Üstad Necip Fazıl'ı Anma....

Çevrimdışı nevin07

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.313
  • 3.610
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 1.313
  • 3.610
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 29 May 2011 23:32:13
"Güzel Allahım, senden ne gelecekse gelsin
Sen ki, rahmetinle de kahrınla da güzelsin.."

Çevrimdışı ogrtmn35

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 17.412
  • 177.324
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 17.412
  • 177.324
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 29 May 2011 23:35:26
Üç günlük dünya için gayret üstüne gayret,Ebedi hayat için gayret yok hayret.

Çevrimdışı munzeviçığlık

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.642
  • 22.382
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 4.642
  • 22.382
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 30 May 2011 00:40:49
HATRINA DÜŞECEĞİM

Kopkoyu bir sis içinde bir akşam
Hatırına düşeceğim belki
Bir an ıslayacak yağmur yüzünü
Birden o tatlı demleri hatırlayacaksın
Sonra sıcak yatağında uzun uzun
Ağlayacaksın Ağlayacak.!

Boğazında bir şeyler düğümlenecek
Ah yanımda olsaydı diyeceksin
Tüm yıldızlar gülecek haline Ay'da göz kırpacak
İliklerine işleyecek bensizlik
Kahrolacaksın...!

Bir sigara tüttüreceksin ihtimal
Ufku seyredeceksin saatlerce
Bir rüzgar kopçalayacak yüzünü
Sonra hayalim gelecek karşına
Bir Şiirimi mırıldanacaksın
Hıçkıracaksın..!

Gönlünden atamadığın gibi kafandan da
Silemeyeceksin beni düşlerine gireceğim her gece
İnce bir hüzün bürüyecek yüzünü
Ve çırılçıplak gerçekleri o zaman
Anlayacaksın..!

Sonra bir şeyler yazmak isteyeceksin
Kafan gibi kaleminde işlemeyecek
Unutmak isteyeceksin her şeyi
Ama unutamayacaksın hiç bir şeyi
Kıvranacaksın.!

 Necip Fazıl Kısa Kürek

Çevrimdışı nevin07

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.313
  • 3.610
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 1.313
  • 3.610
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 30 May 2011 00:45:46
"Bir parçacığım ben, bütüne hasret
Zaman döne dursun, o güne hasret
Ruhumsa zamanın üstüne hasret
Ebediyet boyu bir an..Olmaz mı? "

Çevrimdışı bilaldikici

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 2.512
  • 57.269
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 2.512
  • 57.269
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 30 May 2011 00:47:23
Elinden, dal gibi düşerken ümit,
Ne bir hasret dinle, ne bir ah işit;
Bir yaprak ol, esen rüzgarlarla git,
Kırık bir tekne ol, dalgalarla gel

Çevrimdışı SENA HİRA İKRA

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 173
  • 432
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 173
  • 432
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 30 May 2011 11:19:57
Necip Fazıl'ın şiirimizdeki yeri
Her büyük şairin şiir anlayışı ve şiirden beklediği farklıdır. Mesela Mehmet Âkif şiirde aruz veznini asıl kabul eder; sanatı sanat için yapmayı lüzumsuz bulur; yararlı olmasını ister.


Sanatını milletimizin ayağa kalkmasında, kültür ve medeniyetimizin inşasında kullanır. Büyük bir tevazu ile "Şiirimde sanat arayan bulamaz." der ve ilave eder: "Benim mecazla, hayalle işim yoktur." Elbette ki şiirini kalıcı kılan sanatıdır; "Çanakkale Şehitleri", "İstiklal Marşı", "Bülbül" şiirlerindeki mecazları, hayalleri, şiirdeki diğer bütün unsurları kullandığını nasıl görmezden gelebiliriz. Fakat şiirinde en önemli gaye milletini, ümmetini dertlerinden kurtarmaktır: "Ey dipdiri meyyit, iki el bir baş içindir / Davransana! Bak el de senin baş da senindir."

Yaşadığı yıllar gerçekten milletimizin en dramatik dönemidir; ama imanı ümitsizliğe engeldir. Bundan dolayı onun şiir anlayışını faydalı olmak ve ümit aşılamak tarzında özetlersek yanlış olmaz. Milletimizin ceddimize layık bir yere gelmesinde doğru olarak iki unsurun meczolmasını zaruri görüyor; ilim ve faziletli insan: "Çünkü milletlerin ikbali için evladım / Marifet bir de fazilet, iki kudret lazım."

Ahmet Haşim'e göre şair, Mehmed Akif'in tam zıddında duran insandır: "Şair ne bir hakikat habercisi, ne bir belagatlı insan, ne de bir kanun koyucudur. Şairin lisanı nesir gibi anlaşılmak için değil, fakat duyulmak üzere vücut bulmuş, musiki ile söz arasında sözden ziyade musikiye yakın, ortalama bir dildir." Kanaatince şiirde önemli olan ahenktir; mana değildir, hatta bir adım daha atarak anlamı şiirin katli sayar: "Mana araştırmak için şiiri deşmek, şakıması yaz gecelerinin yıldızlarını ürperme içinde bırakan kuşu (bülbül) eti için öldürmekten farklı olmasa gerek."

Yahya Kemal'in dünü, bugünü, yarını hakkında düşüncelere sahip olduğu bir medeniyet anlayışı vardır. Bu yönünü gerektiği gibi analiz etmeyen şiirini anlayamaz. Medeniyetin vatanda kurulduğunu belirttikten sonra fikrini şöyle açıklar: "Vatan hiçbir zaman bir nazariye değil, topraktır. Toprak ceddinin mezarlarıdır. Camilerin bulunduğu yerdir." Medeniyetteki devamlılık unsurunu ünlü Süleymaniye şiirinde şu benzetmeyle anlatır: "Ta Malazgirt ovasından yürüyen Türk oğlu bu nefer miydi?" Osmanlı'da doruk noktasına varan medeniyetimiz gücünü yitirdi. Şiirinde o medeniyete özlemini derin bir hüzünle ifade etmektedir. Âkif'teki ümit, onda hüzne dönüşür.

Nazım Hikmet'in hamurunda güçlü bir şiir özelliği bulunmaktadır. Çok genç yaşlarda ideolojinin dar kalıplarına girdiğinden maalesef lirizmini yeterince eserlerine yansıtamamıştır. Hayatını verdiği komünizm milliyeti, dini reddeder; her şeyi emekle, madde ile açıklar. Ne gariptir ki bu noktada ideolojisine ters düşmüştür: "Oğlumuzun gözleri böyle kuzey mavisi / Belki de bu yüzden bu ova bana / bizim ovaları hatırlatıyor / yahut da bu yüzden bu Leh türküsü / içimde, derinde, yarı aydınlık / uyuyan bir suyu kımıldatıyor / Lehistan'dan gelmiş dedelerimizden biri / gözlerinde karanlığı yenilginin / Saçları al kana boyalı." Milleti milletinden, dini dininden olmayan bir cemiyet ceddine kucak açmış. Ondan aldığı "Ran" soyadını bırakıp "Borzenski" soyadını almakla, ırkçılığı aşamadığını göstermiştir. Irkçılığı aşamayan, insanlığın türküsü olan şiiri gerektiği gibi söyleyemez.

Necip Fazıl ise şiir anlayışını şöyle açıklar: "Şiir derin bir çiledir... Üstün bir nizamın sırrına ermeyenler onu başaramazlar. Bizce şiir mutlak hakikati arama işidir. Mutlak hakikat Allah'tır." Bu aynı zamanda kâinatın sırrına erişme gayretidir; söz konusu husus ne akılla, ne ilimle başarılabilir; akıldan ve ilimden öte bir şey gerekli olduğunu şu dörtlüğünden anlıyoruz: "Yalvardım gösterin bilmeceme yol / Ey yedinci kat gök esrarını aç / Annemin duası düş de perde ol / Bir asa kes bana ihtiyar ağaç."

Bütün sanat dalları gibi şiirin de samimiyet istediğini üstadın şu çarpıcı ifadelerinde net bir şekilde görüyoruz: "Sırtına bal sürüp tavus tüylerinin üstünde yuvarlanan ve sonra tavuslar meclisine girmeye yeltenen meşhur karganın talihine güven yoktur. Böyle talihler, malik bulundukları hilkat ve tabiat ifadesinin dış planda taklitçisi sahte özenişlerle bilhassa şiir sahasında hemen enselenmeye mahkumdur."

Üstadın yolu çetindir. Ne çare ki elindeki asa, sırtındaki heybeyle bu yolu aşmak zorundadır. Bütün engelleri aşması, ancak bütün zıtları bir araya getirerek ifadesini güçlendirmesiyle mümkündü. Dünyada şu zıtlarla bir vakıayı izah edebilen bir başka şair var mıdır: "Ben ki, toz kanatlı bir kelebeğim, / Minicik gövdeme yüklü Kafdağı / Bir zerreciğim ki arşa gebeyim / Dev sancılarımın budur kaynağı."

 
(köşe yazısıdır.)

Çevrimdışı nevin07

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.313
  • 3.610
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 1.313
  • 3.610
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 30 May 2011 22:14:22
"İnsan yaklaştığınca, yaklaştığından ayrı
Belli ki, yakınımız yoktur Allahtan gayrı.."

Çevrimdışı pilosnik1881

  • Uzman Üye
  • *****
  • 845
  • 577
  • 845
  • 577
# 30 May 2011 22:22:12
Üstad a geçmişiyle vurmak isteyen bir gazeteci sorar:Geçmişte  içki içtiğiniz doğru mu?Geçmişinizi anlatır mısınız bize ?Üstadın cevabı ise,

Geçmişim çöplük gibidir ,çöplükleri de ancak köpekler kurcalar…

Çevrimdışı pilosnik1881

  • Uzman Üye
  • *****
  • 845
  • 577
  • 845
  • 577
# 30 May 2011 22:29:27
Üstad Necip Fazıl'ın çalışma odasına giren bir yazar üstadın çalışma odasına iyice baktıktan sonra:

--Hayrola üstad çalışma odanda hiç kitap yok, siz hiç kitap okumaz mısınız?diye sorduğunda,Üstad şu cevabı verir:

Sen hiç süt içen inek gördün mü?

Çevrimdışı zalim09

  • Bilge Üye
  • *****
  • 7.885
  • 16.332
  • Öğretmen Adayı
  • 7.885
  • 16.332
  • Öğretmen Adayı
# 30 May 2011 22:35:50
Sabır, çekilen şeyi duymamak değil, ona dayanmayı bilmektir (Üstad)

Çevrimdışı banu2011

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 1.073
  • 3.654
  • Müdür Yetkili
  • 1.073
  • 3.654
  • Müdür Yetkili
# 31 May 2011 12:28:07
zaman korkunç daire
başı nerde sonu nerde
senden bir devir geride olan
belki yüzbin devir ilerde

necip fazıl kısakürek


Çevrimdışı munzeviçığlık

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.642
  • 22.382
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 4.642
  • 22.382
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 31 May 2011 23:43:18
Gel

Yüzün bir sebepsiz korkuyla uçuk,
O gün başucuma karalarla gel
Arkanda, çepçevre, kızıl bir ufuk,
Tepende simsiyah kargalarla gel

Elinden, dal gibi düşerken ümit,
Ne bir hasret dinle, ne bir ah işit;
Bir yaprak ol, esen rüzgarlarla git,
Kırık bir tekne ol, dalgalarla gel.
 
Necip Fazıl Kısakürek
 

Çevrimdışı zalim09

  • Bilge Üye
  • *****
  • 7.885
  • 16.332
  • Öğretmen Adayı
  • 7.885
  • 16.332
  • Öğretmen Adayı
# 31 May 2011 23:45:34
Yüz daha versen yüz uman insanlar bilirim Yokta kardeş olan düzler bilirim Dünya öküzün üstünde derler Ama dünyanın üstünde nice öküzler bilirim....(Üstad)

Çevrimdışı bigazel

  • Çalışkan Üye
  • ***
  • 18
  • 102
  • 18
  • 102
# 31 May 2011 23:50:08
Yüz üstü çok süründün.
Ayağa kalk Sakarya!

Ozan Arif'in de şarkılarında geçen bir dize var

Uyar isen eğer uyar
Arif'in bir öğüdü var.
Bir elinde bilgisayar
Bir elinde Kur'an olsun.

Çevrimdışı tolgana

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.380
  • 7.329
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 1.380
  • 7.329
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 01 Haz 2011 00:51:46
Üstad'a Sormuşlar Bazıları Allah, Bazlıarı Tanrı Diyor Siz Ne Diyorsunuz ? Üstad Cevap Verir; Allah Tanrının Belasını Versin !

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK