Rakama vurduğunuzda bu oran 253 bin 640 kişiye tekabül ediyor.
Yani bir yıl içinde tam 253 bin 640 kişi çekip gitmiş buralardan, başka memleketlere yerleşmiş.
Daha vahim olanını söyleyeyim…
Göç edenlerin önemli bir kısmı da 25 ila 29 yaş aralığındaki gençlerden oluşuyormuş, daha çok onlar terk etmişler ülkeyi.
Ne büyük felaket, ne büyük yıkım, ne onarılmaz bir acı, değil mi?..
Kolay mı yetişiyor bir çocuk, kolay mı besleniyor, kolay mı okuyor, kolay mı adam oluyor?
Bin türlü emek veriyorsun, umutlar yeşertiyorsun, hayaller kuruyorsun, kulağına dualar okuyorsun, türküler söylüyorsun, topluma katıyorsun; fakat görgüsüzün biri, şark kurnazı üçkâğıtçının teki geliyor, o zeki çocuğun önüne geçiyor, hakkını hukukunu gasp ediyor, yarını çalıyor, hayatını zindana çeviriyor.
Çocuklar gidiyor…
Nereye gidiyor bu çocuklar, niçin gidiyor, kimse bir şey sormuyor mu bunlara?
“Ne istiyorsunuz, neye itiraz ediyorsunuz?” demiyor mu, sizi küstüren, ülkenizi terk etmenize sebep olacak kadar gururunuzu kıran şey nedir, demiyor mu?
Demiyor, çocuklar bir bir gidiyor…
Bu kadar insan FETÖ’cü olamaz, bu kadar insan vatan haini olamaz, bu kadar insan bir yıl içinde sırf eğitim amacıyla yurt dışına çıkmış olamaz.
İşin içinde başka iş var, herkes ne yaşadığını, ne gördüğünü kendisi biliyor.
Genç insanlar, büyüdükleri, eğitim aldıkları ülkelerinin yarınlarına inanmıyor, hak edenin hak ettiği yere geleceğini düşünmüyor.
Bir bardak taze çay içmek için bile torpil lazım, ocakçıyı tanıyorsanız taze, tanımıyorsanız bayat çay içiyorsunuz, bunu herkes görüyor, herkes yaşıyor, adalet duygusu temelden sarsılmış durumda.
taki yazının devamı için tıklayınız...