Yorumlu Haberler

Çevrimdışı sebocan

  • Yönetim Ekibi
  • *****
  • 32.871
  • 512.414
  • 32.871
  • 512.414
# 12 Ağu 2013 23:47:53
Bilimadamları "ölüm tarihi"nin peşinde

İNGİLİZ bilim adamları ömrü tahmin edebilen bir ’ölüm testi cihazı’ geliştirdi. Cildin hemen altına yerleştirilen lazer sinyal, kişinin vücudunun ne kadar yaşlandığını ölçüyor. Lazer ışını ağrısız olmakla birlikte kanser ve bunama hastalıklarını test etmek için de kullanılabilecek.

Daily Mirror gazetesindeki habere göre, kol saati şeklindeki cihaz, vücudun ne kadar hızda yaşlanacağını hesaplamak için kılcal damarlar içindeki en küçük kan damarlarını analiz ediyor. Lazer, bu hücrelerin işleyişini ölçerek aynı zamanda bir kişinin ne kadar yaşayacağını tahmin ediyor. ’0’ ile ’100’ arasında derecelenen cihazda ’0’ ölü anlamına gelirken ’100’ en uygun durumdaki vücut anlamına anlamına geliyor. Bilim adamları bu derecelendirmeleri kullanarak kişinin ne kadar yaşayacağını hesaplayabiliyor. İngiltere’deki Lancaster Üniversitesi’nden fizik profesörleri Aneta Stefanovska ve Peter McClintock tarafından patenti alınan cihazın birkaç yıl içinde doktorların kullanımına sunulması bekleniyor. Gazeteye konuşan Prof. Stefanovska, giderek büyümeye elverişli bir veri tabanı oluşturmayı amaçladıklarını belirterek böylece her insanın bedensel ölçümünün yapılabileceğini bunun sonucunda da tam olarak kaç yıl daha yaşayacaklarını tahmin edebileceklerini söyledi.

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı sebocan

  • Yönetim Ekibi
  • *****
  • 32.871
  • 512.414
  • 32.871
  • 512.414
# 13 Ağu 2013 14:47:21
Hasta yakınları doktoru öldüresiye dövdü

HAKKARİ’nin Yüksekova İlçesi’nde doğum yaptıktan sonra yaşamını yitiren 22 yaşındaki Güllü Bülbül’ün yakınları tarafından saldırıya uğrayarak dövülen ve hayati tehlikesi bulunan doğum uzmanı doktor Soner Pul, yoğun bakımda tutulurken, Yüksekova’daki doktorlar bugün iş bırakma eylemi yaptı.

Olay dün saat 21.00 sıralarında Yüksekova Devlet Hastanesi’nde meydana geldi. İlçeye 17 kilometre uzaklıkta bulunan Kısıklı Köyü’nde yaşayan ve ilk çocuğuna hamile olan 22 yaşındaki Güllü Bülbül’ün doğum sancıları tuttu. Yakınları tarafından Yüksekova Devlet Hastanesi’ne getirilen Bülbül, normal doğum yaptıktan sonra yaşamını yitirdi.

Bunun üzerine Bülbül’ün yakınları doğumu gerçekleştiren Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Pul’a tepki gösterdi. Hastane önüne toplanan Bülbül’ün yakınları ile görüşen hastane yönetimi, sürecin idari soruşturmasının yapılacağı bildirildi. Ayrıca hasta yakınlarına isterlerse adli soruşturma yapılması için savcılığa suç duyurusunda bulunabilecekleri de söylendi.

40- 50 KİŞİ SALDIRDI

Daha sonra adli soruşturma çerçevesinde Güllü Bülbül’e otopsi yapılması için Cumhuriyet Savcısı hastaneye geldi. Kadın Doğum Uzmanı Dr. Pul ile şikayetçi olanların ifadeleri alındıktan sonra 40- 50 kişilik grup doktor Pul’a saldırararak öldüresiye dövdü. Doktor Pul, aldığı darbeler sonrası aynı hastanenin yoğun bakım servisine kaldırılarak tedavi altına alındı, hayati tehlikesinin de devam ettiği belirtildi.

HASTANE YÖNETİMİNDEN AÇIKLAMA


Yaşanan olayın ardından hastane yönetimince yapılan yazılı açıklamada, Güllü Bülbül’ün ölüm nedeniyle ilgili olarak, "Normal doğum sonrasında amniyotik sıvı embolisi olduğu tahmin edilen durum nedeniyle G.B. isimli hastamız vefat etmiştir. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanımız ve ilgili diğer uzmanlarımızın tüm müdahalelerine rağmen hastanın kısa süre içerisinde kalbi durmuş ve vefat etmiştir" denildi. Doktorların ilçede zor şartlar altında görev yaptığını belirten hastane yönetimi, doktor Soner Pul’un hayati tehlikesinin devam etiğini belirtirken şu açıklamalara yer verdi:

"Hiçbir insanın yaşamak istemeyeceği böyle talihsiz bir olaydan sonra, henüz nedeni kesinlik kazanmamış bir durum için idari ve adli soruşturma başlatılmışken, böylesine hukuk dışı bir tavır içine girilerek hareket edilmesi hukukun üstünlüğüne inanan bizleri derinden üzmüştür. Ülkemizin farklı yerlerinden gelerek zor koşullarda mesleklerini icra eden ve en önemli gayesi insana hizmet etmek olan biz sağlık çalışanlarının bu tür saldırılara maruz kalması, sağlık çalışanı bulma noktasında büyük sıkıntı çekilen ilçemize sağlık çalışanlarının gelmesi konusunda oldukça büyük sıkıntıya yol açacağı çok iyi bilinmelidir. Daha 3 ay öncesinde Şemdinli ve Yüksekova ilçelerinde tek Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanının Yüksekova Devlet Hastanesi’nde olduğu ve ne zorluklarla sağlık hizmeti verildiği unutulmamalıdır. Arkadaşımıza yapılan bu saldırıyı nefretle kınıyoruz ve sorumluların bulunması için yapılan çalışmaların bizzat takipçisi olacağımızın bilinmesini istiyoruz."

DOKTORLAR İŞ BIRAKTI

Hastane Başhekimi Uz. Dr. Nuretdin Kuzhan, olayla ilgili soruşturma başlatıldığını belirterek, şu ana kadar kimsenin gözaltına alınmadığını fakat güvenlik kameralarının incelendiğini söyledi. Yaşanan olayın ardından Yüksekova’da çalışan doktorların, meslektaşlarına yapılan saldırıya tepki gösterek iş bırakma eylemi yaptığını belirten Dr. Kuzhan, acil servis dışında poliklinik hizmeti verilmediğini söyledi.

POLİS HASTANEDE ÖNLEM ALDI

Yüksekova Devlet Hastanesi'nde yaşanan olayın ardından polis hastane çevresinde geniş güvenlik önlemi aldı. Hastane'nin acil servis girişinin yakınına zırhlı araçlar bırakılırken, polis hastane içerisinde de kontrolleri sıkılaştırdı.

Bu arada, doktorların bir günlük iş barkma eylemi bazı hastaları büyük sıkıntıya soktu. Acil servis dışında polikilinik hizmetinin verilmemesi nedeniyle muayeneye gelen bir çok vatandaş geri dönüyor. Şemdinli İlçesi'nin Derecik Beldesi'nden geldiğini Kürtçe olarak anlatan bir vatandaş mağdur olduklarını, bazı kişinin yaptığı hatanın kendilerine ödetilmemesi gerektiğini söyledi..

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı sebocan

  • Yönetim Ekibi
  • *****
  • 32.871
  • 512.414
  • 32.871
  • 512.414
# 16 Ağu 2013 13:10:37
Türkiye bu listede sonunda sırada

Türkiye, OECD’nin hazırladığı yaşam kalitesi endeksinde 34 ülke arasında sonuncu oldu. Türkiye’de insanlar OECD ortalamasından yılda 101 saat fazla çalışırken; kişi başına yıllık gelir ortalamanın yarısı bile etmiyor.

Cumhuriyet gazetesinde yer alan habere göre, Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü’nün (OECD) konut, gelir, iş imkânları, toplum, eğitim, çevre, şeffaflık, sağlık, hayat memnuniyeti, güvenlik ve iş-özel hayat dengesi gibi göstergeleri dikkate alarak oluşturduğu Kaliteli Yaşam Endeksi’nde Türkiye son sırada yer aldı.

Endeksin hazırlanmasında kullanılan 11 kriterin tamamı göz önüne alındığında Türkiye Brezilya, Şili ve Meksika’nın ardından sonuncu olurken listenin en üst sırasında ise Avustralya yer aldı. OECD, Türkiye’nin son 20 yılda vatandaşlarının yaşam kalitelerini yükseltmek için oldukça dikkat çeken bir çaba sarf ettiğine dikkat çekerken birçok başlıkta diğer ülkelerin gerisinde kaldığını belirtti. Endekse göre; - Türkiye’de kişi başına yıllık gelir 10 bin 504 dolar ile OECD ortalaması olan 23 bin 47 doların yarısı bile etmiyor.

- Türkiye’de çalışabilir yaştaki (15-64) nüfusun yalnızca yüzde 48’i meslek sahibi. OECD ortalaması ise yüzde 66.

- Türkiye’de insanlar OECD ortalaması olan yıllık 1776 saatten daha fazla, yıllık 1877 saat çalışıyor.

- İşçilerin yüzde 46’sı çok uzun saatler çalışırken bu oran OECD ortalamasında yüzde 9.

- Eğitimde de durum pek parlak değil. Üniversite mezunu olanların oranı yüzde 31, OECD ortalaması ise yüzde 74.

- Türkiye’de yaşam süresi ortalama 75 yıl, OECD’de ise 80.

- Türkiye’de yaşları 15 ile 64 arasında olan kişilerin yüzde 48’inin paralı bir işi var. OECD ortalaması yüzde 66.

Kaynak: [linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı sebocan

  • Yönetim Ekibi
  • *****
  • 32.871
  • 512.414
  • 32.871
  • 512.414
# 17 Ağu 2013 21:54:12
Bursa 4.1 şiddetinde depremle sarsıldı

Saat 21.16'da merkez üssü Bursa'nın Gemlik İlçesine bağlı Engürücük Köyü olan 4.1 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi.



Biz, Manisa'dan dahi hissettik. Geçmiş olsun.

Çevrimdışı sebocan

  • Yönetim Ekibi
  • *****
  • 32.871
  • 512.414
  • 32.871
  • 512.414
# 28 Ağu 2013 14:00:53
CAS, Fenerbahçe kararını açıkladı!

Fenerbahçe Kulübü'nün, UEFA Disiplin Kurulu'nun verdiği Avrupa kupalarından iki yıl men cezasıyla ilgili, Uluslararası Spor Tahkim Mahkemesi'ne (CAS) yaptığı başvuru için karar verildi. CAS iki yıllık men cezasını onarken karar resmi internet sitesinden şöyle duyuruldu:

"UEFA, Fenerbahçe Spor Kulübü'nün UEFA kulüp turnuvalarından şike suçlaması nedeni ile 2 sezon men etmişti. Türk kulübü bu karar üzerine CAS'ta temyize gitti ve tarafların arasındaki anlaşma gereği CAS, hızlandırılmış prosedürün uygulanacağı bir takvim belirleyip Türk kulübü ile ilgili UEFA kararını erteleyerek, CAS'taki temyizin sonucu belli olana kadar bu sezonki Şampiyonlar Ligi ön eleme turlarına katılmasına karar verdi. CAS Genel Merkezi'nde 2 gün süren duruşmalar 21 ve 22 Ağustos 2013'te yapıldı. UEFA kararı çerçevesinde ki bu karar CAS tarafından da onandı. Fenerbahçe Spor Kulübü, UEFA kulüp turnuvalarından 2 sezon süre ile men edilmiştir."

