Fareyi Nasıl Yakalarım!

hocam bence gülün,çünkü böyle insanlara artık rastlamayacaksınız,
herşeye farklı bakma taraftarı olanlardan biride benim sevgili arkadaşlar,rabbim kulunu hangi niyetle yaratmış ise,tüm canlılarıda o niyetle yaratmıştır,
her varlığın başka bir varlık üzerine hakimiyeti vardır,ve her varlığın şu alemde mutlaka bir faydası vardır,
fareyi öldürmek için ne yollar bulunmuş.neler yapmışsınız, okudukça şaştım inanın,
peki biliyor musunuz bu canlının girdiği evde  yediği yiyecekten sonra o yiyeceği sağlayan insana dua ettiğini,
insanın  başına bir musibet geldiğinde , musibeti atlatınca verdiği sadaka engelledi denir,sonra düşünür insan ve ben sadaka vermedim ki der,halbuki evine giren fare onun kazancı ile alınan yiyecekten yemiş ve yaradan bu sebeble ev sahibini beladan kurtarmıştır,
diyeceksiniz ki ya hastalık ,sen öldürme bırak gitsin ama eve girmemesi için tedbirini al,tevekkülünü allaha bırak,eve girince onu öldürmek doğru değildir,
hsepinize sağlıklı mutlu yarınlar diliyorum,ahhhh bir bilseniz ahirette nelerin hesabını verceğiz.........

demek böyle inananlar da var.
öğretmenim, sizi tanımak egitimhane üyesi olmanın en büyük kazanımıdır

Köydeki Köpek Saldırıları; Ne Yapabilirim?
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

konusunda bir aletten bahsedilmişti, insanın duyamayacağı sesler yayan ve köpek, böcek vs hayvanı kovan aletler varmış:
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

benze ürünlere de bakabilirsiniz. İşlevsel midir bilemiyorum.

Evet ben artık burada bahsi geçen ürünlerden kullanıyorum.... başka bir fare olayı yaşanmadı evimizde....tavsiye ederim...ama sürekli takılı kalmak durumunda...

celallenmenize gerek yok sayın hocam,yiyeceği yediği zaman dua ettiğini biliyorsunuz kulağınızı yediğinde de dua ediyormudur diye sordum sadece

ertuğdoğan hocam, eve giren fare yediği yiyecekten sonra dua ediyodur eminim ama insanın kulağını yedikten sonra da acaba aynı duayı ediyormudur?zira benzer örneklerine şahidim!

büyük bir ruh kitabında diyor ki, " bahçene giren kim olursa olsun, ister hırsız ister müşteri, ister hayvan, eğer diktiğin ağaçtan fayda görürse senin için sadakadır."
eğer fare kulak yemişse elbet bunda da "iman gözlüğüyle bakan için " bir hayır vardır elbet

saygı duyarım!

hocam benim açıklamalarım bana göre dedim,sana göre değil,kabul edin diyede yazmadım,
madem yazmışsınız cevap hakkı doğdu,siz neden tedbir almıyorsunuz madem soruyorum,hayvan kapıdan içeri girnceye kadar nerdesiniz,evi niye yapıyoruz barınmak korunmak için değil mi,tedbir için,öyleyse canımıza zarar gelmemesi içinde tedbri almalısın,sana git de kulağını yedir demedim,tedbir al dedim,
hocam ikili tartışma yaratmak için yazmadım lütfen bu benim fikrimdir,ben canlıların hepsine yaradandan ötürü severim,pis yada değil o rabbimin takdiri,hı elime almam,evime almam bu benim meselem,evde hayvan beslemem ama canını acıtanlarında karşısındayım hangi hayvan yada canlı olursa olsun,
selamlar arkadaşım

pötürgelilik damarı tutmuş bizim ablamızın, yazınız öğrtmnm, ben ve m.şerif yanınızdayız

O dönemde bulduğum hoş bir paylaşım size...beni gülümsetmişti...


Türlü türlü fare zehiri var. Buğday şeklinde olanları eczacılar pek tavsiye etmiyorlar, farelerin bu zehire karşı bağışıklık geliştirdikleri kanaatindeler.
 Onlardan iyi mi bilicem, ben de buğday şeklindeki zehiri almıyorum.
Geriye kalan zehirler ikiye ayrılıyorlar. Yemeklik zehirler ve yapışkanlı zehirler.
Yapışkanlıya bir türlü elim gitmiyor, kendimi iyice cani katil gibi hissedicem, yemeklik olanlarından alıyorum.
Üzerinde yazdığı gibi evin çeşitli yerlerine doğal bir şekilde yerleştiriyorum (hani fare ben koydum zannetmesin, sanki tesadüfen oraya yem düşmüş gibi dursun konulu bir kompozisyon).
Daha aradan iki saat geçmeden fare hepsini yemiş oluyor, fare zehiri kutusunun üzerinde yazdığı gibi yerlerine yenilerini koyuyorum. Sabaha hepsi yine yenmiş oluyor! .

Tam beş gündür evde fare besliyorum. Asla zehirlenmiyor, bence zehir diye verdiklerimi çok çok seviyor, arkadaşlarına beni hamarat ve güzel yemek yapan biri olarak tanıtıyor, şişmanlıyor ve asla yatağımın altından başka bir yerde uyumuyor. Arada çıkıyor, bana şöyle bir yan gözle bakıyor, farkında, onun benden korktuğu kadar ben de ondan korkuyorum, öğrendi, onu zehirlemeye çalışıyorum ama yüzüne karşı iyi davranıyorum, salına salına mutfağa gidiyor. Sonra biraz salonda oturuyor, koltuğun altını çok sevdi (koltuğun altında bir delik varmış, böylece ben de onu keşfettim) sonra yeniden yatak odasına geliyor, yine bana şöyle bir bakıyor, yatağın altına giriyor ve uyuyor. Çok feci bir durum. Bir gün çocuğum olursa ona asla 'Tom and Jerry' seyrettirmicem. Evde artık hiçbir şey yapamıyorum. Eve giriyorum, girdiğim gibi soyunup yatağa atlıyorum (evde artık atlaya atlaya dolaşıyorum). Yiyeceklerimi, okuyacaklarımı, telefonu, televizyonu, her şeyi yatağın etrafına, uzak! tan kumanda ile yönetilebilecek bir şekilde yerleştiriyorum. Fare altta, ben üstte, yaşıyoruz. şimdilik. Ya hiç ölmezse? Ya ben ona alışırsam? Ya doğurursa? Ya kulağımı yerse (demek ki hiç aç bırakmamalıyım)? Demek ki neymiş?

Kedisiz bi hayat çekilmezmiş...

Fare zehiri yemedi ama biz neredeyse fare yüzünden birbirimizi yiyeceğiz.

Sakin olalım arkadaşlar.

aslında kedi alabilirim evim bahçeli ve müstakil ama ne yazıkki şimdiki zamanın kedileri de zamana uymuş farelere pek ilgi duymuyorlar.

aslında kedi alabilirim evim bahçeli ve müstakil ama ne yazıkki şimdiki zamanın kedileri de zamana uymuş farelere pek ilgi duymuyorlar.

Kedileri sahibi beslediği sürece fare peşinde koşma zahmetinde bulunmazlar.

Vekillik yaptığımda eski öğretmenin kedileri kertenkele, fare tutmakta iyilerdi.

Kedim var. Eve iki defa fare girdi (biri fındık faresi, biri lağım faresi)... İkisini de ben yakalamak zorunda kaldım.
Çünkü kediyi eve sokmuyoruz. Sürekli bahçede ya da kolayca girebildiği balkon penceresinde yatar.

Ona ikramlarımız arttıkça, kendisi de eve eliboş gelmiyor. Bir adet fare yakalıyor ve getirip balkonun orta yerine bırakıp ortadan kayboluyor. Bunu teşekkür hediyesi olarak getirdiğine inanmamız için olsa gerek, bunu tam 4 defa üst üste tekrarladı.
Bu olayın üstüne, yemek verdiğimiz yeri değiştirdik. Artık yemeğini bahçeye bırakıyoruz.

Kedim var. Eve iki defa fare girdi (biri fındık faresi, biri lağım faresi)... İkisini de ben yakalamak zorunda kaldım.
Çünkü kediyi eve sokmuyoruz. Sürekli bahçede ya da kolayca girebildiği balkon penceresinde yatar.

Ona ikramlarımız arttıkça, kendisi de eve eliboş gelmiyor. Bir adet fare yakalıyor ve getirip balkonun orta yerine bırakıp ortadan kayboluyor. Bunu teşekkür hediyesi olarak getirdiğine inanmamız için olsa gerek, bunu tam 4 defa üst üste tekrarladı.
Bu olayın üstüne, yemek verdiğimiz yeri değiştirdik. Artık yemeğini bahçeye bırakıyoruz.

eski fareler de kalmadı abim,
ahirzamanda hiçbir şeyin tadı kalmadı

celallenmenize gerek yok sayın hocam,yiyeceği yediği zaman dua ettiğini biliyorsunuz kulağınızı yediğinde de dua ediyormudur diye sordum sadece

hocam üslubunuz hoş değil,
o soruyu bana değil fareye sorun derim,

benim fikirlerim banadır,insnalara illaki böyle olmalı diye diretmem,diretme yetkimde yok,önemli olan burada paylaşımlardır,sen farklı bakabilirsin,ben farklı bakarım,çeşitlilik toplumu güzelleştiren doğruyu bulmada yardımcı unsurdur,
ben en başta insana zarar gelmesini istemem,çünkü her şey insanoğlunun emrine sunulmuştur,her insan kendi yaşantısyla sorumludur,her kes kendi görşleriyle kişiliğini oluşturur,benim kişiliğimin yada yaşantımın hiç kimseye faydası olmayacağı gibi kimseninde bana olmaz,toplumda yaşıyorsak kurallar geçerlidr,
çocukların en sevdiği çizgi film neden miki faredir,
bunu çizgi filme kazandıran insan, hayvana hangi gözle bakmıştır sormak lazım değil mi,
neyse benim farem yok olsaydı ne yapardım,dışarıya kovalardım,bana zarar verecek bir canlıdan uzaklaşmak için elimden gelen her şeyi yapardım,öldürmek hariç,
çok selamlar,ama kedi en güzel çözüm.................

büyük bir ruh kitabında diyor ki, " bahçene giren kim olursa olsun, ister hırsız ister müşteri, ister hayvan, eğer diktiğin ağaçtan fayda görürse senin için sadakadır."
eğer fare kulak yemişse elbet bunda da "iman gözlüğüyle bakan için " bir hayır vardır elbet

sayın hocam ''iman gözlüğü'' herhangi bir mahlukatın başka bir mahlukata zarar vermesini ''hayır'' olarak gösteriyorsa , aynı şekilde o ''iman gözlüğünün'' insanın bir mahlukata zarar verdiğinde de ''hayır'' olarak göstermesi icap etmezmi?

sayın hocam ''iman gözlüğü'' herhangi bir mahlukatın başka bir mahlukata zarar vermesini ''hayır'' olarak gösteriyorsa , aynı şekilde o ''iman gözlüğünün'' insanın bir mahlukata zarar verdiğinde de ''hayır'' olarak göstermesi icap etmezmi?

biz fareden yanayız hocam
insandan daha zararsız olduğu kanısındayız,
aslında burada karşıt hiçbir görüş yok hocam,aynı şeyleri farklı dillerle paylaşıyoruz,elbetteki insana zarar veren hertürlü mahlükat uzaklaştırılmalı,ben yada nurullah arkadaşım öldürmeden yana değiliyiz,
başlığı açan arkadaşımda fareyi nasıl öldürürüm dememiş bu bir incelik değil midir,
isteyen öldürür,isteyen uzaklaştırır,ben uzaklaştırırım,sizde öldürün ne yapalım,size engel olamayız değil mi,
selamlar hocam