Uzmanlar: Uzaktan Eğitimi Daha Sık Duyacağız

Sabri Ülker Vakfı tarafından bu yıl ikincisi düzenlenen ‘Uluslararası Beslenme ve Sağlık Okuryazarlığı ve Eğitim Konferansı’nda konuşan uzmanlar eğitim, toplum sağlığı, yaşam boyu öğrenme, beslenme ve sağlık okur yazarlığı konularında durum değerlendirmesi ve çözüm önerilerinde bulundular. Türk ve yabancı akademisyenlerin konuşmacı olarak katıldığı konferansın ana teması “Pandemi Döneminde Çocuğun İyi Halinin Korunması” oldu.

GELECEĞİMİZİN GARANTİSİ: EĞİTİM

Milli Eğitim Bakanlığı Temel Eğitim Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Hasan Atalay, yaptığı konuşmada şunları söyledi:

“Uzun soluklu bir yatırım aracı olan eğitim, ülke kalkınmasında geleceğimizin de garantisi. Çocuklarımızın başarısı, toplumsal kalkınmayı sağlayan en önemli etkenler arasında yer alıyor. Bu nedenle insan hayatını önemli ölçüde etkileyen dönemlerden biri de hiç şüphesiz temel eğitim. Bireysel farklılıkları dikkate alarak her çocuğumuzu bilimsel bilgi ve teknolojiden yararlanması, karşılaştıkları sorunları doğru ve etik kararlar doğrultusunda alabilmeleri ve bu kararları da uygulayabilen bireyler olarak hayata atılmaları için birincil önceliğimiz. Özellikle son birkaç yılda yaşadığımız pandemi, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de eğitim adına farklı tedbirlerin alınmasını, farklı uygulamaların da hayata geçirilmesini sağladı. İki yıl önce ortaya çıkmasından bu yana, COVID-19 salgını küresel olarak eğitim sistemlerini bozdu. Bu salgının eğitim tarihteki en kötü aksaklığa sebebiyet verdiğini söylemek yanlış olmaz.

YÜZ YÜZE EĞİTİMDE KARARLIYIZ

Yüz Yüze Eğitim sürecinin aksadığı bu süreçte Bakanımız Mahmut Özer’in de belirttiği gibi okullarımızı açık tutabilmek için aynı kararlılıkla devam edeceğiz. Okullar ne kadar uzun süre kapalı kalırsa, çocuklarda çocukluğun tüm kritik unsurlarından o kadar süre mahrum kalıyor. Fiziksel gelişim, psikolojik ve duygusal gelişim, sosyal gelişim ve bilişsel gelişim alanlarına dikkat ederek her çocuğun hayata mümkün olan en iyi şekilde başlamasını sağlayacak politikalar geliştiriliyor. Bu bilinç ve sorumluluk ile Bakanlığımız okul sağlığı çalışmalarına ilişkin toplumsal bilincin özellikle çocuklar ve gençlerden başlamak üzere oluşabilmesi için birçok program, faaliyet, proje ve çalışma yürütüyor.”

UZAKTAN EĞİTİMİ DAHA SIK DUYACAĞIZ

İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Temel Eğitim Bölümü Sınıf Eğitimi Anabilim dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Gülşah Batdal Karaduman ise pandemiyle birlikte hayatımıza giren uzaktan eğitim, harmanlamış eğitim gibi kavramları artık daha sık duyulacağını belirterek, şunları söyledi:

“Dünyada tüm eğitim düzeylerinden öğrenci nüfusunun yaklaşık yarısına karşılık gelen 1,6 milyar öğrencinin eğitimi kesintiye uğradı pandemi sürecinde. Bu sayı Türkiye’de bu sayı 25 milyonlara çıkıyor. Eğitimin kesintiye uğramasıyla, uzaktan eğitime dönüşmesiyle ilgili süreçte bazı kavramlar daha çok ön plana çıktı. Bunların başında acil uzaktan eğitim ve uzaktan eğitim kavramlarıydı. Birbirine çok benzeyen bu iki kavram aslında farklılıklar taşıyor. Acil uzaktan eğitim bir zorunluluktur ama buna karşı uzaktan eğitim bir seçenektir. Pandemi sürecinde başlanan acil uzaktan eğitime yönelik geçici çözümler üretmeye çalışıldı. Ama uzaktan eğitim için daha çok kalıcı çözümler üretmeye çalışıldı. Bunun yanında harmanlanmış öğrenme dediğimiz öğrenme biçimiyle şu anda eğitime devam ediyoruz ve bundan sonraki süreçte de bu kavramları sıklıkla duyacağız. Çünkü eğitimin bir parçası haline geldiler.

