, âdeta kıyametin kopacağının belirtisidir.

Bu iş, kamu hizmeti olan bir makam ve mevki ise daha şiddetli haramdır. Çünkü burada ferde değil topluma yönelik bir haksızlık, bir zulüm işlenilmektedir. Bunun acısını bütün toplum çeker ve o toplumu oluşturan fertler buna vasıta ve vesile olanları lanetler. Bir yönetici için en kötü akibet, halkının bedduasını almaktır. Bunu gerçekten millete vekillik yapanlar icrâ ediyorsa, iş daha vahim bir boyut kazanmış oluyor. Çünkü onların her biri, milletin hak ve hukukunu adalet kuralları içinde yürütsünler diye oraya gönderiliyor ve millet kendilerinden bunu bekliyor.

BU KONUDA HİÇ KİMSEYE ,HİÇ BİR ŞEKİLDE HAKKIMI HELAL ETMİYORUM.ÇÜNKÜ ;ASLA NOKTA KADAR MENFAAT İÇİN VİRGÜL KADAR EĞİLMEDİM.

Çevrimdışı patara

  • Uzman Üye
  • *****
  • 455
  • 357
  • 455
  • 357
# 02 Nis 2008 23:46:03
yeni
bakanlara
bakamayanlara
insaf!!!

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK