Yorgun Öğretmenlere Öneriler

Çevrimdışı sebocan

  • Yönetim Ekibi
  • *****
  • 32.871
  • 512.407
  • 32.871
  • 512.407
01 May 2017 22:15:24
Yorgun Öğretmenlere Öneriler – 1

Tanıdığım bütün öğretmenler günün sonunda daha fazla enerjisinin kalmasını ister. Aileleri için ellerinden gelenin en iyisini yapmak isterler, tıpkı öğrencileri için ellerinden gelenin en iyisini yaptıkları gibi. Spor yapmak, biri hobi sahibi olmak, çocuklarıyla oyun oynamak, sevdikleriyle sohbet etmek isterler ve hatta bazıları öğrencilerin kağıtlarını okumak ve dersleri planlamak için daha fazla enerjileri bile olsun ister.

Bir önceki yazıda [linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] sorusunun cevabını ararken dört ana sebepten bahsetmiştim. Yazı o kadar ilgi gördü ki, bu kez öğretmenlerin kararlarını azaltmaları, daha az irade gücü kullanmaları, duygusal iniş çıkışlardan kaçınmaları ve endişeyle baş etmeleri için neler yapabileceği üzerine kafa yordum. İşte birkaç öneri:

Daha Az Karar = Daha Çok Enerji

Yeterince basit görünüyor: Daha az karar verin. Bazı insanlar için bazı işlerde, sadece irade zoruyla daha az karar vererek çalışmak mümkün olabilir. Ancak öğretmen olarak bizler karar vermemizi gerektiren durumların içine gömülmüş durumdayız. Planlamak bir dizi karardan başka bir şey değildir. Öğrencilerin kağıtlarını değerlendirirken, oturma planlarını yeniden düzenlerken, bir öğrenci tuvalete gitmek için izin isterken, bir davranış problemini nasıl ele alacağımızı düşünürken ve daha pek çok şeyi yaparken her seferinde karar veririz. Karar vermemek gibi bir lükse sahip değiliz. Müdürlerimiz, meslektaşlarımız, öğrencilerimiz ve velilerimizin hepsi de seçmemizi, karar vermemizi beklerler. Peki o zaman nasıl daha az seçim yapacağız?

Aslında bunu zaten yapıyoruz, artık sadece biraz daha fazlasını yapmalıyız.

Otomatikleştirmek

Mark Zuckerberg işe her gün aynı gri tişörtü giyer. Nedeni sorulduğunda şöyle cevap verir:

“Bu topluluğa en iyi nasıl hizmet edeceğim dışında mümkün olduğu kadar az karar vermek zorunda kalmak istiyorum. Yaşamımı gerçekten bu hale getirecek kadar basitleştirmek istiyorum.”

Amerika Birleşik Devletlerinin eski başkanı Barack Obama ise şöyle diyor:

“Sadece gri ya da mavi takım elbiseler giydiğimi görüyorsunuz. Kararları azaltmaya çalışıyorum. Ne yediğim ya da ne giydiğim hakkında kararlar vermek istemiyorum, çünkü vermem gereken çok fazla karar ver.”

Steve Jobs, Henry Rollins, Christopher Nolan ve hatta Albert Einstein bile hayatlarının daha ileri dönemlerinde aynı düşünceyi hayata geçirmişlerdi. Hepsi de, ne kadar fazla karar verirsen, o kadar fazla yorulacağını ve günün ilerleyen saatlerinde daha önemli kararlar vermek için daha az enerjin olacağını biliyorlardı.

Giysilerinizi seçmek hayatınızda azaltabileceğiniz kararlardan biri olabilir. Bir kez böyle düşünmeye başlarsanız, otomatikleştirebileceğiniz daha pek çok karar olacağını fark edeceksiniz. Hatta bazılarını halihazırda yapıyor bile olabilirsiniz.

Çoğu insan evden işe giderken ve dönerken aynı rotayı izler. Karar vermezsiniz, sadece yaparsınız. Aynısı neredeyse bütün sabah rutinleriniz için de geçerlidir. Banka işlerinizin çoğunu da muhtemelen otomatiğe almışsınızdır. Teknoloji sağolsun, ben babamdan çok daha az mali karar vermek zorunda kalıyorum. Çünkü hepsini çok önceden planlıyorum.

Bu, daha az karar vermenin anahtarıdır: Kararlarınızı mümkün olduğu kadar otomatikleştirin.

Tüm gününüzü gözden geçirin. Kaç kararınızı zaten otomotik hale getirdiniz? Başka neleri otomatikleştirebilirsiniz? Peki ya spor rutininiz? Eğer spora gider ve hangi aleti kullacağınıza ve hangi sırayla kullanacağınıza karar veriyorsanız enerjinizi harcıyorsunuz demektir. Eğer her seferinde aynı şeyi yaparsanız ya da önceden belirlenmiş bir programı uygularsanız, enerji tasarrufu yapıyorsunuz anlamına gelir. Gününüzün her bölümünü analiz edin ve mümkün olduğu kadar fazla kararı eleyin. Her gün akşam yemeği için ne yeneceğine karar vermeyin. Bütün bir hafta için öğünleri planlarsanız o zaman akşam yemeği yemek otomatikleşir.

Okulda Daha Az Karar Verin

Okulda bu konuda oldukça deneyimliyiz. Bunlara rutin diyoruz ve rutinleri öğretme, modelleme ve öğrencilere ilk iki hafta (ya da iki ay) boyunca uygulatma sebebimiz, birer alışkanlığa dönüşmesini ve kimsenin bunları düşünerek enerji harcamamasını sağlamak. Okul gününüzün başka hangi bölümlerini otomatikleştirebilirsiniz? Bütün sabah rutininizi? Gün sonu rutininizi? Öğrencilerin sınıftan çıkarken nasıl sıra olacağını? Muhtemelen bunu zaten yapıyorsunuz ve iyi ki yapıyorsunuz! Öğrencilerin nasıl sıra olacağına her gün yeniden karar verdiğinizi hayal edebiliyor musunuz?

Öğretmenlerin kararlarının çoğu öğrenci davranışının bir sonucu olarak alındığı için katı bir sınıf yönetimi planı bir zorunluluktur. Sizden gelen kararları gerektiren sorunları önleyebilir. Eğer davranışların sonuçları açık ve tutarlı bir şekilde uygulanıyorsa, karar vermeye hiç gerek kalmaz.

Kendi kendinize bir karar denetimi yapın. Tipik bir günde yaptığınız her şeyi listeleyin. Kararlarınızın kaç tanesi otomatik bir rutinin parçası ve kaç tanesi daha basit, proaktif değişikliklerle otomatik hale gelebilir?

İlgili haberimiz: [linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı sebocan

  • Yönetim Ekibi
  • *****
  • 32.871
  • 512.407
  • 32.871
  • 512.407
# 01 May 2017 22:15:38
Yorgun Öğretmenlere Öneriler – 2

Öğretmenlerin neden yorgun olduğu ile ilgili bir [linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] , bu yorgunluğa sebep olan dört sebepten bahsetmiştik: Karar vermek, irade gücünü kullanmak, yoğunluğu yüksek duygular yaşamak ve endişelenmek. Ardından öğretmenlerin nasıl daha az kararlar alabileceği ile ilgili önerileri içeren bir yazı yayınladık. Bugünse öğretmenlerin irade güçlerini nasıl daha az kullanarak, işte geçirdikleri uzun bir günün sonunda bile iyi kararlar verecek enerjie sahip olabileceklerinden bahsedeceğiz.

Öncelikle irade gücünün bir kasa benzediğini anlamak çok önemli: Kullanılarak güçlendirilebilir ama aynı zamanda kapasitesinden fazla da çalıştırılabilir ve böylece bir iyileşme dönemi yaşamadan tekrar kullanılamaz hale gelir.

Öğretmenler elbette sürekli irade gücü kullanırlar. Mesela geçtiğimiz Cuma günü irade gücüne ihtiyaç duyduğum zamanlardan oluşan kısmi bir liste:

*Okulda giderken önümde bir çöp kamyonu var. Geçmek istiyorum, ama güvenli değil.

*Okula geldiğimde bitirmem gereken birkaç iş var, hepsi de can sıkıcı işler. Yapmak istemedim.

*Bir email’e rahatsız edici bir cevap yazmanın cazibesine direndim.

*Öğle yemeğinde yemek salonunda pasta.

*Derse dikkatini vermek yerine sıralarında bir şeyle oynayan çocuklar. Herkesin ortasında azarlamak istedim.

*Planlama saatimde sadece oturmak ve dinlenmek istedim, ama kendimi bir sonraki hafta için plan yapmaya ve malzemeleri hazırlamaya zorladım.

*Ders, okulun müzik ve anons sistemi tarafından bölündü. Küfür etmek istedim.

*Bir öğrenci sınıfa geç girdi ve dersi böldü. Ona bir ders vermek istedim.

*Bir öğrenci araştırma yapmak yerine bir oyun sitesindeydi. Chromebook’unu alıp camdan aşağı fırlatmak istedim, çünkü bunu yüzüncü kez yapıyor.

Demek istediğimi anladınız. Eminim siz de zihninizde kendi listenizi yapıyorsunuzdur. Bu durumların hepsinde de irade gücü gerekiyor. İrade gücümü bolca kullanarak depomu boşalttım, günün sonuna da kalması ihtimalini azalttım ve aynı zamanda vücudumu çok yordum. Öğretmenlerin bitkin olması hiç şaşırtıcı değil.

Peki çalışırken nasıl daha az irade gücü kullanabiliriz?

Önceden Planlayın

Çoğu zaman irade gücümüzü talep edecek şeyleri önceden tahmin edebiliriz. Biliyorum ki belli öğrenciler bamtelime basacaklar. Biliyorum ki eğer şimdi çalışmazsam, daha sonra stresli olacağım ve işleri bitirmek için daha fazla irade gücü kullanmam gerekecek. Saat 5′te trafiğe arabamla çıktığımda trafikten çok etkileneceğimi ve direksiyonda sakin kalmak ve kötü kararlardan kaçınmak için irade gücü kullanmak zorunda kalacağım. (İlginç bir gerçek: Çoğu trafik kazaları saat 15:00 ila 21:00 arasında oluyor. Aynı trafik sabahları da olmasına rağmen neden akşam üstü daha çok trafik kazası oluyor? Acaba sebebi, araba kullanımıyla ilgili kötü kararlara yol açan tükenmiş irade gücü olabilir mi?)

Eğer bu olayları önceden tahmin edebilirsek, o zaman onlar için plan da yapabiliriz. Starbucks, “LATTE eğitim sistemi” adını verdiği müşteri hizmeti geliştirme programıyla tam da bunu yapıyor. Starbucks, baristalarına stresli durumlarla baş ederken kullanabilecekleri çok detaylı sistemler verdi, özellikle de irade güçleri zayıfladığında kullanabilecekleri.

Bunu siz de yapabilirsiniz. Davranış problemlerini nasıl ele alacağınızı zamanından önce planlayın. Sınıf yönetimi planınızı, öfke yerine sıkı bir sadakat ve sakinlikle uygulayın. İşe arabayla gitmeyin. Müdürünüzden gelen emailler sizi genellikle sinir mi ediyor? Çıkışa kadar okumayın. Geceleri abur cubur yiyor musunuz? Abur cubur almayı bırakın ve evinize bunları sokmayın. Fen bilimleri öğretmeni Kathy sizi rahatsız mı ediyor? Kathy’nin gittiği yere gitmeyin. Benzer tetikleyicilerinizi belirleyin ve onlardan kaçınma ya da onlarla baş etme planları yapın.

Dikkatinizi dağıtın

Eğer bir eğitimciyseniz, muhtemelen Mischel’in ünlü Marşmelov testini duymuşsunuzdur. Zevki erteleme becerisi yüksek olanlar, marşmelovu yemeye dikkatlerini dağıtarak direndiler. Örneğin elleriyle gözlerini kapattılar ya da sandalyelerinin etrafında döndüler ki insanı ayartan nesneyi görmesinler ya da kendi kendilerine şarkı söylediler. (Marşmelov testi videosu için: [linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] )

Pek çok eğitmen eğitiminde rastlamayız belki ama bazen sadece yürüyüp gitmeniz ya da dikkatinizi başka bir şeye vermeniz gerekir. İlkokul öğretmenleri bu işin ustasıdır! “Steven, ellerini masandan çıkar! Sana on kez söyledim!” demek yerine Sarah’ya dönüp şöyle derler:  “Sarah, ellerini önünde kenetleme biçimini çok beğeniyorum.” Bunu bir alışanlık haline getirirseniz daha az irade gücü kullanırsınız.

Erteleyin

Kötü bir alışkanlığı bırakmaya çalışıyorsanız, ertelemek etkili olabilir. Psikolog Roy F. Baumeister irade gücüyle ilgili kitabında kendisine “şimdi değil, sonra” diyen insanların genellikle kaçınmaya çalıştıkları şeyin cazibesinden dolayı daha az eziyet çektiklerini söyler. Bu yüzden eğer kendinizi gün içinde emaillerinizi kontrol etmemek için irade gücünüzü kulanırken bulursanız, o zaman kendi kendinize günün sonunda kontrol edeceğinizi söyleyin sadece.

Dışa vurun

Kişiliğinizi, inançlarınızı ve doğal eğilimlerinizi bastırmak çok fazla irade gücü ister. Psikolog Mark Muraven ve ekibi, başkalarını memnun etmek için bu tür bir öz-kontrol kullanan insanların, kendi içsel hedeflerine ve arzularına sadık kalan insanlardan daha tükenmiş olduklarını buldu.

Arzularınızı bastırmak yerine onları dışarı çıkartmalısınız. Elbette etrafta Kathy’i azarlayarak dolaşamazsınız ya da müdürünüzün emailine dürüst fikirlerinizle yanıt veremezsiniz çünkü bu sizi işten attırabilir. İşte benim kullandığım yöntem:

Bazen bir veliden ya da bir müfettişten beni sinirlendiren bir email alırım. İçgüdülerim ateşe ateşle karşılık vermek ister. Bu kötü bir içgüdüdür, ama bu, o duyguları kontrol altına almam gerektiği anlamına gelmez. Ayrıca bu duyguları diğer öğretmenlere ya da eşime dışa vurmam gerektiği anlamına da gelmez, çünkü onların da kendi sorunları var ve beni her zaman dinlemek istemeyebilirler. Yaptığım şey, dürüstçe ve kendimi hiçbir şekilde frenlemeyerek tepkimi bir Google belgesine yazmak. Öfkemi dışarı atmamı sağladığı gibi tekrar dönüp bakmak istediğimde de hep aynı yerde kalıyor. Az yaşadığım bir durum olsa da, bir keresinde yazdığımı yeniden okudum, öfkem uçup gitti ve o dönemde neden bu kadar sinirlendiğime hayret ettim. Bunu birkaç kez yaparsanız aslında ilk duygularınızın genelde aşırı reaksiyon olduğunu fark etmeye başlarsınız ve onlara teslim olmaktan kaçınmak daha da kolaylaşır.

Diğer öneriler


Diğer tavsiyelerim yeterli uyumak, iyi yemek, egszersiz ve meditasyon yapmak olabilir. Tüm bunlar size çeşitli şekillerde yardımcı olabilir, ancak irade gücünü yönetmek konusunda insanlara yardımcı olduğu da bir gerçektir.

Çevrimdışı ümit üstel

  • Uzman Üye
  • *****
  • 3.739
  • 5.877
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 3.739
  • 5.877
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 02 May 2017 11:10:54
 kim ne derse desin, en çok BSİO öğretmenleri yoruluyor, hem zihinsel hem fiziksel. Mental yorgunluk deniyor bu aralar bu meseleye. Sanırsınız ki 4 sınıfa birden eğitim veriyoruz. Yok öyle birşey. Her sınıfın en az iki ya da daha fazla parçaya bölündüğü durumlar oluyor. 1. sınıfların bir kısmı okumaya geçmişken bir kısmı daha geride. Oldu mu sana ikiye bölünmüş 1. sınıf :) Her ders bi sonraki ders ne yapsam düşüncesi var, bundan dolayı o dersin verimsiz geçme ihtimali var. Ayrıca yönetim işlerini de aralara bi yerlere sıkıştırmanız gerekiyor.

Çevrimdışı sınıfdeniz

  • Moderatör
  • *****
  • 5.089
  • 148.721
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 5.089
  • 148.721
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 02 May 2017 11:15:25
Anlayışlı veliler  ve idareciler olmalı...

Çevrimdışı smyi

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 4.277
  • 23.695
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 4.277
  • 23.695
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 02 May 2017 16:02:05
daha önceden hiç düşünmediğim, fakat şimdi okuyunca "evet taşlar şimdi yerine oturdu" dediğim bir yazı olmuş.

bu düşünce geliştirilmeli ve öncelikle yıllık planlara uygulanmalı.
yıllık plana bakıyorsunuz ve ne işleyeceğinize karar verme konusu yeterince netleşmiyor(ilkokul yıllık planları).
halbuki yıllık plan şöyle olsa (ekte);
hem kolay hem de uygulamada esnek. yani öğretmen dersi plana uydurmak için karar almakta zorlanmayacak.

ama planlarda kazanım yazıldığı için (elbette bunun da kendine göre haklı mantığı var) "yok efendim öğrenci ters takla atarken marşımızın 8. kıtasını söyleyebilir" gibi, öğretmen bu dersi nasıl işleyeceğinin kararını vermekte zorlanıyor. net değil.

Çevrimdışı sebocan

  • Yönetim Ekibi
  • *****
  • 32.871
  • 512.407
  • 32.871
  • 512.407
# 02 May 2017 21:30:16
Yorgun Öğretmenlere Öneriler – 2

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK