Öğretmen Alımında Yaşanan Sorunlara Çözüm Bulunacak mı?

Bu köşeyi takip edenler, öğretmenliğe alınmada sözlü sınav olması gerektiğini savunduğumu bilirler. Bu bağlamda sözleşmeli öğretmenliğe atanmada getirilen sözlü sınav birçok kesimi tedirgin ettiği gibi etmeye de devam ediyor. Acaba şu an sözlü sınavlarda istenen başarı yakalandı mı ya da amaca ulaşılabildi mi ya da sözlü sınavdan önce başka hangi süreçlerden geçirilmesi gerektiğini izaha çalışacağız.

Daha önce sözlüde iki amaç olduğu vurgulanmıştı

Yapılan imtihanlarda hassasiyetin iki noktada toplandığı ve bunlardan bir tanesinin FETÖ terör örgütü, ikincisinin ise bölücü terör örgütü olduğu ifade edilmişti. Bunların dışında “vatanına milletine sadık, bayrağını yurdunu seven bütün öğretmenlerimiz için kapılar sonuna kadar açıktır” ifadesi kullanılmıştı. Demek ki sözlü sınav devam edecek ve sınavlar FETÖ ve terör örgütleri olmak üzere iki noktada odaklanacak. Buna kimsenin itiraz etmeyeceğini düşünüyoruz.

Ancak, sözlü sınavın doğasından kaynaklanan sorunlar, 20 bin öğretmen atamasında tekrar ortaya çıktı. Hatırlanacağı üzere, dönemin MEB Bakanı, daha önce yaptığı bir açıklamada, mülakatlarda ortaya çıkan dengesiz puanlamanın önüne geçmek için, komisyonlara mülakat değerlendirmeleri sırasında, KPSS puanlarının +-5 puan üzerinden puan verilmemesi talimatını vermişti. Ancak bakanlık teşkilatının en üst yetkilisi olan bakan talimatına rağmen, MEB mülakat komisyonlarının, 850 civarında adayda, +5’in üzerinde puan verdiği basına yansımıştı.

Sözlü sınav denilince niçin torpil anlaşılıyor?

Malum, sözlü sınav denilince akla hemen kayırmacılık geldiğinden ciddi bir tedirginlik oluşmaktadır. Ancak, kariyer meslek olarak tanımladığımız 657 sayılı Kanun’un 36/A-11’inci maddesinde sayılan uzman yardımcıları, müfettiş yardımcıları, meslek memurları, kaymakamlar vb. mesleklerin tamamında sözlü sınav vardır ve bunun kaldırılmasına yönelik bir çaba da söz konusu değildir. Hal böyle iken geleceğimiz olan çocuklarımızı şekillendiren öğretmenlerin de seçilmesinde bilimsel süzgeçten geçmiş katı kurallar getirilmesi gerekmektedir.

Maalesef öğretmen seçiminde çarşı ve mahalle bekçisi, emniyet personeli, hakim, savcı veya kaymakam seçimi kadar dikkatli davranılmıyor. Halbuki emniyet mensupları bugünümüzün, öğretmenler ise geleceğimizin güvenliğini sağlıyor. Hele hele taciz olaylarının artması öğretmen seçiminde çok daha dikkatli olunmasını zorunlu kılmaktadır. Sözlünün yanında öfke kontrolü dahil birçok testten geçirilmesi gerekmektedir. Yine komisyonda psikoloğundan, sosyoloğuna kadar birçok uzmanın bulunması gerekmektedir.

Diğer yandan, hiçbir özel sektör kuruluşu dahi sadece yüksek puan aldı diye veya iyi okullardan mezun oldu diye doğrudan personel almaz. Özel sektör, istihdam edeceği personeli birçok yazılı ve sözlü sınavdan ve testten geçirmektedir. Ayrıca özel sektörde dahi dört aylık deneme süresi vardır ve bu sürenin sonunda personelle çalışıp çalışmayacağına karar verilmektedirler. Dolayısıyla sözlü tek başına adam kayırma değildir. Ancak, aday seçiminin vicdanları zedelememesi gerekmektedir.

Öğretmenler hangi konulardan sözlü sınava tabi oluyor?

Sözleşmeli öğretmen istihdamına ilişkin usul ve esaslar, 3 Ağustos 2016 tarihli ve 29790 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Sözleşmeli Öğretmen İstihdamına İlişkin Yönetmelik’te belirlenmiştir. Buna göre, KPSS sonucunda her alan için oluşan puan sıralamasına göre en yüksek puan alandan başlamak üzere, alanlar için belirlenen kontenjan sayısının üç katı aday sözlü sınava çağrılmaktadır ve 60 puan ve üzeri puan alan aday başarılı olmaktadır. Eleştirilebilecek en temel konu ise her bir pozisyon için üç adayın sözlü sınava çağrılmasıdır. Bu rakam daha aşağı çekilirse hem adaylar referans peşinde koşmazlar hem de başarı ödüllendirilmiş olur.

Ayrıca, sözlü sınav konuları ve ağırlıkları ise şunlardır: 1- Bir konuyu kavrayıp özetleme, ifade yeteneği ve muhakeme gücü: %20, 2- İletişim becerileri, özgüveni ve ikna kabiliyeti: %20, 3- Bilimsel ve teknolojik gelişmelere açıklığı: %20, 4- Topluluk önünde temsil yeteneği ve eğitimcilik nitelikleri: %20, 5- Eğitim bilimleri ve genel kültür: %20. Bu kriterler oldukça sübjektif olup, daha objektif hale getirilmelidir.

 

Ahmet Ünlü'nün yazısının devamı için tıklayınız.

 

  • 0 13
  • 25 Mart 2019 21:24 3.455
UYARI: Yayınlanan haberler, Egitimhane.Com'un görüşlerini yansıtmaz. Yazılan yorumlar, onaylanmış olsalar bile yazanın sorumluluğundadır.

Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK