Özür Grubu Atama Sonuçları Ve Değerlendirmeleri

Arkadaşlar başbakana sorulmuş bu eş durumu mağduriyeti ne olacak denilmiş ve şöyle cevap vermiş:Öğretmenklerin evlerinin yanına okul kuracak değiliz demiş.Eşi öğretmen olan hakim savcı ve tsk mensupları ile ilgili düzenlemeler yapılacak diyor..Eşi öğretmen olan yada eşi özel sektörde olan bu vatanın evladı değilmi...

değil hocam değil malesef yada onlar öyle sanıyor okadar iyi siyasetçi ki evimizin yanında okul istiyormuşuz gibi lanse edip tepkiyi azaltıyo. Sözün bittiği yer...

umutla il emrini bekliyorum inşl herkese  görünecek umut  fakirin ekmeyi

ya bu van a kaç kişi geldi gelebildi mi merak içindeyim

İl emrinin gelebileceğine dair nasıl bir emare yakaladınız dünkü programda, ya da ben neyi kaçırdım
Fazla umutlanıp da sonra hayal kırıklığına uğramayalım. Yani düne kadar inancım vardı benim de ama şimdi zor gibi geliyor bana. Bir ülkenin başbakanı çıkıp da il emri vereceğiz diyemezmiydi verecek olsalar. Bence gündeminde olsa somut olarak söylerdi...
Bekleyelim bakalım ama pazartesi işbaşı. Herkes olmayacakmış gibi kendini ayarlasın da olursa süpriz olsun...

İl emrinin gelebileceğine dair nasıl bir emare yakaladınız dünkü programda, ya da ben neyi kaçırdım
Fazla umutlanıp da sonra hayal kırıklığına uğramayalım. Yani düne kadar inancım vardı benim de ama şimdi zor gibi geliyor bana. Bir ülkenin başbakanı çıkıp da il emri vereceğiz diyemezmiydi verecek olsalar. Bence gündeminde olsa somut olarak söylerdi...


Bekleyelim bakalım ama pazartesi işbaşı. Herkes olmayacakmış gibi kendini ayarlasın da olursa süpriz olsun...

ben de anlamadım il emri diye birşey demedi ama tweeterda  millet teşekkür etmeye başlamış ben mi sorunluyum millet mi

arkadaşlar kurum bazında minimum puanlar ne zaman yayınlanır sizce?

Yani ....
Ama mesela dershaneler birleşin özel okul açın. Öğrenciniz bizden dedi açıkça.
Bu öğretmen milleti bi acayip. Bak bu özelleştirme başımıza daha büyük bela olacak ilerde. Bugünden bangır bangır geliyor ama illa yumurta kapıya dayanacak...

pazrtesi herşey belli olur inşl il içi özür kaldırmışlar mebsisden

İl dışı özür grubu atama mağduru 8.400 civarında öğretmen kaldı.

İl dışı özür grubu atamalarında sadece 10 ilin açılması ve iki kez yapılan yerleştirmelere rağmen 8400 civarında öğretmeni mağdur etti.

Özür grubu tayinlerinde asker, polis, hakim,savcı gibi meslek örgütlerinin eşlerinin tayinlerinin yapılmaması özür grubu krizini büyüttü.

Geçtiğimiz hafta ortasına kadar sadece bu meslek gruplarının eşlerine yönelik bir ek yerleştirme planı üzerinde çalışılırken, hafta sonuna doğru özelliklede Anadolu Eğitimsen Başkanı Cansel GÜVEN ve eyleme destek veren öğretmenlerin yoğun ısrarı ve talebi üzerine Bakanlık geri adım atmak zorunda kaldı.

Burada bir parantezde özür grubunda Türkeğitimsen ve Genel Başkanı KONCUK'a açmak gerekir. Hem özür grubu eylemi yaparak hemde hiç bir şekilde kibir , gönül yapmadan AES eylemine genel sekreterini göndererek amaçlarının sendikal rekabet değil sorunun çözümü olduğunu gösterdi.

Milli Eğitim Bakanlığında , Bakan Bey'e en yakın kişilerden edindiğimiz bilgilere göre önümüzdeki hafta içerisinde il dışı özür ataması yapılmayan 8.400 civarında ki öğretmenimizin ek yerleştirme adı altında il dışı tayinlerinin yapılacağını net bir şekilde öğrenmiş bulunmaktayız.

Bu konu hakkında net açıklamanın ve müjdenin bugün Cnn Türk televizyonuna çıkacak olan Ömer DİNÇER tarafından verilmesini bekliyoruz.

İl emri konusunda en büyük katkıyı kelli felli sendikalara rağmen AES yaptığını hiç çekinmeden yazabiliriz.

Ancak AES bu çabalarının üye olarak sendikaya dönmeyeceğinide net olarak yazabiliriz.

Öğretmen camiası adaleti sevmez gücü sever ve güce tapar...

Şöyleki, Ağrı ili Doğu Beyazıt ilçesinde bir sözleşmeli öğretmene AES özür grubu için dava açar ve davasını kazanarak Mugla iline tayin olmasını sağlar.
Öğretmenimiz Mugla iline gittikten sonra , AES arar ve Hakkınızı helal edin ! Allah sizden razı olsun ! sendikadan nasıl istifa edecem diye sorar...

Öğretmen AES istifa edecek ve evinin yanındaki okula görevlendirmesini yaptırabilmek için bir başka sendikaya üye olacaktır.

Öğretmenimizin okulu evine dolmuşla 15 dk mesafede iken öğretmenimiz yürüme mesafesinde okula görevlendirme gelebilmek için gider ve o sendikaya üye olur.

Sonuç olarak ; Özür grubu ve il emri konusunda aslan payı AES ve başkanı Cansel GÜVEN'in dir. Ancak öğretmen camiasının menfaatçi ve güce tapar bir yapısı olduğu için özür grubu kazanımının meyvesini yine AES yiyemeyecektir.

Zaten öğretmen camiası haklıdan yada değil her zaman güçlüden yana olmuştur.

Bakın bu konuda rahmetli Ugur MUMCU ne diyor..

Haklıdan yana değilde güçlüden yana olanlar korkak ve kaypak olurlar.
Güç merkezi değiştikçe döner döner en sonunda fırıldak olurlar.

İşte bu yüzdende yıllardır öğretmenlerimize önce eşşeğini kaybettirirler sonra eşeğinin yerini göstererek sevindirirler.

Bunuda tarihe bir not olarak düşün...

İzleyin ve görün...
Haber Kaynağı: [linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Noldunuz hemen yaaa

inşl il emri herkes için gecerli olur

Arkadaşlar toplu sonuçlar belli oldu mu?

Milli Eğitim Bakanlığında özür grubu atama başvurusu kabul edilen ancak tayinleri yapılmayan 8.500 civarında öğretmenin nakilleri ek yerleştirme ile yapılacak.


Milli Eğitim Bakanlığı özür grubu atamalarında 2 kez yer değiştirme yapmasına rağmen , özellikle sınıf öğretmenliği başta olmak üzere 8.500 civarında öğretmenimizin özür grubu tayinleri yapılamadı.

Milli Eğitim Bakanlığının 4+4+4 sistemine geçmesiyle beraber özellikle batı bölgelerinde olmak üzere hemen hemen tüm illerde sınıf öğretmeni norm fazlası olması özür grubunda sadece 10 ilin açılmasına neden oldu.

Binlerce öğretmenin özür grubu mağduru olması akabinde Eğitimsen, Türkeğitimsen ve AES özür grubu eylemlerinin gelmesi ve sosyal medya üzerinden öğretmen adaylarının siyasilere mesajları bu konuda bir kamuoyu oluşmasına neden oldu. AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin ÇELİK'in konuyu Başbakan'a taşıyacağım sözü ve akabinde Başbakan'ın canlı yayında bu konuda yoğun bir çalışma yapılması için taliömat verdim sözleri öğretmenlerimizi biraz rahatlatsa da ; Öğretmenlerimiz hala özür grubu konusunda diken üstünde durmaktadır.

Kamudanhaber sitesi olarak Özür grubu atamalarının akibetini sizler için araştırdık.

Milli Eğitim Bakanlığı kurmayları ile yapmış olduğumuz görüşmeler neticesinde şu bilgileri elde ettik.

Bakanlık geçtiğimiz hafta özür grubu tayini çıkmayan Hakim, Savcı, Asker, Polis eşlerine yönelik bir çalışmayı inceden inceye yaptı. Ek yerleştirme ile bu meslek gruplarının eş durumu tayinleri yapılacaktı. Ancak sosyal medya ve sendikalar üzerinden öğretmenlerin örgütlenmesi olumlu sonuçlar verdi.

Önümüzde ki günlerde Bakanlık, özür grubu atamalarında ek yerleştirme ile mağdur olan öğretmenlerimizin özür grubu tayinlerini yapacak.

Özür grubu atamalarının bu hafta içerisinde bitirilmesi planlanmaktadır. Bu konuda gerekli açıklamaların ise Pazartesi günü Cnn Türk'de yayına çıkacak olan Milli Eğitim Bakanı Ömer DİNÇER'in vermesi bekleniyor.


YORUMUNUZU BEKLİYORUM SİZCE?

Hadi bakalim hayirlisi insallah .aciklama nasil olur onu bilemem yalniz dincer beyden..

Eğitimde körler, sağırlar diyaloğu

Eğitimde körler, sağırlar diyaloğu
02 Eylül 2012 Pazar 10:29

Hemen her konuda diyalog sorunumuz var. Ama hiçbirisi, eğitimde olduğu kadar uçlarda değil.

Hiç kimse, hiç kimseyi doğru anlamıyor.
Hiç kimse hiç kimseye inanmıyor.
Hiç kimse hiç kimseye güvenmiyor.
Oysa, biraz olsun diyalog kurulabilinse, bugün sorun diye tartıştığımız konuların hepsine gülüp geçeriz.

En vahimi de, herkes aynı şeyi söylemesine karşın, sanki birbirinin zıddı gibi algılanıyor olması!..

Başbakan kimden yana?
Başbakan Erdoğan, eğitime çok daha fazla zaman ayırmalı ve çok daha fazla kafa yormalı. Yoksa eğitimin rayına oturması mümkün değil. Hep, iş işten geçtikten sonra, kriz dönemlerinde devreye giriyor ve haklıyken haksız duruma düşüyor. Çünkü, MEB’i savunmak zorunda kalıyor.

Oysa, onun da gönlü, öğretmenden, öğrenciden, veliden yani halktan yana.
En azından bunu çok iyi biliyoruz...

Erdoğan, Kanaltürk’te, öğretmenlerin özür grubu atamaları ile ilgili olarak, “Öğretmenler illa aynı ilçede görev yapacak diye bir şey yok. Evlerinin etrafına okul kuracak değiliz. Böyle bir durumda batıya istek fazla olduğundan yığılma oluyor ve Güneydoğu’da boşluk meydana geliyor” dedi. Oysa, içlerine girip biraz onları dinlese, memurlar içerisinde en büyük fedakarlığı yapanların öğretmenler olduğunu görecektir.
Bırakın mahallesindeki okulu, ailesinden, çoluğundan çocuğundan binlerce kilometre uzakta, hem de yıllarca görev yapan öğretmenleri, alınlarından öpecektir...
Asker, polis ve yargı mensuplarının eşleri için ise Milli Eğitim Bakanı’na talimat verdiğini açıklayan Başbakan’a, aynı talimatı öğretmen eşleri için neden vermediğini elbette sormak gerekir.

Konuyu yakından bilse, onlarla konuşma olanağı bulsa, parçalanmış öğretmen aileleri için en büyük mücadeleyi kendisinin vereceğinden zerre kadar kuşkumuz yok. Ama görünen o ki, ona ikinci, üçüncü elden aktarılan bilgiler, gerçeği yansıtmıyor!..
Bu konuda yapılacak samimi bir araştırmanın, tüm sorunları çözeceği inancındayız...

Rapor çocuklara ihanet mi?
Erdoğan, aynı programda, yeni eğitim sistemi ile ilgili olarak da, 66 aylık çocukların okula başlaması konusunda şunları söyledi:
“66 aylık veya 4+4+4 konusunda bir karşı kampanya var. Çocukları için rapor alanlar evlatlarına ihanet içindedirler. Çocukların hiçbiri geri zekalı değil. Dünyada uygulamalar belli. Ailelerimizde durum ortada. Okul öncesi eğitimi kaldırdığımızı söylüyorlar. Tam aksine biz bunu daha da yaygınlaştırma gayretindeyiz. Okul öncesi eğitimi çok daha yukarı çekmeye çalışıyoruz. Biz bir sistem oturtuyoruz. Bunu oturtmak belki bir, iki senemizi alabilir. Birilerini ekrana çıkartıp konuşuyorlar. Araştırıyoruz arkasında kolejleri olduğu ortaya çıkıyor. Biz en fazla kadro tahsisi en fazla ödeneği milli eğitime yapıyoruz. Derslik konusunda çalışmalarımız devam ediyor. Dershanelerin kaldırılması sorunu var. Dershanelere sesleniyorum gelin dershaneleri birleştirin biz de size öğrenci gönderelim.”
Allah’tan şu günlerde, ekrana çıkıp, bu konuda konuşmuyoruz, yoksa çoktan, kolejlerin, dershanelerin adamı damgasını yemiştik.
Böylesi bir yorum da, kolaycılıktan başka bir şey değil.
Yüz binlerce veli ayakta, onlar da mı dershanelerin, kolejlerin ya da muhalefetin adamları?..
Nasrettin Hoca’nın hikayesinde olduğu gibi MEB’in hiç mi kabahati yok?..
Keşke olaylara sağduyu ile bakılabilse, keşke farklı seslere de kulak verilebilse. İşte o zaman bu sorunların hiçbirisi yaşanmaz. Ama hiçbirimiz, birbirimizi anlama konusunda çaba harcamıyoruz...
Veliler, sanki rapor eziyetinden keyif alıyor? Ayrıca, rapor işini ortaya atan kim?
Veliler mi, MEB mi?..
Sayın Başbakan’a soruyoruz, bu konuda da tıpkı aşı konusunda olduğu gibi kafa karıştıran kim? Asıl bu konunun araştırılması için talimat versin, işte o zaman her şey ortaya çıkacaktır...

Harçlar konusu
Birileri çıkıp, “Devlet size akşam parasız eğitim vermek zorunda değil. Hem düşük puan alıyorsunuz hem de para vermeden eğitim almak istiyorsunuz“ diye ikinci öğretim öğrencilerine yapılan haksızlığı, haklı çıkartmaya çalışıyor. Bunu da anlamak mümkün değil. Konuya ancak bu kadar sığ bakılabilir.
İşte o zaman, devlet zorunlu temel eğitim dışında, artık hiçbir konuda bedava eğitim vermesin! Madem ki alınan eğitim, kişiye rant sağlıyor, herkese paralı olsun. Öyle birkaç bin lira da değil, vakıflar gibi 20, 30 bin lira olsun!..
Yakında bu sözlere de şahit olursanız hiç şaşırmayın...
Özetin özeti: Türkiye, bir samimiyet testinden daha geçiyor. Hem de en zor konuda! Bakalım yalancı çoban kim olacak?..

Haber Kaynağı: [linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]