Eğitimde Tunceli Yıldızı

Tunceli son üç yıldır liselere yerleştirme için kullanılan Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) sınavlarında Türkiye birincisi. Üniversiteye girişin ilk aşaması Yükseköğretime Giriş Sınavı’nda da (YGS) altı yılda 64. sıradan ilk 10’a kadar yükseldi. Al Jazeera Türk, kentin eğitimdeki başarısının sırrını araştırdı.

Umay Aktaş Salman

Öğretmen açığı yok, sınıf mevcutları ortalama 15 kişi, tüm okullarda tam gün eğitim yapılıyor, okul öncesi eğitimde okullaşma oranı Türkiye ortalamasının üzerinde… Burası Tunceli. Türkiye’de eğitimin kronik hale gelen, niteliği düşüren pek çok sorunu burada yok. Bu da kentin başarısını artırıyor.

Tunceli son üç yıldır liselere yerleştirme için kullanılan Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) sınavlarında Türkiye birincisi. Üniversiteye Giriş’in ilk aşaması Yükseköğretime Giriş Sınavı’nda da (YGS) altı yılda 64. sıradan ilk 10’a kadar yükseldi. Kentin başarısını sadece sınav sonuçları göstermiyor. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) İllerde Yaşam Endeksi Araştırması’na göre de eğitimde en başarılı il Tunceli.

80 ili geride bıraktı

TÜİK, bu veriyi oluştururken okul öncesi eğitimde okullaşma oranı, Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) puan ortalaması, YGS puan ortalaması, fakülte ve yüksekokul mezunlarının oranı ve kamunun eğitim hizmetlerinden memnuniyetini inceledi. Yani Tunceli bu beş göstergede diğer illeri geride bıraktı. Al Jazeera Türk, Tunceli’nin eğitimdeki bu başarısının sırrını araştırdı. Kentteki yöneticilere, öğretmenlere, öğrencilere ve velilere başarının sebeplerini sordu.

Kent küçük çaba büyük

Eğitimde yakalanan başarı herkesin gurur ve mutluluk sebebi. Tüm öğrenciler ve öğretmenler birinciliği kaybetmemek için büyük çaba içinde. Birinci dönem yapılan TEOG’da il genelinde önceki yıla göre 4.8 netlik bir artış var. Sürekli değerlendirmeler yapılıyor. Sınavlardaki net ortalamaları, artışlar, düşüşler hesaplanıyor. Kentin sekiz ilçesi birbiriyle tatlı bir yarış içinde. Her ilçe bir sonraki sınavlar için kendinden üst sırada olan ilçeyi geçmeyi amaçlıyor. Tunceli Valisi Osman Kaymak bu başarının tesadüf olmadığını vurguluyor. İl nüfusunun az olmasından kaynaklı okullarda fiziksel imkânların çok iyi olduğunu söylüyor.

Öğretmen öğrenciyle birebir ilgilenebiliyor

Yaklaşık 85 bin nüfusu olan Tunceli’de öğrenci nüfusu az. Yaklaşık 10 bin 500 öğrenci eğitim alıyor. Öğrenci nüfusunun az olması, derslik açığı da olmayınca öğretmen başına düşen öğrenci sayısında büyük avantaj yaratıyor. Tunceli’de sınıf mevcutları ortalama 15 kişi. Tunceli İl Milli Eğitim Müdürü Ali Eyyüpkoca bu sayede öğretmenlerin öğrencileriyle birebir diyalog kurabildiğini, öğrenciye uzun vakit ayırabildiğini söylüyor.

Cumhuriyet Ortaokulu Matematik Öğretmeni Erkan Yalvar bu avantajı kendi dersinden verdiği örnekle anlatıyor:

"Sınıfımızda 20 kişi var. Anlamayanlara bireysel olarak yardımcı olabiliyorum. Tahtaya kaldırıyorum, bir tane soru daha çözdürüyorum. Yine olmazsa farklı bir şekilde anlatıyorum." Soruları başarıyla çözen öğrencilerin mükâfatı ise öğretmenin kendi deyişiyle ‘Dersim Yıldızı’. Öğretmen, soru çözmede başarılı olan öğrencilerin defterine kalemle yıldız işareti koyuyor ve buna 'Dersim Yıldızı' diyor.

Eğitimde başarıyı artıran bir diğer sebep ise okullarda sabahçı ve öğlenci şeklinde ikili eğitim yapılmaması.Yani öğrencilerin bir kısmı sabahın erken saatlerinde yola düşmek, bir kısmı da gece geç saatlerde eve dönmek zorunda değil. Bu hem öğrencilerin hem öğretmenlerin verimini artıyor. İl Milli Eğitim Müdürü Eyyüpkoca, tam gün eğitime geçilmesinde son yıllarda yapılan derslik ve okulların etkisi olduğunu söylüyor.

Öğretmenler okullarda uzun süre görev yapıyor

Eyyüpkoca, başarıda etkisi olan diğer sebepleri de şöyle anlatıyor:

"Terör nedeniyle kırsal nüfusun merkeze göç etmek durumunda kalması dezavantaj. Ancak bu eğitime erişimde avantaja döndü. Temel eğitimde okullulaşma oranı yüzde 100. Okul öncesi eğitimde okullulaşma oranı çok yüksek, yüzde 72. Türkiye ortalamasının üstünde. Öğrenciler okul öncesinden itibaren eğitime hazırlandığı için temelleri sağlam atılmış oluyor. Bu etken ortaöğretim ve üniversiteye giriş sınavlarındaki başarıya da yansıyor. Fen lisesinin açılmış olması da üniversiteye girişte başarıyı yükseltti. En güçlü yanlarımızdan biri, öğretmenlerimizin yüzde 70’inin Tuncelili olması. Bu uzun süre okullarda kalmalarını sağlıyor. Tunceli dışından gelen öğretmenler de biran önce gitmek istemiyor. En azından hizmet süresini dolduruyor. Doğu illerinden bir müdür arkadaşımız illerinde öğretmenlerin kalış süresinin ortalama dokuz ay olduğunu söylemişti. Bizde bu süre ortalama üç yıl."

Cumhuriyet Ortaokulu Müdürü Gülay Suroğlu’nun anlattıkları ise başarıda öğretmen sirkülasyonun olmamasının etkisini özetliyor:

Mezun öğrencilerin bile başarısını takip ediyorlar

"Öğretmen sirkülasyonu olmadığı için öğrenciyi 5. sınıftan alıp 8. sınıfta mezun ediyoruz. Öğretmenlerimiz öğrencilerin bütün özelliklerini, özel durumlarını biliyor. Öğrencinin notlarında herhangi bir düşüklük olduğunda tanısını koyabiliyor ve bununla ilgili çözümü hemen hayata geçiriyor."

Suroğlu, öğretmenlerin başarıyı yoktan var etmediğinin de altını çiziyor. Öğrencilerinin potansiyellerini bir üst seviyeye çıkarmak için çabaladıklarını anlatıyor:

"Mezun olan öğrencilerimizi de il içinde de kalsa il dışına da gitse takip ediyoruz. Bu memleketin çocukları gerçekten başarılı ve biz ilin gelecek 50 yılına oynamak istiyoruz."

Eğitim çıkış yolu

Kentteki herkes, başarının sebeplerini açıklarken velilerin eğitime dönük hassasiyetini vurguluyor. Veliler öğrencisinin okul başarısını, devamsızlığını takip ediyor. Öğretmenlerle işbirliği halinde çocuklarını evde nasıl destekleyeceğini soruyor.

Bu velilerden biri Hozat Mohaç İlkokulu’nda okuyan Selma Kurtulmaz. Kurtulmaz "Tunceli’de işsizlik çok yüksek. Çıkış noktası eğitim" diyor. İki çocuğu da ortaokulda okuyan Muzaffer Akbaş ise geçmişten bu yana Tunceli’nin toplumsal yapısından kaynaklı eğitime, bilime önem verdiğinin vurguluyor. Vali Kaymak da, başarıda velinin eğitime olan ilgisini ilk sıraya koyuyor. Geçim kaynaklarının yetersizliği nedeniyle eğitimin, bir çıkış noktası olarak görüldüğünü anlatıyor:

"Arazilerin yüzde 85'i orman ve kırsal alan. Verimli araziler yok. Çok göç vermiş bir bölge. Burada kalmak isteyenler de burada iş imkânları sınırlı olduğu için çocuklarının iyi bir eğitim almasını istiyor."

"Doğu'daki çocuklar çabuk olgunlaşıyor"

Tunceli’de öğrenciler hırslı. Ortaokuldan liseye kadar pek çok öğrenci gelecek planlarını şimdiden yapmış. Cumhuriyet Ortaokulu 8. sınıf öğrencisi Çağla Çortay, TEOG’da 120 soruda 116 net yaptı. Amacı fen lisesi. Uçak mühendisi olmak istiyor. Çortay, "Öğretmenlerimiz çok üzerimize düşüyor. Sınıflar kalabalık olmadığı için özel okullardaki gibi bire bir dersler yapabiliyoruz" diyor. 120 soruda 118 net yapan Rojbin Takak’ın hedefi ise Galatasaray Lisesi. Takak "Ortamın elverişsizliği nedeniyle annem ve babam 5. sınıftan sonra okuyamamış. Onların gözlerindeki pişmanlığı görüyorum. Aynı pişmanlığı yaşamak istemiyorum" diye konuşuyor.

Birkaç gün sonra YGS’ye girecek Selcan Doğan sağlık alanında bir meslek seçmek istediğini anlatıyor:

"Batıda yetişen çocuk ile doğuda yetişen çocukları aynı şartlarda değerlendiremeyiz. Doğudaki çocuklar aile yapısı, ortam nedeniyle çok daha çabuk olgunlaşıyor ve eğitimin bilincine varıyor. Eğitim bizlerin toplumdaki yerini belirliyor. Mesleğimi kazandıktan sonra milletime hizmet etmek istiyorum."

Lise son sınıf öğrencisi Güllü Kaptan da, kentte sosyal alanlardaki eksikliğin kendilerini eğitime kanalize ettiğini anlatıyor:

"Olanaklarımız sınırlı. Yapabileceğimiz sosyal aktiviteler sınırlı. Eğitime büyük zaman dilimi kalıyor. Ancak yine de sosyal imkânların artmasını isteriz. Kafamız dağılır, bu bizi olumlu etkiler."

İl Milli Eğitim Müdürü Eyyüpkoca, son iki yılın başarısının barış sürecinde yakalandığını, yeniden başlayan çatışmalı ortamın ise başarıyı düşürebileceğinden endişe ettiklerini anlatıyor:

"Kaygılarımız bu yılın birinci dönem TEOG’u için boşa çıktı. Netlerimizde artış var. İleriki yıllarda umarım olumsuz yansıma olmaz. Tabii bu süreç bir miktar beyin göçüne neden oldu. TEOG'a giren öğrenciler yüzde 10 civarında azaldı. Memur çocukları aileleriyle birlikte kentten ayrıldı” diye konuşuyor."

Al Jazeera
  • 15 6
  • 18 Şubat 2016 01:47 2.659
  • Aktif Haberler
  • onur_6287
    19 Şubat 2016 20:02
    11 5
    İnsan olma bilincine sahipler mi demiş.Cinayet vakalarının en az yaşandığı il.Hırsızlık gasp gibi olaylar yok denecek kadar.Dışardan gelen yabancılara oldukça misafirperver.Zaten sana kendimizi anlatma gereği bile duymamak lazım.Sen ne kadar insan olma sahipsin acaba?Kuyruk acınız var.Gerçekler acıdır.Sizleri acıtır :)
  • emtuine
    19 Şubat 2016 11:13
    5 14
    Bu mu : Teog,YGS Kendi kendimizi aldattigimizi ne zaman anlayacağız acaba. Sosyaller mi? Ülkemizin değerlerini tanıyorlar mi, İnsan olma bilincine sahipler mi, Ahlaki gelişimleri ne düzeyde? İyi bir diksiyona birden fazla dile sahip ve kültürlü bireyler olarak yetişebilmisler mi?
  • engin1984
    19 Şubat 2016 01:28
    5 0
    Sınıfların kalabalık olması eğitimin birinci ve en önemli problemidir.
UYARI: Yayınlanan haberler, Egitimhane.Com'un görüşlerini yansıtmaz. Yazılan yorumlar, onaylanmış olsalar bile yazanın sorumluluğundadır.

Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK