Bunları Biliyor Musunuz?

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.309
  • 223.533
  • 28.309
  • 223.533
# 18 Eki 2015 21:07:00
Basiretli bir erkek yüreğine dokunan güzel bir kadın yüzü görünce hemen bakışını çevirir.
"Maşallah güzel Yaratışına Rabbim. Güzel ve haram kadından Sana sığınırım." diye yalvarır yüreğinde.
Basiretli bir kadın yüreğine dokunan güzel bir erkek yüzü görünce hemen bakışını çevirir. "Maşallah güzel Yaratışına Rabbim. Yakışıklı ve haram erkekten Sana sığınırım." diye dua eder.
Böylece "Müminler gözlerini haramdan sakınsınlar." (Nur, 30) ayetinin emrine boyun eğerler. Bu hassasiyetlerine devam ettikçe de Allah nefislerinin tüm kapılarını haram şehvete kapatır. Böylece Allah'ın özel korumasına girerler; helalden lezzet alan ama haramdan tiksinen insanlar olurlar. Kim Allah'ın haram kıldığı bir zevkten nefsini kahramanca mahrum ederse Allah onu kat kat yüce ve baki zevklerle ödüllendirir. Kim ise önüne konan pislik bulaşmış köpek tasına kafasını daldırırcasına haramla şehvetlenirse o kişi aşağıların en aşağısına düşer. En büyük utançlara savrulur.
Biz aciz kullarını korusun yüce Kerim ve lütfuyla bizi yüce huzuruna temiz ulaştırsın. #muhammedbozdağ

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.309
  • 223.533
  • 28.309
  • 223.533
# 20 Eki 2015 15:16:59
Bir hanımefendi diyor ki; 1919 yılı idi. İstanbul baştan aşağı İngilizlerin işgali altındaydı. Liseyi yeni bitirmiştim.
Güzel bir kızdım.
Dünür gelmeye başladılar.
Biri avukatmış.
Gösterdiler uzaktan, boylu poslu yakışıklı bir delikanlıydı, beğendim.
Nişanlandık.
Nişanlımı seviyordum.
Mutlu bir yuva kurmak hevesi ile lamba ışığının altında sabahlara kadar oyalar örüyor, çeyizler hazırlıyordum.
Ama çok geçmedi ki mahallede bir dedikodu yayıldı.
(Ayşe’nin nişanlısı avukat değilmiş, ipsizin biriymiş, üstelik cami önlerinden tabut taşıyarak karnını doyuruyormuş) dediler.
Alt üst oldum.
Babam götürdü, uzaktan izledik, gerçekten de tabut taşıyordu…
Yıkıldım.
Nişanı atıp, ayrıldık.
Aradan 5 yıl geçti.
Evlenmiştim,
Bir de çocuğum olmuştu.
1924 yılıydı.
Artık ülkemiz özgürdü.
Bir gün Beyoğlu’nda rastladım ona.
Oğlum yanımdaydı.
Beni görünce titredi, çeketini düğmeledi.
Saygı göstererek durdu önümde.
Vaktiniz varsa size bir çay ikram etmek isterim, dedi.
Olur, dedim.
Bir büroya girdik.
Burası bir avukatlık bürosuydu ve kapıda adı yazıyordu.
İçerde yardımcıları çalışıyordu.
Siz gerçekten avukat mısınız, dedim.
Evet, dedi.
Peki, avukatsınız da neden cami önlerinden tabut taşıyordunuz, diye sordum.
Durdu, başı öne eğildi.
Beni affedin,dedi.
İstanbul işgal altındaydı,
Her taraf İngiliz askeri kaynıyordu.
Her şeyi didik didik arıyorlardı.
Biz de Anadoluya ,Milli kuvvetlere ancak,cenaze süsü vererek tabutlarla silah kaçırıyorduk.
Bu ülke için hayati bir işti.
Bunu size bile söyleyemezdim...
BU VATANI CANLARINI VE AŞKLARINI FEDA EDEBİLENLERE BORÇLUYUZ.
İNSAN inandığı Şeyler Uğruna Muhteşem Hatalar Yapabilir

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.309
  • 223.533
  • 28.309
  • 223.533
# 21 Eki 2015 17:03:20
Düşünmek, bir durumun farkına varma, sebep ve sonuçlarını anlama, olgular arasında ilişki kurma ve böylece yapılan her işin gizemli boyutlarını keşfetme sürecidir. #muhammedbozdağ

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.309
  • 223.533
  • 28.309
  • 223.533
# 23 Eki 2015 17:30:23
TÜM VELİLER OKUSUN!
Fatih Sultan Mehmet Han çocukken çok yaramaz bir öğrenciydi. Ders esnasında yaptığı şımarıklıklarla Hocası Akşemseddin’i çileden çıkarırdı. Hocası kendisine kızdığı zaman hemen “Ben Padişahın oğluyum bana bir şey yapamazsın” deyip tehdit ediyordu. Padişaha şikâyet etmeyi edepsizlik sayan Akşemseddin, durumu II. Murat’a anlatamıyordu. Ancak gün geldi artık küçük Mehmet’in yaptığı yaramazlıklar çekilmez hale geldi.
Bunun üzerine destur dileyip II. Murat’ın huzuruna çıktı. “Padişahım size bir hususu arz edeceğim ancak hayâ ediyorum” deyince II. Murat “Buyur çekinmeden anlatabilirsin” dedi. Bu söz Akşemseddin’i rahatlattı ve başladı olayı anlatmaya. Padişahım oğlunuz, ciğerpareniz Mehmet çok yaramaz, onun yaramazlıkları yüzünden ders işleyemiyorum, kendisine kızdığım zamanda hemen sizinle beni tehdit ediyor deyince II. Murat Akşemseddin’in yanına gelerek kulağına bir şeyler fısıldar.
II. Murad’ın kulağına söylediği sözleri duyan Akşemseddin çok şaşırdı. Bu ne plandı, mümkün değildi bu planı uygulamak. Akşemseddin plan konusundaki rahatsızlığını padişaha ilettiyse de Padişah onu dinlemedi ve bu iş olacak dedi.
Ertesi gün yine derste Mehmet yaramazlık yapıyordu. Akşemseddin’in uyarısına aynı tehdit cevabını verdiği sırada Padişah ansızın kapıyı açıp içeri girdi. Bu olay karşısında Akşemseddin hiddetlenerek Padişaha bağırdı ve bir tokat atarak, bu şekilde sınıfa giremeyeceğini izin istemesi gerektiğini söyleyerek derhal dışarı çıkmasını istedi. Padişah mahcup bir şekilde boynunu bükerek özür diledi ve dışarı çıktı.
Olaylar karşısında Fatih Sultan Mehmet’in nutku tutulmuş ne yapacağını şaşırmıştı. Güvendiği babası tokat yemişti. Fatih Sultan Mehmet allak bullak olmuştu. Az sonra kapı vuruldu ve Padişah mahçup bir şekilde içeri özür dileyerek girdi. Plan muhteşem bir şekilde işlemişti. O günden sonra Fatih Sultan Mehmet asla yaramazlık yapmadı. Çünkü güvendiği dağlara kar yağmıştı.
Eğitimin ne olduğunu II.Murat kadar olamasa da; en azından kendi çocuğunu yanlış yollara süreklemeyecek kadar idrak etmiş anne ve babalara ihtiyaç var. Unutmayalım, Çocuklar şımarık doğmaz; diplomalı,maaşlı ama eğitimsiz ebeveynler tarafından şımartılır.....

Çevrimdışı aretias28

  • B Grubu
  • 1.503
  • 1.409
  • 1.503
  • 1.409
# 24 Eki 2015 17:35:38
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
TÜM VELİLER OKUSUN!
Fatih Sultan Mehmet Han çocukken çok yaramaz bir öğrenciydi. Ders esnasında yaptığı şımarıklıklarla Hocası Akşemseddin’i çileden çıkarırdı. Hocası kendisine kızdığı zaman hemen “Ben Padişahın oğluyum bana bir şey yapamazsın” deyip tehdit ediyordu. Padişaha şikâyet etmeyi edepsizlik sayan Akşemseddin, durumu II. Murat’a anlatamıyordu. Ancak gün geldi artık küçük Mehmet’in yaptığı yaramazlıklar çekilmez hale geldi.
Bunun üzerine destur dileyip II. Murat’ın huzuruna çıktı. “Padişahım size bir hususu arz edeceğim ancak hayâ ediyorum” deyince II. Murat “Buyur çekinmeden anlatabilirsin” dedi. Bu söz Akşemseddin’i rahatlattı ve başladı olayı anlatmaya. Padişahım oğlunuz, ciğerpareniz Mehmet çok yaramaz, onun yaramazlıkları yüzünden ders işleyemiyorum, kendisine kızdığım zamanda hemen sizinle beni tehdit ediyor deyince II. Murat Akşemseddin’in yanına gelerek kulağına bir şeyler fısıldar.
II. Murad’ın kulağına söylediği sözleri duyan Akşemseddin çok şaşırdı. Bu ne plandı, mümkün değildi bu planı uygulamak. Akşemseddin plan konusundaki rahatsızlığını padişaha ilettiyse de Padişah onu dinlemedi ve bu iş olacak dedi.
Ertesi gün yine derste Mehmet yaramazlık yapıyordu. Akşemseddin’in uyarısına aynı tehdit cevabını verdiği sırada Padişah ansızın kapıyı açıp içeri girdi. Bu olay karşısında Akşemseddin hiddetlenerek Padişaha bağırdı ve bir tokat atarak, bu şekilde sınıfa giremeyeceğini izin istemesi gerektiğini söyleyerek derhal dışarı çıkmasını istedi. Padişah mahcup bir şekilde boynunu bükerek özür diledi ve dışarı çıktı.
Olaylar karşısında Fatih Sultan Mehmet’in nutku tutulmuş ne yapacağını şaşırmıştı. Güvendiği babası tokat yemişti. Fatih Sultan Mehmet allak bullak olmuştu. Az sonra kapı vuruldu ve Padişah mahçup bir şekilde içeri özür dileyerek girdi. Plan muhteşem bir şekilde işlemişti. O günden sonra Fatih Sultan Mehmet asla yaramazlık yapmadı. Çünkü güvendiği dağlara kar yağmıştı.
Eğitimin ne olduğunu II.Murat kadar olamasa da; en azından kendi çocuğunu yanlış yollara süreklemeyecek kadar idrak etmiş anne ve babalara ihtiyaç var. Unutmayalım, Çocuklar şımarık doğmaz; diplomalı,maaşlı ama eğitimsiz ebeveynler tarafından şımartılır.....
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Basiretli bir erkek yüreğine dokunan güzel bir kadın yüzü görünce hemen bakışını çevirir.
"Maşallah güzel Yaratışına Rabbim. Güzel ve haram kadından Sana sığınırım." diye yalvarır yüreğinde.
Basiretli bir kadın yüreğine dokunan güzel bir erkek yüzü görünce hemen bakışını çevirir. "Maşallah güzel Yaratışına Rabbim. Yakışıklı ve haram erkekten Sana sığınırım." diye dua eder.
Böylece "Müminler gözlerini haramdan sakınsınlar." (Nur, 30) ayetinin emrine boyun eğerler. Bu hassasiyetlerine devam ettikçe de Allah nefislerinin tüm kapılarını haram şehvete kapatır. Böylece Allah'ın özel korumasına girerler; helalden lezzet alan ama haramdan tiksinen insanlar olurlar. Kim Allah'ın haram kıldığı bir zevkten nefsini kahramanca mahrum ederse Allah onu kat kat yüce ve baki zevklerle ödüllendirir. Kim ise önüne konan pislik bulaşmış köpek tasına kafasını daldırırcasına haramla şehvetlenirse o kişi aşağıların en aşağısına düşer. En büyük utançlara savrulur.
Biz aciz kullarını korusun yüce Kerim ve lütfuyla bizi yüce huzuruna temiz ulaştırsın. #muhammedbozdağ
Harika

Çevrimdışı Majeste17

  • B Grubu
  • 42
  • 66
  • 42
  • 66
# 24 Eki 2015 17:36:39
Arkadaşlık kuvvetli bir bağdır. Paraya ihtiyaç olunca başvurulmazsa, ömür boyu sürer.

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.309
  • 223.533
  • 28.309
  • 223.533
# 25 Eki 2015 09:12:45
Dikkat edin! Büyükler, "Misafire ikrâm ettiğinizden sorgu suâl yoktur" dediler. "Misafirle israf ettiğinizden sorgu suâl yoktur" demediler. İkrâm etmek sünnet, israf etmek haramdır. Asıl olan misâfirlik müessesesini isrâfa, gösterişe ve ne derler kaygısına kurban etmeden, ölçüyle, dengeyle ve tevâzuyla yaşatmaktır!...

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.309
  • 223.533
  • 28.309
  • 223.533
# 25 Eki 2015 10:28:41
Aklınızda Bulunsun, Pratik Bilgiler
*********
Mutfak ve temizlik konusunda bu pratik bilgiler çok işinize yarayacak.
◙Ütü yaparken ütünün elbiselere yapışmasını önlemek için ütü soğukken su ve sirke ile ütünün tabanını güzelce silin ve birkaç saat bekletin. Ütünüzün tabanındaki kir ve lekeler gideceği gibi ütünüz yapışmaz hem de leke tutmaz.
◙ Kavanozda sakladığınız unun böceklenmemesi için kavanozun içerisine bir parça defneyaprağı koyun. Artık ununuz böceklenemeyecektir.
◙ Bulunduğunuz kapalı ortamdaki sigara dumanını gidermek için orada bir mum yakın duman hemen kaybolacaktır.
◙Dondurucudan çıkardığınız buzlu eti biraz sirkeli suya bırakırsanız etin buzu daha çabuk çözülecektir.
◙ Evdeki su şişeleriniz (cam) yosun mu tuttu temizlemenin kolay yolu var. Şişenin içerisine küçük gazete parçaları atın ve üzerini su ile doldurun. Bu şekilde birkaç saat bekledikten sonra deterjanlı su ile şişenizi yıkayın. Yosundan ve kötü kokudan eser kalmayacaktır.
◙ Kararan beyaz tül perdelerinizi yıkamadan önce suyun içerisine 1-2 kaşık toz şeker ilave edin. Kirlerin daha çabuk çıktığını göreceksiniz.
◙Açıkta unuttuğunuz bisküviler nemlenir ve bayatlar. Bu bisküvileri küçük bir tepsiye koyup birkaç dakika fırına atarsanız bisküvileriniz yine tazeliğine kavuşur.
◙ Bulaşık makinanıza ayada bir defa çamaşır suyu koyarsanız çatal ve kaşıklarınız kararmaz ve ilk günkü parlaklığını korur.
◙ Gözlük vidanız sürekli gevşiyor mu ? Gözlüğünüzün vidasını çıkardıktan sonra vida yerine birazcık renksiz oje damlatın ve vidayı sıkın. Vida daha gevşemeyecektir.
◙ Körleşen makaslarınızı çöpe atmak yerine zımpara kâğıdı doğrayarak evde bileğleyebilirsiniz.
◙ Yeni aldığınız cam ve plastik ürünler üzerindeki barkot ve etiketleri ürünü çizmeden ve zarar vermeden çıkarmak istiyorsanız etiketin üzerine bir parça yemeklik margarin sürün ve 15-20 dakika kadar bekletin. Daha sonra bir bez yardımı ile ovalayarak yıkayın. Ürününüz de çizilme olmadan temizlenecektir.
◙ Fermuarlı giysilerinizi çamaşır makinasına atmadan fermuarın kapalı olduğundan emin olunuz. Eğer fermuar açık ise zarar görebilir.
◙ Halınızda yanık izleri mi var bir parça zımpara yardımı ile bu yanıklardan kurtulabilirsiniz. Halınızda ki yanık bölgeyi zımpara ile dairesel şekilde ovalayın yanık izinin kaybolduğunu göreceksiniz.

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.309
  • 223.533
  • 28.309
  • 223.533
# 26 Eki 2015 17:51:32
BİLİYOR MUSUNUZ
1-Yemeği yerde yemek sünnettir.
2-Bir tabakta yemek sünnettir.
3-Önünden yemek sünnettir.
4-Yemek yerken sağ ayağını dikip sol ayağın
üzerine oturmak sünnettir.
5-Üç parmakla yemek yemek sünnettir.
6-Üç parmağını yemek yedikten sonra
yalama...k sünnettir.
7-Yemeğe tuzla başlamak,bitirirken de tuzla
bitirmek sünnettir.
8-Yemeğe oturmadan ellerini yıkayıp
KURULAMAMAK sünnettir.
9-Yemekten sonra elleri yıkayıp havluya
silmek sünnettir.
11-Yedikten sonra tabağı sıyırmak sünnettir.
12-Sofradan doymadan kalkmak sünnettir.
13-Yemek yedikten sonra iki saat geçmeden
bir şey yememek sünnettir.
14-Sofra duasını okumak sünnettir.
15-Yenilen yiyeceğe tefekkür etmek sünnettir.
16-Sofrada yeşillik bulundurmak sünnettir.
17-Bir yere yaslanmadan yemek yemek
sünnettir.
18-Davet edildiği sofradan yemek bitiminde
mutfağa bir şey götürmek sünnettir.
19-Akşam namazından önce iftar yemeği
yemek sünnettir.
20-Sahur yemeğinden önce teheccüt namazı
kılmak sünnettir.
21-Yenilen lokmaların küçük olması sünnettir.
22-Çok çiğnemek sünnettir.
23-Ekmek kırıntılarını toplayıp yemek
sünnettir.
24-Ekmeği yerken yemeğin içinde parçalamak
sünnettir.
25-Hizmetçisiyle birlikte yemek yemek
sünnettir.
26-Yemeğin sonunda kürdan kullanmak
sünnettir.
27-Ekmek varken katık aramamak sünnettir.
28-Çiğ soğan ve sarımsak yememek sünnettir.
29-Yemek yerken diz çöküp yemek sünnettir.
30-Pabucunu çıkarıp yemek sünnettir.
31-Sirke yemek sünnettir.
32-Yemeğin sonunda hamd etmek sünnettir.
33-Arpa ekmeği yemek sünnettir.
34-Tahta kaşıkla yemek sünnettir.
35-Ekmeği eliyle parçalamak sünnettir.
36-Yemeği çok sıcak yememek sünnettir.

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.309
  • 223.533
  • 28.309
  • 223.533
# 30 Eki 2015 16:25:16
Kitap okumayan bir nesil geliyor.

Çevrimdışı GÜLCE90

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.488
  • 16.361
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 2.488
  • 16.361
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 30 Eki 2015 17:33:17
Mola, bir süre.. :)

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.309
  • 223.533
  • 28.309
  • 223.533
# 30 Eki 2015 22:23:17
Dikkat! Göz göre göre kanser oluyoruz! Nasıl mı?
"Gerçekleri açıklarsam Türkiye sarsılır" diyen Prof. Erkan Topuz'un verdiği bilgiler tüyler ürpertici! İşte kansere yol açan nedenler...

Esra Ceyhan'ın Kanal D'deki programına konuk olan İ.Ü. Onkoloji Enstitüsü Direktörü Prof. Dr. Erkan Topuz, yine herkesi ekran başına kilitleyen açıklamalarda bulundu.Topuz, kanserle mücadelenin anne karnında başladığına dikkat çekerek hamile kadınların ve bebek sahibi insanların evde dikkat etmeleri gereken noktaları anlattı.
Bulaşık deterjanlarından, halıların temizliğine kadar çok önemli ayrıntılar...
"Benim mücadelem bu yaştan sonra halkımızı kanserden korumaktır. Kanser tedavisi sonra geliyor. Bir korunma bin tedaviden evladır. Bunları ilk defa duyuyorsunuz ama gerçek bunlar. Ben bunları kendimi bu işe adadığım için anlatıyorum. Bu anlattıklarımı Türkiye ilk defa duyuyor. Belki dünyada da çok az duyan vardır" diyen Prof. Dr. Erkan Topuz, herkesi şaşırtan açıklamalar yaptı.
İŞTE SARISICI AÇIKLAMALAR
-Evde, sokakta giydiğimiz ayakkabılarla dolaşılmamalı
Eğer evde ayakkabı ile geziyorsak dışarıdan geldiğimiz ayakkabıları çıkartıp başka bir ayakkabı giymeliler. Çünkü dışarıdan giydiğimiz ayakkabı ile eve soktuğumuz pestisitler kanserin en önemli sebeplerinden bir tanesidir. (Pestisit: Tarım ürünleri, kimyasallar, egzozdan çıkan gazlar vs)
-En tehlikeli yer:
HalıHalı bütün pestisitleri tutar. Bu nedenle alıların temizliğine dikkat ediniz. Kesinlikle deterjanla temizlemeyin. Sirkeli su ile silin.
-Deterjan kullanınca muhakkak eldiven giyilmeli
Plastik eldiven kullanmayın, içine izci eldiveni giyin. Çünkü deterjanlar alerjiktir ve ufak dozlarda alındığı takdirde kronik olarak kanserojendir. (İzci eldiveni: Pamuk eldiven)
-Bulaşık makinasında kullandığınız deterjan da petrol ürünü, yani kanserojen!
Ne kadar yıkarsa yıkansın kalıntılar kalabilir. Eğer sağlığınızı düşünüyorsanız çıkardığınız bulaşıkları sirkeli suyla ya da limonlu suyla silin.
-Her türlü deterjandan kaçının!
Devamlı olarak zeytinyağı ve defne sabununu seçiniz. Ellerinizi, vücudunuzu hakiki zeytinyağ, defne veya fıstık yağından yapılan hakiki sabunlar da seçilebilir. Bunları örnek olarak söylüyorum. Deterjandan kaçıyoruz ve çok aşırı miktarda suyla duruluyoruz.
-Beyaz olan her türlü iç çamaşırı, yeni aldığında en az 2 kere kaynatılmalı!
Çünkü bunlar beyazlatılmak için kanserojen maddelerle yıkanıyor.
-Kanserle mücadele anne karnında başlar
Anne adayları aşırı miktarda vitamin almaktan kaçınsınlar. Çünkü bilinçsizce alınınca vitaminin içindeki kobalt, bazı aşırı miktarda minareller...
Doktor bir tane yut diyordur ama çocuk gelişsin diye bir kaç tane yutuyorlar. Bu çocukta birikime sebep olabilir ve kansere neden olabilir.
-Gökkuşağının 7 rengini, ne buluyorlarsa, günde en azından 3-5 tane yenmeli!
Her bir renkte bir şeyler var.
-Gebeler, haftada 2 kez kırmızı et yemeli!
Özellikle balıkla beslensinler. Sağlıklı bir insanın kansere yakalanmaması için, bebeğin daha anne rahmindeyken vücudunun direncinin artması ve zehirleri alarak bağışıklık sisteminin bozulmaması lazım.
-Oda spreyleri doğrudan doğruya petrol menşeli
Zehiri soluyorsunuz. Akciğerinize geçiyor ve dolaylı olarak bağışıklık sisteminizi bozuyor.
-Sebzeler, mevsiminde dondurulup saklanmalı!
Yalnız bir kez çözülünce onu muhakkak pişirin. Mikro dalgada bir kere ısıtın. Ateşte ısıttıklarımızda ise bir kere ısıtınız. Çünkü bir dahaki sefere değeri ölür. DNA'yı bozar. DNA kırılması da kanserojene yol açar.
-Radyasyon; kronik olarak kansere en çok yaklaştıran faktörlerden biri!
Televizyondan çok uzak duralım.
-Çocuklara haftada 2 kez balık çorbası
Ama içine zerdeçal koymak suretiyle...Soğan, sarımsak ve o mevsimin sebzesiyle yapmalısız. Çocuk anne karnındayken bu terbiyeyi almaya başlamalı.
-Gebeler haftada 1 kilo balık tüketmeli
Bu miktarın üzerinde balık tüketilmesine karşıyız. Çünkü en steril balıkta bile az civarda civa vardır. Bu balıklar dip balıkları olmamalı. Somon veya yüzey balığı, Akdeniz, Ege balığı olmalı. Marmara'nın dip balıklarını lütfen tüketmeyiniz.
-Kızartma için en uygun yağ; kanola yağı
Onun dışında birinci seçeneğimiz zeytinyağdır. Memleketimizin iftihar edebileceği yağdır. Fındıkyağı da tercih edilebilir.
-Çocuklar, fast food türü yiyecekleri 15 günde bir yemeli
Ama haftada 3 kez yedikleri takdirde beyin tümörlerinde, lenfomalarda ve lösemilerde 3 kat artış gözükecektir. Çocuklarımıza arada bir verebiliriz. Ama dışarıdaki yiyeceklerin nasıl kızartıldığını bilmiyorsunuz. Ona göre hareket edin.
-Çocuklar meyve ve yoğurdu bol tüketmeli
Ancak yoğurdu prebiyotik ve ev yoğurdu olarak kullanalım. Yoğurdunuzu evde yapın. Peynir ve çökelek fazla miktarda yiyin. Keçi peyniri çok faydalıdır.
-Çocukları, üç beyazdan; un, şeker ve tuzdan uzak tutmalı
Belki tuzcular üzülecekler ama Konya'ya akan kanalizasyonlar ve kirletici sularla, Türkiye'nin en büyük tuzunu karşılayan Tuz Gölü'müz maalesef torbaların içinde çok iyi steril edilmedikleri takdirde bize kanseri ufak ufak taşıyorlar. Bu nedenle kaya tuzunu tercih edin. Yani turşu kurduğunuz tuzu çekin ve çok az miktarda kullanın. Çünkü tuz da kanserojendir.
-Amerika'daki çocukların tombul olmasının sebebi her şeye şeker katmalarıdır
Ucuz beslenmedir.
-En faydalı gıdalardan birisi ceviz
Daha sonra fındık ve bademdir. Ayçiçeği açık alın. İşlemden geçmemiş olacak, kavurup yiyebilirsiniz. Ama fındık, ceviz gibi yiyecekleri kabuklu alın. Çünkü içine böceklenmesin diye ilaç sıkılmaktadır. Sonsuz faydaları olan yiyeceklerdir. Günde bir avuç muhakkak tüketiniz.
-Elma mutlaka yenilmeli!
-Plastik, bakır, alüminyum kap kullanılmamalı
Porselen, cam ve çelik kullanın. Meyveleri de bu tür kaplarda yıkayın. Bunların içine litresine göre 9-10 çorba kaşığı elma sirkesi atın. Aşağı yukarı yarım saat bekletin. Sonra tekrar yıkamayın. Tekrar mikrop alır.
-Dikkat; meyvelerin üzerine parlak görünmesi için mum sürülüyor!
Bunları hakiki zeytinyağlı sabundan geçirdikten sonra elma sirkeli sudan geçirin. Ya da elma sirkesi ile ovun. Meyveyi kabuğuyla tüketin eğer sterilse.
-Lahana, marul gibi yiyeceklerin ilk dört kabuğu çöpe atılmalı
İstediğiniz kadar yıkayın bunların üzerindeki pestisitleri temizleyemezsiniz. Çaresi yok.
-3 ayda bir su değiştirilmeli
Çok muhteşem sularımız var ama ne olursa olsun tabiatı rezil ediyoruz. Satın aldığımız sularda az miktarda da olsa kanserojen dozlar karışabilir. Bunlar kontrollü sular ama 3 ayda bir değiştirmek gerekiyor.
-Plastik her yerde zehir. Plastik bardaklar, kaplar, plastik herhangi bir şey...
Ben ona girmiyorum bu lafı söylersem yer yerinden oynar. Bu plastikler ev yapımına girdiler. Doğrudan doğruya inşaat malzemesi olarak kullanıyorlar. Çok bilinçli olun, çok iyi markalar kullanın. Bunları söylemem demek Türk ekonomisiyle oynamam demek. Ben insanlara kendimi adadım, onun için kimseden korkmuyorum açık açık söylüyorum.
-Meyve suyu, posasıyla tüketilmeli
Biz kanserli hastalara suyunu veriyoruz. Meyve suyuna geçmeyen çok madde posada kalıyor. Bu şekilde kolon ve miğde kanserinden korunmuş oluyorsunuz.
-Bakır, özellikle beyin tümörlerinde ön plana çıkıyor
Çok iyi kalaylı olursa bu etki azalıyor. Ama kulağınıza bakır küpe bile takmayın.
-Çocuklar, yeşil plastik sahalarda oynamamalı
Plastik çimenler sentetiktir ve kanserojen madde alabilirler.
-Havuzlar iyi temizlenmeli
Ozonla temizlemek en fazladır. Aşırı klorluysa yine spor yerine kansere hazırlık yapıyorsunuz...
-Bütün beyazlatıcılardan kaçınılmalı
Çocuklarımızın kullandığı o pırıl pırıl bembeyaz defterler klorla temizleniyorlar. Bunlarla temizlenmemiş defter kullansınlar. Kullandıkları boyalarda da kanserojen etkisi vardır.
KANSER DALGA DALGA GELİYOR

Prof. Dr. Erkan Topuz'un verdiği şu çarpıcı bilgi, kanserin boyutlarını açıkça ortaya koydu: "Kanser dalga dalga geliyor. 2020 yılında 20 milyon insan kansere yakalanacak. Ama eğer bunları yaparsak belki bunu 15 milyona indirebiliriz. O yüzden gözümüzü açalım. Bu iş çocukluktan başlıyor. Çocuklarımıza bu terbiyeyi vermek zorundayız. Ailedeki çocuk annesini taklit eder. Anne ne yiyorsa çocuk da onu yer." Topuz, yaptığı açıklamalar nedeniyle bir takım sektörleri zor duruma soktuğu eleştirileri için ise, "Benim için insan sağlığı birinci plandadır. Ekonomi ikinci plandadır. Bir insanın kanser olması durumunda devlete ve millete verdiği zarar milyarlarca dolardır. O yüzden dikkatli olduğunuz takdirde ekonomiye de katkınız olur. Aslında ben bunları anlatarak Türkiye'nin ekonomisini de kurtarıyorum farkında değiller" diye konuştu.

Çevrimdışı eessrraa

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 5.906
  • 46.126
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 5.906
  • 46.126
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 31 Eki 2015 12:46:51

   
    acı çekerken, sevdiğiniz bir insan tarafından öpülürseniz; dayanma süreniz 4 kat artar.....

Çevrimdışı Gül Rengi

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.941
  • 47.505
  • 2.941
  • 47.505
# 31 Eki 2015 12:50:48
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
   
    acı çekerken, sevdiğiniz bir insan tarafından öpülürseniz; dayanma süreniz 4 kat artar.....
öpeyim de geçsin diyoruz bu sebepten olsa gerek.. ;)

Çevrimdışı eessrraa

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 5.906
  • 46.126
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 5.906
  • 46.126
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 31 Eki 2015 12:52:37
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
öpeyim de geçsin diyoruz bu sebepten olsa gerek.. ;)


 :) ::) sınıfta/okulda çok işe yarıyor.. değil mi?


 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK