Genel Sohbet Günlüğü 2017 - 2018

Çevrimdışı 18081994

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 86
  • 806
  • 86
  • 806
# 02 Mar 2017 08:53:16
günaydın.

Çevrimdışı HASAN YİĞİT

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.567
  • 15.466
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 4.567
  • 15.466
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 02 Mar 2017 08:53:58
Günaydın ülkenin güzel insanları.

Çevrimdışı senol17

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.579
  • 15.745
  • 1.579
  • 15.745
# 02 Mar 2017 09:01:40
Ilık bir İda sabahından günaydın herkese. tüm öğretmenlerime kolaylıklar diliyorum. güzel bir gün olsun inşaallah...

Çevrimdışı osmançövüt

  • Bilge Üye
  • *****
  • 6.747
  • 25.985
  • Müdür Yardımcısı
  • 6.747
  • 25.985
  • Müdür Yardımcısı
# 02 Mar 2017 09:03:36
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Kullanacağın cümleler

"Öyle sabah çocuğunuzu okula bırakıp akşam almakla bütün sorumluluğu okula bırakmakla olmuyor bu işler"
"Çocuğunuzun birine kötü davrandığında yapma oğlum deyip kendi çocuğunuza aynı davranış gösterildiğinde ortalığı kasıp
kavurmak ne kadar doğru?"
"Bizimde bir ailemiz olduğunu unutuyorsunuz biz de insanız"
"Toplantıya gelmeye tenezzül etmiyorsunuz ama karne zamanı teşekkür takdir alması için sık sık telefon açmayı biliyorsunuz"
"İlk toplantıda şu kaynak kitabı alalım şunu yapalım diyorsunuz sonra elinde veresiye defteri olan bakkal gibi alacak peşinde koşturuyoruz". vb 8)
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Osman Hocam ...
Nalbura gidiyorsun. Orada boy boy, renk renk , yapacağın boyama rengine göre fırçaları alıyorsuuuuun. Sonra lazım olduğunda  (tu)velileri boyuyorsun...!?
   Aşağıdakiler işini görür mesela... :o
Teşekkürler...
Bundan sonra korkun benden eeyyyy velilerrr..
Hemen bugünden itibaren başlıyorum boya badana pardon fırça işlerine. ;D ;D 8)

Çevrimdışı ferdem

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 4.415
  • 27.381
  • 4.415
  • 27.381
# 02 Mar 2017 09:06:26
herkese iyi dersler nöbetler ve her bir iyi şeyler...

Çevrimdışı özzzzz

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.476
  • 24.743
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 3.476
  • 24.743
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 02 Mar 2017 09:32:36
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
ne güzzel bir günaydın öğretmenimm..:) size de..:)
madem öylee :)) SİZE İKİİİİ KEREEE GÜÜÜNAYDINNNN ÖĞRETMENİİİİİMMMMMM  :)))
MUSMUTLU BİR GÜN OLSUN inşaAllah

Çevrimdışı karel81

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 948
  • 894
  • 948
  • 894
# 02 Mar 2017 09:55:15
Merhaba arkadaşlar, bir hocamızın çok kısa bir çalışması var.Sadece 2 soru.Destek olabilirseniz çok memnun oluruz.Teşekkürler..

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı poseidon00007

  • Uzman Üye
  • *****
  • 6.773
  • 21.882
  • 6.773
  • 21.882
# 02 Mar 2017 09:56:06
Gününüz aydın olsun arkadaşlar. :)

Çevrimdışı ücü

  • Bilge Üye
  • *****
  • 11.950
  • 54.230
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 11.950
  • 54.230
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 02 Mar 2017 09:58:13
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Merhaba arkadaşlar, bir hocamızın çok kısa bir çalışması var.Sadece 2 soru.Destek olabilirseniz çok memnun oluruz.Teşekkürler..

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Anket yanıtlandı öğretmenim.

Çevrimdışı gokdeniz1966

  • Uzman Üye
  • *****
  • 5.731
  • 51.770
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 5.731
  • 51.770
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 02 Mar 2017 10:26:43
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Kullanacağın cümleler

"Öyle sabah çocuğunuzu okula bırakıp akşam almakla bütün sorumluluğu okula bırakmakla olmuyor bu işler"
"Çocuğunuzun birine kötü davrandığında yapma oğlum deyip kendi çocuğunuza aynı davranış gösterildiğinde ortalığı kasıp
kavurmak ne kadar doğru?"
"Bizimde bir ailemiz olduğunu unutuyorsunuz biz de insanız"
"Toplantıya gelmeye tenezzül etmiyorsunuz ama karne zamanı teşekkür takdir alması için sık sık telefon açmayı biliyorsunuz"
"İlk toplantıda şu kaynak kitabı alalım şunu yapalım diyorsunuz sonra elinde veresiye defteri olan bakkal gibi alacak peşinde koşturuyoruz". vb 8)
"İlk toplantıda şu kaynak kitabı alalım şunu yapalım diyorsunuz sonra elinde veresiye defteri olan bakkal gibi alacak peşinde koşturuyoruz". vb 8) mükemmel olmuş öğretmenim.

Çevrimdışı özzzzz

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.476
  • 24.743
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 3.476
  • 24.743
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 02 Mar 2017 10:40:27
laftan anlayanlara kumaşçı gibisi, laftan anlamayanlara da karpuzcu gibi

Padişah, vezire sorar: Vezir !İstanbul’da evliya var mı? Aman padişahım, İstanbul evliya yatağı olarak bilinir, evliya olmaz mı hiç! Öyleyse bir kaç tanesini ziyaret edelim. Sultanım, arzu ederseniz tebdil-i kıyafet ile şehri dolaşalım. Vezir ve padişah köylü kıyafetine girip, yola çıkarlar.

Önce Mısır çarşısına girerler. Orada bir kumaşcı dükkanına girip selam verirler.

Dükkan sahibi büyük bir edeple selamı alır ve müşterilerine iltifatta bulunarak;

-Hoş geldiniz,safa geldiniz,maşaallah Allah’ın ne güzel kulları var,buyurun efendim der.

Vezir,biraz kumaş lazım olduğunu ve kumaş almaya geldiklerini söyler.

Kumaşcı, hangisinden alacaklarını sorar.

Vezir;

-Şu topu,şu topu,şu topu indir.Diyerek topların yarısından fazlasını indirir.

Sonra da:

-Şundan yarım metre,şundan bir metre,şundan iki metre kes.

Diyerek indirttiği bütün toplardan kestirir.

Kumaşçı:

-Allahım’ın ne güzel kulları var,ya Rabbi! Sana şükür diyerek kestiği kumaşları paket yapar,ücretlerini hesap edip miktarı yazılı olan kağıdı vezire uzatır.
 Bu sefer vezir;

-Kusura bakmayın biz bunları almaktan vazgeçtik,çünkü kumaşları beğenmedik der.

Kumaşcı büyük bir teslimiyetle;

-Hay hay olur efendim,Allah’ın ne güzel kulları var,fark etmez efendim,güle güle!

diyerek müşterilerini uğurlar.Paketlenmiş kumaşlarını bir tarafa koyar.
 

 
Padişah ve vezir bu sefer Beyazıt meydanına çıkarlar.
 Orada elinde sopasıyla;
-Karpuz, karpuz! diye bağıran karpuz satan celalli birisini görürler.
 Vezir;
 Padişahım,şimdi bu zattan karpuz alacağız ama hemen almayın.Karpuzları bastırın,birini alıp diğerini koyun,kolay,kolay karpuz beğenemeyen bir kimse gibi uzun zaman onu meşgul edin.Der.
 Padişah denildiği gibi; Birini alır birini bırakır,öbürünü sıkar, diğerinin kabuğuna el vurarak olup olmadığını kontrol eder, ama bir türlü karpuz alamaz. Karpuzcu ise göz ucuyla müşterisini takip etmektedir. Bakar ki ellemediği ve sıkmadığı karpuz kalmadı,müşteriye elindeki sopasını göstererek:
-Bana bak alacaksan bir tane al, git. Karpuzları yaralayıp durma!
 BENİ DE KUMAŞCI GİBİ ZANNETME!
 PADİŞAH OLDUĞUNA DA GÜVENME.
ŞU SOPA İLE KAFANI KIRARIM!” der.

Padişah:
-Sus sus,bizi deşifre etme! alelacele bir karpuz alıp parasını ödeyerek hızlıca oradan ayrılır.
 Vezir;-Şimdi de Süleymaniyeye gidelim,orada daha size nice Allah dostlarını göstereceğim der.
 Padişah;
-Vezir bu kadar yeter! Karpuzcusu, kumaşçısı evliya olan yerde daha neler vardır kim bilir, yeter! Şimdi gidip kumaşçının paralarını verelim,adamcağız zarar etmesin der.

Tekrar kumaşçıya gidip selam verirler. Kumaşçı yine aynı teslimiyet ve vakar içinde selamlarını alır;
-Buyurunuz efendim, Allahım’ın ne güzel kulları var, buyrun efendim! der.
 Vezir;
-Biz yeniden karar verdik kestirdiğimiz kumaşları alacağız.Deyip parasını verip kumaşçı ile vedalaşırlar. Dükkandan çıkarken kumaşçı ellerini kaldırıp;
-Ya Rabbi! Sana hamdolsun. Bugün iki defa dükkanıma padişahı gönderdin.
 diye Allah’a şükreder. Padişah bu hal karşısında şaşırır, vezire;
-Vezir, anladım bu iki zatın ikiside evliyadır; ama acaba hangisi üstün?diye sorar. Akıllı vezir şöyle cevap verir;
-Padişahım,ben hangisinin üstün olduğunu bilemem; amma laftan anlayanlara kumaşçı gibisi, laftan anlamayanlara da karpuzcu gibi
 herhalde birisi lazım.


böyle bir şey işte :))))

Çevrimdışı MAYSA

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 286
  • 310
  • 286
  • 310
# 02 Mar 2017 10:41:12
günaydın eğitimhanem. yüreğinizden sevgi,yüzünüzden gülücük eksik olmasın:)

Çevrimdışı ogretmenym

  • Uzman Üye
  • *****
  • 909
  • 40.706
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 909
  • 40.706
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 02 Mar 2017 11:01:05
Günaydın hane halkı... Günleriniz güzellikler getirsin...

Çevrimdışı abt

  • Bilge Üye
  • *****
  • 7.722
  • 45.496
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 7.722
  • 45.496
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 02 Mar 2017 11:04:23
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
laftan anlayanlara kumaşçı gibisi, laftan anlamayanlara da karpuzcu gibi

Padişah, vezire sorar: Vezir !İstanbul’da evliya var mı? Aman padişahım, İstanbul evliya yatağı olarak bilinir, evliya olmaz mı hiç! Öyleyse bir kaç tanesini ziyaret edelim. Sultanım, arzu ederseniz tebdil-i kıyafet ile şehri dolaşalım. Vezir ve padişah köylü kıyafetine girip, yola çıkarlar.

Önce Mısır çarşısına girerler. Orada bir kumaşcı dükkanına girip selam verirler.

Dükkan sahibi büyük bir edeple selamı alır ve müşterilerine iltifatta bulunarak;

-Hoş geldiniz,safa geldiniz,maşaallah Allah’ın ne güzel kulları var,buyurun efendim der.

Vezir,biraz kumaş lazım olduğunu ve kumaş almaya geldiklerini söyler.

Kumaşcı, hangisinden alacaklarını sorar.

Vezir;

-Şu topu,şu topu,şu topu indir.Diyerek topların yarısından fazlasını indirir.

Sonra da:

-Şundan yarım metre,şundan bir metre,şundan iki metre kes.

Diyerek indirttiği bütün toplardan kestirir.

Kumaşçı:

-Allahım’ın ne güzel kulları var,ya Rabbi! Sana şükür diyerek kestiği kumaşları paket yapar,ücretlerini hesap edip miktarı yazılı olan kağıdı vezire uzatır.
 Bu sefer vezir;

-Kusura bakmayın biz bunları almaktan vazgeçtik,çünkü kumaşları beğenmedik der.

Kumaşcı büyük bir teslimiyetle;

-Hay hay olur efendim,Allah’ın ne güzel kulları var,fark etmez efendim,güle güle!

diyerek müşterilerini uğurlar.Paketlenmiş kumaşlarını bir tarafa koyar.
 

 
Padişah ve vezir bu sefer Beyazıt meydanına çıkarlar.
 Orada elinde sopasıyla;
-Karpuz, karpuz! diye bağıran karpuz satan celalli birisini görürler.
 Vezir;
 Padişahım,şimdi bu zattan karpuz alacağız ama hemen almayın.Karpuzları bastırın,birini alıp diğerini koyun,kolay,kolay karpuz beğenemeyen bir kimse gibi uzun zaman onu meşgul edin.Der.
 Padişah denildiği gibi; Birini alır birini bırakır,öbürünü sıkar, diğerinin kabuğuna el vurarak olup olmadığını kontrol eder, ama bir türlü karpuz alamaz. Karpuzcu ise göz ucuyla müşterisini takip etmektedir. Bakar ki ellemediği ve sıkmadığı karpuz kalmadı,müşteriye elindeki sopasını göstererek:
-Bana bak alacaksan bir tane al, git. Karpuzları yaralayıp durma!
 BENİ DE KUMAŞCI GİBİ ZANNETME!
 PADİŞAH OLDUĞUNA DA GÜVENME.
ŞU SOPA İLE KAFANI KIRARIM!” der.

Padişah:
-Sus sus,bizi deşifre etme! alelacele bir karpuz alıp parasını ödeyerek hızlıca oradan ayrılır.
 Vezir;-Şimdi de Süleymaniyeye gidelim,orada daha size nice Allah dostlarını göstereceğim der.
 Padişah;
-Vezir bu kadar yeter! Karpuzcusu, kumaşçısı evliya olan yerde daha neler vardır kim bilir, yeter! Şimdi gidip kumaşçının paralarını verelim,adamcağız zarar etmesin der.

Tekrar kumaşçıya gidip selam verirler. Kumaşçı yine aynı teslimiyet ve vakar içinde selamlarını alır;
-Buyurunuz efendim, Allahım’ın ne güzel kulları var, buyrun efendim! der.
 Vezir;
-Biz yeniden karar verdik kestirdiğimiz kumaşları alacağız.Deyip parasını verip kumaşçı ile vedalaşırlar. Dükkandan çıkarken kumaşçı ellerini kaldırıp;
-Ya Rabbi! Sana hamdolsun. Bugün iki defa dükkanıma padişahı gönderdin.
 diye Allah’a şükreder. Padişah bu hal karşısında şaşırır, vezire;
-Vezir, anladım bu iki zatın ikiside evliyadır; ama acaba hangisi üstün?diye sorar. Akıllı vezir şöyle cevap verir;
-Padişahım,ben hangisinin üstün olduğunu bilemem; amma laftan anlayanlara kumaşçı gibisi, laftan anlamayanlara da karpuzcu gibi
 herhalde birisi lazım.


böyle bir şey işte :))))
Veziri de tanımak lazım. Pusula gibi Evliyaları bulması(Bilmesi) tesadüf olamaz..
Eyvah öğretmenim dayağı yedik galiba... :D

Çevrimdışı Gurisima

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 3.441
  • 121.508
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 3.441
  • 121.508
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 02 Mar 2017 11:05:55
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
laftan anlayanlara kumaşçı gibisi, laftan anlamayanlara da karpuzcu gibi

  Padişah, vezire sorar: Vezir !İstanbul’da evliya var mı? Aman padişahım, İstanbul evliya yatağı olarak bilinir, evliya olmaz mı hiç! Öyleyse bir kaç tanesini ziyaret edelim. Sultanım, arzu ederseniz tebdil-i kıyafet ile şehri dolaşalım. Vezir ve padişah köylü kıyafetine girip, yola çıkarlar.

Önce Mısır çarşısına girerler. Orada bir kumaşcı dükkanına girip selam verirler.

Dükkan sahibi büyük bir edeple selamı alır ve müşterilerine iltifatta bulunarak;

-Hoş geldiniz,safa geldiniz,maşaallah Allah’ın ne güzel kulları var,buyurun efendim der.

Vezir,biraz kumaş lazım olduğunu ve kumaş almaya geldiklerini söyler.

Kumaşcı, hangisinden alacaklarını sorar.

Vezir;

-Şu topu,şu topu,şu topu indir.Diyerek topların yarısından fazlasını indirir.

Sonra da:

-Şundan yarım metre,şundan bir metre,şundan iki metre kes.

Diyerek indirttiği bütün toplardan kestirir.

Kumaşçı:

-Allahım’ın ne güzel kulları var,ya Rabbi! Sana şükür diyerek kestiği kumaşları paket yapar,ücretlerini hesap edip miktarı yazılı olan kağıdı vezire uzatır.
 Bu sefer vezir;

-Kusura bakmayın biz bunları almaktan vazgeçtik,çünkü kumaşları beğenmedik der.

Kumaşcı büyük bir teslimiyetle;

-Hay hay olur efendim,Allah’ın ne güzel kulları var,fark etmez efendim,güle güle!

diyerek müşterilerini uğurlar.Paketlenmiş kumaşlarını bir tarafa koyar.
 

 
Padişah ve vezir bu sefer Beyazıt meydanına çıkarlar.
 Orada elinde sopasıyla;
-Karpuz, karpuz! diye bağıran karpuz satan celalli birisini görürler.
 Vezir;
 Padişahım,şimdi bu zattan karpuz alacağız ama hemen almayın.Karpuzları bastırın,birini alıp diğerini koyun,kolay,kolay karpuz beğenemeyen bir kimse gibi uzun zaman onu meşgul edin.Der.
 Padişah denildiği gibi; Birini alır birini bırakır,öbürünü sıkar, diğerinin kabuğuna el vurarak olup olmadığını kontrol eder, ama bir türlü karpuz alamaz. Karpuzcu ise göz ucuyla müşterisini takip etmektedir. Bakar ki ellemediği ve sıkmadığı karpuz kalmadı,müşteriye elindeki sopasını göstererek:
-Bana bak alacaksan bir tane al, git. Karpuzları yaralayıp durma!
 BENİ DE KUMAŞCI GİBİ ZANNETME!
 PADİŞAH OLDUĞUNA DA GÜVENME.
ŞU SOPA İLE KAFANI KIRARIM!” der.

Padişah:
-Sus sus,bizi deşifre etme! alelacele bir karpuz alıp parasını ödeyerek hızlıca oradan ayrılır.
 Vezir;-Şimdi de Süleymaniyeye gidelim,orada daha size nice Allah dostlarını göstereceğim der.
 Padişah;
-Vezir bu kadar yeter! Karpuzcusu, kumaşçısı evliya olan yerde daha neler vardır kim bilir, yeter! Şimdi gidip kumaşçının paralarını verelim,adamcağız zarar etmesin der.

Tekrar kumaşçıya gidip selam verirler. Kumaşçı yine aynı teslimiyet ve vakar içinde selamlarını alır;
-Buyurunuz efendim, Allahım’ın ne güzel kulları var, buyrun efendim! der.
 Vezir;
-Biz yeniden karar verdik kestirdiğimiz kumaşları alacağız.Deyip parasını verip kumaşçı ile vedalaşırlar. Dükkandan çıkarken kumaşçı ellerini kaldırıp;
-Ya Rabbi! Sana hamdolsun. Bugün iki defa dükkanıma padişahı gönderdin.
 diye Allah’a şükreder. Padişah bu hal karşısında şaşırır, vezire;
-Vezir, anladım bu iki zatın ikiside evliyadır; ama acaba hangisi üstün?diye sorar. Akıllı vezir şöyle cevap verir;
-Padişahım,ben hangisinin üstün olduğunu bilemem; amma laftan anlayanlara kumaşçı gibisi, laftan anlamayanlara da karpuzcu gibi
 herhalde birisi lazım.

böyle bir şey işte :))))

    Kıssadan hisse çıkarılacak fevkalade bir hikaye, hatırlattığın için Allah razı olsun.

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK