Yüksek Lisans Yapan Öğretmene, İlave Hizmet Puanı

Çevrimdışı soundtrack

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 275
  • 119
  • 275
  • 119
# 16 Mar 2022 17:27:15
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Ben haksızlık demedim ki ben de yüksek lisans yaptım ama puandan yararlanamadım ama arkadaşlar yüksek lisans puanından yararlanıp yer değiştirenler geri yerlerine dönsünler yazmışlar onlara cevap yazdım puan konusu bu haliyle geçmesi zor danıştay ek puanın hizmet süresiyle elde edilecek puanlara göre ölçülü olmadığını gerekçe gösteriyor. Örnek hizmet puanları 10 ile 30 puanlandırılmışken 1 etwinning çalışması 15 puan bir yüksek lisans 50 puan doktora 90 puan olarak belirlenmişti. Bir öğretmen 1 yıl çalışıp karşılığında 10 puan alıyorsa sadece 1 etwinning projesi yaptı diye 15 puan alıyorsa burada bir hata olduğunu düşünüyorum. Diğer hata olduğunu düşündüğüm durumları da yazdım mesela her ay 1 defa pansiyon nöbeti tut 10 ayda 20 puan aynı yerde çalışan öğretmen 14 hizmeti puan alıyor pansiyonda 10 nöbet tutan öğretmende 34 puan.
evet hocam katılıyorum size. Hiç bir paralellik yok, konu ortak ama uygulama birbirinden farklı. Bu da bizlerin birlikte hareket etmemesinden, haklarımızın peşine düşmememizden kaynaklı. Kadrosu ybo'da olmayan bir öğretmen, en rahat az öğrencinin olduğu pansiyonda ayda 2 nöbet tutsa dahi o 2 puanı alıyor. Ybo kadrosunda olmamasına rağmen, sırf belleticilik görevi istediği için. Oysa ybo'da çalışmak ile normal okulda çalışıp ayda bir iki pansiyona gidip nöbet tutmak bu ek puanı hak ettirmez kişiye, ybo'lardaki zorlu şartları düşündüğümüzde. Kendimden verdiğim örnekte de belirttiğim gibi... Bakanlığın mevzuatları uygulanışlarını gözden geçirmesi gerek. Neyi neye göre yaptığının mantıksızlığının ayırdına artık varması gerekiyor. Herkese yönelik bir uygulama düşünülmeli. Birine bir hak verilirken diğerinin hak ettikleri elinden alınmamalı.

Çevrimdışı naciekinci

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.027
  • 1.158
  • 1.027
  • 1.158
# 16 Mar 2022 17:45:37
25 yıl dolan herkese hak verseler de emekli olsam. Sonra kim kime puan veriyorsa versin 😃 gerçi 10 yıl var daha.

Çevrimdışı deliok

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 206
  • 538
  • 206
  • 538
# 16 Mar 2022 17:50:30
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Hocam nasıl bir kafaya sahip olduğunuzu umarım geç olmadan fark edersiniz. Bir öğretmen olarak ben sizin adınıza üzüldüm. Çünkü sözleriniz aşırı peşinhükümlü yargılar, hoş olmayan ithamlar içeriyor. Ve ben size, sizin bana yazdığınız dilden cevap vermeyeceğim. Zira bir başkası, açık açık fütursuzca yazdığınız "Kılavye başında sözde idealist öğretmen olmak ne kolay değil mi?" sözünüze karşılık size okkalı yanıtlar verirdi.

Kendi adıma devam edeyim; öncelikle hizmet süreniz benden fazla ve sınıf öğretmenisiniz anladığım kadarıyla. Hizmet sürenizin fazlalığına rağmen branş öğretmenlerinin köylerde görev yapmadığını/çok az yaptığını öne sürebilecek kadar bilgisiz olduğunuzu ifadelerinizden anlamak mümkün. Köy okullarında sadece sınıf öğretmenleri çalışıyorMUŞ GİBİ.

Ben bir branş öğretmeni olarak 5 yıl boyunca doğuda en zor şartlar altında öğretmenlik yaptım. Ybo'da. Fikir sahibi olmadan önce adamakıllı bilgi sahibi olmakta fayda var. Eleştirdiğiniz konuya dönecek olursam, kendi deneyimimden yola çıkarak yazıyorum, 300 öğrenciyle pansiyonda tek başına kalanlara da +12 ekpuan yetersiz öyleyse. Buna ses çıkarmıyorsunuz neden? Çünkü sizler yatılıda çalışıp doğunun en içler acısı en tenha, en tehlikeler altında olan yerlerinde/okullarında 300 öğrenci ile bir başınıza nöbet tutmadınız. Farelerin cirit attığı, sinmiş ve ömür boyu ne kadar yıkanırsa yıkansın kokusu asla çıkmayacak olan halı ve diğer pansiyon eşyaları arasında her şeyinizden ödün vererek nöbet tutmadınız. Size pansiyon kokusunu kelimelerle anlatabilmeme imkan yok. Tarifi yok bu acının, zorluğun. Sizler saat 6:00 olduğunda doğunun buz gibi kışında tek tek öğrencileri uyandırmak için ses tellerinizi kaybetmediniz. Gecenin bir vakti hastalanıp saat 1-2'lerde taksi çağırıp öğrencileri acile götürmediniz. Benim binlerce vakam var. Hastaneden pansiyona gece 3'lerde döndüğümü bilirim. Yemekhanede 300 öğrenciyi hizaya sokma, yiyenleri çıkartma, diğerlerinin sorunsuz yemesini sağlama, koku, gürültü, kaos... Bunlardan şikayet ettiğimden değil, geçmişimde kalmış ama bana çok şey katmış "zorlukları" kimse benim hafızamdan silip emeğimi hiçe sayamaz. Hak ettiğimiz +12 değil iken buna sessiz kalmak zorunda bırakılmak...O şartlarda çalışanlar ancak anlayabilir birbirini. Peki biz neden +12 (kadınlarda) yetersize odaklanmayıp "lisansüstü yapmış adama hizmet puanı mı verilir. Bu haksızlık!!!" diyoruz? Bir düşünün bakalım. Ben size söyleyeyim: bencilliğimizden/bencilliğinizden.

Ayrıca, lisansüstüne hizmet puanı verilmesine karşı çıkılmasını bir nebze anlayabilirim ama l.üstülü olanların uzman öğretmen olabilmek için sınavdan muaf tutulmalarına, hatta sınavsız +ücret alabileceklerine de karşı çıkılıyor. Lisansüstü mezunu olmayan bütün öğretmenler konu lisansüstü öğretmenler ise HER ŞEYE KARŞILAR. Anlamak mümkün değil bence. İşin temelinde onlara +hizmet puanı verilmesinin haksızlığının yatmadığı ÇOK AÇIK. Temelde yatan şey tamamen lisansüstü'lülere baş kaldırı. Yani, kötü niyet, kıyas.

Sadece kıyas yaparak o öğretmen beni sırf lisansüstü yaptı diye hizmet puanı ile geçemez'e odaklanıldığı sürece eğitimde düzelme/iyileşme, birlik beraberlik beklenmez. Şu kafadan sıyrılmamız gerek. Ben doğunun en berbat yerlerinde, 300 öğrenci ile ayda 8-10 nöbet tutmuş biriyim. Ybo diye +12 puan verilmesini yetersiz buluyorken ben, kimse bu konuda yanımızda durup ses çıkarmadı/çıkarmıyor. Çünkü kendisi ybo'da çalışmamış, kendisi sürünmemiş ki. Öğretmenler olarak o kadar bencil, çıkarcıyız ki. Ben başkasının sorunlarına da kafa yorarım ama çoğumuz asla böyle değil. Herkes çıkarının kıyasının derdine düşmüş bu meslekte. Bence artık herkes bir özeleştiri yapmalı. Bir diğer garipsediğim/şaşkınlıkla izlediğim durum da, lisansüstü yapanlara saldırıldığı kadar 10-20 gibi komik puanlarla mazeret tayinleri ile en merkezi, en güzel yerlere ataması yapılanlara ses çıkarılmaması.

Bir insanın iyi/kötü niyeti önce, durum koşullara nesnel olarak bakabilip bakamadığı ile ölçülür bana göre. Bizler nesnel bakamıyoruz hiçbir şeye. Size örnekledim. Ybo dedim, en zor şartlara hiçbir şekilde başka seçenek giremez. Ybo'da çalışmamış bir öğretmen gözümde en zor şartı görmüş öğretmen değildir. Siz o öğrencilerin annesi, babası, abisi, ablası, öğretmeni, hemşiresi, rehberi, psikolojik danışmanı her şeyisiniz. Okuldan çıktım evime geldim oh mis ayakları uzatıp yattım DEĞİL. Üstelik, ertesi günü yine dersiniz varken.

Artık anlamak zorundayız, hiçbir şey "göründüğü" gibi değil. Bencil düşüncelerden, sadece kendimize odaklanmaktan vazgeçmek zorundayız.
Gerçek öğretmenlik, diğer meslektaşının ayağına çelme takmamaktır. Onun haklarını da kollamak, mağduriyeti üzerine ses çıkarabilmektir. Bunu üzülerek söylüyorum; biz öğretmenlik mesleğine yaraşır olmayı uzun bir zaman önce bırakmışız. Ve, bu kıyas kafalarıyla bir şeyleri düzeltebileceğimizi de hiç sanmıyorum.

Ben doğu görevimi "doğuda" en zor şartlar altında yaparak, diğer normal köy/merkez okullarındaki öğretmenlerden +12 gibi az bir ek puanla ayrılmışsam, daha zor şarta sadece +12 puan verilebiliyorsa; yine doğuda görev yapıyorken doktora eğitimini de bir şekilde yürütmüş, mezun olmuş, öğretmenlikten idareciliğe geçmiş bir eğitimciysem; evet diğerlerinden bir + 'yı fazlasıyla hak etmiş oluyorum. Uzman öğretmen ünvanını da yıl şartını sağlıyorsam "sınavsız" hak ediyorum demektir. 

Bu sorgulamalar, tepkiler, yargılar tamamen kötü niyetten.
Başka açıklaması yok. Bizler, hak hukuk adaleti, kendi çıkarımızın önüne geçen bir engel gördüğümüzde arıyoruz. :) Bu yüzden bir adım öne gidemiyoruz.
Hocam nasıl bir kafaya  öğretmen sahip olduğunuzu umarım geç olmadan fark edersiniz. Birolarak ben sizin adınıza üzüldüm. Çünkü sözleriniz aşırı peşinhükümlü yargılar, hoş olmayan ithamlar içeriyor. Ve ben size, sizin bana yazdığınız dilden cevap vermeyeceğim. Zira bir başkası, açık açık fütursuzca yazdığınız "Kılavye başında sözde idealist öğretmen olmak ne kolay değil mi?" sözünüze karşılık size okkalı yanıtlar verirdi.

Kendi adıma devam edeyim; öncelikle hizmet süreniz benden fazla ve sınıf öğretmenisiniz anladığım kadarıyla. Hizmet sürenizin fazlalığına rağmen branş öğretmenlerinin köylerde görev yapmadığını/çok az yaptığını öne sürebilecek kadar bilgisiz olduğunuzu ifadelerinizden anlamak mümkün. Köy okullarında sadece sınıf öğretmenleri çalışıyorMUŞ GİBİ.

Ben bir branş öğretmeni olarak 5 yıl boyunca doğuda en zor şartlar altında öğretmenlik yaptım. Ybo'da. Fikir sahibi olmadan önce adamakıllı bilgi sahibi olmakta fayda var. Eleştirdiğiniz konuya dönecek olursam, kendi deneyimimden yola çıkarak yazıyorum, 300 öğrenciyle pansiyonda tek başına kalanlara da +12 ekpuan yetersiz öyleyse. Buna ses çıkarmıyorsunuz neden? Çünkü sizler yatılıda çalışıp doğunun en içler acısı en tenha, en tehlikeler altında olan yerlerinde/okullarında 300 öğrenci ile bir başınıza nöbet tutmadınız. Farelerin cirit attığı, sinmiş ve ömür boyu ne kadar yıkanırsa yıkansın kokusu asla çıkmayacak olan halı ve diğer pansiyon eşyaları arasında her şeyinizden ödün vererek nöbet tutmadınız. Size pansiyon kokusunu kelimelerle anlatabilmeme imkan yok. Tarifi yok bu acının, zorluğun. Sizler saat 6:00 olduğunda doğunun buz gibi kışında tek tek öğrencileri uyandırmak için ses tellerinizi kaybetmediniz. Gecenin bir vakti hastalanıp saat 1-2'lerde taksi çağırıp öğrencileri acile götürmediniz. Benim binlerce vakam var. Hastaneden pansiyona gece 3'lerde döndüğümü bilirim. Yemekhanede 300 öğrenciyi hizaya sokma, yiyenleri çıkartma, diğerlerinin sorunsuz yemesini sağlama, koku, gürültü, kaos... Bunlardan şikayet ettiğimden değil, geçmişimde kalmış ama bana çok şey katmış "zorlukları" kimse benim hafızamdan silip emeğimi hiçe sayamaz. Hak ettiğimiz +12 değil iken buna sessiz kalmak zorunda bırakılmak...O şartlarda çalışanlar ancak anlayabilir birbirini. Peki biz neden +12 (kadınlarda) yetersize odaklanmayıp "lisansüstü yapmış adama hizmet puanı mı verilir. Bu haksızlık!!!" diyoruz? Bir düşünün bakalım. Ben size söyleyeyim: bencilliğimizden/bencilliğinizden.

Ayrıca, lisansüstüne hizmet puanı verilmesine karşı çıkılmasını bir nebze anlayabilirim ama l.üstülü olanların uzman öğretmen olabilmek için sınavdan muaf tutulmalarına, hatta sınavsız +ücret alabileceklerine de karşı çıkılıyor. Lisansüstü mezunu olmayan bütün öğretmenler konu lisansüstü öğretmenler ise HER ŞEYE KARŞILAR. Anlamak mümkün değil bence. İşin temelinde onlara +hizmet puanı verilmesinin haksızlığının yatmadığı ÇOK AÇIK. Temelde yatan şey tamamen lisansüstü'lülere baş kaldırı. Yani, kötü niyet, kıyas.

Sadece kıyas yaparak o öğretmen beni sırf lisansüstü yaptı diye hizmet puanı ile geçemez'e odaklanıldığı sürece eğitimde düzelme/iyileşme, birlik beraberlik beklenmez. Şu kafadan sıyrılmamız gerek. Ben doğunun en berbat yerlerinde, 300 öğrenci ile ayda 8-10 nöbet tutmuş biriyim. Ybo diye +12 puan verilmesini yetersiz buluyorken ben, kimse bu konuda yanımızda durup ses çıkarmadı/çıkarmıyor. Çünkü kendisi ybo'da çalışmamış, kendisi sürünmemiş ki. Öğretmenler olarak o kadar bencil, çıkarcıyız ki. Ben başkasının sorunlarına da kafa yorarım ama çoğumuz asla böyle değil. Herkes çıkarının kıyasının derdine düşmüş bu meslekte. Bence artık herkes bir özeleştiri yapmalı. Bir diğer garipsediğim/şaşkınlıkla izlediğim durum da, lisansüstü yapanlara saldırıldığı kadar 10-20 gibi komik puanlarla mazeret tayinleri ile en merkezi, en güzel yerlere ataması yapılanlara ses çıkarılmaması.

Bir insanın iyi/kötü niyeti önce, durum koşullara nesnel olarak bakabilip bakamadığı ile ölçülür bana göre. Bizler nesnel bakamıyoruz hiçbir şeye. Size örnekledim. Ybo dedim, en zor şartlara hiçbir şekilde başka seçenek giremez. Ybo'da çalışmamış bir öğretmen gözümde en zor şartı görmüş öğretmen değildir. Siz o öğrencilerin annesi, babası, abisi, ablası, öğretmeni, hemşiresi, rehberi, psikolojik danışmanı her şeyisiniz. Okuldan çıktım evime geldim oh mis ayakları uzatıp yattım DEĞİL. Üstelik, ertesi günü yine dersiniz varken.

Artık anlamak zorundayız, hiçbir şey "göründüğü" gibi değil. Bencil düşüncelerden, sadece kendimize odaklanmaktan vazgeçmek zorundayız.
Gerçek öğretmenlik, diğer meslektaşının ayağına çelme takmamaktır. Onun haklarını da kollamak, mağduriyeti üzerine ses çıkarabilmektir. Bunu üzülerek söylüyorum; biz öğretmenlik mesleğine yaraşır olmayı uzun bir zaman önce bırakmışız. Ve, bu kıyas kafalarıyla bir şeyleri düzeltebileceğimizi de hiç sanmıyorum.

Ben doğu görevimi "doğuda" en zor şartlar altında yaparak, diğer normal köy/merkez okullarındaki öğretmenlerden +12 gibi az bir ek puanla ayrılmışsam, daha zor şarta sadece +12 puan verilebiliyorsa; yine doğuda görev yapıyorken doktora eğitimini de bir şekilde yürütmüş, mezun olmuş, öğretmenlikten idareciliğe geçmiş bir eğitimciysem; evet diğerlerinden bir + 'yı fazlasıyla hak etmiş oluyorum. Uzman öğretmen ünvanını da yıl şartını sağlıyorsam "sınavsız" hak ediyorum demektir. 

Bu sorgulamalar, tepkiler, yargılar tamamen kötü niyetten.
Başka açıklaması yok. Bizler, hak hukuk adaleti, kendi çıkarımızın önüne geçen bir engel gördüğümüzde arıyoruz. :) Bu yüzden bir adım öne gidemiyoruz.
şöyle bir bilgi vereyim zaten biliyor da herkes hatırlatmak istiyorum.sınıfçıların çalıştığı ortamla branşçıların köylerde çalıştığı ortam farklıdır...ben de yaşadığım zorlukları anlatmak isterdim de çok uzun olacak diye yazmak istemedim...benim merak ettiğim yüksek lisansı  neden yaptınız? çünkü çok farklı cevaplar var kimi puan için kimi kendimi geliştirmek için diyor...ben şuan merkezde çok iyi bir okulda çalışyıyorum...puanımda iyi sayılır..uzmanlık sınavıyla çok ilgilenmiyorum ancak geçenlerde yüksek lisan yapanların uzman öğretmenlik eğitimi alacakları sadece sınavdan muaf olacaklarını duydum...demek ki yüksek lisans eğitimi ile uzman öğretömenlik eğitimi denk değil.değil ki uzman öğretmenlik eğitimi almaları gerekiyor...madem sınavdan muaf ..eğitimi de almasınlar ...ya da eğitime giriyorlarsa neden sınavdan muaf ...çok garip...(inşallah yanlış bilgi almışımdır)
eğer cevabınız'' kendimi geliştirmek ''ise hangi konularda kendinizi geliştirdiniz...sizin cevabınız önemli çünkü boşa para emek zaman harcamak istemiyorum...derdim ne puan ne idarecilik ne de başka brşey sadece çocuklara faydalı bir şeyler katıyor mu bizlere...

Çevrimdışı murat5535

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 717
  • 724
  • 717
  • 724
# 16 Mar 2022 19:35:58
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Hocam nasıl bir kafaya  öğretmen sahip olduğunuzu umarım geç olmadan fark edersiniz. Birolarak ben sizin adınıza üzüldüm. Çünkü sözleriniz aşırı peşinhükümlü yargılar, hoş olmayan ithamlar içeriyor. Ve ben size, sizin bana yazdığınız dilden cevap vermeyeceğim. Zira bir başkası, açık açık fütursuzca yazdığınız "Kılavye başında sözde idealist öğretmen olmak ne kolay değil mi?" sözünüze karşılık size okkalı yanıtlar verirdi.

