Aşılar Hakkında Ne Düşünüyorsunuz ?

Avrupada yasasaydım yaptırmayabilirdim. Ama göçmen sayısının hızla arttığı bir ortamda malesef korkudan ası yaptırdım ve de yaptırmaya devam ediyorum..

Evet maalesef tüm doktorlar öğretmenleri gördüklerinde aninda taniyorlar ve bize karşı ortak bir yargıları var. Haksizda değiller hani:( Ben bir doktor eşiyim. Çocuğumuzun tüm aşılarını yaptırdık. bakin cevrenize arkadaşlar cocuk felci geciren kisi sayisi artik toplumumuzda ne kadar az.   Bir bilen olan biz öğretmenlerbir çok konuda olduğu gibi bu konuda da yanılıyoruz:(  Nasıl benim işim öğretmek diyorsanız sağlık da onlarin işi...

Aşı yaptırmayarak tüm sorumluluğu aldığınız yavrularınız oldu da (inşallah olmaz) çocuk felci geçirirse çocuğa ileride anne babasını bu ihmalinden dolayı mahkemeye verme yetkisi tanınmalı hatta taammüden adam öldürmeye teşebbüsten müebbet ceza veren yasalar da çıkarılmalıdır. ( alıntıdır)

Aşağıda, hastalık adından sonra verilen ilk sayı AŞI ÖNCESİ DÖNEMİ, sonraki sayı ise GÜNÜMÜZDEKİ OLGU SAYISINI veriyor.

Difteri     :     21 053             0
Kızamık  :     530 217           61
Hepatit A:     117 333          11 049
Hepatit B:     66 232            11 269
Kabakulak:   162 344           982
Çiçek       :    29 005             0
Boğmaca :    200 752           13 506

Diğer hastalıklarla ilgili veriler ve neden aşı olmamız gerektiğine dair bilimsel görüşler, kaynak olarak kullandığım Herkese Bilim Teknoloji dergisinin 23 Mart 2018 tarihli sayısında maddelerle anlatılmış. Bilimsel araştırma verileri ortadayken metafizik/batıl inançlara itibar etmeyelim, toplum sağlığına gereken önemi verelim.

Avrupada yasasaydım yaptırmayabilirdim. Ama göçmen sayısının hızla arttığı bir ortamda malesef korkudan ası yaptırdım ve de yaptırmaya devam ediyorum..

Hocam, Avrupa burdan daha karışık inanın. Aşı şart her yerde.

Aşının gerekli olduguna inaniyorum.Kismen hastaliklardan koruduguna da.Suriyelilerden kizamik bulastigini gecen yil duymustum hemsire bir arkadastan.

Aşılar hakkında yanlış bilinen bilgiler.

1-Sadece hastalıkları önleyen virüsleri yok eden, onun dışında hiçbir yan etkisi olmayan ilaçlardır. (Aşıların yan etkisi saymakla bitmez prospektüsü bile yoktur, yapıldığında ateş çıkarır, ağır metaller içerir, otizm ve ms gibi hastalıklara sebep olurlar)

2-Aşılar modern teknoloji ile gelişmiş ülkelerde defalarca denenerek son derece steril ortamlarda üretilir. (Aşılar en ucuz ortamda, çin vb uzak doğu ülkelerinde, iptidai şartlarda ve milyarlarca adet üretilir)

3-Aşılar uygulanmadan önce Sağlık Bakanlığının üst düzey bilim ekibi tarafından detaylı analiz ve testlerden sonra uygulamaya gönderilir. (Sağlık bakanlığının üst düzey bilim ekibi filan yoktur, siyasetle ve torpille bir araya gelmiş bürokratlardan müteşekkildir. Aşılara detaylı analiz vs yapacak dayanak noktamız yoktur, zaten milyonlarca aşı alınıyor, direk uygulama yerlerine sevk ediliyor.)

öncelikle aşının tarihçesinden biraz bahsedelim.
aşı olarak tarif edebileceğimiz, ilk olarak kullanılan uygulamalar çiçek hastalığı içindi.

evet çiçek hastalığı eskiden insanların başına belaydı. düşünsenize bir hastalığa yakalanıyorsunuz ve ömür boyu iğrenç yara izleriyle yaşamak zorunda kalıyorsunuz.

peki insanlar bu illetten nasıl kurtuldu? sağlıklı beslenerek mi?
sadece mikroplardan uzak durarak mı? ya da sabahtan akşama tanrıya bu hastalıktan onları kurtarması için dua ederek mi? (evet aslında anti aşı hareketi koyu hristiyanlar tarafından çıkarılmıştır. onlar sadece tanrının emrettiği gibi yaşamalıyız aşı yaptırmamalıyız derler. ayrıca dünya düzdür diye de iddaa ederler. internette her okuduğunuza inanan biriyseniz dünyanın düz olduğunu kanıtlayan siteler mevcut.)

aşıya dönecek olursak; çiçek hastalığı geçiren ineklerden alınan virüslerin insana verilmesinden sonra o insanın çiçek hastalığına yakalanmadığı görüldü.

ne! aşı diye virüs mü vermişler? hani aşı virüsü öldürecekti?
öncelikle virüsleri hiçbir ilaç öldüremez. zaten aşı, virüsleri öldürmek için yapılmaz. aşı aslında virüstür. ama inekten alınan çiçek virüsleri insanı hasta etmese de çok önemli bir işlev görür: insanın bağışıklık sisteminin eğitimini sağlar. bağışıklık sistemi o virüsü bir kere görünce ona karşı antikor üretir. bu üretilen antikorlar bağışıklık sistemi tarafından unutulmaz. gerçek tehditle karşılaşınca hemen devreye girer ve tehdidi yok eder.

yani aşı, insanlara içinde garip kimyasalar kokteyli verip bu kimyasalların yıllarca kanda dolaşıp gelen virüsü öldürmesi mantığıyla çalışmaz.aşı bizim bağışıklık sistemini eğitir.bağışıklık sistemi bizi korur.

bakalım ilk olarak hangi hastalıklara aşı yapmaya başlamışlar:
kuduz aşısı. kuduz %100 ölümcüldür. sizi kuduz bir köpek ısırdığında da "ben aşı yaptırmıyorum" diye erkeklik yapsanıza...
tüberkiloz,boğmaca vee çocuk felci aşısı.
ülkemizde yok olmaya yüz tutmuş hastalık, değerli misafirlerimiz sebebiyle yeniden hortluyor.
sakın haaa bu aşıyı yaptırmayın da çocuğunuz iki büklüm felç olmuş halde yatarken karşısına geçer ne kadar doğru bir karar aldığınızın gururuyla yaşayabilirsiniz. unuttunuz mu aşılar çocuğunuzu korumak için değil uluslararası firmaların müthiş karlar elde etmesi için uydurulmuş, insanı alzaymır eden kimyasallardı. ne iyi ettiniz de bu şirketleri zengin etmediniz.

kızamık. kızamık değişik bir hastalıktır, farklı yaşlarda farklı etkileri olduğu gibi genetik mutasyona uğramış türlerinin etkisi çok kötüdür. en hafifi kızarıklarla geçerken ilerleyen yaşlarda felç eder, daha ileri yaşlarda öldürür. bir türü ise beyin iltihabı sonucunda çok kötü sonuçlar doğurur (sspe). bir ara yeterli şekilde yapılmayan kızamık aşısı bu hastalığın çoğalmasına sebep olmuştu.

ama bunlar sizi ilgilendirmiyor çünkü çocuğunuzu virüs geçirmeyen bir balona soktunuz ve asla dışarı çıkarmıyorsunuz.

etrafımızda çiçek hastalığı ve çocuk felci kalmadığı için görmüyoruz ve tehlikelerini unuttuk fakaaat kızamık çok yaygın bir tehlike.

aşının zararı olarak elle tutulur tek argüman aşılarda alüminyum olduğu ve alzaymır yaptığı...
alüminyum alzaymır yapar evet ama bundan korumak için alüminyum kap kaçak kullanmamalısınız, alüminyum folyo!!! kullanmamalısınız alüminyum bulunan her şeyden uzak durmalısınız. siz evinizde alüminyum tencerede pişmiş yeme yiyorsanız çok geç. aşıdan aldığınız miktarın kat ve kat fazlasını aldınız.

dinimiz ise insanın kendini kendi eliyle tehlikeye atması yasaklanmıştır. (bakara 195)
Hz Ömer tedbir olarak veba hastalığının bulunduğu yere gitmemiştir. "Allah'ın kaderinden mi kaçıyorsun" diyenlere de "Evet Allah'ın kaderinden yine Allah'ın kaderine kaçıyoruz. " demiştir.

şimdi önümüzde iki yol var.ya hristiyan çatlaklar gibi aşı yaptırmayacağız, ya da bir müslüman gibi tedbirimizi alacağız..
seçim size kalmış.