Kendi Şiirlerimizi Paylaşalım

Zamanla anladık
Görmeyen gözleri
Duymayan kulakları

Üzülme...
Bu sadece sana değil
Binlercesine yapıldı

Zaman ya gözlerimizde yada ruhumuzda sallandı
Tarihi geçerken insanlığın....
Yapay olmanın yanına bide yüzeyselliği ekledik..
Şekilciliğe daha gelmedik..
Arka sokaklarda  illegal yaşarken
Ağdalı hayatlara imrenirken
Nedeni yokmuş
Kusur ve günahların...
 

Bütün insani duygularımızı yağmaladılar
Kuşluk vakti çığlıklarımı kimse duymadı

Ben umuttan köprü
Sen uçurum çiçeği

Ne tövbeler bozdum adına
Şiire sığındım
Kanayan yaralarım için

Sınırsız hüzünler
Yorgun gözler
Kırık dökük çerçeve
Ve içinde yıllanmış anılar

Gökte ararken yerde bulduğum değil
Ecele taht sunduğum
Sana söz ölmeyeceğim

Unutmadım acılarımın üstündeki parmak izlerini

Bütün acılar
Bütün dertler
Hayat boyu peşimden ayrılmadı
Kimseler güldüremedi
Tükenmişliğin kıyılarında
Yorgun ve bitkindik
Rüyasını göremedik mutluluğun

Çoğulcu yokluklarda kaybolurken
Kimsesizliğin kıyılarında esir düştük...
Yarınlarımız sır
Gözlerimiz kör
Çok tuhaf .....
Zerre kadar değerimiz kalmamış

👏👏👏

Toprağı ateşle
İnsanı acıyla pişirmişler

İnsan olmak acı çekmekmiş
Herkes insan
Herkes haklı
Herkes adalet istiyor.

İnsan kim?
Adaletsiz olan ne?
Sevab için günah
Sevgi için acı
Acıyla insanlığımız sınanmak zorunda mı?
Kim yada kimler yaşadıklarını unutabilmiş
 
Bi yanımız her yere gitmiş
Bi yanımız hiç bi yere
Öylece kaldık yarı ortalarda
Sağa sola
İleri geri derken
Gülü görmeden dikene baktık
Alnımız ak değil  anamızın sütü gibi

Yoksa taş mı oldu kalplerimiz...?
Varoluşun içinde yok oluşlar  neden kıymetli
Gözlerimiz kapalı
İçimiz dışımızdan bi haber

Burası neresi?
Nereye gidiyoruz?
Yabancıyız ...
Kayıbız...
Ve ayıbız...

 Henüz yazılmamış bir şiirimdin sen
 Göğün mavililiğinden
 telli turnalardan
 Çiçek çiçek dökülüyorsun içime..

sessizlik....ömrümden akan giden bi sessizlik....
içime attıkların ve atamadıklarım benim....
yazık....
talan.... karanlık...
dip..kuytu...derin..batak....
dökülen kelimeler bunlarsa sadece...
ellerimde kalmamışsa umut....
dışımı görmeyin benim....
hiç bilmeyin...
dokunmadan geçip gidin yanımdan....
duymayın....
ömür boyu...süren....sessizlik.... ..

Gün yorgun memleketimde,
Güneş yorgun,
Düş yorgun.
Bir gül açmış bahçesinde,
Düne dargın,
Yarına dargın.
Bükmüş boynunu
Solgun, solgun..

Yaram fazla derindi  ben sizden de bizden de değildim....

Oyunun çok olduğu yerde yeni bitme oyunculara ihtiyaç var

Sen iyi bilirsin
Doğruyu/yanlışı
Hakkı /batılı

Sen iyi bilirsin
Ben sizden değildim
Ben cahil ,sen bilgiliydin
Sana göre hem yanlış ,hem batıldım
Sen umman ,ben bir damlaydım

Sana göre ;
Sen her şey
Ben hiç bi şeydim

Biz hiç olalım
Sizin başınız göğe ersin

Siz taş attınız kuyuya
Bizim aklımız almadı çıkarmaya

yol alıp giden sevdanın sessizliğinde
göğe kanat çırpan hasretin rengidir

İçinde kuşların uçtuğu
Servilerin boy boy kavuştuğu
Dağları  yokuş bilmeyen
Öyle bir kara sevda vatan.
Çınar olur dinlendirir,
Pınar olur şenlendirir
Dua olur dillendirir
Öyle vuruştur kara sevda.
Ahı alanın yüzü gülmez,
Aşkı pak olan ihanet etmez
Kardeşlikte kin haset gütmez
Öyle nidadır yurda sevda
Ya yol olur sılasına kavuşur
Oğlu kızı emeğiyle çalışır
Geçmez dediği dertlerine alışır
Öyle götürür sonsuzluğa..

Yüreğinize sağlık ablacım...

wheydir anabolik sentezin sessiz kahramanı
neydir, hüzünlü oryantalizmin tiz çığlığı
köylü bilmez rafine ne entersan bir mucize
100 yıl geçer yar yanağına yazılan türkülerle
Gelişemez sözlü kültür ile gnostik bilim, veresiye tarlada
psikosomatik ağrılar işe gitmek istemeyen vücudunun dili
anlarsan, suratına çarpar doktor at gibi sağlıklı olduğunun kanıtı filmi
yoktur; duble yol ile başlayan, köprülerle süren kıskançlığın çaresi
tüm garbı sarmış inşaatla yükselişimizin derdi


bu değerli şiirimi ülkemizin gelişmesini çekemeyenlere arz ederim

sırılsıklam bir yaz yağmuru..
tüm mevsimlerinden daha da taze
geçmişten kalma anıyı yüklenir gibi
yağar da yağar
mavisi hep sen olan
yürekevime..

Karanlığın ardında bekliyorum tüm umutlarımla
Beyaz gelinliğim
Elimde fenerim
Bir yol var sonu bana varır
Bir yol var meçhule giden
Tüm gülümsemelerimle bekliyorum
Yalnızlığına açılan kapının
Güneşe varan çıkışıyım
Karanlığın simgesi karaya inat
Olanca inancımla akım sana
Bir yol var bana çıkan
Elimde fenerim
Bekliyorum
Umutlarım
Gülüşüm
Bir yol var bana çıkan
Ah sevgilim

İçinde kuşların uçtuğu
Servilerin boy boy kavuştuğu
Dağları  yokuş bilmeyen
Öyle bir kara sevda vatan.
Çınar olur dinlendirir,
Pınar olur şenlendirir
Dua olur dillendirir
Öyle vuruştur kara sevda.
Ahı alanın yüzü gülmez,
Aşkı pak olan ihanet etmez
Kardeşlikte kin haset gütmez
Öyle nidadır yurda sevda
Ya yol olur sılasına kavuşur
Oğlu kızı emeğiyle çalışır
Geçmez dediği dertlerine alışır
Öyle götürür sonsuzluğa..

Yüreğine sağlık arkadaşım.

sırılsıklam bir yaz yağmuru..
tüm mevsimlerinden daha da taze
geçmişten kalma anıyı yüklenir gibi
yağar da yağar
mavisi hep sen olan
yürekevime..

Yine güzel sözcükleri kavuşturmuşsunuz birbirine öğretmenim. Tebriklerimle.