Kendi adıma devam edeyim; öncelikle hizmet süreniz benden fazla ve sınıf öğretmenisiniz anladığım kadarıyla. Hizmet sürenizin fazlalığına rağmen branş öğretmenlerinin köylerde görev yapmadığını/çok az yaptığını öne sürebilecek kadar bilgisiz olduğunuzu ifadelerinizden anlamak mümkün. Köy okullarında sadece sınıf öğretmenleri çalışıyorMUŞ GİBİ.

Ben bir branş öğretmeni olarak 5 yıl boyunca doğuda en zor şartlar altında öğretmenlik yaptım. Ybo'da. Fikir sahibi olmadan önce adamakıllı bilgi sahibi olmakta fayda var. Eleştirdiğiniz konuya dönecek olursam, kendi deneyimimden yola çıkarak yazıyorum, 300 öğrenciyle pansiyonda tek başına kalanlara da +12 ekpuan yetersiz öyleyse. Buna ses çıkarmıyorsunuz neden? Çünkü sizler yatılıda çalışıp doğunun en içler acısı en tenha, en tehlikeler altında olan yerlerinde/okullarında 300 öğrenci ile bir başınıza nöbet tutmadınız. Farelerin cirit attığı, sinmiş ve ömür boyu ne kadar yıkanırsa yıkansın kokusu asla çıkmayacak olan halı ve diğer pansiyon eşyaları arasında her şeyinizden ödün vererek nöbet tutmadınız. Size pansiyon kokusunu kelimelerle anlatabilmeme imkan yok. Tarifi yok bu acının, zorluğun. Sizler saat 6:00 olduğunda doğunun buz gibi kışında tek tek öğrencileri uyandırmak için ses tellerinizi kaybetmediniz. Gecenin bir vakti hastalanıp saat 1-2'lerde taksi çağırıp öğrencileri acile götürmediniz. Benim binlerce vakam var. Hastaneden pansiyona gece 3'lerde döndüğümü bilirim. Yemekhanede 300 öğrenciyi hizaya sokma, yiyenleri çıkartma, diğerlerinin sorunsuz yemesini sağlama, koku, gürültü, kaos... Bunlardan şikayet ettiğimden değil, geçmişimde kalmış ama bana çok şey katmış "zorlukları" kimse benim hafızamdan silip emeğimi hiçe sayamaz. Hak ettiğimiz +12 değil iken buna sessiz kalmak zorunda bırakılmak...O şartlarda çalışanlar ancak anlayabilir birbirini. Peki biz neden +12 (kadınlarda) yetersize odaklanmayıp "lisansüstü yapmış adama hizmet puanı mı verilir. Bu haksızlık!!!" diyoruz? Bir düşünün bakalım. Ben size söyleyeyim: bencilliğimizden/bencilliğinizden.

Ayrıca, lisansüstüne hizmet puanı verilmesine karşı çıkılmasını bir nebze anlayabilirim ama l.üstülü olanların uzman öğretmen olabilmek için sınavdan muaf tutulmalarına, hatta sınavsız +ücret alabileceklerine de karşı çıkılıyor. Lisansüstü mezunu olmayan bütün öğretmenler konu lisansüstü öğretmenler ise HER ŞEYE KARŞILAR. Anlamak mümkün değil bence. İşin temelinde onlara +hizmet puanı verilmesinin haksızlığının yatmadığı ÇOK AÇIK. Temelde yatan şey tamamen lisansüstü'lülere baş kaldırı. Yani, kötü niyet, kıyas.

Sadece kıyas yaparak o öğretmen beni sırf lisansüstü yaptı diye hizmet puanı ile geçemez'e odaklanıldığı sürece eğitimde düzelme/iyileşme, birlik beraberlik beklenmez. Şu kafadan sıyrılmamız gerek. Ben doğunun en berbat yerlerinde, 300 öğrenci ile ayda 8-10 nöbet tutmuş biriyim. Ybo diye +12 puan verilmesini yetersiz buluyorken ben, kimse bu konuda yanımızda durup ses çıkarmadı/çıkarmıyor. Çünkü kendisi ybo'da çalışmamış, kendisi sürünmemiş ki. Öğretmenler olarak o kadar bencil, çıkarcıyız ki. Ben başkasının sorunlarına da kafa yorarım ama çoğumuz asla böyle değil. Herkes çıkarının kıyasının derdine düşmüş bu meslekte. Bence artık herkes bir özeleştiri yapmalı. Bir diğer garipsediğim/şaşkınlıkla izlediğim durum da, lisansüstü yapanlara saldırıldığı kadar 10-20 gibi komik puanlarla mazeret tayinleri ile en merkezi, en güzel yerlere ataması yapılanlara ses çıkarılmaması.

Bir insanın iyi/kötü niyeti önce, durum koşullara nesnel olarak bakabilip bakamadığı ile ölçülür bana göre. Bizler nesnel bakamıyoruz hiçbir şeye. Size örnekledim. Ybo dedim, en zor şartlara hiçbir şekilde başka seçenek giremez. Ybo'da çalışmamış bir öğretmen gözümde en zor şartı görmüş öğretmen değildir. Siz o öğrencilerin annesi, babası, abisi, ablası, öğretmeni, hemşiresi, rehberi, psikolojik danışmanı her şeyisiniz. Okuldan çıktım evime geldim oh mis ayakları uzatıp yattım DEĞİL. Üstelik, ertesi günü yine dersiniz varken.

Artık anlamak zorundayız, hiçbir şey "göründüğü" gibi değil. Bencil düşüncelerden, sadece kendimize odaklanmaktan vazgeçmek zorundayız.
Gerçek öğretmenlik, diğer meslektaşının ayağına çelme takmamaktır. Onun haklarını da kollamak, mağduriyeti üzerine ses çıkarabilmektir. Bunu üzülerek söylüyorum; biz öğretmenlik mesleğine yaraşır olmayı uzun bir zaman önce bırakmışız. Ve, bu kıyas kafalarıyla bir şeyleri düzeltebileceğimizi de hiç sanmıyorum.

Ben doğu görevimi "doğuda" en zor şartlar altında yaparak, diğer normal köy/merkez okullarındaki öğretmenlerden +12 gibi az bir ek puanla ayrılmışsam, daha zor şarta sadece +12 puan verilebiliyorsa; yine doğuda görev yapıyorken doktora eğitimini de bir şekilde yürütmüş, mezun olmuş, öğretmenlikten idareciliğe geçmiş bir eğitimciysem; evet diğerlerinden bir + 'yı fazlasıyla hak etmiş oluyorum. Uzman öğretmen ünvanını da yıl şartını sağlıyorsam "sınavsız" hak ediyorum demektir. 

Bu sorgulamalar, tepkiler, yargılar tamamen kötü niyetten.
Başka açıklaması yok. Bizler, hak hukuk adaleti, kendi çıkarımızın önüne geçen bir engel gördüğümüzde arıyoruz. :) Bu yüzden bir adım öne gidemiyoruz.

şöyle bir bilgi vereyim zaten biliyor da herkes hatırlatmak istiyorum.sınıfçıların çalıştığı ortamla branşçıların köylerde çalıştığı ortam farklıdır...ben de yaşadığım zorlukları anlatmak isterdim de çok uzun olacak diye yazmak istemedim...benim merak ettiğim yüksek lisansı  neden yaptınız? çünkü çok farklı cevaplar var kimi puan için kimi kendimi geliştirmek için diyor...ben şuan merkezde çok iyi bir okulda çalışyıyorum...puanımda iyi sayılır..uzmanlık sınavıyla çok ilgilenmiyorum ancak geçenlerde yüksek lisan yapanların uzman öğretmenlik eğitimi alacakları sadece sınavdan muaf olacaklarını duydum...demek ki yüksek lisans eğitimi ile uzman öğretömenlik eğitimi denk değil.değil ki uzman öğretmenlik eğitimi almaları gerekiyor...madem sınavdan muaf ..eğitimi de almasınlar ...ya da eğitime giriyorlarsa neden sınavdan muaf ...çok garip...(inşallah yanlış bilgi almışımdır)
eğer cevabınız'' kendimi geliştirmek ''ise hangi konularda kendinizi geliştirdiniz...sizin cevabınız önemli çünkü boşa para emek zaman harcamak istemiyorum...derdim ne puan ne idarecilik ne de başka brşey sadece çocuklara faydalı bir şeyler katıyor mu bizlere...

hocam siz olayı sadece ders içi fayda olarak görüyor değerlendiriyorsunuz yanlış düşünüyorsunuz uzman öğretmenlik sadece derse giren öğretmenlere verilen bir ünvan veya sertifika değil sizin düşündüğünüz gibi olsa idarecilere, sınıfa girmeyen rehberlikçilere verilmezdi. Bu bir sertifika ve bu sertifika sahibi olan öğretmenlere bakanlık eğitim öğretim tazminatı yoluyla ek ödeme vereceğini söylüyor ve bazı kriterler var bu kriterlerden biri yüksek lisans yapmak değil bakın sadece sınava girmekten muaf oluyorsun dediğiniz gibi 180 saatlik eğitimi tamamlamamız gerekiyor. Bunun dışında 10 yıl görev şartı ve ceza almama vs de var. Burada sınava girmemekle bakanlık yüksek lisans yapana küçük bir ayrıcalık tanımış diğer kriterleri tutmuyorsa yine uzman öğretmen olamıyor. Ben yüksek lisansımı tezsiz eğitim teknoloji bölümünde yaptım sınıf öğretmeniyim yüksek lisans yapmadan da bir çok şeyi zaten bu alana ilgim olduğu için biliyordum tek sıkıntı akademik dil kullanma, literatür taraması yapma, bitirme projesi hazırlamanın basamakları ve yazımı gibi uğraştırıcı yanları oldu ama yaptım bitti. Şimdi derslerimde eğitim teknolojilerini kullanıp kullanmamak bana kalmış. İşte yüksek lisansın tek farkı burada ortaya çıkıyor ek dersiniz %7 arttırımlı ödeniyor ve derse girmeyen idarecilere ve rehber öğretmenlere verilmiyor.

Çevrimdışı murat5535

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 717
  • 724
  • 717
  • 724
# 16 Mar 2022 19:49:33
Ayrıca bu uzman öğretmenlik mevzusu 2006 dan beri var. Sadece bir sınava girip bu ücreti 16 yıldır alanlar var. Derse girmeyen idareciler de alıyor bu ücreti. Ne zaman konu yüksek lisanslılar sınavdan girme muaf tutuldu başladı tartışmalar. Mesela benim doktoram yok. Yapmayı da düşünmüyorum ama 10 yıl uzman öğretmenlikte geçirince baş öğretmenlik sınavına da girmeyi düşünüyorum. Bakanlık en azındsn bir şekilde sınavla da olsa maaşımızı arttırma imkanı veriyor karar değişmeden şartlar değişmeden sınava girip kazandığınızda kazanılmış hakkınız oluyor ve artık yönetmelik değişse de size verilen hak kaybolmuyor bu işe öyle bakmak lazım daha sonra 1 mahkeme kararı çıkıyor sınav yapılmıyor aynı okulda çalışan iki öğretmenden biri 1 kere yapılan sınavdan dolayı 16 yıldır ek ücret alırken çeşitli sebeplerle ilk sınava giremeyen bu ücretten 16 yıldır yararlanamıyor.

Çevrimdışı soundtrack

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 275
  • 119
  • 275
  • 119
# 17 Mar 2022 09:22:00
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
hocam siz olayı sadece ders içi fayda olarak görüyor değerlendiriyorsunuz yanlış düşünüyorsunuz uzman öğretmenlik sadece derse giren öğretmenlere verilen bir ünvan veya sertifika değil sizin düşündüğünüz gibi olsa idarecilere, sınıfa girmeyen rehberlikçilere verilmezdi. Bu bir sertifika ve bu sertifika sahibi olan öğretmenlere bakanlık eğitim öğretim tazminatı yoluyla ek ödeme vereceğini söylüyor ve bazı kriterler var bu kriterlerden biri yüksek lisans yapmak değil bakın sadece sınava girmekten muaf oluyorsun dediğiniz gibi 180 saatlik eğitimi tamamlamamız gerekiyor. Bunun dışında 10 yıl görev şartı ve ceza almama vs de var. Burada sınava girmemekle bakanlık yüksek lisans yapana küçük bir ayrıcalık tanımış diğer kriterleri tutmuyorsa yine uzman öğretmen olamıyor. Ben yüksek lisansımı tezsiz eğitim teknoloji bölümünde yaptım sınıf öğretmeniyim yüksek lisans yapmadan da bir çok şeyi zaten bu alana ilgim olduğu için biliyordum tek sıkıntı akademik dil kullanma, literatür taraması yapma, bitirme projesi hazırlamanın basamakları ve yazımı gibi uğraştırıcı yanları oldu ama yaptım bitti. Şimdi derslerimde eğitim teknolojilerini kullanıp kullanmamak bana kalmış. İşte yüksek lisansın tek farkı burada ortaya çıkıyor ek dersiniz %7 arttırımlı ödeniyor ve derse girmeyen idarecilere ve rehber öğretmenlere verilmiyor.
Yanlış iletiyi alıntıladınız. Ben bu dediklerinizden bahsetmedim. [linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] üyesine yazacaktınız.

Çevrimdışı soundtrack

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 275
  • 119
  • 275
  • 119
# 17 Mar 2022 09:26:59
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Yanlış iletiyi alıntıladınız. Ben bu dediklerinizden bahsetmedim. [linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] üyesine yazacaktınız.
%7 değil 5. Ayrıca tezli yüksek lisans mezununa %5 artırımlıydı bu ne zaman değişti? Tezli yüksek lisans mezununa %5, doktora mezununa %15 artırımlı biliyorum ben de.

Düzeltme:
"2021 Ve 2022 Yılları İçin Kamu Görevlilerinin Geneline Ve Hizmet Kollarına Yönelik Haklarını Düzenleyen 6. Dönem Toplu Sözleşme Kararının “Lisansüstü Öğrenim Gören Öğretmenlere İlave Ek Ders Ücreti” Konulu 8. Maddenin ilgili hükmü ;

“MADDE 8- (1) Milli Eğitim Bakanlığına bağlı örgün ve yaygın eğitim kurumlarında görev yapan öğretmenlerden yüksek lisans ve doktora yapmış olanlara, fiilen girdikleri dersler için ödenecek ek ders ücretleri sırasıyla %7 ve %20 artırımlı ödenir.”
imiş.

Ayrıca şunu da belirtmekte fayda var. Her lisansüstü mezunu artırımlı ek ders almıyor/alamaz. Birincisi fazla dersi olacak(fiilen girdiği ders sayısı fazla olacak) İkincisi, maaş karşılığını dahi dolduramayan ama lisansüstü mezunu binlerce öğretmen var ülkemizde. Lisansüstü mezunu olmak iyi hoş da karşılığını her koşulda alıyoruz gibi bir anlam çıkartmak doğru olmaz. (Bilmeyenler için.)

Çevrimdışı murat5535

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 717
  • 724
  • 717
  • 724
# 17 Mar 2022 10:04:50
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
%7 değil 5. Ayrıca tezli yüksek lisans mezununa %5 artırımlıydı bu ne zaman değişti? Tezli yüksek lisans mezununa %5, doktora mezununa %15 artırımlı biliyorum ben de.

Düzeltme:
"2021 Ve 2022 Yılları İçin Kamu Görevlilerinin Geneline Ve Hizmet Kollarına Yönelik Haklarını Düzenleyen 6. Dönem Toplu Sözleşme Kararının “Lisansüstü Öğrenim Gören Öğretmenlere İlave Ek Ders Ücreti” Konulu 8. Maddenin ilgili hükmü ;

“MADDE 8- (1) Milli Eğitim Bakanlığına bağlı örgün ve yaygın eğitim kurumlarında görev yapan öğretmenlerden yüksek lisans ve doktora yapmış olanlara, fiilen girdikleri dersler için ödenecek ek ders ücretleri sırasıyla %7 ve %20 artırımlı ödenir.”
imiş.

Ayrıca şunu da belirtmekte fayda var. Her lisansüstü mezunu artırımlı ek ders almıyor/alamaz. Birincisi fazla dersi olacak(fiilen girdiği ders sayısı fazla olacak) İkincisi, maaş karşılığını dahi dolduramayan ama lisansüstü mezunu binlerce öğretmen var ülkemizde. Lisansüstü mezunu olmak iyi hoş da karşılığını her koşulda alıyoruz gibi bir anlam çıkartmak doğru olmaz. (Bilmeyenler için.)
Alıntılar çok olunca karışmış ben deliok hocamın yazdığını alıntılamıştım ama onun yazısında da alıntı vardı karışmış kusura bakma. Ben sınıf öğretmeni olduğumu belirttim ve ek katkısından bahsettim. Biz 30 saat tam giriyoruz bu sebeple ayda 70-80 lira civarı bir fark oluyor ki önemsenecek bir para değil emeğin karşılığı tabi ki olmuyor onu vurgulamamın amacı sadece fiili girilen ek dersleri etkilemesi müdür derse girmiyorsa doktora da yapsa ek dersi arttırımlı alamıyor.

Çevrimdışı Mericmeric

  • Aktif Üye
  • **
  • 41
  • 33
  • 41
  • 33
# 21 Mar 2022 22:39:32
Diyelim ki puanlar geri verilmedi. Verilen hak geri alındı diye itiraz edemiyor muyuz?

Çevrimdışı muratsrb

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 220
  • 643
  • Müdür Yardımcısı
  • 220
  • 643
  • Müdür Yardımcısı
# 21 Mar 2022 22:50:30
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Diyelim ki puanlar geri verilmedi. Verilen hak geri alındı diye itiraz edemiyor muyuz?

Zaten mahkeme kararıyla durduruldu. İtiraz etmeniz çok işe yaramaz şahsi fikrimdir

Çevrimdışı soundtrack

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 275
  • 119
  • 275
  • 119
# 22 Mar 2022 08:38:46
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Alıntılar çok olunca karışmış ben deliok hocamın yazdığını alıntılamıştım ama onun yazısında da alıntı vardı karışmış kusura bakma. Ben sınıf öğretmeni olduğumu belirttim ve ek katkısından bahsettim. Biz 30 saat tam giriyoruz bu sebeple ayda 70-80 lira civarı bir fark oluyor ki önemsenecek bir para değil emeğin karşılığı tabi ki olmuyor onu vurgulamamın amacı sadece fiili girilen ek dersleri etkilemesi müdür derse girmiyorsa doktora da yapsa ek dersi arttırımlı alamıyor.
evet doğru alamıyor, idareciler alamıyor zaten. alanı da kanuna aykırı iş yapıyordur.

Çevrimdışı hazanın dünyası

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.989
  • 3.961
  • 1.989
  • 3.961
# 22 Mar 2022 19:19:44
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Diyelim ki puanlar geri verilmedi. Verilen hak geri alındı diye itiraz edemiyor muyuz?
Edeceğiz
Ama sağ olsunlar hâla muallaktayiz..

Çevrimdışı Mericmeric

  • Aktif Üye
  • **
  • 41
  • 33
  • 41
  • 33
# 24 Mar 2022 15:39:03
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Edeceğiz
Ama sağ olsunlar hâla muallaktayiz..

Resmen askıda kaldi

Çevrimdışı ogretmen277

  • Aktif Üye
  • **
  • 66
  • 33
  • 66
  • 33
# 28 Mar 2022 16:27:48
Son durum nedir hocalarım, güncel bilgi var mı?

Çevrimdışı Zorbey11

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 442
  • 134
  • 442
  • 134
# 31 Mar 2022 08:20:26
Uzaman öğretmenlik için yüksek lisansı başka bölümlerde yapanlar dikkat etsin yakında düzenleme e gelecek eğitim alanında olmayanlar yararlanma olmayacak. Arkeoloji alanında yapan var meslea :)) paranız çöp olmasın..

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK