'çarpık bacaklar'
ne güzel bir gün
bacak bacak üstüne
atabiliyorum,
atsam da bacaklarımı
üst üste
düşünebiliyorum,
bacak bacak üstüne
görüyor, konuşabiliyorum,
içimden " ne güzel ne güzel
bacak bacak üstüne atıp
çayımı içebiliyorum", diyorum,
bir ses geliyor uzaktan uzaktan
attım bacaklarımı üst üste
kimse beni takmıyor
ben de takmıyorum.