Çevrimdışı duyguaydın

  • Moderatör
  • *****
  • 5.364
  • 125.961
  • 5.364
  • 125.961
# 30 Ağu 2013 21:40:32
Ortaöğretime geçişte yeni sistem 'TEOG'
Milli Eğitim Bakanlığı'nın hazırladığı, liseye geçiş için yeni sistem çalışmalarında sona gelindi.

  Yeni sistemle, her yıl merkezden yapılacak 6 temel dersten 6 sınav getirildi. Yerleştirmede belirleyici olan tek sınavın kaldırılmasına paralel olarak da, yeni sisteme 'Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş' (TEOG) adı verildi.

Bu yıl son kez yapılan SBS sınavının yerine Milli Eğitim Bakanlığı'nın uzun süredir üzerinde çalıştığı yeni sınav modelinde sona gelindi. Bu kapsamda merkezden yapılan tek SBS yerine artık 6 temel dersten her yıl 6 sınav yapılacak. Merkezden yapılan sınavlarda öğrencilere, bu derslerden çoktan seçmeli 20 soru sorulacak.

ÖĞRETMENLER HAZIRLAYACAK

Her yıl Aralık ve Nisan ayı sonunda, temel dersler olan Türkçe, fen ve teknoloji, matematik, TC İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük, yabancı dil, din kültürü ve ahlak bilgisi derslerinden yapılacak merkezi sınavlar için de Bakanlık bünyesinde Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü (YEĞİTEK) bünyesinde soru havuzu oluşturulacak. Soruları derslere giren öğretmenler, işlenilen konulara kadar olan bölümden hazırlayacak ve sisteme attıkları soru başına para alacaklar. Bu çerçevede artık tek sınavla yerleştirmenin yapılmayacağı modelin adı da, yeni sisteme uygun olarak 'Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş' şeklinde belirlendi.

Telafi sınavı başka okulda yapılacak

Yeni sistem kapsamında yapılacak merkezi sınavlara ilk etapta 8. sınıflar girecek. 6 ve 7. sınıflar ise önümüzdeki yıllarda kademeli olarak sisteme dahil edilecek. İlgili yönetmelik kapsamında günde 2 sınav yapılabilecek ve sınavlarda, o derslerde işlenilen bölüme kadar soru sorulacak. Çoktan seçmeli 20 sorunun sorulacağı sınavlar nedeniyle, hafta içi 3 gün tatil olacak. Öğrenciler sınavlara kendi okullarında girecek, ancak sınav süresince gözetmenliği başka okullardan gelecek öğretmenler yapacak. Belli nedenlerle sınava giremeyen öğrenciye telafi hakkı verilecek. Bu öğrenciler ise sınavlara birkaç hafta sonra başka okullarda, haftasonu girecek.


Çevrimdışı yeni19

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.155
  • 2.737
  • Müdür Yardımcısı
  • 1.155
  • 2.737
  • Müdür Yardımcısı
# 19 Eyl 2013 14:33:01
Eğitim Sen Merkez Yürütme Kurulu`nun `Milli Eğitim Bakanı Okullarda Savaş Çığırtkanlığı Yapıyor` başlıklı açıklama metnidir.
 


Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı yeni eğitim öğretim dönemini çocukları savaşa çağıran kitaplar dağıtarak açtı. Dün Etimesgut Cahit Zarifoğlu İlkokulu`nda dağıtılan kitapların kapağından içeriğine kadar çocukları savaşa ve silahlanmaya teşvik etmesi, Suriye`ye savaş açılması için çırpınan hükümet politikalarının, çocuklara savaş propagandası yapan kitaplar dağıtılmasına kadar ileri götürüldüğünü göstermektedir.

Bugün basına da yansıyan bilgilere göre, Cahit Zarifoğlu`nun yazdığı şiir kitaplarında çocukların açıkça silahlanmaya ve Cihat`a çağrı yapılmakta; Ağustos 1992`de Kabil`e yapılan ve çoğunluğu sivil 2 bin insanın öldüğü, yarım milyon insanın da şehri terk ettiği roket saldırısından sorumlu olan "Taliban" açıkça övülmektedir. Bir Milli Eğitim Bakanı`nın açıkça savaş propagandası yapan kitapları, ilkokul 2. sınıf öğrencilerine dağıtması, başlı başına bir skandaldır. 

Daha önce onlarca kitaba sansür uygulayarak okullarda yasaklayan bir zihniyetin bu tür adımları, okullarda açıkça savaş propagandası yapmaktan ve militarizmi meşrulaştırmaktan başka bir anlam taşımamaktadır. Geçtiğimiz aylarda John Steinbeck`in "Fareler ve İnsanlar", Vaskonsales`in "Şeker Portakalı", Amin Maalof`un "Semerkant" ve Muzaffer İzgü`nün  "Zıkkımın Kökü" kitaplarını yasaklayan MEB; Melih Cevdet Anday, Yunus Emre, Cahit Külebi ve Edip Cansever gibi şairlere de sansür uygulamıştır.

MEB`in sansürlediği şairlerin yerine okullarda militarist, radikal dinci söylemler içeren ve açıkça şiddete çağrı yapan şairlerin kitaplarını dağıtması kabul edilemez.

Pedagojik açıdan sakıncalarının yanı sıra insani olarak karşı çıkılması gereken bu tutumundan dolayı Bakan Avcı`dan böyle bir kitabı öğrencilere hangi bilimsel gerekçe ile dağıttığına yanıt vermesini bekliyoruz.

Biz Eğitim Sen olarak Bakan`ın dağıttığı savaş çığırtkanlığı yapan kitapların yerine öğrencilerimize barışı, demokrasiyi, insan haklarına saygıyı, kardeşliği, dayanışmayı ve paylaşımı öğreten kitaplar okutmaya devam edeceğiz. Her türlü savaş çağrısının karşısında öğrencilerimizin yanında duracağız.

Çevrimdışı yeni19

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.155
  • 2.737
  • Müdür Yardımcısı
  • 1.155
  • 2.737
  • Müdür Yardımcısı
# 19 Eyl 2013 14:36:45
Öğretmenlerin Ridef Formlarını Doldurmakla Yükümlü Tutulmamaları ve Ridef Formlarının İptali İstemiyle Açtığımız Davada Danıştay İddk Yürütmeyi Durdurdu

Öğretmenlerin RİDEF formlarını doldurmakla yükümlü tutulmaması istemiyle yaptığımız başvurunun yanıt verilmeyerek reddedilmesine ilişkin işlem ile işlemin dayanağı olan Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim Genel Müdürlüğü`nce yayımlanan 25.08.2011 gün ve 2011/47 sayılı Genelgenin 1/b maddesi ve bu Genelge uyarınca öğretmenlerce doldurulması zorunlu tutulan ‘Risk ve İhtiyaç Değerlendirme Formunun (RİDEF)` yürütmesinin durdurulması ve iptaline karar verilmesi istemiyle sendikamızca dava açılmıştı.

Danıştay Sekizinci Dairesi 3 Temmuz 2012 gün ve E.2012/2759 sayılı kararıyla yürütmenin durdurulması isteminin reddine karar vermişti. Yürütmenin durdurulması isteğimizin reddine ilişkin karara, Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna başvurarak itiraz ettik. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, 13 Şubat 2013 gün ve YD İtiraz No: 2012/813 sayılı kararıyla, Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim Genel Müdürlüğü`nce yayımlanan 25.08.2011 gün ve 2011/47 sayılı Genelgenin 1/b maddesi ve bu Genelge uyarınca öğretmenlerce doldurulması zorunlu tutulan ‘Risk ve İhtiyaç Değerlendirme Formunun (RİDEF)` yürütmesinin durdurulmasına karar vermiştir.

Kararın gerekçesinde: RİDEF formlarında yer alan sorularla, açık biçimde aile üyelerinin birbirleri ve çocukları ile olan ilişkilerinin sorgulandığı, aile üyelerinin psikolojik sorunlarına veya adli makamlara yansımış bir suç işleyip işlemediklerine ilişkin kişisel bilgilerin işlenmesini öngördüğü, bu biçimiyle aile hayatının ve özel hayatın mahremiyetine müdahale edildiği belirtilmekte, bu bağlamda uygulamanın, kişinin aile ve özel hayatına ilişkin mahremiyetini koruma altına alan ve kişisel verilerin kişinin rızası dışında işlenmesini yasaklayan Anayasal düzenlemeler ve uluslar arası sözleşmelere açık bir biçimde aykırı düştüğü vurgulanmaktadır.


[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı sina05

  • B Grubu
  • 6.545
  • 16.676
  • 6.545
  • 16.676
# 24 Eyl 2013 13:45:51
Alıntı
Yayımcı Meslek Birlikleri Federasyonunca okullarımızda yardımcı ders kitapları ile yaprak testlerin fotokopi makineleri ile yasal olmayan yollarla çoğaltıldığı ve gerekli yasal uyarının okullarımıza yapılması gerektiği ile ilgili 16/09/2013 tarih ve 34.16.09.13.21 sayılı yazısı ekte gönderilmiştir.

                Bilgilerinize ve gereğini önemle rica ederim.

Ekte de aynı ifadeler bulunmaktadır...

Yoruma sonuna kadar açık..
Yardımcı kaynak yasak mı değil mi o zaman?
Köy okulları ne yapacak?
Yorumum; Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu!
 

 

Çevrimdışı Nezanım

  • Çalışkan Üye
  • ***
  • 39
  • 104
  • 39
  • 104
# 25 Eyl 2013 21:21:17
Roman öğrenciler ayrı sınıfa konuldu
Ali Can Gün

Eski ismi Merkez İlköğretim Okulu olan, Mustafa Kemal İlköğretim Okulu, yeni binasında ders başı yaptı. Ancak okulda Roman vatandaşların çocuklarının aynı sınıfta toplanarak, diğer çocuklardan ayrıştırıldıkları iddia edildi.

Okullarda yeni eğitim-öğretim yılı heyecan ile başladı. İlk başta tüm veliler ve öğrenciler ile aynı duyguları paylaşan Mustafa Kemal İlköğretim Okulu 2/B sınıfı velileri ve öğrencileri, farklı bir yaklaşım ile karşılaştılar. Yaşanan tüm tatlı telaş ve heyecan, ‘ayrımcılık’ iddiası ile üzüntüye döndü.

İddiaya göre, okulda eğitim gören Roman vatandaşların çocukları, tek bir sınıfta toplanarak diğer öğrencilerden ayrıştırılmak isteniyor. Diğer sınıflarda 24-27 kişi arasında eğitim verilirken, bir sınıf 13 Roman öğrenci ile eğitime devam ediyor. Aileler, “Bizim çocuklarımız ayrı bir sınıfta toplanarak ayrımcılık yapılıyor. Okulda yaşanan bu ayrımcılık, teneffüste öğrencilere nasıl yansıyor? Çocuklarımız kendilerini, diğer öğrencilere göre daha kötü hissediyor? Bizim çocuklarımızda ne var? Cüzzamlı mı bu çocuklar?” diye sitem ettiler.

İLGİLENECEKLERMİŞ!

Konu üzerine bir araya gelen veliler Çanakkale İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne giderek şikayette bulundu. Milli Eğitim’de görevli bir şube müdürünün sadece “Ben konuyla ilgileneceğim” dediği öğrenildi. Yaşanan olayın önümüzdeki günlerde de tartışılacağı tahmin edilirken, Milli Eğitim Müdürlüğü yetkililerinin konuyla ilgili nasıl bir önlem alcağı ise merak ediliyor.

VELİLER OKULA ALINMIYOR

Ayrıca öğrenci velileri de okula alınmıyor. Veliler, “Bizim içeride yavrumuz var, bir şeye ihtiyacı var mı, yok mu diye merak bile edemiyoruz. Çünkü içeriye girmemiz yasak. Burası cezaevi mi? Biz eğitimi bilmeyen insanlar mıyız? Okula veliler neden alınmıyor?” diyerek tepki gösterdiler. (Çanakkale/EVRENSEL)

Çevrimdışı gülümseyinnn

  • Uzman Üye
  • *****
  • 5.382
  • 12.029
  • 5.382
  • 12.029
# 25 Eyl 2013 23:24:11
Faşizm...

Çevrimdışı a000

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 343
  • 590
  • Özel Eğitim Öğrt.
  • 343
  • 590
  • Özel Eğitim Öğrt.
# 25 Eyl 2013 23:47:51
Zengin çocuklarının ayrı sınıflara alındığı okullar da var.
Memur çocuklarının ayrı sınıflara alındığı okullar var.
bırılerı onları da haber yapsa...

Çevrimdışı bekir7133

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.785
  • 9.870
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 3.785
  • 9.870
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 25 Eyl 2013 23:50:43
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Zengin çocuklarının ayrı sınıflara alındığı okullar da var.
Memur çocuklarının ayrı sınıflara alındığı okullar var.
bırılerı onları da haber yapsa...
Ağzınıza sağlık.
Biz uğraştık okulumuzda bu yıl kura çekildi.
Bahsettiğiniz konuyu gazetecilere yazdım, inanın ilgilenen olmadı.

Çevrimdışı carkin

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 257
  • 4.034
  • Öğretmen Adayı
  • 257
  • 4.034
  • Öğretmen Adayı
# 30 Eyl 2013 17:19:33
Hasta olan öğretmene günlük 60TL ceza!

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı Nezanım

  • Çalışkan Üye
  • ***
  • 39
  • 104
  • 39
  • 104
# 25 Eki 2013 09:36:47
Değerli okullar satışa sunuluyor

Milli Eğitim Bakanlığı müfettişlerinin okullar açılmadan İzmir’de, arsasıyla, binasıyla, tarihi özellikleri ile “en değerli” olan gözde okulların satışı için tespit çalışmalarına başladığı ortaya çıktı. İl Milli Eğitim Müdürü Vefa Bardakcı, okulların satılıp 9 ayrı kampus kurulmasının planlandığı belirterek, “Çalışma merkezdeki tüm okulları kapsıyor ama bunların içinde özellikle yoğunlaştığımız 25 civarında okul var. Sanayi, eğlence bölgelerinde kalan, yerleşimin az olduğu okullar” dedi.Tarihi binalar gözdeYıllardan beri dillendirilen başta Atatürk, Kız, Namık Kemal gibi tarihi liselerin de olduğu arsası, binası, konumu değerli okulların satılmasıyla ilgili çalışmalar somutlaştı. Ders yılı öncesinde Bakanlıktan gelen müfettişler, bu “değerli” okullarda satışla ilgili detay toplamaya başladı. Bir okul idarecisi müfettişlerin, okulların tapusunun müstakil olup olmadığına, öğrenci sayısına kadar her bilgiyi istediğini belirterek şunları söyledi:Tapu bilgilerine bakılıyor“Öğretim yılı arefesinde böyle bir çalışma sürpriz oldu. Müfettişler, okulun tapu bilgilerini de toparlıyor, tarihçesi hakkında da bilgi alıyor. Okulun bulunduğu bölgenin sanayi, konut, eğlence gibi tespitini yapıyor. Tapusunun müstakil mi, hazineye mi ait bunlara bakıyorlar. Okulun nakledilmesi halinde binanın, satılıp satılamayacağı konusu değerlendiriliyor.”İzmir’de 9 kampus kurulacakMilli Eğitim Müdürü Vefa Bardakçı, metropol ilçelerin kenarlarında alanı 200-600 dönüm arasında değişen kampus yapmaya uygun 9 büyük arsa belirlediklerini söyledi. Bardakçı, “Bunlarla ilgili çalışmalarımız devam ediyor. Menemen, Çiğli, Buca Kaynaklar, Limontepe, Güzelbahçe, Seferihisar, Torbalı tarafında arsalar tespit ettik. Bölgelerin özelliklerine göre lise türlerini çalışıyoruz. Turistik bölgelerinde turizm okulları, sanayi bölgelerinde sanayi okulları, Buca Kaynaklar gibi yerlerde ise genel liseler için kampus düşünüyoruz. Süre olarak bilmiyorum ama bu konuda yoğunlaştık” dedi.Nesrin COŞKUN DHA

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK