Yoksulluğun çiçekleri açmış bahçemizde.
Evimizin ışıkları sönük,
Karanlıkta kalmışız ve gözlerimiz hep ardımızda...
Yalın ayak çocukluğumuzda kalmış bütün umutlarımız...
Kanatları kırık birer serçeyiz seninle aynı dalı paylaşan.
Dalımız çürük, ağlıyoruz.
Ağacı yeşertmiyor göz yaşlarımız.
Bir gün bir gün iyileşirse kanatların,
Bırakıp gitme beni bu çürük dalda.
Kanatlarım kırık, ardından nasıl gelirim?
Ben senin göz kapaklarının ardında tutsak kalmışım.
Sakın, sakın ha açma..!
Kurtulursam ölürüm, kurtulursam ölürüm...