2026-2027 Toplu Sözleşme Görüşmeleri

toplu sözleşmeden bişey çıkacağını sanmıyorum sadece yetkili sendika ve çevresi üyelerini kaybetmemek için üyelerinin dayanışma aidatı kapsamında fazla para alması için bir ali cengiz oyunu çevirecektir.
(Nasıl geçen senelerde %1 - %2 muhabbeti yaptı onun gibi)

Vatan bilgisayardayim.Geziyorum.Eps on tankli yazıcılar 10 bini geçmiş, mürekkebi 2 bin lira olmuş. Kirtasiye ucreti,  bir yazici kadar değil.Her sene gözüm yazici, murekkep ve kağıda takılıyor.

430 bin sadece öğretmen üyesi olan sendika neden stres yapsın ki.80 ister 10 alır sonuçta ne değişir?Hiç bir şey.

Memurların, 2026-2027 yılını kapsayacak olan toplu sözleşmede, önceki toplantıya göre 2 değişiklik var.

*Türkiye Kamu-Sen'e bağlı Türk Kültür Sanat-Sen, bu toplu sözleşmede yetkili sendika olarak masada. Kültür Memur-Sen yetkiyi kaybetti.

*Birleşik Kamu İş Konfederasyonu 3. büyük konfederasyon olarak masada. KESK 3. büyük konfederasyon olma çoğunluğunu kaybetti.

Edip Üzen / X

A dan z ye her şeyi geçtim ben .Bir tekşey gerceklesirşe devrim niteliğinde olur o da  biz ortaokul müdür yardımcılarınin 6 saat derse girme zorunlulugunun 2 saate düşürülmesi.
Bu müthiş sevdindirici bir haber olurdu .
Yuk artti arkadaşlar müd yard yükü çok artti

5434, 5510 adaletsizliğini çözsünler yeter. Ama akıllarına bile gelmez.

Aslında en büyük sıkıntı ek ders ücretleri Ek ders full almanın bı avantajı yok maaşın çok çok altında yüzde olarak .Bransci olarak 20 saat ideal boş gün boş zaman kafa rahatligi .30 saat girmenin hiçbir espirisi kalmadı şahsen bu ek ders ücretlerinin ivedilikle şöyle en az 350-400 liralara gelmesi lazım

Aslında en büyük sıkıntı ek ders ücretleri Ek ders full almanın bı avantajı yok maaşın çok çok altında yüzde olarak .Bransci olarak 20 saat ideal boş gün boş zaman kafa rahatligi .30 saat girmenin hiçbir espirisi kalmadı şahsen bu ek ders ücretlerinin ivedilikle şöyle en az 350-400 liralara gelmesi lazım

200 lira olsa millet göbek atar

Bakan Işıkhan, "8. Dönem Toplu Sözleşme Görüşmeleri" Hazırlık Toplantısına Başkanlık Etti

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

“2002 Yılında 392 Lira Olan En Düşük Memur Maaşı; 2025 Yılında 50 Bin 503 Liraya Ulaşmıştır”

Bakan Işıkhan, 2023 yılı Ağustos ayında, 2024 ve 2025 yıllarını kapsayan kamu görevlilerinin mali ve sosyal haklarını içeren 7. Dönem Toplu Sözleşme Görüşmeleri’nin başarıyla gerçekleştirildiğini anımsatarak, şu bilgileri paylaştı:

“Bu görüşmelerde hizmet kollarına ve kamu görevlilerinin geneline yönelik birçok kazanım elde edildi. Enflasyon farkı dahil olmak üzere bu dönemde, kamu görevlilerimize kümülatif olarak; yüzde 130 oranında artış sağladık. Bu kapsamda, 2002 yılında 392 lira olan en düşük memur maaşı; 2025 yılında 50 bin 503 liraya ulaşmış olup, böylece reel olarak; yüzde 264 oranında artış sağlamış olduk. Mevcut durumda yılda dört defa ödenen toplu sözleşme ikramiyesinin, aylık olarak ödenmesini sağladık. Teknik hizmetler ve sağlık hizmetleri sınıfı personeli ile avukat, müdür ve müdür yardımcıları, şef gibi birçok kamu çalışanının maaşlarında iyileştirmeler yaptık. 2023 yılında bin 400 lira olan öğretim yılına hazırlık ödeneğini, katsayıya çevirerek, bugünkü verilere göre; 5 bin 265 liraya yükselttik. Akademik personelin, eğitim öğretim ödeneğini iki kat artırdık. Fazla çalışma ücretlerinde önemli artışlar gerçekleştirdik.”

“2002 Yılında Sendikalaşma Oranı Yüzde 47,95 İken, Bugün İtibarıyla Yüzde 76,88’e Ulaşmıştır”

2025 yılının sendikalaşma oranlarına bakıldığında sendika üyesi olabilecek, toplam kamu görevlisi sayısının 3 milyona, toplam sendikalı kamu görevlisi sayısının ise 2,3 milyona ulaştığını bildiren Bakan Işıkhan, “2002 yılında sendikalaşma oranı yüzde 47,95 iken, bugün itibarıyla bu oranı yüzde 76,88’e ulaştırmış olmanın da memnuniyetini yaşıyoruz. Kamu görevlileri sendikalarımız, çalışanlarının yaşam koşullarını en iyi seviyeye getirme gayretini, toplu sözleşmeler ve çeşitli sosyal diyalog mekanizmalarıyla dile getirmektedir. Bakanlık olarak, biz de, bu ortamı sağlamanın gayreti içerisindeyiz” ifadelerini kullandı.

Işıkhan, kamu çalışanlarına, sendika kurma hakkının 1995 yılında Anayasa değişikliği ile tanındığını hatırlatarak, “Kamu görevlileri sendika ve konfederasyonlarının kuruluşundan başlayarak, bu sendikalara üye olabilecek kamu görevlilerinin, hak ve sorumluluklarına kadar çok sayıda düzenlemeye yer veren 4688 sayılı Kanun ise 2001 yılında yürürlüğe girmişti. 2010 Anayasa değişikliği ile de kamu görevlilerimize Toplu Sözleşme yapma hakkı tanındı. Öte yandan, çeşitli yasal düzenlemelerle sendikal mevzuatlardaki iyileştirmeler, hükümetlerimiz döneminde yapılmış ve yenilikçi politikalarımızın göstergesi olan bu değişiklikler, ihtiyaç halinde, her zaman yapılmaya da devam edilecektir. Bu tarihsel süreçte en büyük pay tartışmasız 23 yıldır tüm hizmet alanlarının merkezine insanı koyan, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğindeki hükümetlerimizindir” diye konuştu.

Bakan Işıkhan, "8. Dönem Toplu Sözleşme Görüşmeleri" Hazırlık Toplantısına Başkanlık Etti

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

“2002 Yılında 392 Lira Olan En Düşük Memur Maaşı; 2025 Yılında 50 Bin 503 Liraya Ulaşmıştır”

Bakan Işıkhan, 2023 yılı Ağustos ayında, 2024 ve 2025 yıllarını kapsayan kamu görevlilerinin mali ve sosyal haklarını içeren 7. Dönem Toplu Sözleşme Görüşmeleri’nin başarıyla gerçekleştirildiğini anımsatarak, şu bilgileri paylaştı:

“Bu görüşmelerde hizmet kollarına ve kamu görevlilerinin geneline yönelik birçok kazanım elde edildi. Enflasyon farkı dahil olmak üzere bu dönemde, kamu görevlilerimize kümülatif olarak; yüzde 130 oranında artış sağladık. Bu kapsamda, 2002 yılında 392 lira olan en düşük memur maaşı; 2025 yılında 50 bin 503 liraya ulaşmış olup, böylece reel olarak; yüzde 264 oranında artış sağlamış olduk. Mevcut durumda yılda dört defa ödenen toplu sözleşme ikramiyesinin, aylık olarak ödenmesini sağladık. Teknik hizmetler ve sağlık hizmetleri sınıfı personeli ile avukat, müdür ve müdür yardımcıları, şef gibi birçok kamu çalışanının maaşlarında iyileştirmeler yaptık. 2023 yılında bin 400 lira olan öğretim yılına hazırlık ödeneğini, katsayıya çevirerek, bugünkü verilere göre; 5 bin 265 liraya yükselttik. Akademik personelin, eğitim öğretim ödeneğini iki kat artırdık. Fazla çalışma ücretlerinde önemli artışlar gerçekleştirdik.”

“2002 Yılında Sendikalaşma Oranı Yüzde 47,95 İken, Bugün İtibarıyla Yüzde 76,88’e Ulaşmıştır”

2025 yılının sendikalaşma oranlarına bakıldığında sendika üyesi olabilecek, toplam kamu görevlisi sayısının 3 milyona, toplam sendikalı kamu görevlisi sayısının ise 2,3 milyona ulaştığını bildiren Bakan Işıkhan, “2002 yılında sendikalaşma oranı yüzde 47,95 iken, bugün itibarıyla bu oranı yüzde 76,88’e ulaştırmış olmanın da memnuniyetini yaşıyoruz. Kamu görevlileri sendikalarımız, çalışanlarının yaşam koşullarını en iyi seviyeye getirme gayretini, toplu sözleşmeler ve çeşitli sosyal diyalog mekanizmalarıyla dile getirmektedir. Bakanlık olarak, biz de, bu ortamı sağlamanın gayreti içerisindeyiz” ifadelerini kullandı.

Işıkhan, kamu çalışanlarına, sendika kurma hakkının 1995 yılında Anayasa değişikliği ile tanındığını hatırlatarak, “Kamu görevlileri sendika ve konfederasyonlarının kuruluşundan başlayarak, bu sendikalara üye olabilecek kamu görevlilerinin, hak ve sorumluluklarına kadar çok sayıda düzenlemeye yer veren 4688 sayılı Kanun ise 2001 yılında yürürlüğe girmişti. 2010 Anayasa değişikliği ile de kamu görevlilerimize Toplu Sözleşme yapma hakkı tanındı. Öte yandan, çeşitli yasal düzenlemelerle sendikal mevzuatlardaki iyileştirmeler, hükümetlerimiz döneminde yapılmış ve yenilikçi politikalarımızın göstergesi olan bu değişiklikler, ihtiyaç halinde, her zaman yapılmaya da devam edilecektir. Bu tarihsel süreçte en büyük pay tartışmasız 23 yıldır tüm hizmet alanlarının merkezine insanı koyan, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğindeki hükümetlerimizindir” diye konuştu.

23 yılı bırakın mesleğe başladığım 2010 yılına göre bakarsak 2.5 asgari ücret olan maaş gerilemiş, 1 asgari ücrete yakın olan eğitim öğretim tazminatı gerilemiş, aylık ek ders ücreti sınıf öğretmenleri 4 hafta 60 saat yerine şimdi 4 hafta 80 saat olmasına rağmen asgari ücrete karşı gerilemiş. En önemlisi prime esas kazanç maaşın %90 ı iken şimdi maaşın %60 ına gerilemiş. Şu anda bir öğretmenin dışarıda 30 bin tl ye çalışan birisine göre daha az emeklilik primi ödeniyor. Seyyanen zam ve uzman öğretmenlik tazminatı emeklilik keseneğine etki etmiyor. Düz olarak 2002 de şuydu şimdi bu demek boş konuşmaktır. Bunu söyleyen kişiler keşke 2002 yılındaki bakan, milletvekili maaşlarını ve sosyal yan haklarını da bu şekilde kıyaslasa. En komiği de yıllardır 50-100 tl arttırarak erittikleri eğitim öğretim tazminatını bir katsayıya bağlayarak yaptıkları artışın reklamını yapmaları eskiden asgari ücrete yakın olan eğitim öğretim tazminatının (2010 da 535 tl idi asgari ücrette 599 lira)  şimdi asgari ücretin çeyreği bile etmemesine rağmen başarı gibi anlatılması

Mesele maaşların artması değil ki.Alim gücü düştü.O zamanlar hafta sonu 5 tane öğretmene en lüks lokantada yemek ısmarlardım. Bol bol taksi kullanırdım. 20 sene önce 2 tane evin aylık taksidini rahatça ödüyordum.Bugün üzüm 100, şeftali 100, incir 100 lira olmuş.

Alım  gücü ,satım gucu ,açlık  sınırı ,tokluk sınirı ,  yokluk sınırı vesaire hepsini gectim de ortaokul müdur yardimcilarinin 6 saat derse girmesi yerine  (yeni moduller cikti cikali) asiri is yogunlugunda 2 saat derse girilmesini talep ediyorum

Memurlar ve öğretmenler sokağa çıkmadan kazanım olmaz. Kazanım sokakta hiç bir iş veren ses çıkarmayan çalışana fazladan hak vermez. Yetkili sendika da zaten ortada…. Birleşe birleşe kazanabiliriz. Hiç bir çıkar gözetmeden birleşe birleşe anca kazanırız.