Bam Teli

Ne yaparsam yapayım, sonunda içimle baş başa kalıyorum.
Ve derin bir hüzün gelip kaplıyor içimi.
Benim yurdum içimde galiba.

N.Genç

Bir lades tutuşsak seninle mesela,
" Nesine ? " desen,
" Sesine... " derim.
Bilirsin, yüzün aklımdadır hep.
Ben sesini özlerim...

kimse yaradan öte bir şey değil, çünkü merhem Yaradan 'dan öte bir şey değil...

En çok da şu üç sey yoruyor insanı: Affetmek, Susmak, Olmayacak hayaller kurmak..

"Uğurlamalı kendinden bir şeyleri bazen insan,
Öfkesini mesela, kırıklıklarını,
sonra dayamalı sırtını sabrına..!
Ölüm var sonunda diyerek..."

Ya gülmeyi öğret bakışlarıma
 Ya da sessizliği, hicranı sevdir..

Takvim yetersiz bir icat.
Dedikleri gibi zaman uçup gidiyorsa eğer, uçuş hızı hep aynı değil ki. Keşke haftanın her gününü ayrı değerlendirmenin bir yolu olsaydı. Mesela o-kadar-berbat-olmayan bir günü beyaza boyar, bir puan verirdik.
Üstünden-tren-geçmiş günler kırmızı ve iki puan olurdu.
Berbat bir gün de siyah ve üç puan.
 ( Günümüzün de gecemizin de 1 puan ve beyaz olması temennisiyle... )

Bir yanda boynumu büküyor hayal
Bir yanda ateşe gömüldü bahar
Beni dinlemiyor şimdi aynalar
Ruhum bir vadiyi taşıyan hamal
Her umut içimde kanlı bir sürgün
Garip bir hüzün var içimde bugün

Sessiz köşelerin arkadaşı ayrılık
Karanlık gecelerin sırdaşı ayrılık
Umutsuz kişilerin yoldaşı ayrılık
Ayrılmaz ayrılık, sadıktır sevdiğine...

Anlamsız cümlelerin öznesi ayrılık
Zamansız bitişlerin gözdesi ayrılık
Oransız sevmelerin yüzdesi ayrılık
Ayrılmaz ayrılık, sadıktır sevdiğine....

Zamansız ölüm kadar yakındır ayrılık
Hücum sözüyle kalbe akındır ayrılık
Kaşındıkça kanayan acındır ayrılık
Ayrılmaz ayrılık, sadıktır sevdiğine....

Doğduğun gün yazılan kaderdir ayrılık
Nöbetini bekleyen askerdir ayrılık
En beterinden bile beterdir ayrılık
Ayrılmaz ayrılık, sadıktır sevdiğine....
ALINTI

umut çiçeği..........

Sen benim sabrımın imtihanısın...

Bir bardak su gibi
Yanımda hep sen varsın....

"Uğurlamalı kendinden bir şeyleri bazen insan,
Öfkesini mesela, kırıklıklarını,
sonra dayamalı sırtını sabrına..!
Ölüm var sonunda diyerek..."

+ sonsuz

Uzaklaşırsın...
Yol seni nereye götürürse, yazı seni nereye sürüklerse.
Burnunda bir sızı...
Ne de olsa her yolculuk geri dönememe ihtimalini taşır bağrında.

Aşk" dedi, "uçmaya benzer lakin uçmayı değil konmayı bilmektir asıl olan. Yoksa aşk seni yerden yere vurur da ne olduğunu anlayamazsın. Yani ki aşk günaha da götürür, Allah'a da götürür. Gidilen yol aynıdır, varılan yer başka. Hepsinin adı aşktır, lakin aşka da aynı yoldan gidilir, ilahi olan aşka da. Lakin yol aynı olsa da menzil başkadır.

İsimsiz Kitap, Fatih Duman

Ve insan, insanlığını çiğneyeceği zaman en çok ahlak kurallarına sığınır.
   Bakele, Sezgin Kaymaz