Bam Teli

Görünmez kazayı  görünmez dualar uzaklaştırır...

Gökkuşağının peşinde koşarken,
Yorulunca anlarız,
Aslında aradığımızın bâki renkler olduğunu..

Bu gece  yıldızların bir hükmü yok.
Çünkü gökte ay, yeryüzünde sen varsın...

Sözlerim yüreğinde cümle olmuyorsa eğer...
Hükmünü verir kırarım kalemimi...

*Yürekteki hüzün avuçlara dolmadan kurtuluş yok.*

Susmaya değecek şeyler buluyor da insan...fakat konuşmaya değer güzellikler her zaman bulamıyor. ...

Eeeee birader
           'Söz gümüşse sükut altınmış' da o nedenledir hazar...

Hüzün en çok gülümseyenlere yakışır.
İçindeki fırtınalı kışlara rağmen
yüzünde baharı göstermeye çalışanların trajedisini birtek kendileri bilir…
Hazandan Geçmeyen Hüzünden Ne Anlar..!

Siz Benim Bildiğimi Bilseydiniz; Az Güler Çok Ağlardınız.
                                                              (Hadisi Şerif)

Sen ağlama; dayanamam...

   " İletir hâk-i derini zerre zerre gül-şene
     Kılmak için tûtiyâ-yi dîde-i ahber sabâ "

Encümenler seyr edip nesrin beyâzın gezdirir
Hüsn-i hulkunda dürüst etmek diler mahzer sabâ

Ve mutfak masasının da her yanında gurbet yazmaktadır aslında
Daha neyi okumanın derdindeysek
Yanıyorken ciğerimiz..

Çayırbaşı'nı daha ne kadar yazabilirsin dedi
Yuttuğumuz tozu kadar dedim

Gurbeti daha ne kadar yazabilirsin dedi
Külümüz kadar dedim

Babanı peki dedi, onu ne kadar yazacaksın daha?
Onu da alev kadar dedim, sen bilemezsin..

Annem dedim, şimdi uyumuştur
Bir de o takıldı mı aklıma
Ve aslına bakarsanız kadrajda bir kaç şey daha vardı, usulca kenara aldım..

Kötü örnek olmasın diye.. Öğretmenin bile kötüsü olur da ulan bu gurbetin iyisi olmaz mı?...

Ey yangın..
Söneceksin elbet..
Söneceksin de işte
Zaman dolmuş olacak...

“Bütün hayatımızı mutlu olmak için bir yer ve başka kazanımlar elde etmemiz gerekir düşüncesiyle harcıyoruz. Oysa gerçek mutluluk siz o noktanın ya da o kazanımın hayalini kurarken dahi onun asla gerçek olmayacağını düşünmekten geçiyor. Mutluluk aslında ‘an’da ve tamamen şu an sahip olduklarımızda.” ...
    Bi yerde okumuştum yıllar önce, insan malesef çok mutlu olduğunu o anı yaşarken değil çok sonra farkedermiş..

Ve mutfak masasının da her yanında gurbet yazmaktadır aslında
Daha neyi okumanın derdindeysek
Yanıyorken ciğerimiz..

Çayırbaşı'nı daha ne kadar yazabilirsin dedi
Yuttuğumuz tozu kadar dedim

Gurbeti daha ne kadar yazabilirsin dedi
Külümüz kadar dedim

Babanı peki dedi, onu ne kadar yazacaksın daha?
Onu da alev kadar dedim, sen bilemezsin..

Annem dedim, şimdi uyumuştur
Bir de o takıldı mı aklıma
Ve aslına bakarsanız kadrajda bir kaç şey daha vardı, usulca kenara aldım..

Kötü örnek olmasın diye.. Öğretmenin bile kötüsü olur da ulan bu gurbetin iyisi olmaz mı?...

Ey yangın..
Söneceksin elbet..
Söneceksin de işte
Zaman dolmuş olacak...

İnaaaan... Tarzını değiştirmişsin ...
  Görmesin seninki bu halini, inan.