İlkokuma Yazma Günlüğü 2015-2016

Iyi akşamlar zumrelerim günlerden cuma ama hala aklımız miniklerde, neyi nasıl yapabilirim düşüncesi, benim sinifta ayni birlestirmeyi anlayan hala ezber yapmaya calisan, daha öncede dile getirdim birlestirmeyi anlayanlar örneğin bugün ara ere yazdım bilmedigi harfin adını soyledim  ar a, er e şeklinde okuduktan sonra birlestiriyorlar bende a ra şeklinde okumasi için renklendirdim ancak yinede başka bir harfle deneyincede aynı şekilde okuyorlar, sizde nasıl öğrencileriniz nerden ayiracagini anlıyor mu, zorlamalimiyim yoksa kendi cozdugu şekilde mi okumali bilemedim

Iyi akşamlar zumrelerim günlerden cuma ama hala aklımız miniklerde, neyi nasıl yapabilirim düşüncesi, benim sinifta ayni birlestirmeyi anlayan hala ezber yapmaya calisan, daha öncede dile getirdim birlestirmeyi anlayanlar örneğin bugün ara ere yazdım bilmedigi harfin adını soyledim  ar a, er e şeklinde okuduktan sonra birlestiriyorlar bende a ra şeklinde okumasi için renklendirdim ancak yinede başka bir harfle deneyincede aynı şekilde okuyorlar, sizde nasıl öğrencileriniz nerden ayiracagini anlıyor mu, zorlamalimiyim yoksa kendi cozdugu şekilde mi okumali bilemedim

bizd3 de ayni merak etmeyinhocam. bu normal.hecelerine ayirma kuralini sonradan ogreniyiruz cocugun boyle okumasi normal.ama icinden heceleyip size tam kelimeyi soylese daha iyi olur

arkadaşlar hece yöntemiyle okutuyorum ben 3 yıldır birinci sınıf okutuyorum aralıksız hep bunu kullandım. Dediğiniz gibi çocuklar harf harfte okumuyor dakikada 70 kelime okuyan öğrencim oldu dakikada 30 okuyanda. sanki siz heceletmeden okutunca 200 kelime mi okuyorlar? tek doğru yok herkes kendi bildiğini yapsın. ama herkesin kendi bildiğini yanlış gibi eleştirmeyelim.

İlkokuma yazma öğretiminde hece yöntemi değil ses temelli cümle yöntemi vardır hocam.Bu yöntemde de anlamsız hecelerle uğraşma ve Hece tablosu hiçbir şekilde kullanılmamalıdır.

Yanlış Okuma Tutum ve Davranışları

Heceleme
Kelime Kelime Okuma
Geriye Dönüp Tekrar Okuma
Anlamı Kaçırma, İlgisizlik Ve Yoğunlaşamama
Dudak Kıpırdatma (Mırıldanma)
İçten Sesli Okuma (Kafa Sesi)
Anlayamama Endişesi
Okunanı Sessiz Takip Etme

He-ce-le-me
Okumayı heceleyerek anlamaya çalışmak ya da seslendirmek gerek algılama, gerekse zaman yönünden sakıncalıdır. Çünkü düşünce herhangi bir şeyi bütün olarak algılar. Hecelemeden dolayı düşünce sistemleri arasında tam olarak bir bütünlük sağlanmadığı zaman gerek dil becerilerinin gelişimi, gerekse kavrama kabiliyeti zarara uğrayabilmektedir. Bu engel, fonksiyonel okumanın dışına çıkarak istendik okuma davranışının önüne set çekmektedir. Bu yanlış okuma oldukça yorucu bir okumadır. Heceleyerek okuma, okuma hızı açısından engelleyicidir. Bunun yerine bütünü görme yoluna gidilmelidir. Heceleme davranışı, öğrenmekle öğrenmeme arasında kalan bir süreçtir, ilk okuma döneminde tümevarım yönteminin kullanılması bu sonucu doğurmuş olabilir. Harften heceye, heceden sözcüğe, sözcükten cümleye doğru bir sıra izlenirse heceleme davranışı oluşabilir. Bu durum hızlı okumayı ve anlamayı düşürür. Heceleme tekniği, bütün olarak kavrama yaklaşımına ters düşmektedir. Çünkü beynin hızı, görme hızından daha fazladır. Hecelemede beyin yorulur ve okuma zevki körelir.

Çözüm Önerileri:

Resimleme metodu uygulanmalı
Cümleyi oluşturan öğeler birlikte verilerek ezberlenmelidir,
Daha sonra kelimeye, en sonunda da heceye geçilmelidir,
Görme yelpazesi genişletilmelidir.


saygılarımla

siz heceleri sürekli renkli yazarak ve aaaaa llliiiiiiii , eeeee laaaaaa diye okursanız ya harf harf okuyan öğrenciler olur ya da heceleyen öğrenciler.

Öyle birşey olmuyor hocam. Bir süre sonra çocuk hızlanıyor

. 4 kere birinci sınıf okuttum. 5. Yi okutursam yine en başlarda a-liii  e-laa diyeceğim.

Okuma yazma olayında mantığı kapmak önemli. Gerisi boş.

En fazla önemsediğim ise o yaş çocuğunun dünyasını renklendirmek, öğrenirken zevk alması.

Hecelemeden okuma olmaz. Bir süre sonra heceleme de olmaz.

Geçen sene okumayı öğrenen algılama sorunu olan öğrenci bile hecelemi yor artık.

 Tabiki herkesin doğrusu kendine göre, bunlar benim doğrularım, on yedi yılın birikimi.

bizd3 de ayni merak etmeyinhocam. bu normal.hecelerine ayirma kuralini sonradan ogreniyiruz cocugun boyle okumasi normal.ama icinden heceleyip size tam kelimeyi soylese daha iyi olur

bizd3 de ayni merak etmeyinhocam. bu normal.hecelerine ayirma kuralini sonradan ogreniyiruz cocugun boyle okumasi normal.ama icinden heceleyip size tam kelimeyi soylese daha iyi olur

Öğretmenim okuldaki arkadaşlarım olsun buradaki zumrelerim olsun hepsi dogru heceyle okunmasi yönünde verirken ilk öyle verdiğimiz için sanırım çocuklar ona yatkin, ben de a yi tek oku diye zorluyorum bu kez.

İlkokuma yazma öğretiminde hece yöntemi değil ses temelli cümle yöntemi vardır hocam.Bu yöntemde de anlamsız hecelerle uğraşma ve Hece tablosu hiçbir şekilde kullanılmamalıdır.

Yanlış Okuma Tutum ve Davranışları

Heceleme
Kelime Kelime Okuma
Geriye Dönüp Tekrar Okuma
Anlamı Kaçırma, İlgisizlik Ve Yoğunlaşamama
Dudak Kıpırdatma (Mırıldanma)
İçten Sesli Okuma (Kafa Sesi)
Anlayamama Endişesi
Okunanı Sessiz Takip Etme

He-ce-le-me
Okumayı heceleyerek anlamaya çalışmak ya da seslendirmek gerek algılama, gerekse zaman yönünden sakıncalıdır. Çünkü düşünce herhangi bir şeyi bütün olarak algılar. Hecelemeden dolayı düşünce sistemleri arasında tam olarak bir bütünlük sağlanmadığı zaman gerek dil becerilerinin gelişimi, gerekse kavrama kabiliyeti zarara uğrayabilmektedir. Bu engel, fonksiyonel okumanın dışına çıkarak istendik okuma davranışının önüne set çekmektedir. Bu yanlış okuma oldukça yorucu bir okumadır. Heceleyerek okuma, okuma hızı açısından engelleyicidir. Bunun yerine bütünü görme yoluna gidilmelidir. Heceleme davranışı, öğrenmekle öğrenmeme arasında kalan bir süreçtir, ilk okuma döneminde tümevarım yönteminin kullanılması bu sonucu doğurmuş olabilir. Harften heceye, heceden sözcüğe, sözcükten cümleye doğru bir sıra izlenirse heceleme davranışı oluşabilir. Bu durum hızlı okumayı ve anlamayı düşürür. Heceleme tekniği, bütün olarak kavrama yaklaşımına ters düşmektedir. Çünkü beynin hızı, görme hızından daha fazladır. Hecelemede beyin yorulur ve okuma zevki körelir.

Çözüm Önerileri:

Resimleme metodu uygulanmalı
Cümleyi oluşturan öğeler birlikte verilerek ezberlenmelidir,
Daha sonra kelimeye, en sonunda da heceye geçilmelidir,
Görme yelpazesi genişletilmelidir.


saygılarımla

Yeni İlköğretim Türkçe programında (sayfa 12) bu tartışmaya bir açıklık  getirildiği kanaatindeyim.

Gerçekten birinci sınıfta her yiğidin nasıl yoğurt yiyişi farklıysa çocuklarında kafalarında kendilerine göre bir okuma tarzı var bende de ezberleyende vardı hece hece okuyanda.şimdi hepsi hızlı okuyor yazıyor da

merhaba zümrelerim,

dört yıl önce yine birinci sınıfları okutmuştum ve  hece yöntemiyle okuma yazmayı öğretmiştim. Harfler aralık ayının sonunda bitmişti ve hemen okuma hızlarını ölçmüştüm.
İLK OKUMA SONUÇLARI ŞÖYLE:(30 Aralık 2011)
42-35-33-28-28-26-25-25-23-23-22-21-19-18-18-18-17-16-15-13-10-8-5  ortalama da 22-23

daha sonra eğitimhaneden hızlı okuma sunularını
 jet okuma programının ve tanerçelebi öğretmenimin hızlı okuma setini uyguladım ve mayıs ayı sonuda öğrencilerimin okumaları şöyleydi;

Okuma Sonuçlarımız(30 mayıs 2012):

150-140-133-106-94-91-90-88-86-82-80-80-80-66-65-64-64-59-57-42-40

ve ortalama 83,7 kelimeydi.

Şimdi 1. sınıf öğrencisinin yıl sonu itibariyle bir dakika da okuması gerekn sözcük sayısının 45 olduğu düşünüldüğünde ,sonuca bakarak sınıfın epey ilerde olduğunu görebiliriz, demem o ki siz en iyisi bildiğiniz yolda devam edin, inanıyorum ki bu konuda genel geçer bir yargı yok ve  her öğretmen kendi sınıf seviyesine göre devam edecek,

şuan 6. kez yine birinci sınıf okutuyorum,yine hece ağırlıklı(harf-açık kapalı heceler,kelimeler ve cümleler) cümle yöntemiyle okuma yazma öğretiyorum sınıfım 22 kişi ve 15 tanesi öğrendiğimiz harfe kadar olan bütün sözcükleri(r sesindeyiz) neredeyse doğru yazıyor, 65-68 (3 kişi)aylıklar biraz zorlansa da en azından açık kapalı heceleri oluşturuyorlar, 4 öğrencimde orta sıralarda geziniyor, tempo kazandık ve gruptan kopmadan ilerlemeye çalışıyorum,

internetten morpa kampüs, okulistik, nurhanuz un çalışmalarını takip edip çalışma yaprakları ve okuma yazma setiyle desteklemeye çalışıyoruz, özellikle mutlu yayıncılığın okuma yazma programı  hece ve kelimelerin kavratmamda oldukça etkili oldu , yine dfüzenli olarak hayat bilgisi, matematik ve diğer ders programlarına devam etmeye çalışıyoruz

son saatlerde sesli okuma ve dramatize etme çalışması yapıyoruz. Suna'nın Serçeleri-Gülten Dayıoğlu  kitabını ses tonumu değiştirerek vurgu ve tonlamalara devam ederek hergün bir bölümünü okuyorum, çocuklar son saat olmasına(17:30-18:10) rağmen soluksuz dinliyorlar ve bir sonraki bölümü merakla bekliyorlar, hatta bazıları  şimdiiden  bu kitabı  okumak için aldırmışlar, okuma yazmaya tam geçince kendileri okuyacaklaR, tüm okuttuğum sınıflarda bu yöntem  çok işime yaramıştır ve okumayı sevdirmede rehberim olmuştur, denemeyi düşünen öğretmenlerime şiddetle öneririm, sınıfın en yaramaz öğrencisi bile ilgiyle dinliyor.

Tüm öğretmenlerime çalışmalarında kolaylıklar diliyorum.

mesajımı alıntılıyarak tekrar yazıyorum,
"k" sesini tamamladık ,bugün 8 cümlelik(30 kelimelik)  dikte sınavı yaptım ve sözcüklerin çoğunu ilk kez yazdılar 22 kişiden 18'i   yüksek puan aldı,
çözümleme mantığını kavrayamayan 4 öğrencimde düşük puanlar aldı,
harfi öğretirken hece temelli öğretiyorum,
önce tüm açık kapalı heceler,
sonra üç harfli heceler,
iki ve çok  heceli sözcükleri okuyup yazıyoruz ardından her sözcüğü cümle içerisinde kullanıyoruz, ardından yeni sese geçiyoruz,

hecelemeyi öğrenen öğrenciler sonradan yapılan okuma hızlandırma çalışmalarıyla çok akıcı ve anlamlı okuyabiliyorlar,

açıkçası bu yıl günlükokuma yazmada  yöntem ve  tekniklerin çarpıştığı bir yer haline geldi, dahası ahkam kesmeler, birbirini iğneleyici mesajlar gırla gitmekte,

siz siz olun, kimsenin sözüne bakmayın, öğrencilerinizi ne başkasıyla ne de burada yazılanlara göre kıyaslamayın, öğrencilerinizi en iyi tanıyan sizlersiniz ve her öğrenci eğer zihinsel bir yetersizliği yoksa okuma yazmayı öğrenir, bunun genel geçer bir yöntemi olmadığı gibi, süreci yürüten yasa ve maddelerde yok, siz en iyisi sınıfınızın seviyesine göre dilediğiniz gibi ilerleyin,

Tüm zümrelerime çalışmalarında kolaylıklar dilerim.

 Yeni öğretim programında eski programdaki  bazı hatalar düzeltilmiş. Maalesef yeni ses gruplarını ben yine beğenmedim. İlk harf grubu çok iyi olmasına rağmen  ikinci harf grubunda iki adet süreksiz harf verilerek hem öğrencilere hem de öğretmenlere büyük bir sorun yaratmışlar. Bence süreksiz harfler en erken 3. grupla birlikte verilmelidir. Çünkü çocuğun birleştirme mantığını, ses-harf ilişkisini kurmasını zorlaştırıyor süreksiz sesler.

Ya burada herkes okuma profesörü kesilmiş. Ahkam kesiyor. Aslında net doğru nedir, bilen yok. Zaten net doğru da yok. Karma yöntem aslında yerine ve zamanına göre hepsi kullanılabilir. Sesten bir süre gidilebilir. Bütün okumadan bahsediliyor. Bütün okuma ne zaman yapılılr? Şimdi mümkün değil zaten. Burada Bir hocamın dediği gibi yeni okuma çalışmaları yapan bir çocuk taneli kelimesini bütünde nasıl okur?Okursa zaten ezber okur. Bütün okuma ileride olur.Bu aşamada heceleme bize yardımcı olur.

İlk başlarda çocuğun sesleri birleştirebilmeyi öğrenmesi gerektiği, bütün okuma çalışmalarına sonra başlanması gerektiği konusundaki düşüncenize kesinlikle katılıyorum. Bence sınıfın durumuna göre öğretmen en etkili yöntemi uygulayacaktır zaten.

2000 yılında üniversite son sınıftayken arkadaşlarımızdan birisi okuma yazma öğretimi dersi hocasına "hocam neden harf/ses yöntemini kullanmıyoruz?" diye sormuştu. Hoca müthiş bir şekilde kızmış arkadaşı ve onun gibi düşünen öğretmenleri fırçalamıştı. Saçma bir şey olduğunu, 1968 de vazgeçildiğini, okumak için en iyi yöntemin cümle yöntemi olduğunu, bazı kötü öğretmenlerin hala ses temelli öğretimi savunduğunu söylemişti. Yıllar sonra aynı hoca yine aynı okulda öğrencilerine ses temelli öğretimi anlatıyordu. Belki de hala anlatıyordur.
Demem o ki zaman değişir, Türkçe dersi programının 12. sayfası çocuklara hece yöntemini önerebilir. En iyisini, o sınıfı okutan öğretmen bilir.

2000 yılında üniversite son sınıftayken arkadaşlarımızdan birisi okuma yazma öğretimi dersi hocasına "hocam neden harf/ses yöntemini kullanmıyoruz?" diye sormuştu. Hoca müthiş bir şekilde kızmış arkadaşı ve onun gibi düşünen öğretmenleri fırçalamıştı. Saçma bir şey olduğunu, 1968 de vazgeçildiğini, okumak için en iyi yöntemin cümle yöntemi olduğunu, bazı kötü öğretmenlerin hala ses temelli öğretimi savunduğunu söylemişti. Yıllar sonra aynı hoca yine aynı okulda öğrencilerine ses temelli öğretimi anlatıyordu. Belki de hala anlatıyordur.
Demem o ki zaman değişir, Türkçe dersi programının 12. sayfası çocuklara hece yöntemini önerebilir. En iyisini, o sınıfı okutan öğretmen bilir.

Hocam çocukların kapasitesi iyiyse hızlı bir şekilde kelimelere cümlelere geçilebilir ve hem okumaya hem göz sıçramasına hem de geniş bir alanı algılamaya yönelik çalışmalar aynı anda yaptırılabilir. Zaten kapasitesi iyi olan çocuk harflerin birleşme mantığını kolay bir şekilde çözecektir. Bir kaç kelime ezberleyip mantığı çözen öğrenciler de var.  Ama tabi uzun çalışmalar yapıp seslerin birleşme mantığının öğretilmesi gereken öğrenciler de var.
    Hocam benim anladığım kadarıyla 12. sayfada hece yöntemini değil yine ses yöntemini anlatıyor. Çocuklar birleştirme mantığını öncelikle az harften oluşan yapılarda daha kolay öğrenebileceği için işlek heceler üzerinde okuma ve yazma çalışması yapılmasından bahsediyor. 
      Bir de bunu yapmakla, eski programla birlikte baş gösteren ve çokça eleştiri alan yanlış heceleme alışkanlığı kazandırıyor düşüncesini dikkate almışlar.
    "En iyisini o sınıfı okutan öğretmen bilir." şeklindeki görüşünüze kesinlikle katılıyorum.

    Okuma yazma öğretmenin genel geçer bir yöntemi vardır. Bu yöntemlerden hangisinin kullanılacağını ve nasıl yürütüleceğini Milli Eğitim Bakanlığı belirler.
   
    Dünyada okuma-yazma öğretimi alanında 50' den fazla yöntem vardır. Bu yöntemler sentez, analiz ve karma yöntemler olmak üzere üç ana grupta toplanır.

    Bir ülkede okuma-yazma öğretim yöntemi seçilirken, ülkede kullanılan dilin yapısı, dilin yazı sistemi, eğitim-öğretimle ilgili araştırmalar, teoriler, uygulamalar, çocuğun gelişim özellikleri, ülkede kullanılan materyal vb. gibi hususlar belirleyici olmaktadır (Güneş, 1997, 137-155).

    Ülkemizde Cumhuriyetin ilk yıllarında harf yöntemi, daha sonra cümle yöntemi kullanılmıştır. Milli Eğitim Bakanlığının 2005 yılından beri de  okullarda kullanılmasını istediği okuma yazma yöntemi Ses Temelli Cümle Yöntemi' dir.

   
 

    Okuma yazma öğretmenin genel geçer bir yöntemi vardır. Bu yöntemlerden hangisinin kullanılacağını ve nasıl yürütüleceğini Milli Eğitim Bakanlığı belirler.
   
    Dünyada okuma-yazma öğretimi alanında 50' den fazla yöntem vardır. Bu yöntemler sentez, analiz ve karma yöntemler olmak üzere üç ana grupta toplanır.

    Bir ülkede okuma-yazma öğretim yöntemi seçilirken, ülkede kullanılan dilin yapısı, dilin yazı sistemi, eğitim-öğretimle ilgili araştırmalar, teoriler, uygulamalar, çocuğun gelişim özellikleri, ülkede kullanılan materyal vb. gibi hususlar belirleyici olmaktadır (Güneş, 1997, 137-155).

    Ülkemizde Cumhuriyetin ilk yıllarında harf yöntemi, daha sonra cümle yöntemi kullanılmıştır. Milli Eğitim Bakanlığının 2005 yılından beri de  okullarda kullanılmasını istediği okuma yazma yöntemi Ses Temelli Cümle Yöntemi' dir.

   
 

Hocam bir öğretmen de kalkıp dilimize uygun olmayan bir yöntem tercih edecek değildir. Zaten böyle bir yanlış sınıf içindeki kavrama durumundan kendini hemen belli eder. Anlatılmak istenenle yorumları çektiğiniz yer arasında dağlar kadar fark var.

 Geçmişten bu yana Türkiye'de kullanılan hangi yönteme bakarsanız bakın, en son noktası yine harflerin birleşme mantığıdır. Yöntemlerden biri bu mantığın sonlara doğru kavratılmasını sağlar diğer yöntem en başta bu mantığın kavratılmasını esas alır. Yani bütün yöntemler içlerinde yine Ses Temelli Yöntem'in temelindeki ilkeyi barındırır.
  Günümüzde yine herkes Ses Temelli Cümle Yöntemi'ni kullanır ama bazıları hece oluşturmakta fazla oyalanmaz çünkü çocukları mantığını kavramıştır bazılar da harflerin birleşmesini kavratmak için uzun çalışmalar yapar. Bu sınıfın durumuna göre değişir ve bu durumu en iyi bilecek, yöntemi sınıfa en iyi uygulayacak olan sınıfın öğretmenidir.