İyi ki kötü bir şey çıkmamış ortaya.. Aman allahım nasıl toparlardım yoksa... Ahh bu ben...
...
ah bu ben kendimi nerelere koşsam
saklansam bir yerlerde gizlice ağlasam
ah bu ben kendimi nerelerde bulsam
çekilsem sahillere hayaller mi kursam....
Öğrencilik yıllarımı hatırlıyorum da öğretmenler bizim için kılımızı kıpırdatmazdı. Onlar anne babamıza şikayet ederdi. Evde dayağımızı afiyetle yerdik. Şanslı bir çocuksak biraz azar işitirdik.
Dertlerimizi kendimiz gibi bir kaç öğrenci arkadaşımız dışında paylaşamazdık.
(Şimdi ; öğretmen olmuşuz, kendimizi internette arıyoruz, sanırım bizim çocuklar da o yüzden belki akıllı, yarın için akılsız telefona vuruyor.)
Köyde olunca şartlar belli, biri ahır kokuyor, biri kümes. Onlar da kendini buralarda arıyor.Ama nereye gidersek gidelim, tayinimiz nereye çıkarsa çıksın, çocuklar hep şunu arıyor;
- Tamam öğretmen bana biraz kızsın, fakat bize haksızlık yapmasın. - ama şu muallimin biraz da güldüğü göreyim - sonra dan kötü öğretmendi demiyeyim .
Sanırım, kötüye giden bir şeyleri değiştirmek için önce yalandan da olsa gülmeyi öğrenmek gerekiyor.
Bize gülmek yaraşıyor
Belki de yanılıyorum. Ama gülmenin kendimizi, ayık tutuğunu düşünüyorum.