Mutluluğun Sırrı

Bir gün melekler mutluluğu saklamaya karar vermişler...

Saklayalım zor bulsunlar...

Zor buldukları için belki kıymetini bilirler, diyerek başlamışlar tartışmaya...

Sorun büyükmüş...
Mutluluğu saklamak kolay değilmiş çünkü....

Kimisi: "Everest`in tepesine saklayalım" demiş, kimisi: "Atlas Okyanusu`nun dibine". "Tac Mahal`in kubbesi, Mekke sokakları, İtalyan sofrası... Bir hastanenin doğum odası, dondurma külahı, şarap şişesi, sigara paketi, lale bahçesi..." Pek çok yer düşünmüşler ama hiçbiri yeterince zor gelmemiş...

Derken meleklerden biri "içlerine saklayalım" demiş...

"Kimsenin aklına gelmez içine bakmak!"

İşte o gün bugündür mutuluk insanın kendi içinde saklıymış...


Cengiz Erşahin - Hayatı Değiştiren 101 Öykü

Az insan, az eşya.

mutluluğu elde ettiğinizde artık mutlu değilsinizdir.

Az insan, az eşya.

aza kanaat mutlu etmez.çaresizliği kabul etmektir.

aza kanaat mutlu etmez.çaresizliği kabul etmektir.

Farklı bir bakış açısı.Aza kanaat etmeyenler için durum nedir acaba?

Mutlu olmak için bahane aramamak...
Neye ihtiyacın varsa o. İnanmak, güvenmek, çalışmak, eğlenmek, beklemek, dinlemek, öğrenmek...

Farklı bir bakış açısı.Aza kanaat etmeyenler için durum nedir acaba?

mutlu olmaya yönelen bir çabadır.Salt çaba anlamlıdır.bunaltan yoran asla mutlu etmeyen bir çaba;ilerleten,yükselten bir ahlaktır elde kalan.telkin edilen "aza kanaat" susturan körelten sömüren bir niyete sahiptir.

Güzel gören güzel düşünür,güzel düşünen hayatından lezzet alır.

En kötü şartlarda bile,
mutlu olabileceğin küçük şeyleri görebilmek,
tutunabileceğin dallara,
sımsıkı sarılmaktır Mutluluk..
Küçük bir çocuğun gülüşünde,
Kuşların, kanat çırpışı ve ötüşünde,
Bazen, sıcak bir somun ekmeğin mis kokan buğusunda..
Hiç beklemediğin bir anda,
yağmurla ıslanışında..

.....İçsel huzura erişmeni sağlayacak herşey kişisine göre değişir.

"Beş yüz kişi bir seminerdeydi. Birden konuşmacı durdu ve bir grup çalışması yapmaya karar verdi. Herkese bir balon vererek başladı. Herkes gazlı kalemle balonuna adını yazmalıydı. Sonra bütün balonlar toplandı ve bir odaya kapatıldı.

Katılımcılar odaya alındı ve 5 dakika içinde üzerine isimlerini yazdıkları balonu bulmaları söylendi. Herkes deli gibi kendi adını aramaya başladı, insanlar çarpıştılar, bir birlerini ittirdiler, tamamen bir kaos ortamı oluştu. 5 dakikanın sonunda kimse kendi balonunu bulamamıştı.

Konuşmacı bu sefer herkesin bir balon almasını ve üzerinde adı yazan kişiye o balonu vermesini söyledi. Bir kaç dakika içinde herkes kendi balonuna kavuşmuştu.

Konuşmacı dedi ki: "Yaşamımızda bunu görüyoruz. Herkes deli gibi mutluluğu arıyor ve nerede olduğunu bilmiyor. Bizim mutluluğumuz başkalarının mutluluğunda gizlidir. Onlara mutluluk verin; sizinki size gelir. Ve insanların yaşam amacı da budur..."

Siz oluruna bırakın mutlu da olursunuz zaten.

Gariptir insanoğlu...
Yürümez...
Sevmez...
Yardımlaşmaz...
Paylaşmaz...
Ağlamaz ve dua etmez..

Sonra da 'mutlu olamıyorum' der...

İnsanların en mutlusu kalbi ilimle dolu ve bedeni sabırla süslü olup elindeki ile yetinen kişidir.
Süfyan-ı Sevri (Sûfi, ö.778)

Sağlıklı olup , hiç kimseye muhtaç olmamak mutluluk sağlayan nedenlerden biridir.