Öğretmen - Öğrenci Diyalogları

 Yılın ilk ders günü, paydos ettik, bahçede öğrencilerle vedalaşıyoruz hepsinin ağzından veda sözcükleri çıkıyor, 1.sınıf öğrencim döndü koşarak geldi "öğretmenim merak etme yarın yine gelecem" dedi. O kadar içten ve sempatikdiki....

1997 yılında ilk başladığımda 3. sınıfları almıştım..Adem adlı öğrenci parmak kaldırdı evet Adem dedim ;
-Bir şey yok parmağım kalkıyor mu diye baktım dedi....

Ben de 93 te ilk başladığımda 3. sınıfları almıştım. Muhammet adında zehir gibi minicik bir çocuğum vardı. Müfettiş sınıfa geldiğinde oldukça zor bir problemi zihinden çözmelerini istedi. Problem biter bitmez Muhammet parmak kaldırıp cevabı söyledi. Nasıl çözdüğünü sorunca en az problem kadar karmaşık bir yol anlattı. Şakalaşmak amacıyla müfettiş; " hiç öyle çözülür mü?" deyince bizimki; " çok biliyorsan daha iyisini sen çöz" dedi, oturdu yerine 

Okuduklarım beni güldürmeye yetti, sağolun.
Bugün baktım birinci sınıflardaki öğrencilerimden biri kendisinin iki katı olan üçüncü sınıf öğrencisini sürekli rahatsız ediyor. Oyunda eş değiştirin diyorum, dönüp dolaşıp yine onun elini tutmaya çalışıyor. Ben de gayri ihtiyari sordum arkadaşını çok mu seviyorsun diye.
 "Heeeee deyiverem de gidin sööölen hemen. Kendim böyüyünce derim."

Ben de İzmir'de görev yapıyorum okulumuz göç alan  gariban br bölgede ....
Öğrencilere  beslenme dersinde yemek yeme kurallarını anlatıyorum  ;büyük lokma almayın ağzınız , kapalı çiğneyin  ...vb  tüm bu söylenenleri  dinleyip yerine  getirmeye  çalışan  bir öğrencim öyle  dikkat ediyor  ki anlatamam bir  taraftanda gözü hep  bende yanına  doğru gittim başını okşamak için bana  en  kibar sesi ile
-öğretmenim  bohum  geldi gidebilir miyim dedi gümekten öldüm.

ön bilgi: Aylar önce
1-okula 23 nisanda kaymakam gelmişti.
2- okula tiyatrocular gelmişti

Hayat bilgisi dersinde köyü kim yönetir dedim. Muhtar şeklinde doğru yanıtlar geldi. Sonra ilçeyi kim yönetir? diye sordum. Baktım pek parmak kalkmıyor. Geçen yıl 23 nisana kaynakam gelmişti, Bunun iyi bir hatırlatma olabileceğini düşündüm. Hani okulumuza gelmişti ya, dedim. Onur parmak kaldırdı. Söyle onur dedim. Yanıt tek kelime "palyonço" Bütün sınıf gül gül 

1997 yılında ilk başladığımda 3. sınıfları almıştım..Adem adlı öğrenci parmak kaldırdı evet Adem dedim ;
-Bir şey yok parmağım kalkıyor mu diye baktım dedi....

çok zekice bi cevap...........uygulamalı eğitim yapıyor çocuk

vallaha süper diyaloglar var yazanlara teşekkürler

Yıl1999, yer Afyon:
1. sınıfları okutuyorum masa ve sıra örtülerini her hafta bir öğrencime veriyorum annesine yıkatması için ve hepsi bu konuda çok istekliler. Öğrencilerden biri heyecanla  parmak kaldırıyor ve " Öğretmenim bana ver bizde şey var, zıngıldayyo" dedi ve anlatmak istediği çamaşır makinesiydi.
Yine aynı öğrencim  beden eğitimi dersinde heyecanla yanıma koştup geldi ve "Öğretmenim şey oynamayacak mıyız? Hani depiyoduk yaa..." Bu da futbol anlamına geliyordu.

Birinci sınıfta Mustafa adında bitirim bir öğrencim vardı.Öğrenme gelişimi çok yavaş ama bu Mustafa'nın pek umurunda değil, tam bir hayat adamı...Ama şeytan tüyü var Mustafa'nın çok sevimli.Toplama yapıyoruz.10 içinde olanları parmaklarını sayarak yapıyor.Ama toplamı 10 aşan bir işlem sordum, Mustafa kendi parmaklarını saydı.Baktı yetmiyorlar yanındaki arkadaşına,"Gızzz uzat bakayım barmaklarını..."

Ben  doğuda görev yepıyorum. Burada öğrencilere birbirlerini şikayet ederken 'Öğretmenim bu benden durmuyor diğeri ise suçunu üstüme koyuyor 'gibi cümleler kullanıyorlar.

2.sıınfları okutuyorum. bir gün bir erkek öğrencim evlimsiniz öğretmenim  diye sordu. hayır oğlum dedim.oooo öğretmenim olmaz ama bulalım size birini demezmi?
düğününüzü de okulun bahçesinde yaparım ama yoksa olmaz... şartı da var yani

Ben de Muş da öğretmenlik yapıyorum. Bazen öğrenciler öyle tuhaf kelimeler türetiyor ki, düzeltmek te sorun oluyo. Mesela deneme sınavından çıkınca "hocam ben 5. soruya A şıkkı vurdum" veya öğretmen odasına girip te " hocam dersinizi böldüğüm için özür dilerim " diyenler mi dersin:)

2. sınıf Türkçe dersi buyıl bir öğrencimin çalışma kitabındaki cevabı
Ana fikir: Baba fikir

Rize nin ücra bir ilçesinde görev yaparken bir kaynaştırma öğrencim var adı Recep...yaşı diğerlerinden büyük ,düzgün konuşamayan ,kalem tutma becerisi olmayan bir çocuk.benden başka kimseyle konuşmaz ,önüne geleni duygularını kolay ifade edemediği için sevdiğinden (!) tartaklar,ama başkalarının zarar vermesini istemezdi.okul için tam anlamıyla bir vakaydı ama ben Recep i çok severdim.kasap önünde bekleyen kedi gibi kantin önünden ayrılmaz,biri birşey versin diye bin takla atardı.-ne olacaksın?diye sorduğumda :
-polisz...diye haykırırdı.
birgün eşim(jandarmadır) bunu okuldan eve giderken yakalamış,öğrencim olduğunu bildiği için sevmeye kalkmış.tabi bizimki resmi üniformayı görünce ortalığı birbirine katmış kendini alacaklar diye...
ertesi gün koşa koşa yanma gelerek haykırdı:
-O ne biçim polisz...Vuracağim oni....

bir hafta bütün arkadaşlarla bu olaya çok güldük