TÜM DÜNYADA AYNI SORUNLAR YAŞANDI

Öğrenme becerileri, çalışma ortamı ve dijital uçurum dediğimiz dijital teknolojilere ulaşamama acil uzaktan eğitim sürecinde sorunlardan oldu. Bilgisayar, akıllı telefonlar, öğrenme öğretim sistemleri gibi bunun yanında eğitim sistemimizde çok çok daha önemli yer tutan soyut teknolojilerden de bahsetmek önemli bu süreçte. Çünkü eğitsel kuramlar, yaklaşımlar, stratejiler planlanmalı daha iyi bir eğitim için. ‘Gelecekte bunları nasıl şekillendirmeliyiz?’ üzerinde durmak önemli. Amerika Birleşik Devletleri’nde bunlarla ilgili eyaletler kapsamında farklı uygulamalar yapıldı. Türkiye’de ise Milli Eğitim Bakanlığı EBA olarak isimlendirdiğimiz uzaktan eğitim sistemini sağladı. Öğretmenler, öğrencilerle canlı ders uygulamasını hayata geçirdi. Geçiş sürecinde pek çok eğitmen ders içeriklerini çevrim içi ortama taşımak zorunda kaldılar ve bu süreçte uygulamaya çok hızlı geçildiği için dünyadaki bütün öğretmenler benzer problemlerle karşılaştılar.

TÜRKİYE HIZLI ADAPTE OLDU

Türkiye’de eğitim teknolojileri konusunda, özellikle de EBA uygulamasına hızlı bir şekilde adapte oldu diyebiliriz. En büyük sıkıntılardan bir tanesi maalesef eşitliği. Yani bütün öğrenciler için aynı fırsat eşitliğini açısından önemli bir süreçti. İnternete ulaşımda maalesef sıkıntılarla karşılaşıldı. Diğer dünyadaki ülkeler gibi bizim ülkemizde de benzerlikler var uygulama noktasında. Olumsuzlukların başında öğretmen olma süreçlerinde eğitim teknolojileriyle ilgili derslerin yeterli olmaması geliyor.”

PANDEMİDE ÇOK ŞEY ÖĞRENDİK

Hacettepe Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Prof. Dr. Süleyman Sadi Seferoğlu ise, pandemiden çok şey öğrendiğimizi belirterek şunları söyledi:

 “Eğitim alanında da biz öğretmenler varız, öğrenciler ve veliler varız. Bütün bu paydaşların katkılarını gereğince yapmaları durumunda ancak başarı beklenen düzeyde sağlanabiliyor. Özellikle evde birden fazla çocuğun olduğu durumlarda evdeki dijital teknolojilerin erişim sürecinde yeterli olmamız durumu ortaya çıktı. Bireysel farklılıklarla kimi çocukların bu süreçten başarılı bir şekilde çıktı ama her öğrencinin aynı şekilde çıkmadı. Bazı öğrenciler örneğin sisteme erişemediler. Bu yüzden kayıplar yaşandı. Ayrıca öğretmenlerle ilişkilerde öfke kontrolü konusunda sorunlar var. Asosyallik var, iletişim becerilerinde zayıflama oldu. Bu alışkanlıklarında ciddi değişimler yaşandı ve odaklanma sorunu yaşıyor çocuklar. Özellikle temas kuramama konusunda öğretmenlerin yoğun şikayetleri oluyor bu konuda. Öte yandan tabii ki çocukların uzun bir süre evde hareketsiz kalmaları, onların ve bu davranışlarını okul hayatında da etkili oldu. Bu süreçte tabii ki çok şey öğrendik, farkındalığımız yükseldi, yeni sistemleri kullandık. ‘Uzaktan eğitim yapılabilirmiş’ dedik. Bu konuda özgüvenimiz arttı. Burada da tabii özellikle vurgulamamız gereken uzaktan eğitim sürecini bütün paydaşları çok yordu ama bu süreçte en çok öğretmenler yoruldu. Öğretmenler bu sürece daha çok çalıştı, daha çok emek verdi. “

 

Seda Nur PAŞPINAR /

  • 2 3
  • 12 Şubat 2022 10:34 6.376
  • Oddo38
    12 Şubat 2022 12:22
    13 2
    Bu tür şeylerle insan doğasından koparılıyor.
    Metaverse gibi şeylere gönüllü olarak koşanları gördükçe hayretler içerisinde kalıyorum.
    Olumlu yönleri elbette var; ama genel yapı itibariyle insanın doğasına ters. Artık yapılan teknolojik ilerleme denilen şeyler insanlıkta gerilemedir.
UYARI: Yayınlanan haberler, Egitimhane.Com'un görüşlerini yansıtmaz. Yazılan yorumlar, onaylanmış olsalar bile yazanın sorumluluğundadır.

Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK